Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/536 E. 2021/230 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
… MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
A N K A R A
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2019/536 Esas
KARAR NO : 2021/230

DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2013
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/04/2021

DAVA : Başlangıçta …Hukuk Mahkemesinin … esasına kayıtla davacılar … Elektrik…Ltd.Şti.ile … tarafından açılan davada dava dilekçesinde; davalı … …’ın 01/11/1996 tarihinden 01/05/2007 tarihine kadar davacı …’ın yetkilisi bulunduğu davacı şirketin yatırım/finansman işlerinden sorumlu müdür olarak çalıştığını, 01/05/2007 tarihinde emekli olduğunu, emekli olduktan sonra vekaletnamelerle çeşitli bankalar ve resmi kurumlar nezdinde davacıları temsil etmek suretiyle çalışmasını 2010 yılı sonlarına dek sürdürdüğünü, bu süre zarfında da görevi gereği davacılara ait banka hesaplarındaki paralar ile şirket kasasındaki paraların tüm para giriş-çıkışlarının denetim ve gözetimini, tahakkukunu, tasarrufunu tüm hesap, yatırım ve finansman işlerini üstlendiğini, davalı …’un davalı …’nin muvazaalı olarak boşandığı ve halen birlikte yaşadığı eski eşi olduğunu, davalı …’nin davacı şirkette çalıştığı zaman içerisinde telkin ettiği güvenin sonucu olarak davacı şahsın şirkette ya da Ankara’da bulunmadığı süreler içerisinde işlerin aksatılmadan sürdürülmesi amacıyla hem üçüncü kişilerden tahsilat yapmak hem de şirkete ait hesaplardan para çekme hususlarında davalı …’yi görevlendirdiğini, zaman zaman beyaza/açığa imza suretiyle boş talimatlar imzalayarak davalı …’ye bıraktığını, davalı …’nin bir çok kez davalı adına açılmış banka hesabından şirket çalışanları … ya da …. …’e para göndermek suretiyle paralar tahsil ettiğini, son yıllarda davalı …’nin geliri ile kıyaslanamayacak şekilde fahiş harcamalar yapması, yüklü kredi kartı ödemelerini döneminde, hatta sıklıkla döneminden önce toplu paralar yatırmak suretiyle bir çırpıda yapabilmesi, sürekli taşınmazlar satın alması, sık sık ve uzun sürelerde yurtdışı ülkelere turistik amaçlarla seyahatler etmesi… dikkati çektiğini, davacı …’ye açıkça sorular yöneltmişse de kendisine duyulan güveni kötüye kullanmaya devam ederek fahiş meblağlarda haksız zenginleştiğinin anlaşıldığını, SGK dan aldığı emekli aylığa dışında kendi imzasını taşıyan kasa ödeme fişi ile de sabit olduğu üzere en son ve en fazla 3.500 TL aylık gelire sahip olduğunu, davacının şirket içinde yaptığı araştırma sonucunda şirket çalışanı ve şirketin bankalardaki işlerini takip eden …’ın gerek şirket banka hesaplarından gerekse davacı şahsa ait banka hesaplarından davalı …’nin kendisine çektirdiği paralar şirkete götürüp davalı …’ye teslim ettiğinde sıklıkla davalı …’nin kendisine … Bankası … Şubesi’nde açılmış bulunan hesap numarası vererek paraları o hesaba yatırdığını, ceza mahkemesi yargılamasındaki tanık ifadesinde belirttiğini, yine şirket çalışanı … ve Aynur Arı’nın ceza mahkemesindeki tanık beyanlarında davacının şirkette ya da Ankara da olmadığı zamanlarda davalı …’nin davacı şahsın ıslak imzasının bulunduğu bir kağıdı cama koyarak üzerine de başka bir kağıt koymak suretiyle üstteki kağıda imzayı taklit ettiğini gördüklerini ifade ettiklerini, sık sık çocuklarıyla birlikte yurtdışına turistik seyahatleri ve uçaklarda birinci sınıf yolcu olarak seyahat ettiklerini, şirket kayıtlarına göre en az 830,00 TL tutarındaki iki adet birinci sınıf uçak biletlerini de şirkete fatura ettirdiğini, çocuklarına aldığı bilgisayarın parasını dahi şirkete ödettiğini, ve şirket adına 06/12/2009 tarihli 2.679,00 TL bedelli bir adet fatura düzenlendiğini, tanık …’ın davacı şirketin lojistik sorumlusu olup ihale takip ve dosyalarının hazırlanması, depoların durumu ve malzeme alım satımı ve teslimi görevlerini yürüten personel olmakla işi gereği sık sık yüklü meblağlarda avans kullandığını, giderleri belgelendirip faturalandırarak davalı …’ye teslim ettiğini, Eylül 2010 ortalarında davacı şahsın kendisini çağırdığını, …’dan ve hesaplarından şüphelenildiğini söylediğini, son yılın gider liste ve pusulalarını istediğini, getirmek için odasına gittiğinde davalı …’nin elinde bir kıta boş avans makbuzu ile masanın başında beklerken bulduğunu, bunları imzalamasını istediğini, tanığın bir vesile ile derhal davacı şahsın yanına giderek bu durumu anlattığını, davalı …’nin toplam 80.000,00 TL avans tanık …’e verilmiş gibi düzenleyerek zimmetinde 80.000,00 TL gizlemeye çalıştığının işten çıkarıldığı gün anlaşıldığını, …’ın adına düzenlenmiş imzasız iki adet kasa ödeme fişi ile de 13.020,00 TL’yi zimmetine geçirdiğinin anlaşıldığını, şirkette avans usulü harcama yapan çalışanlar ve tanık … üzerinden de büyük meblağda yolsuzluk yaparak en az 250.000,00 TL’yi zimmetine geçirdiğinin anlaşıldığını, davalı …’nin kendi kendine düzenleyip tahrif etmek üzere kasadan sözde 5.000,00 TL aldığına ilişkin belgeden de en az 20.000,00 TL’yi zimmetine geçirdiğini ve başkaca sahtecilik ve dolandırıcılık suretiyle sağladığı haksız edinimlerin işten çıkarıldıktan sonra yapılan incelemelerden anlaşıldığını, davalı …’nin davacı şahsın … Bankası Balgat Şubesi nezdindeki hesabında davacı şahsın imzasını taklit etmek suretiyle oluşturduğu sahte talimatlarla toplam en 418.000,00 TL’yi zimmetine geçirdiğini, USD hesabından en az 175.000,00 USD’yi zimmetine geçirdiğini, davacı şirketin günlük nakit tahsilatlarını da zimmetine geçirdiğini, bu kalemden şimdilik tespit ettikleri miktarın 35.599,11 TL olduğunu, davalılar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu Ankara ….Ağır Ceza Mahkemesinin … esasına kayıtla davalı … … hakkında dolandırıcılık, zincirleme surette özel evrakta sahtecilik suçlarından, davalı … hakkında suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığını belirterek, davacı müvekkili şirket kasasından 250.000,00 TL, 20.000,00 TL, 35.599,11 TL, 80.000,00 TL, 830,00 TL, 2.679,00 TL olmak üzere şimdilik 389.108,11 TL’nin her bir hakkın doğumu tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı şirkete verilmesine, üzerinde tahrifat yapılan ve taraflarınca bulunabilen talimat asılları ile davacı şahsın banka hesapları ile ilgili yapılan sahtecilik ve usulsüzlükten kaynaklı haksız uhdelerine geçirdikleri şimdilik 733.000,00 TL’nin her hakkın doğum tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin 2002 yılından bu yana almış olduğu bir taşınmaz bulunmadığını, davacının asılsız iddialarını desteklemek için abartılı açıklamalarda bulunduğunu, 4 adet belgede tahrifat yapıldığı iddiasına ilişkin olarak Ankara ….Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyada yer alan raporda toplam 80.000,00 TL ekleme yapıldığı ancak bununla birlikte müvekkili tarafından davacı hesabına 80.000,00 TL aktarıldığının tespit edildiğini, davacının herhangi bir zararının olmadığını, Ankara ….Ağır Ceza Mahkemesindeki yer alan bilirkişi raporundaki talimatlarla çekilen paraların tamamına yakın bir bölümün şirket işleri ile davacı şahsın ve aynı soyadı taşıyan çocukları ve eşinin kişisel giderleri için harcandığının belirtildiğini bildirerek haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : … Mahkemesince yapılan yargılama sonucu 21/12/2017 tarih 2017/659 sayılı kararla davalı …’a karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı … …’a karşı açılan davanın 757.282,00 TL zarar miktarı, 278.330,64 TL işlemiş faiz üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Ankara Bölge Adliyesi 21.Hukuk Dairesinin 04/01/2019 tarih 2018/1724 esas 2018/1400 sayılı kararı ile davacı şirket tarafından açılan davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, davacı … tarafından açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gereken tazminat davası ile birlikte yürütülemeyeceği, davacı şirket hakkındaki davanın görev hususu nazara alınarak davadan tefrik edilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiş, …. esasını almış, davacı şirket tarafından davalılara karşı açılan şimdilik kaydı ile 6 kalemden toplam 389.108,11 TL’nin tahsiline ilişkin dava kısmı iş bu dosyadan tefrik edilerek mahkemenin …. esasına kaydedilmiş ve bu esas üzerinden 16/07/2019 tarih 2019/389 sayılı kararla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, kesinleşmesi ve yasal süresinde başvuru üzerine tevzi müdürlüğünce mahkememiz …. esasına kayıtla yargılama sürdürülmüştür.
Davada istek, davacı şirketin eski yöneticisinin sorumluluğuna dayalı ve diğer davalı … ile eylemi gerçekleştirdiklerinden bahisle uğranılan zararın tazmini isteğine ilişkindir.
Davanın niteliği gereği sorumluluk davası niteliğinde olup, genel kurul kararını sunmak üzere davacı vekiline süre verilmiş, davacı vekili, davacı şirketin 13/01/2020 tarihli olağanüstü genel kurul kararını sunmuş, buna göre mahkememizde devam eden davaya muvafakat edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara ….Ağır Ceza Mahkemesinin … esas … sayılı karar örneğinin incelenmesinde katılanın … Ltd.Şti. yetkilisi, sanıkların davalılar, suçun özel belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, suçtan kaynaklı mal varlığı değerlerini aklamak olup, yapılan yargılama sonucu 18/04/2013 tarih 2013/126 sayılı kararla sanık …’un suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçunu işlediği gerekçesi ile cezalandırılması istemli açılan kamu davasında sanığın atılı suçu işlediği sabit olmadığından beraatine, sanık … …’ın özel belgede sahtecilik suçunu, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu işlediği anlaşılmakla bu suçlardan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edildiği, Yargıtay 15.Ceza Dairesinin 20/04/2014 tarihli ilamı ile özel belgede sahtecilik suçundan verilen cezanın onandığı, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan ise cezanın TCK’nın 43/1 maddesi gereğince artırılmaması nedeniyle eksik ceza verildiğinden bahisle bozulduğu, mahkemenin 2014/240 esasına kayıtla hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçuyla ilgili yeniden yapılan yargılama sonucunda, bozma ilamına uyularak …’un cezasının artırıldığı, Yargıtay 15.Ceza Dairesinin 20/04/2014 tarihli onama-bozma ilamına karşı sanık tarafından yapılan karar düzeltme/itiraz başvurusunun 26/06/2014 tarihinde reddedildiği, ikinci itiraz başvurusunun yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde ve davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 19/01/2021 tarihli raporlarında sonuç itibari ile davacı defter kayıtlarına göre şirket kasasına alınmış gibi kayıtlanan raporun üst kısmında dökümü yapılan toplam 35.599,11 TL’nin şirket kasasına alınmayıp, davalı tarafından mal edinildiği, bu tutarların fiilen ve fiziken şirket kasasında bulunmadığını ispatlar delil sunulmadığını, davalının eşi, kendisi ve çocukları ile evine yapılan harcamalara ilişkin inceleme sonucunda davalının eşi ve çocuğu için alınan uçak bileti yönünden, demirbaşa kaydedilen bilgisayar yönünden tazmin talebinde bulunulabileceği, 80.000,00 TL paranın kasadan uhdeye geçirildiği iddiasına ilişkin olarak çekilen paraların davacı şirketin işinde kullanıldığının ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini bildirmişlerdir.
Dosya kapsamından, davacı şirket tarafından 40.Noterlikten düzenlenen özel vekaletname ile davalı …’nin vekil tayin edildiği, aynı noterlikten düzenlenen 23/08/2010 tarihli azilname ile azledildiği, davalı …’nin davacı şirkette sorumlu müdür olarak ve daha sonra da şirketi temsilen banka ve resim kurumlardaki işleri yürüttüğü anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından davalılar karşı açılan davada 6 kalem halinde şimdilik kaydı ile 389.108,11 TL nin tahsili isteğinde bulunulmuş olup, davalı …’un davalı … ile birlikte hareket ettiğine ilişkin, hem ceza dava dosyasında hem de mahkememiz dosyasında yeterli kanaat oluşmadığı, davacı şirket ile aralarında bir ilişki olmadığı anlaşılmakla davalı …’a karşı açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı …’a karşı açılan dava ile ilgili olarak, mahkemece yapılan inceleme ceza mahkemesi dosyasında alınan rapor ve karar içeriği, tefrik kararı öncesi 6.Asliye Hukuk Mahkemesinde alınan rapor ve dosya kapsamı ve mahkememizce alınan rapor ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı şirket yönünden zarar kalemlerinin ayrı ayrı inceleme ve irdelemesine geçildiğinde, 1.kalem talep, davalı …’nin şirkette avans usulü harcama yapan çalışanlar ve özellikle ihaleleri takip edenler üzerinden yüksek meblağda yolsuzluk yaparak davalının haksız olarak uhdelerine geçirdikleri en az 250.000,00 TL’lik taleple ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirket çalışanlarına davalı tarafından verilen bir kısım ödemelerin tamamının makbuzlarının olduğu, avansı aldığına dair makbuz imzalayan çalışan yerine davalıdan tahsili talebinin yerinde olmadığı gibi davalının bu miktarla ilgili yolsuzluk yaparak haksız olarak uhdesine geçirdiği hususu kanıtlanamadığından bu kalem talep yerinde görülmemiştir.
2.kalem talep, davalı …’nin 29/01/2010 tarihli “personel adı …” başlıklı belge ile davalıların haksız olarak uhdelerine geçirdikleri en az 20.000,00 TL lik taleple ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre, ticari defter kayıtları içeriği, ceza mahkemesince alınan raporlar da nazara alındığında bu miktar şirket zararının oluştuğu kanıtlamadığından bu kalem talep yerinde görülmemiştir.
3.kalem talep, davalı Jalenin yıllardır davacı şirketin günlük nakit tahsilatını zimmetine geçirmek suretiyle uhdesine geçirdiği en az 35.599,11 TL lik taleple ilgili olarak, mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre, davacı defter kayıtlarına göre şirket kasasına alınmış gibi kayıtlanıp toplam 35.599,11 TL nin kasaya alınmayıp, davalı tarafından mal edinildiği, bu tutarların fiilen ve fiziken şirket kasasında bulunmadığını ispatlar delil sunulmadığı, bu tutarların kasaya tahsil olarak deftere kayıtlandığı, aksi davacı tarafça kanıtlamadığından bu kalem talep yerinde görülmemiştir.
4.kalem talep, üzerinde tahrifat yapılmış makbuz asılları ile davalı …’nin şirket kasasından hırsızladığı en az 80.000,00 TL yi uhdesine geçirdiğinden bahisle, 80.000,00 TL lik taleple ilgili olarak, mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre, makbuzlardaki gerçek toplam tutar 15.750,00 TL iken rakam ve yazı ile davalı tarafça ekleme yapılarak 95.750,00 TL ye çıkarıldığı, böylece davalının 80.000,00 TL parayı kasadan uhdesine geçirdiğinin iddia edildiği, ekleme ile miktarların artırıldığı ve davalı … elinden çıktığını raporla belirlendiği ancak ceza mahkemesindeki yargılama sırasındaki alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre çekilen bu paraların davacı hesabına aktarıldığı, yine davacı şirketin işinde kullanıldığı bu kalem zararın kanıtlamadığından bu kalem talep yerinde görülmemiştir.
5.kalem talep, davalının kendi ve çocukları için fatura ettirdiği birinci sınıf uçak bedellerine ilişkin 830,00 TL’lik taleple ilgili olarak, mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre, ticari defterler üzerinde yapılan incelemelerde uçak biletlerine ilişkin iki ayrı tarihte 766,00 ve 64,00 TL lik harcamaların kayıtlı olduğu, bu harcamaların davalının eşi ve çocuğu için alınan uçak biletine ilişkin olup şahsi harcamaya ilişkin olmakla bu miktar davacı zararının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
6.kalem talep, davalı …’nin kızına aldığı bilgisayar bedeli olarak 2.679,00 TL bedelli taleple ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre, bu bilgisayar bedelinin 2.679,00 TL olarak davacı şirket defterinde demirbaş olarak kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacıya geri verildiğine dair delil sunulmadığı, davalının kızına alınan bilgisayar bedeline ilişkin olup şahsi harcamaya ilişkin olmakla bu miktar davacı zararının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı …’a karşı açılan davanın 2.679,00 + 64,00 + 766,00 = 3.509,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, dava haksız fiilden kaynaklı tazminata ilişkin olup, haksız fiilin meydana geldiği tarihte temerrütün oluşacağı, ticari defterlere harcama olarak kayıt tarihleri 766.00 TL için 19/01/2009, 2.679,00 TL için 06/12/2009 ve 64,00 Tl için 24/05/2010 olmakla bu miktarlara bu tarihlerden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … hakkında açılan davanın reddine,
2-Davalı … hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile 3.509,00 TL’nin bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın 766,00 TL’sine 19/01/2009 tarihinden, 2.679,00 TL’sine 06/12/2009 tarihinden, 64,00 TL’sine 24/05/2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gerekli 239,69 TL karar ve ilam harcı ile 24,30 TL başvurma harcı toplamının (… Mahkemesinin … esasına kayıtla açılan davada peşin harcın tamamı yatırılıp tefrik kararı sonrası mahkememiz dava değerine ilişkin kısım aktarılmayıp o dosyada kalan dava değeri yönünden verilen kararda mahsup edilmekle) davalı …’dan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan ve davalı …’a yönelik yapılan yargılama giderleri çıktıktan sonra kalan aşağıda dökümü yazılı 2.068,15 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren % 0,9 ’u olan 18,61 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar … ve … tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden AÜTT 13/2 uyarınca 3.509,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 35.441,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine
Davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olup, ret sebebi farklı olmakla 35.687,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı iş ve duruşma yoğunluğu nedeniyle verilen kararın hüküm özeti açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Yargılama Gideri Dökümü
Davacı
Vekalet Tasdik Harcı : 3,75 TL
Posta Gideri : 64,40 TL
Bilirkişi Ücreti : 2.000,00 TL
+
Toplam : 2.068,15 TL