Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/158 E. 2021/50 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2020/158
KARAR NO : 2021/50

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2020
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu aleyhine … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile müvekkilinin üç adet fatura alacağına istinaden ilamsız icra takibi başlattıklarını, ancak davalı tarafın takibe haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkilinin davalı borçludan 23.104,40 TL alacağı bulunduğunu, müvekkil …’nın ahşap panel sistemleri üreten bir tesise sahip olduğunu, davalı borçlu ile aralarında süre gelen bir alım satım ilişkisi söz konusu olduğunu, müvekkil ile borçlu arasında palet alım satım ticareti yapıldığını, davalının, müvekkilden almış olduğu bedeli karşılığı ödenmemiş 3 adet fatura bulunduğunu, 088739 numaralı irsaliye ile alınan 300 adet 80*120 cm palet mal için 16/07/2018 tarihinde düzenlenen 054039 sıra numaralı 6.018,00 TL, 088726 numaralı irsaliye ile alınan 300 adet 80*120 cm palet ve 290 adet 80*120 cm orta palet mal için 13/07/2018 tarihinde düzenlenen 054040 sıra numaralı 10.065,40 TL, 083740 numaralı irsaliye ile alınan 350 adet 80″ 120 cm palet mal için 16/07/2018 tarihinde düzenlenen 054040 sıra numaralı 7.021,00 olmak üzere davalının müvekkile toplam 23.104,00 TL borcu bulunduğunu, müvekkilin üzerine düşen edimlerini eksiksiz bir şekilde ifa ettiğini ve söz konusu ticari ilişki gereği ticari defterlerine yapılması gereken kayıtları eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, ancak davalı tarafın borcunu ifa etmediğini, bunun üzerine tarafımızca 26.09.2018 tarihinde Bakırköy … Noterliği kanalıyla çekilen dava konusu faturaları havi ihtar ile davalı tarafın 28.09.2018 tarihinde temerrüde düşürüldüğünü, davalı borçlunun borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafın borçlu olduğu ve borçlu olduğunu bildiği halde takibi sürüncemede bırakmak için haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, dava konusu alacak likit olduğundan dolayı davalının IIK, m. 67 gereğince alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından 3 adet fatura karşılığında 23.104,40 TL alacaklı olduğu iddiasıyla müvekkil davalı aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkil davalı şirketin taraflar arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını belirterek borcun tamamına itiraz ettiğini, davacının iddiaları gerçeği yansıtmadığından iş bu davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın müvekkil davalı şirket adına 13.07.2018 tarihli 054026 numaralı 10.065,40 TL miktarlı, 16.07.2018 tarihli 088739 numaralı 6.018,00 TL miktarlı ve 16.07.2018 tarihli 088740 numaralı 7.021,00 TL miktarlı 3 adet fatura tanzim ettiğini, davacı tarafın vekili aracılığıyla Bakırköy …. Noterliğinden 26 Eylül 2018 tarihinde … yevmiye numarasıyla keşide ettiği ihtarnameyle 3 adet faturanın aslını müvekkil davalı şirkete gönderdiğini, ihtarnamede davacı satın alınan mallar için tanzim edilen 3 adet faturanın bedelinin toplam 23.104,00 TL’sının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 2 gün içerisinde ödenmesini aksi halde yasal yollara başvurulacağını ihtar ettiğini, iş bu ihtarname müvekkil davalı şirkete 28.09.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkil davalı şirketin ihtarnamenin tebliğine müteakip davacı tarafı aradığını, davacı tarafa bir mal siparişi vermediklerini, taraflarına teslim edilen bir mal olmadığını belirttiğini, ayrıca ihtarname ekinde gönderilen faturaların üzerinde irsaliye numaraları olduğunu belirterek mal teslimi yapıldıysa kime teslimat yapıldığının bilgisini talep ettiğini, davacı taraf fatura içeriği malların irsaliyelerde imzası bulunan ….’ye teslim edildiğini sözlü olarak müvekkil davalı şirkete bildirdiğini, müvekkili davalı şirketin Ankara …. Noterliği’nden 01 Ekim 2018 tarih …yevmiye numarasıyla keşide ettiği cevabi ihtarnameyle; irsaliyelerde imzası bulunan …’nin şirket yetkilisi, temsilcisi veya çalışanı olmadığı bilakis …’nin … Dış.Tic.Ltd.Şti.nin sahibi olduğu bu nedenle 3 adet faturanın kabul edilmediği belirtilerek fatura asıllarının davacıya iade edildiğini, bu ihtarnamenin 03.09.2018 tarihinde davacı tarafın vekiline tebliğ edildiğini, müvekkil davalı şirket tarafından davacı tarafa bir sipariş verilmediğini, davacı fatura içeriği malları …’ye teslim edildiğini iddia ettiğini, …’nin müvekkil davalı şirketin yetkilisi, temsilcisi veya çalışanı olmadığını, …7nin, … Dış.Tic.Ltd.Şti’nin sahibi olduğunu, müvekkili davalı şirket ile davacı şirket arasında hiçbir ticari ilişki olmadığını, davanın reddine, °/o 20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsili istemi ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 09/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafın davalıya düzenlemiş olduğu faturaların davalı kayıtlarına alınmadığı, davalıya düzenlenen irsaliyelerde teslim alanların davalı çalışanı veya yetkilendirdiği kişiler olmadığı, taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme veya sipariş formunun dosyaya sunulmamış olduğu, faturaların süresinde davalıya teslim edildiğine dair de bir belgenin de dosyaya sunulmadığı, bunun yanında davacının ihtarname ekinde davalıya bildirdiği faturalara davalının süresinde ihtarname ile cevap verdiği, tarafların öteden beri aralarında ticari ilişkinin olduğuna dair davalı kayıtlarında bir kayıt bulunmadığı, davacı davalıya düzenlediği faturalarının Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına yapılması gereken (BA) Alım Bildirim Formunda bildirimi yapılan alımlar arasında bulunmaması, dikkate alındığında, davalı kayıtlarına göre taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davalı kayıtlarına göre davalının davacıya borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalı defterinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen ve usul ve yasaya uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre davalının takip konusu faturalar nedeniyle davacıya borcunun bulunmadığı,davacının faturaya konu mal ve hizmetin verildiğine ilişkin ispata elverişli delil sunmadığı, SGK kayıtlarına göre faturalardaki malları teslim alan kişilerin davalı şirket çalışanı olmadığı gibi bu kişilerin davalı ile bağlantısının ispatlanamadığı, takibe konu faturaların salt davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmasının dayanak belgelerle doğrulanmadığı takdirde tek başına malın veya hizmetin teslim edildiğini ispata yeterli bulunmadığı,bu nedenle davacı defterinin incelenmesinin sonuca etkili görülmediği bu itibarla davacının davasında haklı olmadığı ve davacının takibinde kötü niyetli olduğu tespit ve ispat da edilemediği bu nedenle kötüniyet tazminatı isteminin de reddi gerektiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
Davacının kötü niyetinin tespit ve ispat olunamaması nedeniyle kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
Peşin alınan 394,57 TL harçtan alınması gerekli 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 335,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine ,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.