Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/570 E. 2021/540 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2018/570 Esas
KARAR NO : 2021/540

BAŞKAN : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C. No:… – …
VEKİLİ : Av. … – Av. ….
DAVALI : … – … -….
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/07/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2021
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; 20/10/2016 günü Deniz Köksal Kara sevk ve idaresindeki… plakalı aracın otobüs durağında otobüs beklemekte olan müvekkiline çarparak müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, ilk 4 ay hareket dahi edemeden 10 ay hastanede yatmak zorunda kaldığını, düzenlenen kaza tespit tutanağında araç sürücüsünün kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde taleplerinin kısmen karşılanarak 11.851,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin taleplerini tam olarak karşılamadığını, müvekkilinin kazadan önce aylık 6.000,00 TL gelir elde ettiğini belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davacı vekili 13/07/2021 tarihli dilekçesi ile tazminat taleplerini 5.134,36 TL’ye yükselttiklerini bildirerek harcını ikmal etmiştir
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere teminat limitinin 310.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, davadan önce yapılan ödeme ile davacının zararının karşılandığını, davacının asıl alacağın fer’ilerine ilişkin talebinin haksız olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, dosyanın kusur tespiti için trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerektiğini, davacının maluliyet oranının belirlenmesi için adli tıp kurumuna sevkinin gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, tazminat hesabının aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile yaptırılması gerektiğini, yapılan ödemenin güncellenerek zarar hesabı yapılması gerektiğini, faiz talebinin haksız olduğunu, taraflar arasında imzalanmış ibraname gereğince haksız davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle ZMSS’na dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
Deliller toplanıp, adli tıp kurumundan rapor alınmış ve bu rapor geldikten sonra aktüerya bilirkişiden rapor alınmıştır.
Davalı vekili 09/08/2021 tarihli beyan dilekçesinde, davanın esasına ilişkin beyanlarını bildirmiş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/139177 soruşturma sayılı dosyasında 08/12/2017 tarihli uzlaştırma raporundan da görüleceği üzere davacı tarafın maddi ve manevi tüm hak ve taleplerinden feragat ettiğini bildirerek dilekçe ekinde uzlaştırma rapor örneğini sunmuştur.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/139177 sayılı hazırlık soruşturma evrakına konu uzlaştırma rapor örneğinin incelenmesinde, müştekinin …, şüphelinin Deniz Köksal Kara, suçun taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma, müştekinin beyanında meydana gelen olay nedeniyle yaralandığını ancak maddi ve manevi haklarından vazgeçtiğini, bir edim talebi olmaksızın uzlaşmayı kabul ettiğini bildirdiği ve taraflar arasında uzlaşma sağlandığından iş bu uzlaşma raporunun düzenlendiği anlaşılmıştır.
5271 sayılı CMK’nın 253/17. bendinde “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder” hükmü, CMK’nın 253/19. bendine göre ise “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; dava konusu trafik kazası ile ilgili başlatılan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/139177 sayılı dosyasında müşteki olan davacının, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle yapılan soruşturmada uzlaşma tutanağının düzenlendiği, maddi ve manevi tazminat haklarından vazgeçtiğini, bir edim talebi olmaksızın uzlaşmayı kabul ettiğini bildirdiği, CMK’nın 253/17 maddesine göre davacının bu durumda artık karşı araçla ilgili sorumlulara karşı tazminat dava açma hakkı bulunmadığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 59.30 TL harcın peşin alınan 35,90 TL ile ıslah harcı 70,60 TL toplamı 106,50 TL’den mahsubu ile artan 47,20 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup A.A.Ü.T. Madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair miktar itibariyle kesin olarak verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
15/09/2021

Katip …

Başkan …