Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/906
KARAR NO : 2021/182
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; davacı şirket ile davalı arasında tanzim edilen 13.06.2018 tarihli sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından davalının … …’ta kurulu … Club Hotel ismindeki otelin Deniz ve Tatlı Su Ürünleri ihtiyacı karşılandığı, bu anlamda müvekkili şirketin bu zamana kadar ticari ilişkilerini en muntazam şekilde yerine getirmiş ve faturalarını göndermiştir. Ancak davalı taraf bir kısım fatura bedellerini ödemediği, taraflar arasındaki ticari ilişki de halen devam etmediği, davalı taraf Ankara … Noterliğinin … yevmiye numaralı, 26.09.2018 tarihli ihtarnamesi ile dava dilekçesinde liste halinde düzenlenen faturaları iade ettiklerini bildirdiklerini, söz konusu ihtarnameye kendilerince Sultanbeyli … Noterliğinin …yevmiye numaralı, 02.10.2018 tarihli ihtarname ile cevap verildiği, davalı tarafın Ankara .. Noterliğinin … yevmiye, 03.10.2018 tarihli ihtarname ile dava dilekçesinde belirtilen faturaları iade ettiklerini belirtildiğini, ayrıca kesilen faturalar e-fatura ile 14.09.2018 tarihinde davalıya gönderilmiş olup, itiraz ise 03.10.2018 tarihinde yapıldığını, ihtarnameye cevaplarda fatura itirazının yine süresinde yapılmadığı da belirtildiğini, son olarak davalı firma Ankara …Noterliğinin … yevmiye numaralı, 04.10.2018 tarihli ihtarname ile bu kez dava dilekçesinde bilgileri verilen faturaları müvekkili şirkete iade ettiğini bildirdiği, fatura iade gerekçelerinin fiyat farkı yansıtmış olduğu anlaşıldığı, 14.08.2018 tarihinde davalı firma yetkilisi … İle yapılan e-posta yazışmasından da anlaşılacağı üzere, döviz fiyatlarında son dönemde yaşanan artışın fiyatları revize etmemize etmelerine yol açtığı bildirilmiş ve adı geçen firma yetkilisinin de kabul onayı alındığını açıklayarak müvekkili şirketin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin davalı şirketten olan alacağının mahkemece tespit edilmesini ve ticari temerrüt faizi ile birlikte tespit edilen miktarın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özetle; davacı tarafın, …’da Deniz ve Tatlı Su ürünleri tedarik işi yaptığı, tarafların 13.06.2018 tarihli söyleşmeyle Otel ve Tatil Köyünün su ürünleri ihtiyacının karşılanması için anlaştıklarını, davacının sözleşmeye aykırı ürün teslim etmesi ve tek yanlı fiyat artışına gitmesi sebebiyle taraflar arasında ihtilaf çıktığını, alacaklarını da faturalarına dayandırdığına göre, alacağının ne miktarda olduğunu bilmesi gerektiğini, davacı dava dilekçesine tarihini, sayısını, tutarını yazdığı 13 fatura sebebiyle 238.220,29 TL alacaklı olduğunu iddia ettiğini, dava konusu ihtilaf 238.220,29 TL tutarında olduğunu, dolayısıyla “tespit ve belirsiz alacak davası”na konu edilemeyeceğini, öncelikle, tespit ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı ile davacının, sözleşmeye ekli listede yazılı fiyatlarla 13.06.2018 – 31.12.2018 dönemi su ürünleri ihtiyacını karşılamak üzere anlaştığını, dolayısıyla fiyat artışı mümkün olmadığını, taraflar yazılı sözleşmeye dayandığını, sözleşme değişikliği yetkili kişiler tarafından yapılabileceği, …. müvekkili şirketin çalışanı olup, yetkili olmadığını, sözleşmede değişiklik yapamayacağını, davacının, 14.09.2018 tarihli dokuz adet faturası, elektronik ortamda Müvekkiline 25.09.2018 ulaştığı, 26.09.2018 tarih 11816 yevmiye numaralı Ankara …Noterliğinin ihtarnamesiyle itiraz edildiği, davacının 14.09.2018 tarih … sayılı ve 25.09.2018 tarih 3282 tarihli faturaları 01.10.2018 tarihinde ulaştığı, 03.10.2018 tarih … yevmiye sayılı Ankara …Noterliği ihtarnamesiyle itiraz edildiği, veri tabanından alınan dökümün, faturaların düzenleme tarihinde gönderilmediğini, ihtarnamelerde belirtilen tarihlerde gönderildiğini kanıtladığı, kur artışları nedeniyle, davacının fiyat farkı talep edemeceğini, davacı tarafla düzenlenen 13.06.2018 tarihli satış sözleşmesinin 4/D maddesinde, “Fiyatlar sözleşme sonuna kadar sabittir. Glaze oranları ve fiyat listesi ektedir. Fiyat listesi taraflarca karşılıklı imza altına alınacaktır. … glaze oranlarını geçtiği takdirde … bu oranı fiyat farkı olarak geri döner, …’in cari hesabından geri düşer” şeklinde belirtildiği, dolayısıyla usulünce düzenlenerek imzalanmış ve sözleşmeye eklenen fiyat listesiyle düzenlenen faturaların dışında “fiyat farkı” adı altında fatura tanzimi ve tahsili mümkün olmadığını açıklayarak davanın öncelikle tespit ve belirsiz alacak davası açılamayacağından davanın usul yönünden reddine ve esas yönünden de reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirket ile davalı arasında tanzim edilen 13.06.2018 tarihli sözleşme gereği davalının … …’ta kurulu otelindeki deniz ve tatlı su ürünleri ihtiyacının karşılandığı, fakat davalı tarafın bir kısım fatura bedellerini ödemediği iddiası ile davacı şirketin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketten olan alacağının mahkemece tespit edilmesi ve tespit edilen miktarın faturaların davalıya tebliğ edildiği günden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı ticari kayıt ve defterleri ile dosya üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılması için İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, dosyamıza gelen bilirkişi raporu incelendiğinde; sonuç olarak, davacı şirketin lehine delil niteliğine sahip ticari defterlerine göre; davacı şirketin davalı şirketten dava tarihi itibari ile 238.190,62-TL bakiye alacağı olduğu tespitine varıldığı, bu bakiyenin davalı şirkete kesilen ve davalı şirketin noter ihtarnamesi ile iade ettiğini belirttiği 13 adet faturadan oluştuğunun görüldüğü, ancak davalı şirket ticari defterleri ile henüz incelenmediği nedenle karşılaştırılmasının yapılamadığı, davacının bakiye alacağını oluşturan 13 faturanın fiyat farkı açıklamalı faturalar olduğu, bunların davalının önceden davacıya kesmiş olduğu aynı tutarda ve aynı sayıda faturalara karşılık kesildiğinin görüldüğü, davalının davacıya kestiği faturalardan toplam tutarları 157.477,67-TL olan 10 adet faturanın, davacının 2018 yılı içinde davalıya kestiği mal satışlarındaki fiyat farklarının iadesi olduğu, toplamları 15.912,61-TL olan iki adet faturanın fire farkı bedellerine ilişkin olduğu, 64.800,01-TL tutarındaki 1 adet faturanın ise taraflar arası yapılan sözleşmenin 4/D maddesine ilişkin olduğunun görüldüğü, davacı şirketin 64.800,01-TL tutarındaki faturayı tekrar davalıya iade etmesinin bu dava dosyası kapsamındaki verilere göre makul bir gerekçesi olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiş, fire bedellerine ilişkin kesilen toplam tutarları 15.912,61-TL olan faturaların hangi ürünlerle ilgili fireler olduğunun, net ortaya konmamasından dolayı davacının bu faturalara karşılık, ANT20183151 ve ANT20183336 nolu faturaları kesmesinin dava dosyası kapsamındaki verilere göre yerinde olduğu, fiyat farkıyla ilgili davalının davacıya kestiği 157.47,67-TL toplam tutarı olan 10 adet fatura incelendiğinde ve bunların kesilme sebebi incelendiğinde; tarafların aralarında akdedilen sözleşmede yazılı birim fiyatların üzerinde fiyatlarla davacı şirketçe davalıya kesilmiş mal faturalarının davalı tarafça aradaki birim farkı kadarının davacıya geri yansıtılması amacıyla kesildiği tespitine varıldığını belirten raporun dosyamıza sunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf ticari defterleri ve dosya üzerinde mali müşavir bilirkişi ve gıda mühendisi bilirkişi tarafından inceleme yapılarak dosyamıza rapor sunulmuş, incelendiğinde; bilirkişi raporunda, davalı tarafın ticari defterlerinde davacı yönünden satıcılar cari kodunda takip edildiği ve fatura kayıtları ve tahsilatları cari hesap dökümlerinin ayrıntılı olarak bildirildiği, 2018 yılı cari hesap dökümüne göre davacının davalıya toplam 1.089.587,69-TL’lik fatura düzenlediği, fatura karşılığı davalının 764.062,27-TL Damga Vergisi açıklaması ile davacının borçlandırıldığı, 22/11/2018 tarihi itibariyle davalının davacıya borcunun kalmadığı, davacı defter kayıtlarına göre düzenlenen bilirkişi raporunda davacının 238.190,62-TL alacaklı olduğu bildirildiği, davacı defter kayıtlarında olmayan, davalı defter kayıtlarında olan faturaların liste halinde belirtildiği, bilirkişi raporunda da bahsedildiği üzere 64.800,00-TL’lik faturanın taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 4/D maddesi uyarınca bedelsiz ürün karşılığı olarak düzenlendiği görüldüğü, davalı vekili tarafından 13/09/2019 tarihinde dilekçe ekinde glaze bedellerine ilişkin kendi personelleri tarafından imzalanan tutanakların sunulduğu, buna göre brüt ve çözülmüş sonrası net kg bulunduğu, davalının kabul etmediği fire tutarı (10.689,59+5.223,02=) 15.912,61-TL olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre belirlenen fiyat farklılığına ilişkin düzenlenen fatura toplamı ise 157.477,67-TL olduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen 02/10/2018 tarih, 40549 numaralı ihtarname ile 195.394,87-TL’lik alacağın olduğunun bildirildiği, bu durumda (238.190,28-195.394,87=) 42.795,41-TL’lik faturanın da davacının kabulünde olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 4. Maddesinde fiyatların sözleşme sonuna kadar sabit olduğu, glaze oranları ile fiyat listesinin ekte olduğu, glaze oranlarının geçtiği takdirde ….’un bu oran fiyat farkı olarak geri döneceği ve davacı şirket cari hesabından düşüleceğinin imza altına alındığı belirtildiği görülmüştür.
Gıda mühendisi ve mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan bilirkişi raporu incelendiğinde; sonuç olarak fiyat artışının 2018 yılı döviz artışından kaynaklandığı, mail yolu ile bildirildiğinin belirtildiği, ancak fiyat farkının kabulüne ilişkin ek bir protokolün veya onayın dava dosyasında bulunmadığı temerrüde ilişkin ihtarnamenin tebliğ edilmediği, glazeleme işlemi dondurulmuş ürünlerin kalite ve raf ömrünü yükselten, ürün yüzeyinin buz tabakası ile kaplanmasını sağlayan yasal ve teknik bir uygulama olup “Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği”ne göre glaze işlemi uygulanmış gıdalarda glazesiz net ürün miktarlarının etiketinde belirtilmesi zorunlu olduğu, davalı tarafından sözleşmede belirtilen değerlerin üzerinde fazladan glaze içerdiği gerekçesi ile fazla glaze oranının ürün karşılığı olarak “Fire farkı bedeli” adı altında kesilen toplam tutarları 15.912,61-TL olan 2 adet fatura bulunduğu, davalı tarafından 13/09/2019 tarihinde dilekçe ekinde glaze oranlarının hesaplanmasında kullandığı ve kendi çalışanları tarafından imzalanmış, dondurulmuş ürün çözündürme tutanakları sunulduğu, taraflar arasındaki sözleşmede ürünlerin glaze oranları ile ilgili madde bulunmasına rağmen ölçümü kimin yapacağı ve ölçüm yöntemi ile ilgili bir sınırlama veya açıklama bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafından sunulan tutanaklarla, davalı tarafından tespit edilen ve fazla glaze oranı üzerinden “fire farkı bedeli” olarak toplam tutarları 15.912,61-TL olan 2 adet faturalandırma işleminin sözleşme hüküm ve düzenlenen tutanaklara uygun olduğu sonucuna varılan raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; dava, davacı şirket ile davalı arasında tanzim edilen 13.06.2018 tarihli sözleşme gereği davalının … …’ta kurulu otelindeki deniz ve tatlı su ürünleri ihtiyacının karşılandığı, fakat davalı tarafın bir kısım fatura bedellerini ödemediği iddiası ile davacı şirketin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketten olan alacağının mahkemece tespit edilmesi ve tespit edilen miktarın faturaların davalıya tebliğ edildiği günden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmış, yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen bilirkişi raporlarında; gıda mühendisi ve mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan bilirkişi raporu incelendiğinde; sonuç olarak fiyat artışının 2018 yılı döviz artışından kaynaklandığı, mail yolu ile bildirildiğinin belirtildiği, ancak fiyat farkının kabulüne ilişkin ek bir protokolün veya onayın dava dosyasında bulunmadığı temerrüde ilişkin ihtarnamenin tebliğ edilmediği, glazeleme işlemi dondurulmuş ürünlerin kalite ve raf ömrünü yükselten, ürün yüzeyinin buz tabakası ile kaplanmasını sağlayan yasal ve teknik bir uygulama olup “Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği”ne göre glaze işlemi uygulanmış gıdalarda glazesiz net ürün miktarlarının etiketinde belirtilmesi zorunlu olduğu, davalı tarafından sözleşmede belirtilen değerlerin üzerinde fazladan glaze içerdiği gerekçesi ile fazla glaze oranının ürün karşılığı olarak “Fire farkı bedeli” adı altında kesilen toplam tutarları 15.912,61-TL olan 2 adet fatura bulunduğu, davalı tarafından 13/09/2019 tarihinde dilekçe ekinde glaze oranlarının hesaplanmasında kullandığı ve kendi çalışanları tarafından imzalanmış, dondurulmuş ürün çözündürme tutanakları sunulduğu, taraflar arasındaki sözleşmede ürünlerin glaze oranları ile ilgili madde bulunmasına rağmen ölçümü kimin yapacağı ve ölçüm yöntemi ile ilgili bir sınırlama veya açıklama bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafından sunulan tutanaklarla, davalı tarafından tespit edilen ve fazla glaze oranı üzerinden “fire farkı bedeli” olarak toplam tutarları 15.912,61-TL olan 2 adet faturalandırma işleminin sözleşme hüküm ve düzenlenen tutanaklara uygun olduğu sonucuna varılan raporun sunulduğu görülmüştür.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde; fiyat farkıyla ilgili davalının davacıya kestiği 157.47,67-TL toplam tutarı olan 10 adet fatura incelendiğinde ve bunların kesilme sebebi incelendiğinde; tarafların aralarında akdedilen sözleşmede yazılı birim fiyatların üzerinde fiyatlarla davacı şirketçe davalıya kesilmiş mal faturalarının davalı tarafça aradaki birim farkı kadarının davacıya geri yansıtılması amacıyla kesildiği tespitine varıldığı, davacı tarafın sözleşmede yazılı fiyatların üzerinde birim fiyatlarla davalı tarafa mal satışı faturaları kestiği, davalı tarafında birim fiyat farkları kadar kısımlarını hesaplayarak davacıya geri iade faturası düzenlediği, davacı tarafın kendisine kesilen toplam 13 faturanın hepsinin “Fiyat farkı gelirleri” açıklamalı faturalarla davalı tarafa geri yansıttığı anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı taraf arasında düzenlenen 13/06/2018 tarihli satış sözleşmesinin 4/D maddesinde; “Fiyatlar sözleşme sonuna kadar sabittir, glaze oranları ve fiyat listesi ektedir, fiyat listesi taraflarca karşılıklı imza altına alınacaktır, … glaze oranlarını geçtiği takdirde … bu oranı fiyat farkı olarak geri döner, …’in cari hesabından düşer” şeklinde belirtildiği ve bu şekilde fiyat listesi imzalandığı ve sözleşmeye eklendiği, fiyat değişikliği öngörülmediği ve tacir olan davacı şirketin de bu sözleşmeyi imzalamış olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin yazılı olduğu, taraf davacı tarafın …’dan onay aldığını iddia ettiği ancak bu kişinin davalı şirket çalışanı olup yetkili temsilcisinin olmadığı, sözleşmede taraflar arasında herhangi bir değişiklik yapılmamış olduğu, davaya konu 13 adet faturanın fiyat farkı açıklamalı faturalar olduğu, bunların davalının inceden davacıya kesmiş olduğu aynı tutarda ve aynı sayıda faturalara karşılık kesildiğinin görüldüğü, her iki tarafın tacir olduğu, ticari defterlerle sözleşme ilişkisi ve alacak miktarının ispatının mümkün olduğu, bir sözleşme ilişkisi sözleşmenin esaslı unsurları üzerinde tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile kurulacağı, sunulan ticari defterler ve yazılı belgelerin aksinin ancak yazılı ve kesin delillerle ispatının mümkün olduğu, taraflar arasında fiyat farkının kabulüne ilişkin ek bir protokolün veya onayın da bulunmadığı, yine fiyat farkı uygulanacağı yönünde bir ek sözleşme olmadığı, bu konuda taraflar arasında bir teamülün oluşmamış olduğu da dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafça, davalı aleyhine açılan davanın reddine,
İşbu dava nedeniyle peşin alınan 177,78 TL harçtan, alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile, bakiye 111,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair Davacı Vekili…. yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2021
Katip …
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.
¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.