Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/153 E. 2021/585 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2019/153 Esas
KARAR NO : 2021/585

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …….
VEKİLLERİ : Av. … – ….
Av. … ….
DAVALI : … – … -….
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2021
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait … İşletme Müdürlüğündeki “Açık Ocaktan Tüvenan … Nakliyesi; Katı Kil Atık Malzemenin Taşınması ve Fabrikalara Cevher Yükleme, Nakliye, Besleme ile Kömür İstifleme Kül Atık Taşıma İşi”ni 25/04/2017 tarihli sözleşme ile 1 yıllığına üstlendiğini, işi davalının gözetim ve denetiminde davalı işletmesinde çalışan mevcut işçilerle yürüttüğünü, işçilerle 1 yıllık belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığını, davalının aynı işçilerin çalıştığı dava konusu işi her yıl ihaleyle farklı taşeronlara verdiğini, işçilerin müvekkili nezdinde 1 yıllık belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmasına rağmen davalının geçmişe dönük kendisi ve diğer taşeronları nezdindeki tüm çalışmalara isabet eden ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretlerinin ödenmesini müvekkilinden talep ettiğini, 1 yıllık belirli süreli iş sözleşmesi nedeniyle müvekkilinin işçilere ihbar tazminatı ödemekle yükümlü olmadığını, Beyoğlu 20. Noterliğinin 13/07/2018 tarih ve 13050 sayılı ihtarnamesi ile davacının sadece ihale süresince çalıştırdığı döneme denk gelen hak edilmiş işçilik alacaklarından kendi dönemiyle sınırlı olarak sorumlu olduğunun ihtar edildiğini, buna rağmen davalının 08/11/2018 tarihli yazısı ile çalışanların ücret ve ücret nitelikli alacakların ödendiği gerekçesiyle müvekkilinin Bandırma Bor İşletme Müdürlüğü uhdesinde oluşan 907.546,66 TL alacağının kesildiğinin belirtildiğini, 56 işçi tarafından …İş Mahkemelerinde açılan davalarda alacakların müvekkilinin istihkakından kesilerek davalı tarafından ödendiğini, yine 14 aylık belirli süreli iş sözleşmesi ile … İşletme Müdürlüğünde çalıştırılan işçilerden emekli olan işçi Metin Atasoy’un müvekkili nezdindeki çalışma süresini gözetmeksizin işçinin emeklilik sebebiyle hak ettiği 22.371,60 TL’nin 16.229,78 TL’sini davalının müvekkilinin istihkakından kestiğini, müvekkilinin istihkakından sözleşmeye, teknik şartnameye ve yasal mevzuata aykırı olarak kesilen alacakların tahsili gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik istihkaklardan haksız kesilen 650.000,00 TL’nin alacağa dair kesintilerin yapıldığı tarihlerden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımından reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da, dava konusu ihalenin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılmadığını, 3/g’de yer alan istisna kapsamında yapılmış olup, şartname ve sözleşme hükümlerine tabi olduğunu, ayrıca işçilere ilişkin olarak yapılan her türlü ödemenin davacıdan tahsiline ilişkin açık hükümlerin sözleşme ve şartnamelerde açık ve ayrıntılı olarak yer aldığını, dava konusu sözleşmeye ilişkin tüm ihale evrakları ihaleden günlerce önce (45-30 gün) ilan edildiğini, ihaleye katılan isteklilerin şartnamede ve sözleşmede yer alan hükümlere göre tekliflerini oluşturduğunu, ayrıca kanunlara aykırı bir şart varsa şikayet yoluna gidilerek düzeltme ve zeyilname yaptırılabildiğini, davacının hiçbir şikayet ve düzeltme talebi olmaması karşısında, bu sözleşme kapsamında çalışmış olan 56 işçinin işçilik alacakları talebiyle zorunlu arabulucuya başvurması üzerine, bu işçilerin ücret ve ücret nitelikli alacaklarının kurulan komisyon marifetiyle toplam 745.604,33 TL olarak hesaplandığını, davacı şirkete gerekli ödemeleri yapması için bildirimde bulunulduğunu, yüklenici şirketin cevaben gönderdiği ihtarnamede; imzalanan sözleşme eki Teknik Şartnamenin 7.28. maddesinde, “Yüklenici, çalıştırdığı döneme ilişkin personel için her türlü ücret alacakları ile yıllık ücretli izin ve iş mevzuatından kaynaklanan diğer haklarından sorumludur” hükmü, yasal mevzuat ve Yargıtay kararları gereği sadece kendi çalıştırdığı döneme denk gelen hak edilmiş işçilik alacakların sınırlı sorumlu olduğunu iddia ederek, sözleşme gereği teminat mektuplarının, nakit teminatlarının ve istihkaklarının ödenmesini talep ettiğini, sözleşme kapsamında çalışmış 56 işçinin vekili tarafından …İş Mahkemelerinde müvekkili aleyhine işçilik alacakları talepli davalar açıldığını, iş bu davalar ön inceleme aşamasına gelmeksizin 07.11.2018 tarihinde sözleşme kapsamında çalışmış olan 62 işçiye yüklenici hak edişinden kesinti yapılmak suretiyle ödeme yapıldığını, işçilerden sadece Barış Er isimli işçinin istifası üzerine bu işçiye herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının işçileri için 4857 sayılı İş Kanunu ilgili diğer mevzuat çerçevesinde gerekli işlemlerin tesis edildiğini ve kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödemelerin 4857 sayılı İş Kanunu, sözleşmeler ve eki şartnameler doğrultusunda hakkedişten kesinti yapılarak işçilere ödenmiş olup usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; davacının hakedişlerinden yapılan kesintinin iadesi isteğine ilişkindir.
Davanın niteliği gereği arabuluculuğa başvurulması zorunlu bulunduğu, başvurunun yapıldığı, tarafların katılımı ile 13/03/2019 tarihinde anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın düzenlendiği anlaşılmakla yargılama sürdürülmüştür.
Davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; taraflar arasındaki sözleşme tarihi, yapılan kesintiler ve davanın niteliği de nazara alınarak dava tarihi itibariyle zamanaşımı dolmadığından zamanaşımı defi kabule şayan görülmemiştir.
Taraf delilleri toplanıp, kesinti miktarları da uyuşmazlık konusu olmakla, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde dava konusu kesintilere ilişkin mali müşavir bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılmış olup, bilirkişi 25/03/2020 tarihli raporunda davacının incelenen 2017 ve 2018 yılları defterlerinin e defter olarak tutulduğunu, beratlarının yasalarda belirtilen sürelerde yapıldığını, davalıya ilişkin kayıtların incelenmesinde 31/10/2018 tarihli 827.603,94 TL tutarlı hak ediş faturasına karşılık davalı kurum tarafından 41.030,85 TL ödeme yapıldığı, hak ediş faturaları tutarlarına karşılık 31/12/2019 tarihi itibariyle 872.978,21 TL eksik ödeme yapıldığının tespit edildiğini, aynı tarihte davacı şirkete 227.001,32 TL ödeme yapılması sonucu eksik ödenen tutarın 645.976,89 TL olarak tespit edildiğini, ayrıca davacı şirketin alınan sipariş ve avanslar hesabında da 18/09/2019 tarihi itibariyle davalı kurumdan 5.837,05 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, bu durumda hakediş alacaklarından eksik ödenen tutarın 651.813,94 TL olarak hesaplandığını bildirmiştir.
Dosya üzerinde ve davalı kayıtları üzerinde dava konusu kesintilerle ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 23/02/2021 tarihli raporlarında davalı idare kayıtlarının dava konusuna ilişkin olarak yapılan incelenmesinde işçilik alacakları nedeniyle işçilere yapılan ödemelerin 745.604,88 TL olduğunu, 06/06/2018 tarihinde Metin Atasoy’un kıdem tazminatı ödemesi olarak 16.229,78 TL’nin davacı şirkete ödeme olarak kaydedildiğini, davacı tarafından düzenlenen 31/10/2018 tarihli KDV dahil 827.603,94 TL’lik faturadan 786.629,30 TL’lik, 30/11/2018 tarihli KDV dahil 694.033,56 TL’lik faturadan 104.794,79 TL’lik kesinti yapıldığını, davalının davacı hakedişlerinden kesilen toplam 907.546,66 TL’nin 15.919,78 TL’sinin davacıya daha sonra iade edilmiş olduğu, hakedişlerden kesinti tutarı 891.627,45 TL’nin 505.104,98 TL’sine işçilerin davacı nezdindeki kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacakları nedeniyle rücuen kesebileceğini, hakedişlerden yapılan fazla kesinti tutarının 386.522,47 TL olarak hesaplandığını bildirmişlerdir.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 07/06/2021 tarihli ek raporlarında itirazları değerlendirerek asıl raporlarındaki görüşlerinin değiştirilmesi veya yeniden hesaplama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığını bildirmişlerdir.
Dosya kapsamından; taraflar arasında düzenlenen 25/04/2017 tarihli sözleşme ile, davalı … müdürlük … İşletme Müdürlüğü Kırka – Seyitgazi Eskişehir’in ihtiyacı olan özellikleri teknik şartnamede belirtilen … İşletme Müdürlüğü “Açık Ocaktan Tüvenan … Nakliyesi; Katı Kil Atık Malzemenin Taşınması ve Fabrikalara Cevher Yükleme, Nakliye, Besleme ile Kömür İstifleme Kül Atık Taşıma İşi”ni davacının yüklenici olarak üstlendiği, sözleşme bedelinin KDV hariç 7.143.500,00 TL olarak kararlaştırıldığı, işin süresinin sözleşmenin 6.maddesinde işe başlama tarihinden itibaren 365 takvim günü olarak belirlendiği, 8.maddesi yüklenicinin sorumlulukları başlıklı olup 8.5 maddesinde, sözleşme konusu işle ilgili olarak, teşekkülün, ücret, tazminat, prim vb. her ne ad altında olursa olsun işçilere ve sosyal güvenlik kurumuna yapmak zorunda kalacağı ödemelerden yüklenici sorumlu olup, teşekkülün yazılı uyarısı üzerine bu bedelli faizi ile birlikte ödemeyi kabul eder, yüklenici tarafından ödemenin yapılmaması halinde teşekkülün alacağını yüklenicinin alacağından ya da teminatlarından keserek tahsil etme hakkına sahip olduğunun kararlaştırıldığı, hakediş ve ödemelerin 9.maddede avans verilmesi, şartları ve miktarının düzenlendiği ve toplam 23 maddeden ibaret olduğu, Şubat 2017 tarihli teknik şartname örneğinin incelenmesinde, 5.maddesi yüklenicinin sorumlulukları başlıklı olup, 5.24.maddesinde yüklenicinin çalışanların hak etmiş olduğu ücret, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti ve her türlü alacaklarını ödemekle yükümlü olduğu…. 5.26.maddede teşekkülün, iş akdi, toplu iş sözleşmesi, iş kanunu, ilgili mevzuat hükümleri ya da Yargıtay içtihatları gereğince, ücret, fazla mesai, izin ücreti, tazminat, vb. işçilik hak ve alacakları, bunlara ilişkin prim, vergi, fon, vs. ile iş kazası veya meslek hastalığı vb. nedenle yüklenici çalışanlarına SGK’na, vergi dairesine, ilgili mercilere ya da üçüncü şahıslara herhangi bir ödeme yaparsa yüklenicinin bu ödemeleri ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizleri ile birlikte teşekküle derhal ödemekle yükümlü olduğu… 7.maddesi yüklenicinin diğer yükümlülükleri başlıklı olup, 7.28.maddede yüklenicinin çalıştırdığı döneme ilişkin personel için doğacak her türlü ücret alacakları ile yıllık ücretli izin ve iş mevzuatlarından kaynaklanan diğer haklarından sorumlu olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 02/12/2016 tarihli … İşletme Müdürlüğü ihtiyacı olan torbalama – istifleme – paletleme – yükleme faaliyetleri hizmeti alımına ilişkin sözleşme düzenlendiği, davacının yüklenici olduğu, işin süresinin 9.maddede işe başlama tarihinden itibaren 14 ay olarak kararlaştırıldığı, 22.maddede yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumluluklarının düzenlendiği, 22.1 bendi uyarınca yüklenicinin sözleşme konusu işle ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve genel şartnamenin 6.bölümünde belirlenmiş olup, yüklenicinin bunları aynen uygulamakla yükümlü olduğunun kararlaştırıldığı, toplam 39 maddeden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf; … İşletme Müdürlüğü’nde çalışanlarının ücret ve ücret nitelikli alacaklarının ödendiği gerekçesiyle bu ödemelerin karşılığı olarak ve ayrıca … İşletme Müdürlüğü ile olan sözleşme kapsamında çalıştırılan işçilerden Metin Atasoy’a ödenen 22.371,60 TL kıdem tazminatından 16.229,78 TL’si dahil olmak üzere Bandırma Bor İşletme Müdürlüğü uhdesindeki 907.546,66 TL alacağının haksız kesildiği iddiasında bulunmakta, davalı taraf kesintilerin haklı nedenle yapıldığını, davacının taleplerinin reddi gerektiği savunmasında bulunmaktadır.
Davada uyuşmazlık; yapılan kesintilerin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme, bilirkişi raporları içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; kesinti sebeplerinin toplam 62 işçiye ödenen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, bunlar nedeniyle devlete ödenen gelir ve damga vergileri ve icraya ödenen ilam ve icra ferileri olduğu, davalı tarafça işçilere ödenen 745.604,88 TL’nin 62 işçi için tüm çalışma süreleri üzerinden kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti olarak hesaplandığı, önceki alt işverenlerce ödenen kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı tutarları ile kullandırılan yıllık izin sürelerinin mahsup edildiği, fark tutarın tamamının davacıya yansıtıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, davacının son alt işveren olması nedeniyle işçilerin tüm hizmet süreleri üzerinden hesaplanan feshe bağlı alacaklar olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının tamamından sorumlu olduğunu iddia etmekte, davacı taraf, taraflar arasındaki sözleşme ve şartname hükümlerine göre sadece kendi dönemine ait kıdem tazminatı ve sair işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu belirtmektedir.
Davalı taraf, davacının son alt işveren olduğu için feshe bağlı tüm alacaklar ve tüm hizmet süresi üzerinden sorumlu olduğunu ileri sürmekte ise de bu sorumluluğun işçiye karşı sorumluluk olup, bu sorumluluğun oluşması için iş akitlerinin feshedilmiş olması gerekmektedir.
Davacı taraf; işçilerin iş akitlerinin sona ermediğini, kendilerinden sonra ihaleyi başka bir şirketin aldığını ve işçilerin ihale konusu işte çalışmaya devam ettiklerini iddia etmektedir.
Dosyada mevcut İş Mahkemesi karar örneklerinin incelenmesinde; işçilerin iş akitlerinin feshedildiği iddiası ile, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarını talep ettikleri ve yargılama sırasında kendilerine ödenmiş olduğu için davaların konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Bu durumda İş Mahkemesi kararları ve dosya kapsamı itibariyle işçilerin iş akitlerinin feshedilmiş olduğu kanaatine varılmıştır. İşçilerin iş akitlerinin feshedildiği anlaşılmakla işçilerin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarından davacının kendi dönemi ile sorumlu olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Taraflar arasında … İşletme Müdürlüğü için imzalanan 25/04/2017 tarihli sözleşmenin 8/5 maddesi ile teknik şartnamenin 5.24, 5.26 ve 7.28.maddelerinde yüklenicinin işçilik alacakları ile ilgili sorumluluklarının düzenlendiği, asıl ve alt işverenin işçilere karşı müteselsil sorumluluğunun İş Kanunu hükümleri gereği olup, asıl ve alt işverenin müteselsil sorumluluk nedeniyle iç ilişkilerindeki birbirlerine karşı sorumluluklarının aralarındaki sözleşme hükümlerine tabi olduğu, davacının iş akdi kendi döneminde feshedilen son alt işveren olup, işçilere karşı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarından asıl işveren davalı ile birlikte müteselsil sorumlu olup, taraflar arasındaki sözleşme ve şartname hükümlerinde davalıya karşı tüm hizmet süresine isabet eden işçilik alacaklarını iç ilişkide de üstlendiğine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı, davacının dönemine isabet eden kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarından sorumlu olacağı, önceki işverenlerin sürelerine ait kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarını davacıya rücu edemeyeceği, önceki işverenlere rücu etmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
İhbar tazminatı iş akdinin ihbar süresi tanınmadan feshi nedeniyle doğmakta olup önceki işverenlerle bir ilgisinin olamayacağı, ihbar tazminatının tamamının son alt işverene rücu edilebileceği, dava konusu uyuşmazlıkta, davalının önceki alt işverenlerden tazmin ettiği ihbar tazminatlarını davacıya rücu edilecek ihbar tazminatı hesabında mahsup ettiği görülmekle davalının davacı lehine yaptığı bu hesaplama uyarınca davacı yönünden hesaplanan ihbar tazminatından mahsup yapılmasının ve buna göre kesinti miktarının belirlenmesi gerektiği, bilirkişi raporundaki hesaplamanın denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının hakedişinden kesilmesi gereken miktarın 505.104,98 TL olarak hesaplandığı, hakedişlerden 907.456,66 TL kesinti yapıldığı belirtilmiş ise de 15.919,78 TL’sinin blokaj iadesi açıklamasıyla 31/12/2018 tarihinde davacıya iade edildiği, hakedişten kesilen miktar 891.627,45 TL olup, 505.104,98 TL hakedişten kesilmesi gereken miktarın düşümü ile fazla kesinti tutarının 386.522,47 TL olduğu anlaşılmakla davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, alacağın içeriği itibariyle haksız fiil niteliğinde bulunmadığı, bu haliyle temerrüdün dava öncesi bildirim ile oluşacağı, dava tarihi öncesi itibariyle temerrüde düşürücü ihtarname olmadığı anlaşılmakla alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile, 386.522,47 TL’nin 22/03/2019 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gerekli 26.403,35 TL harçtan mahkememiz veznesine peşin yatırılan 11.100,38 TL’nin mahsubu ile kalan 15.302,97 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin kabul ve ret oranları da nazara alınarak 784,87 TL’sinin davalıdan, geri kalan 535,13 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 3.314,40 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %59,46’sı olan 1.970,74 TL ile 44,40 TL başvurma ve 11.100,38 TL peşin harç toplamı 13.115,52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 35.506,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden 26.893,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
Taraflarca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
29/09/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Yargılama Gideri Dökümü
Davacı
Posta Gideri : 293,80 TL
Vekalet Tasdik Harcı : 20,60 TL
Bilirkişi Ücreti : 3.000,00 TL
+
TOPLAM 3.314,40 TL