Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/283 E. 2021/159 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2018/283 Esas
KARAR NO : 2021/159

DAVA : Şirket Feshi – Haklı Sebeple Ortaklıktan Çıkma – Ayrılma Akçesine Konu Alacak
KARŞI DAVA : Ortaklıktan Çıkarma
DAVA – KARŞI DAVA TARİHİ : 10/04/2018 – 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2021

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin, diğer davalı şahıs ile birlikte %50’şer hisseli ortağı olduğunu, taraflar arasında süregelen anlaşmazlığın son olarak, şirket ana sözleşmesini doğrudan ilgilendiren adres değişikliği işleminin müvekkilinin bihaberken ve onayı olmaksızın fiilen taşınarak gerçekleşmesi suretiyle kendisini ispat ettiğini, fiilen taşınma işlemi bittikten sonra davalı tarafından zorunda kalındığı için müvekkiline ihtarname çekildiğini ve bu ihtarname ile müvekkilinin adres değişikliğinden haberdar olduğunu, işbu ihtarnameye taraflarınca herhangi bir ortaklar kurulu kararının mevcut olmadığı, TTK 617. maddesine göre genel kurulun toplanması hatırlatılarak yasal zorunlulukların yerine getirilmediği, bu karara muvafakatlerinin olmadığı bildirilmek suretiyle cevap verildiğini, fiilen gerçekleşmiş adres değişikliğinin karşı tarafın ya art niyetli ya da basiretsiz bir tacir olduğunu gözler önüne serdiğini, taraflar arasında anlaşmazlık ve uyuşmazlık olduğunu, somut olayın müvekkili ile davalı ortağın ikili ilişkilerinin temelinden ne denli sarsılmış olduğunu, şirketin kuruluşuna sebep olan fiili ve kişisel sebeplerin ortadan kalktığını ve bu sebeple şirketin kuruluş amaç ve konularını elde etmesini imkansız hale getirdiğini, bu halde şirketin devamının zarar teşkil edeceğinin ortada olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin temelinden sarsıldığını, davalı şirketin feshinin gerektiğini, davalı şirketin organsız kalması ve işleyemez hale gelmesi sebebiyle dava süresince zararlara uğramamak adına yönetici kayyum atanması gerektiğini, fesih talebinin reddi ihtimaline verilecek çıkma kararına binaen müvekkiline verilecek ayrılma akçesinin güncel ve rayiç değer üzerinden olması gerektiğini belirterek şirketin feshine, aksi kanaat oluşursa müvekkilinin haklı nedenle şirketten çıkmasına, bu ihtimalde taraflarına verilecek ayrılma akçesinin karar tarihine en yakın tarihte rayiç değer üzerinden hesap edilmesine ve nakden verilmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP VE KARŞI
DAVA : Davalılar vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; işbu davada hem şirket tüzel kişiliği hem de diğer paydaşın davalı gösterildiğini, şirket ortağına husumet yöneltilemeyeceğini, davalı …’a yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacının fesih davasına dayanak olarak şirket adresinin değiştirilmesini gösterdiğini ve bunun haklı sebep oluşturduğunu ileri sürdüğünü, davacının ortaklar kurulunu toplantıya çağırmak yerine doğrudan dava yoluna gitmesinin TMK 2. Maddesine aykırı olduğunu, hukuki yararın bulunmadığını, esasa ilişkin olarak da; 2009 yılında kurulan şirketin o dönem kurulu adresi olarak davalı …’ın serbest mali müşavirlik yapan ağabeyi …’ın adresindeki bürosunun gösterildiğini, …’ın aynı zamanda şirketin kuruluşundan bu yana müdürlüğünü yürüttüğünü, büronun fiziki koşullarının zamanla yetersiz kalması nedeniyle …’ın kendisi için yeni bir büro arayışına girdiğini, bütün bunların davacı ve davalının teşviki ile yapıldığını, bu büronun da davacı tarafından bizzat gezilerek görüldüğünü, şirketin de bu adrese taşınmasında mutabık kalındığını, davacının şirket faaliyetlerini sekteye uğratmak için gönderdiği cevabi ihtarnamede adres değişikliğinden haberi olmadığını, kendisinden habersiz yapılan işe onay vermediğini, ortakların ayrıca İstanbul’da uçuş eğitimi hizmeti veren … Havacılık Limited Şirketi’nin yarı hissesine … tüzel kişiliği üzerinden ortak olduklarını, bu şirketin diğer %50 hissesinin dava dışı …’e ait olduğunu, tarafların havacılık okulunda tam zamanlı uçuş eğitmeni olarak ücretli çalışmaya başladıklarını aynı zamanda şirketin müdürlüğünü üstlendiklerini, şirketin idaresini tümüyle kendisinin yürüttüğünü, davalı şirketin kötü yönetildiğinin fark edildiğini, hesaplar üzerinde yapılan incelemelerde şirketle ilgisi olmayan şahsi harcamaların davacı tarafından şirkete fatura edilmediğini, bu noktadan sonra ilişkilerinin bozulmaya yüz tuttuğunu, Beylikdüzü’nde merkezi bir yerde bulunan uçuş okulunun, davacının baskın insiyatifiyle başka bir yere taşınması arayışına girildiğini, bu kapsamda tamam olmayan bir binanın iki katının kiralandığını, 400.000,00 TL tadilat yapıldığını, borçlanılarak bu adrese taşınıldığını, şirketin mali durumunun da iyice bozulduğunu, davacıya zimmetine geçirdiği paraları iade etmesi için ihtarname keşide edildiğini, cevap verilmediğini, fesih talebine dayanak olarak şirket adresinin değiştirilmesi gösterildiğine göre uyuşmazlığın TTK 245/1 de düzenlenen haklı sebeplerden sayılıp sayılmayacağının da tartışılması gerektiğini belirterek davanın reddine, karşı dava olarak; somut olayda karşı davacıların elinde karşı davalının şirketten çıkarılmasına fazlasıyla yetecek haklı sebep mevcut olduğunu, karşı davacının müvekkili yönünden TTK madde 245/1’de düzenlenen haklı sebeplerin tamamını içerdiğini, karşı davalının … şirketine yönelik TTK 245/1 kapsamındaki fiili ve davranışları … şirketinden de çıkarılmasının gerçeklerini oluşturduğunu, ayrıca yaşanan bir takım olaylar nedeniyle tarafların ortaklıklarını sürdürmelerinin psikolojik zemininin de kalmadığını belirterek, karşı davanın kabulü ile TTK 245/1 maddesinde yazılı haklı sebeplerin varlığı karşısında TTK 640 maddesinin 3. fıkrası gereğince, karşı davalının şirketten çıkarılmasına, payının bila bedel karşı davacı …’a devrine, payının bir bedel mukabilinde devrine karar verilecek olması halinde … şirketinin %50 hissedarı olduğu … şirketinin birikmiş kamu borçlarından 6183 sayılı yasa uyarınca sorumlu olacağı gözetilerek, bu sorumluluğun davacının payına yansıyacak kısmının bedelden tenkisine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Asıl davada istek; şirketin feshi, aksi halde davacının haklı nedenle şirketten çıkması ve karar tarihine en yakın tarihli rayiç bedeli üzerinden hesaplanacak ayrılma akçesinin davacıya ödenmesi, karşı davada istek; davacının şirketten çıkarılması, payının bila bedel davalı şahsa devri, bedel ile devre karar verilmesi halinde davacının payına yansıyacak kısmın tenkisi isteğine ilişkindir.
Davacı – karşı davalı vekili asıl davada ayrılma akçesi talebine konu miktara ilişkin 09/10/2018 tarihli beyan dilekçesi sunmuş, şimdilik kaydı ile 10.000,00 TL olarak bildirip bu değer üzerinden harcı ikmal etmiştir.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne davalı şirketin ticaret sicil özetinin celbi için yazı yazılmış verilen cevapta; şirketin ….Ankara adresinde faaliyet göstermek üzere …. sicil numarası ile 02/09/2009 tarihinde tescil edildiği davacının ortaklardan olduğu 10 yıl süre ile …’ın temsile yetkili kılındığı anlaşılmıştır.
Davalı – karşı davacıların tanık dinletme talepleri içeriği de nazara alınarak tanıkların bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak dinlenildikten sonra, dosya üzerinde ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 20/03/2019 tarihli raporlarında; her iki tarafın beyanlarından da anlaşılacağı üzere amacın gerçekleşmesi için gerekli olan çalışma isteğinin kaybolduğunun anlaşıldığı, ortaklar arasındaki güvenin ortadan kalktığı, bu durumun ortağın şirketten çıkmasını talep bakımından haklı sebep olarak kabul edilmesi gerektiği, şirketin tek kişi ortaklı devamı yasal olarak mümkün olduğundan fesih yerine ortağın şirketten çıkarılmasının menfaatler bakımından daha isabetli olabileceğini, limited ortaklıkta çıkan ortağın temel hakkı ayrılma akçesi olup, ortağın ayrılma akçesinin ise esas sermaye payının gerçek değerine uygun olarak kendisine ödenmesi gerektiği, davalı şirketin ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde ortağın sermaye payının gerçek değerinin tespit edilebilmesi için şirketin %50 ortağı olduğu …. Havacılık Ltd. Şti.’nin mali durumunun irdelenerek reel değerinin tespiti gerektiğini, davalı şirketin maddi duran varlıklar hesabında görünen varlıkların rayiç değerlerinin de tespit edilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
Çorlu Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’ne talimat yazılarak davalı – karşı davacı şirketin ve ortağı … … Ltd. Şti.’nin olduğu bildirilen uçakların rayiç değerinin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 18/10/2019 havale tarihli raporlarında; uçuş emniyeti açısından bakıldığında, söz konusu hava aracının bakım maliyetinin düşük olmasından dolayı tekrar uçabilir hale geleceğini, diğer taraftan aracın maliyet bedeli göz önüne alınarak faal emsal uçak fiyatları ile mukayese edildiğinde, hava aracının bakımları yapıldıktan sonra ya da bakımları yapılmadan alan kişinin yapabileceği bakım bütçesinin uçağın satış fiyatını da karşıladığının görüldüğünü, bakım maliyetleri düşülerek yapılan hesaplamada; … plakalı 2016 model ….(17 m³) servis aracının ortalama piyasa rayiç değerinin 112.000,00 TL, TC-UGG (Evektor Eurostar) hava aracının ortalama piyasa rayiç değerinin 352.166,00 TL, TC-SMM (Piper PA-28 200 Arrow) hava aracının ortalama piyasa rayiç değerinin 432.897,00 TL olup, toplamda oluşacak satış bedelinin 897.063,00 TL olduğunu bildirmişlerdir.
Ayrıca bildirilen uçaklardan birinin Büyükçekmece’de olduğu bildirilmekle ve ayrıca Esenyurt’ta bir araç bulunduğu bildirilmekle, Büyükçekmece Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi’ne talimat yazılarak davalı – karşı davacı şirketin ve ortağı … … Ltd. Şti.’nin olduğu bildirilen uçakların ve Esenyurt da bulunan ve celse arası davalı – karşı davacı tarafından apronda olduğu beyan edilen aracın mini servis aracı olduğu anlaşılmakla uçakların ve aracın rayiç değerinin tespiti için Bakırköy Asliye Ticaret mahkemesi’ne talimat yazılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 12/07/2020 tarihli raporlarında; … hava aracı ile ilgili olarak, uçuş emniyeti açısından bakıldığında söz konusu hava aracının bakım maliyetinin düşük olmasından ve yıldırım çarpması sonucu arızalar giderildiğinde tekrar uçabilir hale gelebileceğini, diğer taraftan aracın maliyet bedeli göz önüne alınarak faal emsal uçak fiyatları ile mukayese edildiğinde, hava aracının bakımları yapıldıktan sonra ya da bakımları yapılmadan alan kişinin yapabileceği bakım bütçesinin uçağın satış fiyatını da karşıladığını, bakım maliyetleri düşülerek yapılan hesaplamada hava aracının rayiç değerinin 2.685.849,00 TL, …. plakalı … marka minibüsün tespit edilen teknik durumu ile serbest piyasa rayiç değerinin 135.000,00 TL olup, toplam 2.820.849,00 TL rayiç değer hesaplandığını bildirmişlerdir.
Keşif yapılıp rapor düzenlendikten sonra sunulan defterler ve rayiç değerin tüm olarak tamamlanması için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 12/11/2020 tarihli raporlarında; davalı şirketin kaydi bilançosu ve bu bilançoda görünen varlıklarının reel tespiti dikkate alınarak hazırlanan 31/12/2018 tarihli reel bilançosunda varlıkları toplamının 1.547.092,64 TL, borçlar toplamının 709.090,40 TL ve reel öz varlığının 838.002,24 TL olduğunu, davacı yanın davalı şirkette ortaklık payının %50 olduğu görüldüğünden davacı ortağın ayrılma akçesi bedelinin 419.001,12 TL olarak hesaplandığını, hisse devri yapıldığı ve davalı şirketin reel bilançosu çıkarılırken … Havacılık Ltd. Şti.’nin değerinin dikkate alınmaması gerektiği kanaati oluşur ise davalı şirketin rapor tarihine en yakın tarih olan 30/09/2020 tarihli bilançosunun dosyaya kazandırılmasından sonra yeniden hesaplama yapılabileceğini bildirmişlerdir.
Şirket bilançosu sunulduktan sonra bilirkişi heyetinin mali müşavir bilirkişisinden ayrılma akçesi hesabına yönelik ek rapor alınmış olup, bilirkişi 11/02/2021 tarihli raporunda; davalı şirketin 31/12/2018 tarihli kaydi bilançosu ve bu bilançoda görünen varlıkların reel tespiti dikkate alınarak hazırlanan 31/12/2018 tarihli reel bilançosunda varlıkları toplamının 1.465.092,64 TL, borçlar toplamının 709.090,40 TL ve reel öz varlığının 756.002,24 TL olduğunu, davacı yanın davalı şirkette ortaklık payının %50 olduğu görüldüğünden davacı ortağın ayrılma akçesi bedelinin 378.001,12 TL olarak hesaplandığını, davalı şirketin 30/09/2020 tarihli kaydi bilançosu ve bu bilançoda görünen varlıkların reel tespiti dikkate alınarak hazırlanan 30/09/2020 tarihli reel bilançosunda varlıkları toplamının 812.300,59 TL, borçlar toplamının 1.110.187,55 TL ve reel öz varlığının -297.886,96 TL olduğunu, bu kapsamda davacı – karşı davalının, borca batık olması nedeniyle davalı şirketten talep edebileceği bir ayrılma akçesi bedelinin bulunmadığını bildirmiştir.
TTK 636. maddesi; sona erme ve ayrılma başlıklı olup, limited şirketin aşağıdaki hallerde sona ereceğinin belirtildiği, maddenin 3. fıkrasında haklı sebeplerin varlığında her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği, mahkemenin istem yerine, davacı ortağı payının gerçek değerinin ödenmesi ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebileceği düzenlenmiştir.
Davacı taraf; işbu davada haklı sebep olarak, kendisinin bilgisi dışında şirketin adresinin taşınması hususunu belirtmiştir. TTK 621/1-f bendi gereğince; şirket merkezinin değiştirilmesinin önemli kararlardan olduğu, şirket merkezinin ancak genel kurulda temsil edilen oyların en az 2/3’ünün ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması ile değiştirilebileceği, dava konusu uyuşmazlıkta davacının oyu alınmadan böyle bir kararın alınmasının söz konusu olamayacağı, dosya kapsamı, beyanlar, ihtarnameler nazara alındığında ortaklar arasında iletişimin zayıfladığı, ortaklar arasındaki güvenin ortadan kalkmasının ortağın şirketten çıkması talebi bakımından haklı sebep olarak kabul edilmekte olup, olayda haklı sebebin oluştuğu ancak şirket iki ortaklı olup, tek kişi ortaklı devamının mümkün olduğu, fesih yerine ortağın şirketten çıkmasının menfaatler dengesi bakımından daha isabetli olabileceği anlaşılmakla asıl davada davacının davalı şirkete yönelik ortaklıktan haklı sebeple çıkma davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Ortaklıktan haklı sebeple çıkma davasının şirket taraf gösterilerek açılacağı, işbu davada şirketin taraf olduğu, diğer ortak …’da davalı gösterilmiş ise de davanın niteliği gereği bu davalının işbu davada taraf sıfatı bulunmadığından davalı …’a yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı şirket yönünden, haklı sebeple çıkma koşulları oluşmakla, bu aşamada talebe konu çıkma payının da değerlendirilmesi gerekmektedir. Çıkma payının şirketin karar tarihine en yakın bilançosu da nazara alınarak değerlendirilmesi gerektiği, rayiç değer tespitleri, alınan raporlar ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin 30/09/2020 tarihli kaydi bilançosu itibariyle davalı şirketin iştiraki …. Havacılık … Ltd. Şti.’nin değeri sıfır olup, 30/09/2020 tarihli kaydi bilanço ve bu bilançonun görünen varlıklarının reel değerleri de nazara alınarak yapılan reel bilançoda varlıkları toplamı 812.300,59 TL, borçlar toplamı 1.110.187,55 TL olup, reel öz varlığı -297.886,96 TL olmakla, davacının davalı şirketten talep edebileceği bir ayrılma akçesinin bulunmadığı anlaşılmakla davalı şirketten çıkma payına yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Karşı davada; ortaklıktan haklı sebeple çıkarılma talebinde bulunulmuş olup; asıl davaya ilişkin yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı ortak yönünden haklı sebeple çıkma koşulları oluşmakla, yasal koşulları oluşmayan karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada;
a-Davalı …’a yönelik davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
b-Davalı şirkete yönelik davada; ortaklıktan haklı sebeple çıkma davasının kabulü ile davacının davalı şirket ortaklığından haklı sebeple çıkmasına,
c-Çıkma payına yönelik davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 35,90 TL ile tamamlanan 135,00 TL toplamı 170,90 TL’den mahsubu ile artan 111,60-TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya geri verilmesine,
Davacı tarafından yapılan ve davalı … hakkında yapılan yargılama giderleri çıktıktan sonra kalan aşağıda dökümü yazılı 6.928,55 TL yargılama giderinin kabul ve ret kısımları da gözetilerek takdiren %50’si olan 3.464,27 TL yargılama gideri ile 35,90 TL başvurma ve 35,90 TL peşin harç toplamının davalı …nden alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … tarafından ayrıca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı … tarafından yapılan 193,00 TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin kabul ve ret kısımları da gözetilerek takdiren %50’si olan 96,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, A.A.Ü.T. Madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …nden alınarak davacıya verilmesine,
Davalı …nden davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, A.A.Ü.T. Madde 13/1 uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davalı … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, ret sebebi de nazara alınarak 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
2-Karşı davada;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 23,40 TL harcın karşı davacılardan müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Karşı davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Karşı davalı tarafından karşı davaya özgü yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Karşı davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin karşı davacılardan müteselsilen alınarak karşı davalıya verilmesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı iş ve duruşma yoğunluğu nedeniyle verilen kararın hüküm özeti açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Yargılama Gideri Dökümü
Davacı
Posta Gideri : 500,55 TL
Bilirkişi Ücreti : 6.100,00 TL
Keşif Harcı : 328,00 TL
+
Toplam : 6.928,55 TL