Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/641 E. 2023/10 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/641 Esas – 2023/10
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2018/641
KARAR NO : 2023/10

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI :….
DAVALI :….

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2018
KARAR TARİHİ : 13/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı şirket arasında 27/01/2016 tarihinde Genel Satıcı Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin davalının bayii olarak tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği halde müşterilere hat üzerinde cihaz tanımlama işlemi yapan sistemin müvekkili tarafından kullanılımına 26/04/2016 tarihinde izin verilmediğini, müracaatlara rağmende durum düzeltilmeyince 27/05/2016 tarihinde noter vasıtası ile gerekli ihtar yapıldığını, daha sonra da sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğini, sözleşmenin bu şekilde haksız feshinden dolayı müvekkilinin mahrum kaldığı kârdan fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak şimdilik 500,00 TL’nin haksız fesihten itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 32.668,46 TL artırarak 33.168,46 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava: taraflar arasında yapıldığı iddia edilen bayilik sözleşmesinin mevcut olup olmadığı, davalı tarafından haksız feshedilip edilmediği bu kapsamda davacının davalıdan kar mahrumiyeti talep edip edemeyeceği edebilecek ise miktarına ilişkindir.
Bilirkişi kurulu 28/02/2022 tarihli raporlarında; Davacı ve davalı tarafça müşterilere hat üzerinden cihaz tanımlama işlemi yapılan sisteme, bu sisteme erişimin nasıl olduğuna ve davacının erişiminin engellenip engellenmediğine, engellenmiş ise ne şekilde engellendiğine, engellemenin sonuçlarının ne olduğuna, bu şekilde davalının sözleşmeyi feshedip feshetmediğine ilişkin olarak da ön raporlarında belirtildiği halde beyanda bulunulmadığı, bu nedenle erişimin engellenip engellenmediği, akdin feshedilip feshedilmediği konularında bir bilgiye, dolayısıyla davacının davalıdan tazminat talep koşullarının ortaya çıkıp çıkmadığı konusunda bir kanaate ulaşılamadığını, davacının davalıdan mahrum kalınan kâr talebinde bulunabileceği kabul edildiği takdirde, davacının davalı ile ticari ilişkisinin normal seyrinde devam etmesi durumunda (ileride olağanüstü bir artış ve azalış olmayacağı varsayımıyla) 2012 ve 2015 yılları arasındaki gerçekleşen rakamlar ortalamaları dikkate alınmak suretiyle gerçekleşmesi muhtemel satış tutarları, maliyet, faaliyet giderleri ile bunlara bağlı olarak gerçekleşmesi muhtemel ortalama faaliyet kârının her bir yıl için 49.752,70 TL olarak hesaplandığı ve davacının 2016 yılının geriye kalan 2/3 dönemde normal ticari faaliyetini sürdüremediği için 33.168,46 TL gelirden mahrum kalabileceğinin davacının defter kayıtlarına göre hesaplandığını bildirmişlerdir,
… İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından mahkememizce yazılan müzekkereye verilen 07/12/2021 tarihli cevap ekinde bayilik sözleşmesi gönderilmiş olup, sözleşmenin 19.maddesine göre, davalının 15 gün önceden yapacağı bildirim ile taahhütnamedeki tüm yetkilere son verebileceği ve bu haliyle …’den herhangi bir talepte bulunulamayacağı düzenlemesi mevcuttur. Davalının davacıya noterden gönderdiği 23/06/2016 tarihli ihtarnamede, 27/01/2016 tarihli sözleşmenin 3.9 ve 10.2 maddesinden bahsedilerek davacının yetkilerinin sonlandırılmasına karar verildiği bildirilmektedir. 27/01/2016 tarihli sözleşme dosyaya sunulmuştur. Sözleşmenin ihtarnamede bahsedilen hükümleri gözetildiğinde, davalıya istediği zaman sözleşmeyi sonlandırma yetkisinin tanındığı, ancak bu yetkinin önceden yapılacak bildirim üzerine kullanılabileceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafın sözleşmeyi feshetmeden önce davacıya bildirimde bulunulduğunu ispatlamadığı, yine davalı tarafından gönderilen ihtarnamede sözleşmenin feshinden önce yazılı bir bildirimde bulunulduğu iddiasının yer almadığı, bu durumda davalının ilk ihtarının 23/06/2016 tarihli olduğu, davacının sözleşme kapsamında kendisine teslim edilen malzemeyi de bu ihtardan sonra 04/08/2016 tarihinde teslim ettiği, davacı tarafın 27/05/2016 tarihinde noter aracılığıyla gönderdiği ihtar gözetildiğinde sistemin 24/04/2016 tarihinde kapatıldığı iddiasının yer aldığı, davalının ihtarda yer alan bu ibareye karşı ihtarında itiraz etmediği hatta 24/04/2016 tarihinin davalının gönderdiği ihtarda da dile getirildiği gözetildiğinde davalının sözleşmede yer alan yazılı ihtar koşuluna uymaksızın sözleşme kapsamında kurulan sistemin 24/04/2016 tarihinde kapattığı ve davacının satış işlemini gerçekleştiremediği, yazılı ihtar koşulunun davalı tarafından gönderilen 23/06/2016 tarihli ihtarla gerçekleştirildiği, bu durumda sözleşmeye uygun feshin ihtarın tebliğ edildiği 24/06/2016 tarihinde oluştuğu ve sistemin kapatıldığı 24/04/2016 tarihi ile 24/06/2016 tarihleri arasındaki iki aylık süre de davacının sistemi kullanarak satış yapmasının engellenmesinin sözleşmeye aykırı olduğu, Mahkememizce kabul edilmiş ve alınan bilirkişi ek raporunda davacının geçmiş yıllar kârı dikkate alınarak belirlenen 2016 yılının kalan 8 aylık süresi için hesaplanan 33.168,06 TL gelir mahrumiyeti tutarının iki aylık süreye oranlanması sonucunda davacının 8.292,01 TL olaşan zararının tazminini talep edebileceği Mahkememizce değerlendirilmiş ve aşağıdaki davanın kısmen kabulüne dair hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
8.292,01 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 566,43 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL ve ıslahla yatırılan 557,90 TL olmak üzere toplam 593,80 TL’den mahsubu ile artan 27,37 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 8.292,01 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,

5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 566,43 TL Peşin harç olmak üzere toplam 602,33 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 356,20 TL tebligat posta gideri ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.356,20 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 839,05 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde; davacı yönünden …BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim…
¸e-imzalıdır.