Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/750 E. 2023/177 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : …
KARAR NO : …

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … (T.C.NO: …)- …
2- …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ : 24/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; “Davalı tarafça, müvekkili hakkında Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, ödeme emrinin
müvekkilinin iş yerine tebliğ edildiğini ve senetteki imzalara itiraz
edildiğini, imzaya itiraz için İcra Hukuk mahkemesinde görülen dava devam ederken müvekkilinin duruşmaya katılmaması nedeni takipsizlik kararı verildiğini, dava
yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu bilgiden bihaber olan müvekkili üzerine kayıtlı taşınmazlar hakkında tapuda işlem yapacağı sırada icra takibinden ve
hacizlerden haberdar olduğunu,
yapılan araştırma neticesinde davalı tarafın Ankara … İcra Müdürlüğünün … E.
Sayılı dosyasında takibe konu ettiği senedin müvekkili şirket kayıtlarında tespit edilmediğini, senetler incelendiğinde senetlerdeki imzaların sahte olduğunu ve müvekkilinin veya davacı şirketin
herhangi bir yetkilisinin imzasının olmadığını, sahte senet nedeni ile suç duyurusu haklarını saklı tuttuklarını, senetlerde imzaların şirketin tek yetkilisi olan davacı …
…un el ürünü olmadığının çıplak gözle bile tespit edilebileceğini, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, müvekkillerinin davalıya takibe konu senetten kaynaklı herhangi bir borcu olmadığı gibi senetteki imzaların da müvekkillerine ait olmadığından haklarında açılan Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. Takibin iptaline karar verilmesini, müvekkiline ait imzaların bulunduğu kurum ve kuruşlara ilişkin belge asıllarının ilgili yerlerden istenilmesini, müvekkili aleyhinde başlatılan icra takibinden müvekkilinin bilgisi olmadığını, yaklaşık 2 yıl sonra haciz işlemi tesis edilmesi ile müvekkilinin takipten haberdar olduğunu, İcra Hukuk Mahkemesine itiraz edildiğini,
bu süreçte imzasını taşımayan sahte senet nedeni ile müvekkili aleyhinde haciz işlemi tesis
edildiğinden müvekkilinin bankalardaki itibarının zedelendiğini, taşınmazlarına haciz konulduğunu, dosya borcu 20.000,00 TL civarında olmasına rağmen müvekkilinin 3 Milyona değerindeki taşınmazlarına haciz konulduğunu ve müvekkilinin 5 Milyona yakın kredilerinin geri çağrılma riski doğduğunu belirterek Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında müvekkillerinin borcunun olmadığının tespitine, Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında takibin iptaline, haksız ve kötü niyetli olarak takip başlatan davalı alacaklı aleyhine asıl alacağın %20’den
aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili şirketin uzun yıllardan beri iş makineleri ve ö
zellikle vinç kiralama hizmetleri sunan bir şirket olduğunu, şirketin bu faaliyetleri kapsamında davacı … … isimli şirkete
03/11/2015 tarih ve 364628 sıra numaralı, 05.02.2016 tarih ve 364742 sıra numaralı faturalarla makaslı platform çalışma bedeli olarak toplam 13.806-TL tahakkuk ettirildiğini, bu faturalar
karşılığı olarak davacı şirketin tek yetkili ortağı olan …’tan 31.08.2016 vadeli 1
3.806,00-TL bedelli senet alındığını ve karşılığında 24.02.2016 tarih ve 0224 seri no.lu tahsilat makbuzunun verildiğini, bütün bu faturaların müvekkili şirketin ticari defterinde kayıtlı olduğunu, vadesi geldiği halde ödenmeyen borç ve senet uyarınca her iki borçlu bakımından Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığını, Davacı …’un ilk olarak 2016 yılında …. İcra Hukuk Mahkemesinde … Sayılı dosya ile imza itirazında bulunduğunu ve dava dilekçesinde müvekkili şirket ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığını iddia ettiğini, oysa taraf defterleri üzerinde
yapılacak inceleme ile …’un tek ortağı ve imza yetkilisi olduğu … İnşaat isimli firmaya müvekkili şirketin hizmet verdiğinin ve fatura düzenlediğinin sübut bulacağını,
2019 yılında borçlu davacı …’un bu sefer …. İcra Hukuk
Mahkemesinin … Esasında tekrar imzaya itiraz davası ikame ettiğini ve bu davada yapılan
tebligatın usulsüz olduğunu iddia ettiğini, İcra Mahkemesindeki dava
dilekçesi ekinde sundukları tebligat incelediğinde tebligatın … isimli tek ortağı ve imza yetkilisi olduğu … İnşaat isimli davacı firmanın “…
…” adresinde yapıldığını, davacıların kötü niyetle hareket ettiklerini ve
mahkemeyi yanıltmayı amaçladıklarını, davacıların bütün iddialarının borçlarını ödemeyi uzatmaya yönelik olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için aksi düşünülse ve senette bulunan imzanın … ait olmadığı varsayılsa bile senet bedelinden sorumlu olması gerektiğini, müvekkilinin ticari ilişki içerisinde bulunduğu davacılara güvenerek, imzanın yetkili kişi tarafından
atıldığına inanarak söz konusu senedi aldığını, davacıların hizmet alımından sonra
müvekkiline hizmet bedeli karşılığında yetkili olan ya da olmayan başka şahıslara imzalatmak
suretiyle, müvekkilini aldatarak iş bu senedi vermeleri halinde de davacıların TMK 2. Maddesine aykırı davranmış olacaklarını, dava dilekçesinde dava konusunun değerinin gösterilmediğini, icra dosyasında dava
tarihinden önce ödeme de olduğundan davacıya dava değerini ve istirdat talebi olup olmadığını açıklaması için süre verilmesini, öncelikle defter incelemesi yapılarak davacı şirketin müvekkili şirketle ilişkisinin ve alacağın
varlığının tespitini talep ettiklerini belirterek haksız ve kötü niyetli davanın reddine , haksız olarak dava açan davacılar aleyhine asıl
alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER , DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; takip konusu senetteki keşideci imzasının davacı şirket temsilcisine ait olup olmadığı ve taraflar arasında senet düzenlemesini gerektiren borç ilişkisinin bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Takibe konu senet aslı ve davacıya ait belge asılları istenerek dosyaya kazandırılmıştır.
Grafolog bilirkişisinden alınan 10/11/2021 tarihli raporda; – dava konusu, alacaklısı “… İnş. Nak. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.” borçlusu “… İriş. Elek. Mad. Kuy. İth. İhr. Taah. San. Tic. Ltd. Şti olan, 24.02.2016 tanzim ve 31.08.2016 tediye tarihli, 13.806 (Onüçbinsekizyüzaltı) -TL bedelli emre muharrer senedin ön yüzünde borçlu adına atılı bulunan iki adet imzanın, mevcut mukayese imzalarına kıyaseni, …’un eli ürünü olmadığını bildirmiştir.
Grafolog bilirkişisinden alınan 31/01/2022 tarihli ek raporda; Dava konusu, alacaklısı “… İnş. Nak. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.”,borçlusu “… İnş. Elek. Mad. Kuy. İth. İhr. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. olan,24.02.2016 tanzim ve 31.08.2016 tediye tarihli, 13.806 (Onüçbinsekizyüzaltı) -TL bedelli emre muharrer senedin ön yüzünde borçlu adına atılı bulunan iki adet imzanın, mevcut mukayese imzalarına (mahkeme huzurunda alınmış imzalarına ve noterlik belgelerindeki imzalarına) kıyasen, …’un eli ürünü olmadığını bildirmiştir.
Davalı defterleri üzerinde inceleme yapılması için İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, Mali Müşavir bilirkişiden alınan 01/04/2022 tarihli raporda; Davacı … Elektrik Üretim. Mad. Kuy. İth. İhr. Taah. San.Tic. Ltd. Şti.’ne, Davalı … Nak. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şirket tarafından, 03.11.2015 tarih, Seri B, 364628 sıra numaralı , % 18 KDV dahil 7.552,00 TL tutarlı ve 05/02/2016 tarih, Seri B, 364742 sıra numaralı % 18 KDV dahil 6.254,00 tutarlı faturaları kesildiğini, düzenlenen faturaların 2015-2016 T. yıllarında yasal kayıt süresi içinde usulüne uygun şekilde faturaların açılış-kapanış noter tasdikleri bulunan yevmiye defterine kaydedildiğini, düzenlenen 7.552,00 + 6.254,00 tutarlı faturalar karşılığı toplam 13.806,00 TL alacak için 24/02/2016 tarihinde sıra numarası 224 olan tahsilat makbuzunda 31/08/2016 vadeli, 13.806,00 senedin alındığının yazılarak alacak senet alındığına ilişkin yevmiye defterinin 28. Sayfasında 29/02/2016 tarih, 61 sıra numaralı yevmiye maddesiyle Alıcılar Hesabından, Alacak Senetleri Hesabına aktarıldığı, yevmiye defteri kapanış muhasebe kayıtlarında alacak tutarının yazılı olduğunu, 31/12/2016 tarihi itibariyle Davalı yanın, Davacı yandan 13.806,00 TL tutarında “makaslı platform çalışma bedeli” karşılığı vermiş olduğu hizmetler nedeniyle 2015-2016 T. yılları yasal defterleri kayıtları dikkate alındığında alacaklı olduğu dava dosyası kapsamında yapılan ticari ilişkiyle ilgili sınırlı inceleme sonucunda tespit edildiğini bildirmiştir.
Mahkememizce resen atanan Mali Müşavir bilirkişiden alınan 20/01/2023 tarihli raporda; Davacının incelemeye sunulan 2015 ve 2016 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden; sahibi lehine delil vasfının bulunduğunu, Davalı … Nak. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından, davacı yana;
03.11.2015 tarih, Seri B, 364628 sıra numaralı , % 18 KDV dahil 7.552,00 TL tutarlı ve fatura
tanzim edildiğini, davacı tarafından da davalı yana 24/02/2016 tarih ve 31/08/2016 vadeli, 13.806,00 TL
bedelli senet düzenlendiğini, Yeminli Mali Müşavir … tarafından tanzim edilen 01.04.2022 tarihli
raporda tespit edildiği üzere; davalı yan tarafından davacı yan adına 3.11.2015 tarih, Seri B,
364628 sıra numaralı , % 18 KDV dahil 7.552,00 TL bedelli ve 05/02/2016 tarih, Seri B, 364742 sıra numaralı % 18 KDV dahil 6.254,00 bedelli faturaları tanzim edildiğini, anlaşılmakla birlikte
05/02/2016 tarih, Seri B, 364742 sıra numaralı % 18 KDV dahil 6.254,00 bedelli faturaya davacı
yan defter kayıtlarında rastlanılamadığı, ancak davacı yanın anılan fatura bedeli olan 6.254,00 TL
tutarında HESAP KAPAMA açıklaması ile 15.12.2016 tarih ve 983 yevmiye maddesi ile davalı yan
cari hesabını kapattığını, davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarında; davalı yana anılan senet bedelinin
ödendiğine ilişkin herhangi bir kayda rastlanılamadığını, davacı yanın 31/12/2016 tarihi itibariyle 13.806,00 TL bedelli senet karşılığında davalı yana 13.806,00 TL borçlu olduğunu belirtmiştir.
Alınan Kriminal bilirkişi raporu ile; takibe konulan senetteki imzaların davacı şirket yetkilisi … eli ürünü olmadığı belirlenmiştir.
Davacı ve davalı defterlerini ayrı ayrı inceleyen Mali Müşavir bilirkişi raporlarıyla da;
-Dava konusu senedin her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu,
-Davalı defterlerinde senet tutarı karşılığında iki adet fatura düzenlendiği, faturaların toplam tutarının senet bedeli olan 13.806,00 TL’ye denk geldiği,
– Davacı defterlerinde, davalının düzenlediği iki faturadan sadece 7.552,00 TL tutarlı faturanın kayıtlı olduğu, 6.254,00 TL tutarlı faturanın defterlerde kayıtlı olmamakla birlikte fatura bedelinin , 15/12/2016 tarihi itibariyle davalı yan cari hesabında hesap kapama açıklaması ile hesaba dahil edildiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller bir arada değerlendirildiğinde her ne kadar takip konusu senetteki imza davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmasa da, senedin her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olması yine her iki tarafın defter kayıtlarına göre taraflar arasında senet tutarına denk gelen şekilde faturalı mal alış verişi olması , davalı tarafın takip sonrasında hesabı kapatması, ancak ödemeye dair kaydı destekleyen belgenin bulunmayışı, senedin davalı elinde oluşu , senette şirket yetkilisinin iki ayrı imzası olması nedeniyle imzalardan birinin davacı şirket adına, diğerinin şahsı adına atıldığının kabulünün gerektiği gözetilerek senetteki imza şirket yetkilisine ait olmasa dahi senedin borçlu davacı tarafça deftere işlenmek suretiyle benimsendiği sonucuna varılmış ve davanın reddine karar vermek gerektiği gibi, davacıların talebi üzerine mahkememizin 27/12/2019 tarihli ara kararı ile icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve kararın uygulanmış olması nazara alınarak davalı lehine İİK.’nun 72/4 maddesi gereği takip tutarının % 20’si oranında tazminatın davacılardan alınarak davalıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Takip tutarı 13.978,48 TL’nin %20’si olan 2.795,69 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 179,90 TL harçtan peşin alınan 238,72 TL ’nin mahsubu ile artan 58,82 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Kanunun 18/A-14 maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
7-HMK.’nun 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı dava değeri istinafa başvuru sınırı olan 18.730,00 TL’nin altında olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 341/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.