Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/388 E. 2021/44 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/388 Esas – 2021/44
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2018/388 Esas
KARAR NO : 2021/44

DAVA : Alacak, Teminat Mektubunun İptali
DAVA TARİHİ : 21/05/2018
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2021

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan 16/10/2017 tarihli “5 Grup Lisanslı Tarım Ürünleri Deposu ve Müştemilatı Tesisleri Yapım İşine Ait Tip Sözleşme” gereğince Uzunköprü/Edirne, Lüleburgaz/Kırklareli, Babaeski/Kırklareli, Merkez/Aksaray ve O.S.B./Şanlıurfa’da inşa edilecek lisanslı tarım ürünleri deposu ve müştemilatı tesisleri yapım işini davacı şirketin üstlendiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “işe başlama ve bitirme tarihi” başlıklı 8.1. maddesi “Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 gün içinde, her iş yeri için ayrı ayrı yer teslimi yapılarak işe başlanır. 8.2. yüklenici taahhüdünün tümünü, işyeri teslim tarihinden itibaren 330 takvim günü içinde tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirmek zorundadır. Sürenin hesaplanmasında, havanın fen noktasından çalışmaya uygun olmayan dönemi ile resmi tatil günleri dikkate alındığından, bu nedenle ayrıca süre uzatımı verilemez.” hükmünü, “Sözlemenin türü ve bedeli” başlıklı 5. maddesinde sözleşmenin götürü bedel sözleşme ve işin bedelinin 109.000.000 TL olduğu” hükmünü, sözleşmenin “Fiyat farkı ödenmesi ve hesaplanması şartları” başlıklı 13.maddesinde “Yüklenici, gerek sözleşme süresi gerekse uzatılan süre içinde, sözleşmenin tamamen ifasına kadar, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerde artışa gidilmesi veya yeni mali yükümlülüklerinin ihdası gibi nedenlerle fiyat farkı verilmesi talebinde bulunamaz.” hükmünü, “Süre uzatımı verilebilecek haller ve şartları” başlıklı 17.maddesi “Yüklenici gerek esas sözleşme süresi içinde ve gerekse mücbir sebeplerden dolayı uzatılan süre içinde, taahhüdünün tamamen ifasına kadar vergi artışları veya yeni vergi ve resimler konulması, fiyatların yükselmesi, taşıma ve işçi ücretlerinin artması, vb.” sebeplere dayanarak fazla para verilmesi veya süre uzatımı talebinde bulunamaz,” hükmünü, sözleşmenin avans verilmesi başlıklı 12.maddesinde “Bu iş için, sözleşme bedelinin %20’si kadar avans teminat mektubu karşılığı avans verilebilir” hükmünü içerdiğini, davacı tarafça bu madde hükmüne güvenilerek 21.800.000,00 TL’lik teminat mektubu düzenlendiğini, davalı şirketin bu bedeli ödeyemeyeceğini beyan etmesi üzerine taraflar arasında mutabık kalınan 2.700.000,00 TL’lik nakit avans alındığını, davalı şirket tarafından Uzunköprü/Edirne’de inşa edilecek iş için 26/10/2017 tarihinde, Babaeski/Kırklareli için 26/10/2017 tarihinde ve O.S.B./Şanlıurfa için 20/10/2017 tarihinde yer teslimi yapıldığını, ancak yer teslimi akabinde yerle ilgili var olan imar problemleri nedeniyle davalı şirket tarafından inşaat çalışmalarına başlanılamadığını, yer teslimi üzerinden yaklaşık iki ay sonra 19/12/2017 tarihinde O.S.B./Şanlıurfa’da inşaat çalışmalarına başlanıldığını, davalı şirket tarafından Ankara 24.Noterliği’nin 25/04/2018 tarih ve 14337 nolu ihtarnamesi ile Lüleburgaz/Kırklareli ve Merkez/Aksaray için yer tesliminin yapılmadığı, yer teslimi yapılan Babaeski/Kırklareli için inşaata başlanması yönünde herhangi bir talimatın verilmediği, Uzunköprü/Edirne ile ilgili olarak inşaat başlama talimatı verilmişse de inşaata başlanmasının fiilen mümkün olmadığını, sözleşmenin imzalanmasının üzerinden geçen 6 aylık süreye rağmen O.S.B./Şanlıurfa dışında diğer yerlerle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediğini bildirerek, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde sözleşme kapsamındaki tüm işler için sözleşme konusu imalatları yapmaya hukuki ve fiili olarak uygun nitelikteki yerlerin davacı şirkete teslimi, aksi halde hukuki hakların kullanılacağının davalı tarafa ihtaren bildirildiğini, davalı tarafa Ankara …Noterliği aracılığıyla gönderilen 16/05/2018 tarih ve … sayılı ihtarnamede, 16/10/2017 tarihinde imzalanan “5 Grup Lisanslı Tarım Ürünleri Deposu ve Müştemilatı Tesisleri Yapım İşine Ait Tip Sözleşme’nin tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirildiğini, feshin haklı olduğunu, beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere hükümsüz kalan sözleşmenin yapılmasından kaynaklı sözleşme masraflarına yönelik olarak şimdilik iş bu sözleşmeye ait 1.033.320,00 TL damga vergisi tutarının ödeme tarihinden itibaren, davalı şirketçe sözleşme konusu işler için alınan 6.254.000,00 TL bedelli malzemenin 2.700.000,00 TL avans bedeli düşüldükten sonra bakiye 3.554.000,00 TL’nin 27/02/2018 tarihinden itibaren, davacı şirketçe Şanlıurfa ilindeki iş yerinde yapılan iş bedeli karşılığı toplam 1.000.000,00 TL harcamanın işin yapım tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili, …. Şube tarafından davalı lehine düzenlenen 02/04/2018 tarih 3700TM9161 Mektup nolu, 2.700.000,00 TL bedelli ve … Şube tarafından düzenlenen 13/10/2017 tarih 3700TM8816 mektup nolu 6.540.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve yargılama sonucunda iptaline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının haklı nedenle feshinin söz konusu olmadığı, davalı firmanın Sözleşmenin ifasına ilişkin süreyi 330 günlük teslim süresini 5 grup işlem için ayrı ayrı yer teslimi yapıldığı andan itibaren başlatacağını, davacı tarafa 3 grup yer için yer teslim tutanağı ile teslimler yapıldığını, davalı firmanın kendisine tahsis edilen/işlemleri devam eden ihale konusu olan yerler için davacıya 18.04.2018 tarihinde vermiş olduğu cevabi yazıda 18.06.2018 tarihine kadar ihale konusu yerlere ilişkin yer teslimlerinin yapılacağını belirttiğini, ancak davacının, sözleşmenin feshinin son çare olması ilkesine aykırı olarak ve davalı firmaca belirtilen 18.06.2018 tarihine kadar beklemeyerek sözleşmeyi feshettiğini, davacı tarafın, sözleşmenin imzalanmasından itibaren 330 günlük sürenin 221 günü geçmesine rağmen yer teslimi yapılmamıştır beyanının gerçek dışı olduğunu, bu sürenin yer teslimi yapılmayan yerlerle ilgili sözleşme uyarınca başlamadığını, davacının, sözleşmeye konu yerlerin tesliminin gecikmesi nedeni ile sözleşmeye göre süre uzatımı talep hakkının bulunduğunu, davacının basiretli tacir olarak davranmadığını, davacının, sözleşmeye uygun edimlerini ifa etmediğini, davalı firmanın, ihale konusu iş yerleri ile ilgili olarak 3 grup yeri Edirne/Uzunköprü bölgesini 26.10.2017 tarihinde, Kırklareli/Babaeski bölgesini 26.10.2017 tarihinde, Şanlıurfa/OSB bölgesini ise 20.10.2017 tarihinde yer teslimi yaparak tutanakla teslim edildiğini, bu durumun davacı tarafça da kabul edildiğini, alacaklının temerrüdü şartlarının oluşmadığını, TBK 106. maddesine göre yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa temerrüde düşeceğini, alacaklı müteselsil borçlulardan birine karşı temerrüde düşerse, diğerlerine karşı da temerrüde düşeceğini, alacaklının temerrüdü oluşması için alacaklının edimin ifasından kaçınmış olması gerektiğini, oysaki sözleşme kapsamında müvekkil firmayı yer teslimi için kesin vade olarak bağlayıcı bir tarih söz konusu değil iken müvekkil firma davacı tarafın gönderdiği ihtara cevabında 18.06.2018 tarihine kadar yer teslimlerinin gerçekleşeceğinin belirtildiğini, davalı firmanın bu haliyle sözleşmeye riayet ettiğini, ifadan kaçınmadığını, kesin vade belirterek ifa için gereken süreyi davacı firmaya bildirdiğini, davacı tarafın, kendisine yapılan bildirimden 1 ay sonra gönderilen ihtarname ile müvekkil firmaya ifa için 5 günlük süre verildiğini ve sözleşmenin feshini talep ettiğini belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava taraflar arasında düzenlenen 5 Grup Lisanslı Tarım Ürünleri Deposu ve Müştemilatı Tesisleri Yapım İşine Ait Tip Sözleşme’sinin davacı tarafça haklı olarak feshedildiği iddiası ile malzeme bedeli, iş bedeli, ödenen damga vergisi bedeline konu alacağın tahsili, sözleşme uyarınca davalıya verilen iki adet teminat mektubunun iptali isteğine ilişkindir.
Davacı vekili yargılama sırasında 24/10/2018 tarihli oturumda beyanında teminat mektuplarından 2.700.000,00 TL bedellinin nakde dönüştüğünü, belirterek nakde dönüşme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili isteğinde bulunmuştur.
Davacı vekili 13/06/2019 tarihli beyan dilekçesinde, müvekkili şirket tarafından, taraflar arasındaki sözleşmenin ifası için dava dışı ……A.Ş. ile yapılan sözleşmenin bu firma tarafından feshedildiğini, müvekkili şirkete teslim edilen malların geri alındığını, işbu sözleşmenin KDV dahil bedelinin 6.254.000,00 TL olduğunu, bu alacak miktarı yönünden takipten feragat ettiklerini, nakde çevrilen 2.700.000,00 TL bedelli avans teminat mektubunun istirdatı, 6.540.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun iptal ve iadesi, hafriyat bedeli 1.000.000,00 TL ile 1.033.323,00 TL damga vergisi tutarı yönünden davaya devam edilmesi isteğinde bulunmuştur.
Deliller toplanıp, dosya üzerinde ve ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 16/09/2019 tarihli raporlarında davacı tarafından muhtelif tarihli yazışmalarla sözleşme konusu yükümlülüklerin yerine getirilebilmesi için davalı tarafın uyarıldığı, işin başlamasında sorumluluğu yükleniciye ait olmayan gecikmelerin meydana geldiği, iş bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiği, ancak davacı yüklenicininde 20/10/2017 tarihinde kendisine sorunsuz olarak teslim edilen Şanlıurfa/ O.S.B 213 ada 17-18 nolu parsellerde yapılacak olan 50.000 ton tesis işini sözleşmeyi feshettiği 16/05/2018 tarihine kadar 208 gün geçmesine rağmen sadece hafriyatını yaptığı nazara alındığında davacının da kusurlu olduğunun değerlendirildiği, işin gecikmesinde tarafların müterafik kusurlu olduğunun takdirinin mahkemeye ait olduğunu, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin düşünülmesi halinde akdi fesheden tarafın TBK nın 125.maddesi gereği menfi zararının talep edebileceğini, ayrıca sözleşme götürü bedel sözleşme olup fesih tarihi itibariyle işin tamamına göre yüklenicinin yaptığı iş ve imalatın fiziki oranın tespit ettirilip bu oranın götürü bedele uygulanması suretiyle hak ettiği bedel hesaplanılarak bundan kanıtlanan ödemeler düşülerek yüklenicinin varsa alacağının tespit edilmesi gerektiği buna ilişkin bilgi, belge, dökümanların dosyaya kazandırılması halinde sağlıklı bir hesaplama ve değerlendirme yapılacağını bildirmişlerdir.
Davacı vekiline bilirkişi raporunda bahsi geçen belgeleri sunmak üzere süre verilmiş ve sonrasında dosyaya sunulacak belgelerin ve itirazların değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 17/01/2020 tarihli raporlarında kök rapora itirazların değerlendirilerek itirazların yerinde olmadığı, anahtar teslimi götürü bedel sözleşmelerde, sözleşmenin feshedilmesi halinde fiziki tamamlanma oranının dikkate alınması gerektiği, fiziki tamamlanma oranının hesaplanması için gerekli 5 silonon tüm keşif özetinin, vs. dosyaya sunulmadığını, sözleşmenin haklı feshedildiği görüşüne varılması halinde menfi zararı tespit edebilmek için gerekli davacı tarafça ödenen harç, noter masrafı vs. sarf makbuzları ile davacının bu süreçte kaçırdığı fırsatlara ilişkin belgelerin de dosyaya sunulmadığını bildirmişlerdir.
Davacı vekili 12/02/2020 tarihli oturumda beyanında, bilirkişi raporunda belgelerden bahsedilmiş ise de dosyada mevcut olduğunu, yeniden bu belgeleri dosyaya sunduklarını, alacak kalemlerinin 6.250.000,00 TL kısımdan feragattan bakiye 1.033.320,00 TL damga vergisi bedeli, 1.000.000,00 TL hafriyat bedeli, 6.540.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesi, nakde dönüşen 2.700.000,00 TL mektupla ilgili olarak nakde dönüşme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili isteğinde bulunarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması isteğinde bulunmuş, davalı vekili aynı günlü oturumda beyanında yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması isteğinde bulunmuş ve davacı tarafça rapora beyan dilekçesi ekinde yeni belge sunulmuş ise buna muvafakatlarının olmadığını bildirmiştir.
Dosya kapsamı, alınan rapor içeriği ve tarafların itirazları da nazara alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 19/10/2020 tarihli raporlarında, taraflar arasında imzalanmış 16/10/2017 tarihli sözleşmenin taraflara karşılıklı edimler yükleyen sözleşmeler niteliğinde olduğunu, sözleşmenin 5 grup halinde 5 ayrı işyeri için tek bir sözleşme olarak yapıldığını, 5 grup işten 3 yer için işe başlanılamadığı, yer tesliminin yapılmadığı, 211 günlük gecikmeden davacının bir sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşmede fiyat farkının olmaması nedeniyle artan maliyetin karşılanamayacağı gerekçesi ile kendisinden kaynaklanmayan bu gecikme nedeni ile davacının sözleşmeyi haklı olarak feshetmiş olduğunu, bu durumda zarar/ziyan talebinde bulunabileceğini, 1.033.320,00 TL damga vergisi, 854.945,57 TL yapmış olduğu gider bulunduğunu, 854.945,57 TL giderin 697.722,37 TL’sinin hafriyat işlerine ilişkin, 11.800,00 TL’nin proje bedeline ilişkin, 7.092,37 TL’nin Şanlıurfa şantiyesine ait ekskavatör çalışması ve kamyon kira bedeline ilişkin, 28.517,99 TL 2017 yılına ilişkin teminat mektubu masrafı, 54.935,99 TL 2018 yılına ilişkin masraf olduğunu, 2.700.000,00 TL teminat mektubu masrafının 5.315,63 TL ve Şanlıurfa/Babaeski ve Uzunköprü şantiyelerinde sigortalı işçileri nedeniyle Ekim 2017- Mayıs 2018 dönemi 49.561,22 TL maliyete ilişkin olduğunu bildirmişlerdir.
Rapora itirazların değerlendirilmesi için mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 08/01/2021 tarihli raporlarında itirazları değerlendirerek kök raporlarında değerlendirilen tespit, değerlendirme ve görüşlerini değiştirecek bir hususun bulunmadığını bildirmişlerdir.
Davacı vekili 27/01/2021 tarihli oturumda beyanında, başlangıçta 6.254.000,00 TL mal bedeli, 1.033.320,00 TL damga vergisi bedeli, 1.000.000,00 TL iş bedeline (hafriyat) konu alacağın tahsiline, ayrıca 2.700.000,00 TL bedelli ve 6.540.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının iptali istemiyle iş bu davayı açtıklarını dava açıldıktan sonra 2.700.000,00 TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle istirdat davasına dönüştürdüklerini, 6.254.000,00 TL alınan malzeme bedeline konu talebin 3.kişiden bu miktar malzeme alımına ilişkin yapılan sözleşmeye konu bedel olduğunu ancak süreç içerisinde 3.kişiden bu bedelli malı almadıkları, o firmaya da bedelini ödemedikleri yargılama sırasında 2.700.000,00 TL avans bedeli düşüldükten sonra 3.554.000.00 TL’lik taleplerinden feragat ettiklerini, 2.700.000,00 TL davalı tarafça avans olarak müvekkiline ödendiğini, davalının bu avans bedeline 2.700.000,00 TL’lik mektubu nakde çevirerek tahsil ettiğini, bu mektup bedelinin istirdat davasına dönüşen davadan da feragat ettiklerini, bu şekli ile taleplerinin 1.033.320,00 TL damga vergisi bedeli, 1.000.000,00 TL iş bedeline konu (hafriyata) alacağın tahsili ve 6.540.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iptali isteğine yönelik olduğunu bildirmiştir.
Davacı taraf, dava dilekçesinde, 2.700.000,00 TL bedelli, 6.540.000,00 TL teminat mektuplarının iptali ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.587.320,00 TL alacağın tahsili talebi olmak üzere toplam 14.827.320,00 TL üzerinden iş bu davayı açmış olup, 5.587.320,00 TL’nin açılımının 1.033.320,00 TL’si damga vergisine konu alacak, 3.554.000,00 TL’si 6.254.000,00 TL bedelli malzemenin 2.700.000,00 TL avans bedeli düşüldükten sonra bakiye 3.554.000,00 TL ve iş bedeli karşılığı yapılan harcama (hafriyat) olarak belirtilen 1.000,000,00 TL’ye ilişkin olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili yargılama sırasında beyanında, 1.033.320,00 TL damga vergisi bedeli, 1.000.000,00 TL iş bedeline konu (hafriyat) alacağın tahsili ve 6.540.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının iptali isteği dışındaki dava kısımlarından feragat ettiğini bildirmekle ve vekaletnamesinde feragat yetkisi olup, feragata yetkili olduğu anlaşılmakla davacının açmış olduğu 3.554.000,00 TL değerli alınan malzemeye yönelik davası, 2.700.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iptali iken istirdata dönüşen davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının açmış olduğu iş bedeline konu (hafriyat) alacak davası, damga vergisinden kaynaklı alacak davası ve 6.540.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iptali davası ile ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre;
Taraflar arasında 16/10/2017 tarihli yüklenicisi davacı olan 5 Grup Lisanslı Tarım Ürünleri Deposu ve Müştemilatı Tesisleri Yapım İşine ait sözleşme düzenlendiği, sözleşmenin türü ve bedelinin 5.madde de belirtilmiş olup, 109.000.000,00 TL götürü bedel üzerinden akdedildiği, iş gruplarının Uzunköprü/Edirne, 24.176.200,00 TL bedelli Lüleburgaz/Kırklareli, 21.516.600,00 TL bedelli Babaeski/Kırklareli, 34.542.100,00 TL bedelli Merkez/Aksaray, 11.325.100,00 TL bedelli O.S.B./Şanlıurfa, 17.440.000,00 TL bedelli olarak kararlaştırıldığı, işe başlama ve bitirme tarihinin 8.maddede düzenlenmiş olup, buna göre sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 gün içinde her iş yeri için ayrı ayrı yer teslimi yapılarak işe başlanılacağı, yüklenicinin taahhüdün tümünü, işyeri teslim tarihinden itibaren 330 takvim günü içinde tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirmek zorunda olduğu, sürenin hesaplanmasında, havanın fen noktasından çalışmaya uygun olmayan dönemi ve resmi tatil günleri dikkate alındığından ayrıca süre uzatımın verilmeyeceğinin düzenlendiği, teminata ilişkin hükümlerin 9.maddede kararlaştırılmış olup 9.1.1 maddesi uyarınca 6.540.000,00 TL bedelli kesin teminatın yüklenici tarafından verildiği, kesin teminatın ve ek kesin teminatın geri verilmesi hususunda yapım işleri genel şartnamesindeki hükümlerin uygulanacağı, ödeme yeri ve şartlarının 10.maddede, iş programının 11.maddede düzenlendiği, avans verilmesi şartlarının ve miktarının 12.maddede düzenlenmiş olup, buna göre bu iş için sözleşme bedelinin %20’si kadar avans teminat mektubu karşılığı avans verilebileceği, verilen avansın ilk 4 hakedişte eşit olarak kesileceği, avans kesintisi tamamlanınca avans teminat mektubunun iade edileceğinin kararlaştırıldığı, süre uzatımı verilebilecek haller ve şartlarının 17.maddede düzenlendiği, teslim, muayene ve kabul işlemlerine ilişkin şartların 18.maddede düzenlendiği, buna göre işin teslim etme ve teslim alma şekil ve şartları ile kısmı kabul, geçici ve kesin kabul işlemlerinin yapım işleri genel şartnamesinde belirtilen hükümlere göre gerçekleştirileceği, 5 grup olarak ihaleye çıkılan işte lokasyon olarak kısmı kabul yapılacağının düzenlendiği, gecikme halinde uygulanacak cezalar ve sözleşmenin feshinin 23.maddede, şirket tarafından sözleşmenin feshine ilişkin şartların 24.maddede düzenlendiği ve toplam 32 maddeden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davada uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafça feshinin haklı olup olmadığı, haklı olması durumunda feragat edilen kısımları dışında kalan damga vergisi alacağı, hafriyat bedeli alacağı talebi ile 6.540.000,00 TL teminat mektubunun iptali talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Dosya kapsamından; Şanlıurfa işine ait iş programında yer teslimi yapılan 20/10/2017 tarihinde işe başlanılması ve 18/12/2017 tarihine kadar proje onaylarının tamamlanmasının öngörüldüğü, 19/12/2017 tarihinde başlayan inşaat işlerinin 206 gün içerisinde 12/07/2018 tarihinde tamamlanmasının hedeflendiği, siloların montajına 09/02/2018 tarihinde, taşınma ekipmanları ve diğer çelik işlerinin montajına 23/02/2018 tarihinde başlanılması gerektiği, davacı tarafça davalıya 16/05/2018 tarihli ihtarname gönderilip 5 gün süre verildiği, ihtarnamenin bitiş tarihi 21/05/2018 tarihi olup bu tarihte davanın açıldığı, bu tarih ve iş programı dikkate alındığında, iş programına göre inşaat işleri kapsamında gösterilen silo montajları ile diğer çelik işlerinin montajının büyük bir kısmının tamamlanmış olması gerektiği ancak sadece inşaat kazısının yapıldığı, davacı tarafından hazırlanan ve davalıya sunulan iş programında yer alan yapım iş süreleri dikkate alındığında davacı yüklenicinin Şanlıurfa işini gerektiği gibi yürütmediği anlaşılmıştır. Babaeski işi ile ilgili olarak davacı yüklenicinin edimlerini onaya sunulan iş programındaki gibi yerine getirmediği ve işe sözleşmede ön görüldüğü biçimde başlamadığı ve ilerletmediği anlaşılmıştır. Babaeski ve Şanlıurfa işleri dışındaki Merkez/Aksaray, Lüleburgaz/Kırklareli ve Uzunköprü/Edirne işleri ile ilgili olarak bu işlerde yaşanan 211 günlük gecikmelerde yüklenici davacı firmanın kusurunun olmadığı idari şartnamede ihale sürecinde öngörülen 90 günlük süre esas alınarak 90 gün sonunda tekliflerin geçerlilik süresinin dolduğu, yüklenicinin rızası olsa dahi sürenin en fazla 180 gün olabileceği, bu yerler için 211 günlük bir gecikmenin olduğu ve bu işlere ilişkin sözleşmede öngörülen sürelerde yer tesliminin yapılmadığı, fiyat farkı olmayan bir sözleşmede gecikmeden dolayı artan maliyetini karşılanamaması karşısında davacının sözleşmeyi feshinin haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
5 yerle ilgili tek sözleşme yapılmış olup, 5 ayrı iş için ayrı ayrı düzenlenmediği, sözleşmenin bütün olarak ele alınması gerektiği, bu durumda 3 yerle ilgili durumda nazara alınarak davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı hususunun hukuki değerlendirme içerip teknik yön itibariyle alınan bilirkişi raporlarında bu hususa ilişkin aykırılık olsa dahi dosya kapsamı itibariyle hukuki değerlendirme mahkemeye ait olmakla bu durumun iki rapor arasında çelişki olarak değerlendirilip yeni bir rapor alınmasının gerektirir bir husus olmadığı gibi ilk raporda hesaplamaya yönelik bir incelemenin ve değerlendirmenin de olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça sözleşmenin feshinin haklı olduğunun kabulü nedeniyle sözleşme uyarınca yapılan masraflar ve iş bedelinin (hafriyat) istenebileceği, bu kapsamda yapılan inceleme ve değerlendirmede davacı tarafça sözleşme uyarınca 1.033.320,00 TL damga vergisi ödenmiş olup, sözleşmenin haklı olarak feshi nedeniyle menfi zarar kapsamında isteneceği ancak tek sözleşme içerisindeki 5 ayrı yer ve bu 5 ayrı yerin bedelleri kapsamında sözleşme tarihi itibariyle sözleşme bedelinin yıllık binde 9,48′ ine isabet etmekte olup, Şanlıurfa ve Babaeski işyerleri dışındaki yerler için haklı fesih durumu ve bedele yönelik ödemede nazara alınarak bu işyerlerine konu sözleşme bedelinin binde 9,48′ ine isabet eden miktarın iadesinin yerinde olduğu, buna göre Uzunköprü/Edirne 24.476.200,00 TL, Lüleburgaz/Kırklareli 21.516.600,00 TL ve Merkez/Aksaray 11.325.100,00 TL olmak üzere toplam 57.017.900,00 TL’nin binde 9,48 ine isabet eden damga vergisi tutarı 540.529,69 TL damga vergisine konu alacak talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmakla damga vergisinden kaynaklı alacak davasının bu miktar üzerinden kısmen kabulüne dava tarihi öncesi itibariyle temerrüt oluşmadığından alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine bu kalemden fazlaya ilişkin isteğin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının iş bedeline (hafriyat) konu alacak davası ile ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre sözleşmenin feshinin haklı olması durumunda hafriyat masrafı adı altında yapılan giderin iadesi gerektiği, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda hafriyata yönelik miktarın 697.722,37 TL olarak belirlendiği, diğer masraf olarak yapılan hesaplamaların ise dava konusu kalemler içerisinde yer almadığı anlaşılmakla iş bedeline konu davanın 697.722,37 TL üzerinden kısmen kabulüne, dava tarihi öncesi itibariyle temerrüt oluşmadığından alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, bu kalemden fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının 6.540.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun iadesi/iptali isteği ile ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre kesin teminatın iadesinde yapım işleri genel şartnamesi hükümlerinin uygulanacağının sözleşmede kararlaştırıldığı, sözleşme kapsamında 3 yer olan Uzunköprü, Lüleburgaz ve Aksaray için işe başlanılamadığı davacının kusurunun bulunmadığı, tek bir sözleşme olma durumu da nazara alındığında sözleşmenin bütün olarak ele alınması gerektiği, bu yerler için kesin kabul yapılacak bir durumunda olmadığı, SGK borcuna yönelik bir iddianın bulunmadığı, iptal koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla 6.540.000,00 TL teminat mektubunun iptali davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının 3.554.000,00 TL değerli alınan malzemeye yönelik davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının 2.700.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iptali iken istirdata dönüşen davasının feragat nedeniyle reddine,
3-Davacının iş bedeline (harfiyat) konu davasının kısmen kabulü ile 697.722,37 TL’nin 21/05/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu kalemden fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davacının damga vergisinden kaynaklı alacak davasının kısmen kabulü ile 540.529,69 TL’nin 21/05/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Davacının Denizbank Ankara Ticari Merkez Şube tarafından düzenlenen 13/10/2017 tarih 3700TM8816 mektup nolu 6.540.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iptali davasının kabulü ile teminat mektubunun iptaline,
Alınması gerekli 531.332,40 TL harçtan mahkememiz veznesine peşin yatırılan 253.213,56 TL’nin mahsubu ile kalan 278.118,84 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 6.949,70 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren % 52,46 ’i olan 3.645,81 TL ile 35,90 TL başvurma ve 253.213,56 TL peşin harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilemesine yer olmadığına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 165.907,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 159.615,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2021