Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/764 E. 2021/60 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2019/764
KARAR NO : 2021/60

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 29/01/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında ki ticari ilişki kapsamda davalıya mal satıldığı ve teslim edildiğini ,satın aldığı mallar karşılığında düzenlenen 06/10/2015 tarihli 63627 nolu 122.265,53 TL bedelli ve 27/10/2015 tarihli 63636 nolu 113.990,84 TL lik faturalar ve cari hesap alacağı olmak üzere toplam 200.000,00 TL’nin ödenmediğini, tahsili amacıyla … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini , davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhinde % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, ancak takip konusu faturalardaki malların müvekkiline teslim edilmediğini , davacının dava dilekçesine ekli olarak sunduğu iki adet sevk irsaliyelerinde bulunan imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını, mal teslim edilmediğinden bedellerinin ödenmediğini, malların teslimi sonrasında bedellerinin ödeneceğini belirterek ; itirazın iptali talebinin ve davanın reddi ile davacı aleyhinde % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve cevap etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura ve cari hesaba dayalı ilamsız takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına, Ankara … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …karar sayılı; tebligat usulsüzlüğü ve tebliğ tarihinin tespitine ilişkin kararına, sevk irsaliyelerine, tarafların Vergi Dairesine bildirdikleri BA-BS formlarına, ticari defter ve kayıtları ile bilirkişi incelemesine, davalı vekili ise; sevk irsaliyelerine, İcra Hukuk Mahkemesi kararına, davacının BS formlarına dayanmıştır.
Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 13/12/2018 tarihli takip talebiyle ; (06/10/2015 tarih 63627 nolu 122.265,53 TL’lik ve 27/10/2015 tarih 63636 nolu 113.990,84 TL’lik faturalar ile cari hesap alacağı” açıklamasıyla toplam 200.304,76 TL asıl alacak , 57.086,11 TL işlemiş faiz ve 600,92 TL komisyon olmak üzere toplam 257.991,79 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, borçlu vekilinin süresi içinde borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu ve işbu davanın yasal süresi içinde açıldığı görülmüştür.

Dava ve takip konusu sevk irsaliyeleri incelendiğinde; davacı …….Ltd Şti tarafından, davalı …/ … Dekorasyon adına düzenlendikleri, teslim alan kısmında … Dekorasyon/… kaşe ve imzasının bulunduğu anlaşılmıştır.
Vergi Dairesine müzekkere yazılarak celp edilen , söz konusu ticari döneme ilişkin tarafların BA/BS formlarında söz konusu faturaların her iki tarafça vergi dairesine beyan edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının takip dayanağı yaptığı faturalardaki malları davalıya teslim edilip edilmediği, bedelini isteyip isteyemeyeceği ve bu kapsamda davalı itirazının yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Tarafların defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu hazırlanan raporda; davacının elektronik defterlerinde ilgili beratların usulüne uygun olarak süresinde yaptırıldığı ve kendi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalı defterlerinde yıl sonu kapanış tasdikleri bulunmadığından kendi lehine delil olma vasfına sahip bulunmadığı , tarafların 2015-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarında; taraflar arasında geçmiş yıllardan süre gelen ticari ilişkide 2015 dönemi için davacı tarafça düzenlenen takip konusu faturalarla birlikte toplam 826.576,80 TL bedelli altı adet fatura ile davalı tarafça yapılan toplam 647.548,00 TL bedelli banka havale ve çek ödemelerinin her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu noktada bir uyuşmazlığın bulunmadığını, ancak 2015 dönem başı devir bakiyesinde davacı defterlerinde davalının devreden 21.275,96 TL borç kaydına karşılık ,davalı defterlerinde davacının devreden 669.49 TL alacak kaydı mevcut olduğundan aralarındaki farkın 20.576,47 TL olduğunu, bu nedenle takip tarihi itibariyle davacı defterlerinde davalıdan 200.304,76 TL alacak kaydı mevcut iken davalı defterlerinde 179.728,29 TL borç kaydının bulunduğu, bu nedenle geriye doğru 2013-2014 dönem kayıtları incelendiğinde; 2013 döneminde davacı tarafça düzenlenen toplam 837.188,52 TL bedelli 9 adet fatura ile davalı tarafça yapılan 843.611,71 TL ödeme ve iade faturasının her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, bazı kayıtların taraf defterlerinde bulunmadığı, bu nedenle 2015 dönem başı devir bakiyesinde farklılık bulunduğu, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğundan lehine delil olma vasfının bulunduğu , fakat davalı defterlerinin usulüne uygun tutulmaması nedeniyle delil olarak nazara alınamayacağından davacı defterlerine göre, davacının, davalıdan 200.304,76 TL alacaklı olduğunun tespiti ve kabul edileceği bildirilmiştir.
Davalı vekili taraflar arasında süre gelen ticari ilişki nedeniyle malların teslim alınmadığı halde faturaların alınarak kayıtlara işlendiğini ve de vergi dairesine bildirildiğini, ancak malların müvekkiline teslim edilmediğini, sevk irsaliyelerindeki teslim alan kısmındaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek, imza itirazında bulunmuş ve inceleme talep etmiş ise de ; fatura konusu malın alındığına ilişkin olarak Vergi Dairesine beyannamelerin sunulması ve de TTK’ nun 21. maddesi gereğince faturaya alındığı halde süresi içinde itirazda bulunmadıkları ve iade faturası düzenlenmedikleri anlaşılmakla bu itiraz ve talepleri kabul edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı , dava , cevap , icra dosyası, borca itiraz , sevk irsaliyeleri, vergi dairesine taraflarca bildirilen BA/BS formları , davacının usulüne uygun tuttuğu ve lehine delil olma vasfı taşıyan defterleri ile davalının usulüne uygun tutmadığından lehine delil olma vasfı taşımayan defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla yaptırılan inceleme sonucu hazırlanan rapor hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişkinin 2013 ile 2015 yılı dahil devam ettiği, davacının satıp teslim ettiği mala karşılık 2015 yılında 6 adet toplam 826.576,80 TL bedelli faturayı düzenleyip davalıya gönderdiği, davalının faturaları alıp defterlerine kaydettiği vede Vergi Dairesine alım olarak da bildirdiği gibi faturalara süresinde bir itirazda da bulunmadığı, faturalara karşılık davalının 647.548,00 TL yi ödediği, yine davacının usulüne uygun olarak tuttuğu defterlerine göre 2015 yılına devir bakiyesinde , davalının, bu yıla devreden 21.275,96 TL lik cari borcunun da bulunduğundan davalının, davacıya takip tarihi itibariyle 200.304,76 TL borcunun olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davalının takibe itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile borçlu itirazının iptaline , takibin devamına ve alacak likit olduğundan davalı aleyhinde icar inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının kabulü ile; davalının, Ankara …İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı dosyasında 200.304,76 TL asıl alacağa yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve takip tarihinden itibaren bu miktarın yasal faiziyle tahsiline,
Kabul edilen miktarın % 20’si oranında hesap edilen 40.060,95 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Alınması gerekli 13.682,82 TL harçtan peşin alınan 2.130,75 TL ile ile icra veznesine peşin yatırılıp mahsup ettirilen 1.289,96 TL toplamı 3.420,71 TL’nin mahsubu ile kalan 10.262,11 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 4.601,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 22.471,33-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2021

Katip …

Hakim …

DAVACI MASRAFLARI
Başvurma harcı 44,40 TL
Peşin harç 3.420,71 TL
Vekalet harcı 6,40 TL
Tebligat ve posta gideri 130,00 TL
Bilirkişi ücre ti 1.000,00 TL
+—————————–
TOPLAM 4.601,51 TL