Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/748 E. 2021/578 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2019/748
KARAR NO : 2021/578

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH: 27/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete karşı Ankara … Müdürlüğünün 2018/15256 E. sayılı dosyası üzerinden alacağını alma iddiasıyla takibe geçtiğini, davacı şirketin yapılan takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, Türk Ticaret Kanunun 21. Maddesine göre bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır hükmü gereği davalının icra takibine dayanak faturayı aldıktan faturaya herhangi bir itiraz da bulunmadığını ve faturanın içeriğini kabul ettiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket HES yapımı ve proje takibi hususunda yılında sözlü olarak anlaştıklarını, proje için çalışmalara başladıklarını, projenin yapılacağa yere ekipmanları ile giderek keşif yaptıklarını, fizibilite raporları, resimler ve alternatif proje oluşturduklarını, yapılan tüm çalışmaları davalı şirkete mail yolu ile bildirdiklerini ve bu projelerin davalı şirket yetkililerince onaylandığına ilişkin maillerinde bulunduğunu, yapılan çalışmalarla ilgili masrafların müvekkili şirket bütçesinden karşılandığını, yapılan çalışmalar sonrasında müvekkili ile davalı şirket arasında 24.01.2018 tarihinde sözlü anlaşma yazıya döküldüğünü, müvekkili şirket hesabına bir miktar masraf gönderildiğini fakat gönderilen miktarın masrafları karşılamaya yetmediğini ve bu nedenle davalı şirkete ihtarname gönderilerek masraflara ve sözleşmeye göre verilmesi gereken avansa ilişkin ödeme yapmasını istediklerini, davalı şirketin ise sözleşmeye uygun davranılmadığını belirterek sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh ettiğini ve verilen masrafların iade edilmesi gerektiğini bildirdiklerini, sözleşme konusu işin yapılmamasında müvekkil şirketin herhangi bir kusuru olmadığını, davalı şirketin üzerinde düşen sorunluluklarını yerine getirmediğini ve masraf göndermemesi, söz konusu çalışma alanına ilişkin kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından ötürü müvekkili şirketin projeyi sözleşmede bahsi geçen sürede tamamlayamadığını iddia etmiş itirazın iptali, takibin devamı, davalı aleyhine 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında akdedilen 24.01.2018 tarihli …Grubu Projeler Proje ve Mühendislik Hizmet Alım Sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmiş olduğunu ve dava konusu alacağın doğmadığını, sözleşmenin 2 maddesinde belirtilen iş kalemlerinin yapılıp müvekkili şirkete teslim edilebilmesi içinde yine sözleşmenin 6. maddesinde sözleşmede konu edilen tüm işlerin 5 ay içinde tamamlanması kararlaştırıldığı ve bu sürenin 24.06.2018 tarihinde dolduğunu, ancak davacı tarafın iş kalemlerinden Alternatif Proje Formülasyonlarının Çalışılması başlıklı kalemi ilişkin çalışma yaptığını, bu iş kaleminin de teknik hata ve eksikliklerle dolu olduğunu, alanda yapılacak çalışmaların belirtilen alanın tüm hava koşullarının toprak ve arazi durumunun bitki örtüsü ve engebe durumunun su kapasitesinin, debisinin, yağış rejimi gibi elektrik üretim tesisinin kurulmasın etkili her türlü parametrenin yerinde tespit edilebilmesi gerektiğini, bunun içinde alanda ciddi ve uzun süreli çalışmaların yapılması gerektiği, davacı şirketin ise alanı sadece 1 gün çalıştığını, çalışmanın yeterli olmayacağını, bunun sonucunda ise ciddi hataların ortaya çıkacağını, diğer taraftan yapılan raporda verilerin hangi kaynaktan alındığını, bu verilerin nasıl elde edildiği, ölçüldüğü, mevsimsel farklılıkların hesaba katılıp katılmadığı, 2018 yılında güncellenip güncellenmediğinin belli olmadığını, 21.06.2018 tarihinde davacı şirket yetkililerince yapılan arazi keşfindeki hesaplamalar, fotoğraflar, arazi incelemeleri nerede olduğu, mühendislik hesaplamalarını 2018 yılı hangi kayıt değeri baz alarak yapıp yapılmadığının belli olmadığını, daha sonraları… ile müvekkili şirket arasında imzalanan su kullanım anlaşmasında…’nin müvekkili şirketin kullanımı bıraktığı suyu kapasitesi ve sözlemde yer alan diğer veriler incelendiğinden davacının alternatifleri gösteren rapor olarak hazırlandığını iddia ettiği raporda ki verileri gerçek verilerin uzaktan yakından ilgili olmadığı, müvekkili şirkete davacı şirket tarafından gönderilen belgede yatırımın geri dönüş süresinin maksimum 6,5 yıl olarak gösterildiğini, mevcut durumda ise geri dönüş süresinin 48 yıldan önce olamayacağının ortaya çıktığını, bu nedenlerle davacı şirketin sözleşme kurallarına riayet etmediğini ve sözleşmenin 15. Maddesi gereği fesh edilmiştir. Davacı şirket tarafından tanzim edilen 13.02.2018 tarih, fatura bedelini kabul etmediklerini, alacak ifadan doğar ilkesi gereği davacı yanın ifa edimini yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini, Dava konusu edilen faturaya 8 gün içerisinde itiraz edilmemiş olması faturanın kabul edileceği anlamına gelmeyeceğini, davacı tarafından faturaya konu ön ödemeye ilişkin olarak işlerin tamamlandığına dair somut veri dosyaya kazandırılmadığını iddia etmiş, davanın usulden ve esastan reddi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı şirket üzerine bırakılması yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşme ve faturadan kaynaklı alacağın tahsili istemi ile açılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce aldırılan 07/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda; her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, tarafların açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresi içinde yapıldığı, takibe dayanak 13/02/2018 tarihli faturanın taraf defterlerine kaydedildiği, sözleşmenin 7. Maddesinde faturaya dayanak meblağın ön ödeme olarak yer aldığı, davacının da sözleşmeye istinaden bu miktarı talep edebileceği, davalının bu ödemeyi yapmadan, sözleşmenin devamındaki işlerin talep edip edemeyeceği hususlarının da mahkemenin taktirinde olduğu, takibe konu alacağın 136.468,00 TL anapara, 17.497,81 TL. faizi olmak üzere toplam 153.965,81 TL. olacağı, takipteki talebin de aynı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 05/07/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; DSİ’den talep edilen Hes dosyasının bulunmadığı, DSİ’den gelen cevapta, davalı ile…’nin 10/07/2018 tarihinde “…Grubu Hidroelektrik Enerji Üretim Tesisinin Su Kullanım Hakkı ve İşletme Esaslarına İlişkin Anlaşma”sının yapıldığı, davalının itirazlarının da çoğunun hukuki mahiyette olması nedeni ile mahkemenin taktirinde olduğu, kök raporda belirtildiği üzere; “Her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde, tarafların açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresi içinde yapıldığı, takibe dayanak 13/02/2018 tarihli faturanın taraf defterlerine kaydedildiği, Sözleşmenin 7. Maddesinde faturaya dayanak meblağın ön ödeme olarak yer aldığı, davacının da sözleşmeye istinaden bu miktarı talep edebileceği, davalının bu ödemeyi yapmadan, sözleşmenin devamındaki işlerin talep edip edemeyeceği hususlarının da mahkemenin taktirinde olduğu, takibe konu alacağın 136.468,00 TL. anapara, 17.497,81 TL. faizi olmak üzere toplam 153.965,81 TL. olacağı, takipteki talebin de aynı olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında 24.01.2018 tarihinde …Grubu Projeleri Proje ve Mühendislik Hizmet Alım Sözleşmesi akdedilmiştir.Sözleşmenin 2. Madddesine göre davacı her türlü proje ve şartname hazırlanması, projelerin idarece onayı için gerekli mühendislik hizmetini verecek, davalı ise sözleşmenin 7. Maddesinde belirtilen bedeli ödeyecektir. Sözleşmenin 6. Maddesinde işin süresi 5 ay olarak ve sürenin haritaların ve sondaj çalışma sonuçlarının davacıya teslimi ile başlayacağı belirtilmiştir. Yine sözleşmenin 7. Maddesinde 35.360 USD’nin ön ödeme olarak verileceği belirtilmiştir.
Bahsi geçen sözleşme davacı tarafından Ankara 20. Noterliğinin 22.10.2018 tarihli ve 16841 yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedilmiştir.
Borçlar Kanununun 97. Maddesinde “Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir.” hükmü düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinden sözlemenin 7. Maddesinde ön ödeme düzenlenmiş olmakla davalının sözleşme gereği ön ödemede bulunması gerekmektedir. Yine davalı tarafından sözleşmenin 6. Maddesi gereği haritaların ve sondaj çalışma sonuçlarının davacıya verildiği ispat edilememiştir. Bu itibarla edimlerini yerine getirmeyen davalının sözleşmeyi feshi haklı görülmemiştir. Kaldıki davalı tarafından ön ödeme alınamadan ve gerekli dökümanlar sunulmadan bir kısım iş de yapılmış olup, takibe konu fatura da taraf defterlerine işlenmiştir. Bu itibarla davalı BK 97 maddesi mucibince sözleşmedeki bir kısım edimleri önce ifa yükümlülüğü altında olup, bu yükümlüğünü yerine getirmeyerek sözleşmeyi haksız olarak feshettiğinden davacının sözleşme gereği hakkı olan ön ödeme miktarı olan 136.468,00 TL ve ihtarname tebliğ tarihinden itibaren davalı temerrüte düştüğünden 3.030,73 TL faiz olmak üzere 139.498,73 TL ‘yi talep etmesi haklı görüldüğünden davacının davasının kısmen kabulü ile ,davalı borçlunun Ankara 20 .İcra Müdürlüğünün 2018/15256 Esas sayılı dosyasında 136.468,00 TL asıl alacak 3.030,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 139.498,73 TL üzerinden itirazının iptaline, bu miktar yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,alacak likit ve itiraz haksız olmakla hükmolunan meblağın %20 ‘si oranında hesaplanan 27.889,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım yönünden davacının kötüniyeti tespit ve ispat olunmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının kısmen kabulü ile ,davalı borçlunun Ankara 20 .İcra Müdürlüğünün 2018/15256 Esas sayılı dosyasında 136.468,00 TL asıl alacak 3.030,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 139.498,73 TL üzerinden itirazının iptaline, bu miktar yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit ve itiraz haksız olmakla hükmolunan meblağın %20 ‘si oranında hesaplanan 27.889,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden davacının kötüniyeti tespit ve ispat olunmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine,

İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 9.529,16 TL harçtan 2.629,94 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 6.899,22 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 65,09 TL posta ve tebligat gideri, 2.850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.915,09 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 90,60 kabul) 2.641,07 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 2.674,34 TL peşin ve başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 1.195,92 TL sinin davalıdan 124,08 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 17.202,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.