Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/302 E. 2021/322 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/302
KARAR NO : 2021/322

DAVA : Alacak (Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2017
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı-karşı davalı vekili dilekçesiyle özetle; davacı ile davalı arasında imzalanan 01/08/2015 tarihli sözleşme ile; davalının yükümlülüğündeki “… Atıksu Arıtma Tesisi İnşaatı ve Kollektör Hakları” işi kapsamında yapılacak Atıksu Arıtma Tesisinde bulunan bina ve su tutan yapıların malzemeli kaba ve ince işler işçiliği yapımı konusunda anlaşma sağlandığı, ancak sözleşmenin davalı tarafından haksız yere feshedildiğini, davalı tarafın sözleşme gereği üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, malzeme temininde geciktiği, davalı tarafın beton programına uygun teslimat yapılmadığı gibi, söz konusu gecikmenin sorumluluğunu da haksız olarak davacı tarafa yüklediği, taraflar arasındaki sözleşmenin 6.7 maddesinde; “İşin işverenden dolayı gecikmesi, durması, (işverenin temin edeceği malzemelerin zamanında gelmemesi, işverenin anlaştığı diğer tesisat, hafriyat, elektrik, taşeronlarının iş programını aksatması, 9. Maddede belirtilen işverene ait sorumlulukların yerine getirilmemesi) halinde gecikilen süre iş programına ilave edilecektir.” denildiği halde davalıdan kaynaklı gecikme süreleri iş programına ilave edilmediği, davalı tarafın 01/12/2015 fatura tarihli 3 nolu ve 13/04/2016 fatura tarihli 6 nolu hakedişlerini sözleşmede yazılı sürede ödenmediği, her ne kadar davalı tarafından davacıya 21/06/2016 tarihli, …yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin işin yapımındaki gecikmeden dolayı feshedildiği belirtilmiş ise de söz konusu gecikmeler sözleşmeye göre tamamen davalının temin yükümlülüğü bulunan malzemelerin müvekkili firmaya sağlanmamasından kaynaklandığı, müvekkili tarafından … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığı, müvekkilinin kendi hesabına göre davalı taraftan fesih tarihi itibariyle hakediş alacağı olarak 184.669,32 TL (KDV dahil) alacağının bulunduğu, yine iş sonunda çıkacak tahmini hakediş tutarından yüklenici karı olarak %25inin dikkate alındığında; 163.964,11 TL alacağının olduğu, müvekkilinin yapmış olduğu imalatların hakediş bedeli ile sözleşme bedeli arasındaki fark olan 1.993.316,16-1.750.000,00=243.316,13-TL’yi KDV dahil edilmek suretiyle 287.113,07 TL alacağının bulunduğu ve netice itibariyle 635.746,50 TL alacağı bulunduğu, davayı şimdilik 10.000,00 TL üzerinden ikame ettiklerini açıklayarak tahkikat sonucunda tespit edilecek davacı alacağının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesiyle özetle; müvekkilinin yasal adresinin Ankara adresi olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin Ankara Mahkemelerinin olduğu, görev ve yetki itirazında bulunduklarını, sözleşmenin müvekkili firma tarafından haklı nedenle ve usulüne uygun olarak feshedildiğini, ayrıca davacı-karşı daavlının iddia ettiği gibi ek protokol ile sözleşme süresinin uzatılmadığını, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini süresinde ve sözleşmeye uygun bir şekilde yerine getirdiğini, projeleri de süresinde teslim ettiğini, davacı-karşı davalının zarar talebinin hukuka ve sözleşmeye uygun olmadığını, müvekkili şirketten alacağının olmadığını, feshine sebep olduğu işten kar payı talep etmesinin hukuka uygun olmadığını, karşı dava olarak davacı-karşı davalının sözleşmeye göre edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, Su Tutucu Betonarme Yapıların su sızdırmazlık testleri sırasında oluşan su kaçaklarının önlemeye dönük olarak müvekkili şirket tarafından yaptırılan imalatların 213.230,00 TL’ye, … Grup Ltd. Şti.’ne yaptırıldığını, davacı-karşı davalının taahhütlerindeki eksikliklerinin maliyeti ile davacı-karşı davalı adına temin edilen malzemelerin maliyetinin yaklaşık 324.180,39 TL olduğunun, yine müvekkilinin SGK ödemesi, yemek bedeli, avans gibi ödemeler nedeniyle cari hesaptan alacağının ise; 109.239,00 TL olduğunu, bu miktarın fazladan ödendiğini, bu zararın tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik eksik iş ve temin edilen malzeme bedeli olarak 5.000,00 TL, cari hesap alacağından 5.000,00 TL olmak üzere; 10.000,00 TL’nin davalıdan avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 22/02/2018 gün, Esas No: …, Karar No: … sayılı kararı ile; bu mahkemede açılan bu davada yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla; yetkisizlik kararı vermiş, dosya mahkemenize gelmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari sayılan işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenlerle işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen dikkate alınır.
6100 sayılı HMK’nın sözleşmeden doğan davalarda yetkili başlığını taşıyan 10. Madde incelendiğinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğini belirtmiştir.
Somut olay değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında imzalanan 01/08/2015 tarihli sözleşme ile; davalının yükümlülüğündeki “… Atıksu Arıtma Tesisi İnşaatı ve Kollektör Hakları” işi kapsamında yapılacak Atıksu Arıtma Tesisinde bulunan bina ve su tutan yapıların malzemeli kaba ve ince işler işçiliği yapımı konusunda anlaşma sağlandığı, ancak sözleşmenin davalı tarafından haksız yere feshedildiğini, davalı tarafın sözleşme gereği üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, malzeme temininde geciktiği, davalı tarafın beton programına uygun teslimat yapılmadığı gibi hususlar iddia edilerek; … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığı, davacının kendi hesabına göre davalı taraftan fesih tarihi itibariyle hakediş alacağı olarak 184.669,32 TL (KDV dahil) alacağının bulunduğu, yine iş sonunda çıkacak tahmini hakediş tutarından yüklenici karı olarak %25inin dikkate alındığında; 163.964,11 TL alacağının olduğu, müvekkilinin yapmış olduğu imalatların hakediş bedeli ile sözleşme bedeli arasındaki fark olan 1.993.316,16-1.750.000,00=243.316,13-TL’yi KDV dahil edilmek suretiyle 287.113,07 TL alacağının bulunduğu ve netice itibariyle 635.746,50 TL alacağı bulunduğu, davayı şimdilik 10.000,00 TL üzerinden ikame ettiklerini açıklayarak tahkikat sonucunda tespit edilecek davacı alacağının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, eser sözleşmesinden kaynaklandığı nedenle HMK’nın hükümleri uygulanmak suretiyle davalının yerleşim yeri veya sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemelerinden birinde davanın açılması gerekir. HMK 17. Maddeye göre; yetki sözleşmesi olsa bile taraflar arasındaki sözleşmenin; genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin kaldırmayacağı, eser sözleşmesi niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerir. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davalarında; 6098 sayılı TBK’nın 89. Maddesinin hükümlerini uygulamak mümkün değildir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesine göre; işin “… Atıksu Arıtma Tesisi İnşaatı ve Kollektör Hakları” işi kapsamında yapılacak Atıksu Arıtma Tesisinde bulunan bina ve su tutan yapıların malzemeli kaba ve ince işler işçiliği yapımı konusuna ilişkin olduğu anlaşılmakla ve işin … ilçesinde ifa edilmiş olduğu değerlendirilmekle; HMK 10. Maddeye göre; sözleşmeden doğan uyuşmazlıkta, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu ve bu nedenle asıl davanın … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) açıldığı ve bu mahkemenin yetkili mahkeme olduğu bu nedenle; … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine yetkili olup, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın HMK’nın 114. maddesi delaletiyle HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, kararın kesinleşmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesine, ancak … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi de yetkisizlik kararı vermesi nedeniyle kararın İstinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın HMK’nın 114. maddesi delaletiyle HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine;
Karar kesinleşmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesine,
Ancak … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) tarafından da yetkisizlik kararı verilmesi nedeniyle; kararın İstinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
Dair Davacı-Karşı Davalı/Vekili Av. …, Davalı-Karşı Davacı/Vekili Av. … yüzüne karşı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 01/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.