Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/266 E. 2021/648 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/266
KARAR NO : 2021/648

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C.N:… )-….
DAVALI :…
DAVALILAR : ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/04/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesiyle özetle; 11.12.2017 tarihinde müvekkili …’in, … plakalı motosikleti ile…. Caddesine dönüp…. Cadde kesişimine geldiğinde, davalılardan …’a ait olup. … yönetimindeki … plakalı otomobil ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada yaralandığını, kazanın oluşumunda dikkatsiz, tedbirsiz ve aşırı hızlı bir şekilde kavşağa giren davalı sürücü …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza esnasında kafasını çarptığını, ayağının kırıldığını, burnunun kanadığını, hayat fonksiyonlarının ağır derecede etkilendiğini, tedavisinin Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesinde devam ettiğini, çalışma gücünün önemli ölçüde azaldığını, kazanç Kaybına uğradığını, tedavi gideri yapmak durumunda kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 40.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar ….’den kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 21.05.2018 tarihli dilekçesinde; 500,00 TL’lik maddi tazminat talebinin 250,00 TL”sinin hastane ulaşım ve tedavi giderlerine, 125,00 TL”sinin sürekli iş göremezliğe, 125,00 TL/”sinin geçici iş göremezliğe ilişkin olduğunu açıklamış, harcını da yatırmış olduğu ıslah dilekçesi ile; kusur durumuna göre müvekkilinin hesap edilen zararları tespit edildiği, buna göre; geçici işgücü kaybı yönünden maddi zararının 9.628,25 TL olup tedavi giderleri kapsamında ulaşım gideri 479,40 TL, bakıcı gideri ise 1.666,81 TL olmak üzere toplamda 2.146,21 TL olduğunu, sürekli işgöremezlik için 125,00 TL talep ettiklerini açıkladığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı …vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkili şirkete başvuruda bulunulmadan dava açıldığını, dava şartının yerine getirilmediğini, davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 23.12.2016 / 2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 0001-0210-18952237 no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, dava konusu zararlara ilişkin sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın sigortalı araç sürücüsünün kusur ve zararı kanıtlaması gerektiğini, geçici iş göremezlik, tedavi ve ulaşım giderlerinden dolayı sorumlu tutulamayacaklarını, bu hususta sorumluluğun SGK’da olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin trafik kurallarının gerektirdiği tüm dikkat ve özeni göstererek kontrolsüz kavşağa geldiğini, aracının hızını azalttığını ancak sağ taraftan bir hayli süratli gelen üstelik ışıkları da yanmayan küçük motosikleti görmesinin imkansız olduğunu, kaldı ki kazanın davacının müvekkiline çarpması sonucu meydana geldiğini, dolayısıyla müvekkilinin kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın kavşağa yaklaşırken hızını azalttmaması ve dikkatsiz bir şekilde araç kullanması nedeniyle kusurlu olduğunu, dizlik ve bellik kullanmaması nedeniyle de müterafik kusurunun bulunduğunu, davacı tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yüksek olduğu, sebepsiz zenginleşme amacına yönelik olduğunu, müvekkilinin olayda kusuru olmadığını açıklayarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı yan dava dilekçesinde her ne kadar müvekkilini davalı olarak göstermiş ise de hukuki sorumluluğuna ilişkin bir bilgiye yer vermediğini, müvekkilinin dava konusu kazayla illiyet bağının bulunmadığını, hiç bir kusur ve sorumluluğunun da olmadığını, müvekkilinin … plakalı aracın işleteni değil maliki olduğunu, araç sahibi müvekkilinin işbu kaza ile ilgili müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Açılan dava trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir.
KTK’nin 85.maddesinde göre bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işletenin doğan zarardan sorumlu olacağı açıklanmıştır. Aynı yasanın 91.maddesine göre; bu kanunun 85/1 maddesi kapsamında kalan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
Öte yandan ZMMS Genel şartlarının A.1 maddesi uyarınca sigortacı; poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
Motorlu aracın karayolunda iletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına ya da bir şeyin zararına neden olmasından işleten sorumlu olup bu sorumluluk tehlike sorumluluğudur. Aracın karayolunda kullanılmasından yarar sağlayan işleten meydana gelebilecek tehlikeler ve hasarlardan kusursuz sorumludur. İşletenin tehlike sorumluluğundan kurtulmasını düzenleyen KTK’nun 86.maddesine göre kazanın mücbir sebepler, zarar görenin veya üçüncü kişilerin ağır kusurundan kaynaklandığının ispatlanması gerekir.
Davaya konu araç kaza tarihini de kapsar şekilde davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olup, davalı … şirketi aracın işletilmesinden doğan zararları poliçe kapsamında teminat altına almıştır. Bu kapsamda davalı … şirketi zarardan sigorta hukukunun genel ilkeleri ve poliçe koşulları çerçevesinde sorumlu olacaktır.
Olay, davacı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile 11.12.2017 günü saat 10:05 sıralarında…. caddesini takiben seyirle…. Cadde kavşağına giriş yaptığında … Caddeyi takiben seyirle …Caddesi kavşağı ortak alanına giriş yapan davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sağ ön çamurluğuna motosikletin ön kısımları ile çarpması suretiyle meydana gelen maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası sonucunda motosiklet sürücüsü davacı … yaralandığı, Polis memurları tarafından düzenlenen 09.01.2018 tarihli CD izleme tutanağında plakası tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün kasklı olduğu belirtilmekte olup Karayolları Trafik Yönetmeliği ekinde yer alan listede de motosiklet sürücülerinin veya motosiklette yolcu olarak bulunanların kask takmak zorunda oldukları belirtilmekte olup başkaca bir koruyucu ekipman kullanılacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığından davacı motosiklet sürücüsü … hakkında ki müterafik kusur değerlendirmesinin mahkememize bırakıldığı anlaşılmıştır.
Aynı bilirkişi raporunda; davalı sürücü …”ın idaresindeki otomobili ile seyirle olay yeri kavşağa geldiğinde dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı davranmak suretiyle sağından gelen araçları yeterince kontrol etmeksizin. seyrine devam ederek sağından gelen davacı sürücü idaresindeki motosikletin seyir şeridini kapatmak suretiyle motosikletin ön kısımları ile aracının sağ ön çamurluk kısmına çarpmasına sebep olduğu, davacı sürücü … in ise, idaresindeki motosiklet ile seyirle olay yeri kontrolsüz kavşağa geldiğinde ilk geçiş hakkı kendisinde olmasına rağmen, kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmaması, dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak solundaki kavşak kolundan gelmekte olan aracı fark ettiğinde, direksiyon manevrası yapmak, fren tedbirine başvurmak gibi kazayı önlemeye yönelik herhangi bir tedbire başvurmaksızın önlemsizce motosikletin ön kısımları ile otomobilin sağ ön çamurluk kısmına çarparak kendisinin yaralanması ile sonuçlanan kazanın meydana gelmesine neden olduğu, davacı sürücü … ‘in olay sırasında kask takmış olduğu, başkaca bir koruyucu ekipman kullanması gerekmediğini belirten bilirkişi raporunun sunulduğu anlaşılmıştır.
Bu bilirkişi raporunda tarafların kusura ilişkin oranları belirtilmediği nedenle ve tüm itirazları da karşılayacak şekilde Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’ndan kusura ilişkin yeniden rapor alınmış, bu raporda; sürücü …, sevk ve idaresindeki otomobil ile yerleşim yeri içinde olay mahalli kavşağa tali yol üzerinden geldiği esnada, seyrine göre sağından bölünmüş yol üzerinden kavşağa giren ve kural gereği ilk geçiş hakkına haiz aracın geçmesini beklemesi gerekirken, buna riayet etmemiş, kontrolsüzce girdiği kavşakta ilk geçiş hakkını vermediği sürücü idaresindeki araç ile çarpışmasıyla meydana gelen olayda %85 oranında kusurlu olduğu, sürücü …, sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyri sırasında bölünmüş yolda seyri ile girdiği olay mahalli kavşakta, her ne kadar ilk geçiş hakkına haiz ise de kavşağa müteyakkız yaklaşmamış, aracının ön kısımları ile seyrine göre solundaki tali yoldan kavşağa giren sürücü yönetimindeki aracın sağ ön kısımlarından çarpması ile meydana gelen olayda %15 oranında kusurlu olduğunu belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda; 03/02/1993 doğumlu, …’in 11/12/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında, Engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği ve bu dönemde 1 ay başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
SGK Ankara Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 30/05/2018 tarihli yazı ekinde davacıya geçirmiş olduğu trafik kazası sebebiyle yapılan rücuya tabi geçici işgöremezlik ödeneklerinin dosyaya sunulduğu anlaşılmış, taraflar yönünden mali sosyal durum araştırmaları yapılmış, davacının kaza tarihinde Osmanlı Sofrası isimli işyerinde kurye olarak çalıştığı, yine geçici işgöremezlik ödemeleri incelendiğinde davacının kaza tarihindeki gelirinin asgari ücret olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve gelen belgelerle birlikte aynı zamanda Adli Tıp Uzmanı Dr. Bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi heyetine dosya tevdi edilmiş, sunulan bilirkişi raporu incelendiğinde; SGK kayıtları incelendiğinde; davacı …’e 11.12.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazası sebebiyle; 11.12.2017 — 17.01.2018 tarihleri arasında 1.249,23 TL, 19.01.2018 04.03.2018 tarihleri arasında 1.777,76 TL olmak üzere toplam 3.026,99 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı tespit edildiği, 6l11 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi değiştirilmiş, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden, eğer aktarım yapılmış ise, Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğu, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalı … şirketlerinin sorumlu tutulması gerekeceği, hastane kayıtlarından, davacının, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki muayene, yatak, tetkik, tahlil, operasyon, ilaç. poliklinik kontrol muayenesi vs. giderlerinin SGK tarafından karşılanmış olduğu anlaşıldığı, davacı vekilince, dava dosyasına SGK tarafından karşılanmayan ve davacı tarafından ödenmiş olan, tedavi giderine ilişkin herhangi bir makbuz, fiş, fatura, vezne alındısı gibi yazılı bir belge sunulmadığı, davacının ikametgâhından, tedavi görmüş olduğu hastaneye taksi ile gidişi ve yine daha sonra 3 kez tedavi ve kontrol amaçlı taksi ile gidip gelme ücretleri değerlendirildiği, davacının hastane tedavi giderleri SGK tarafından ödenmiş olduğu, SGK tarafından ödenmeyen ulaşım giderinin ise 564,00 TL olarak tespit edildiği, yapılan hesaplamalarda davacı yönünden geçici işgücü kaybı maddi zararının 11.328,17 TL, SGK tarafından karşılanmayan ulaşım gideri 564,00 TL, bakıcı gideri 1.960,95 TL olarak hesaplandığını belirten ve raporda kusur durumu oransal olarak belirtilmediğinden; bu yönde bir indirim uygulanmadığı ve davacının zararlarının tamamının tespit edildiğini belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin kazada yaralandığını, olay neticesinde yaşadığı elem, keder ve psikolojik durumu nedeniyle hayatını normal seyrinde devam ettiremediği, bedensel bütünlüğünü yitirdiği ve sağlığını kaybettiğini açıklayarak manevi tazminat talebinde de bulunmuş, 6098 sayılı TBK’nın 56.maddesinde “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebi ile duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı, bu sebeple tarafların sosyal – ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerekir. Somut olay değerlendirildiğinde; davacının trafik kazası neticesinde yaralandığı, engellilik oranının %0 olduğu, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği ve 1 ay başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceğinin Adli Tıp raporunda belirtildiği, Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda; tarafların kusur durumları belirtilmiş olup daha önce alınan bilirkişi raporunda; tarafların kusur oranları belirtilmediği ancak olayın kapsamlı olarak açıklandığı değerlendirilmekle; her iki raporda incelenmiş, olayda davalı sürücünün %85 oranında, davacının ise %15 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, kusur oranlarına göre indirim yapılarak davacının geçici işgücü kaybı yönünden zararının 9.628,95 TL olduğu, ulaşım gideri ve bakıcı gideri toplamından yine davalının kusuru yönünden hesaplama yapıldığında; toplamda 2.146,21 TL tedavi gideri yönünden maddi tazminat talebi haklı olduğu, sunulan rapora göre; davacının engellilik oranının %0 olduğu anlaşılmakla talep edilen 125,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin reddi gerektiği, yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere davacının olay sırasında kask takmış olduğunun anlaşıldığı, yine başkaca bir koruyucu ekipman kullanılacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığı nedenle davacı motosiklet sürücüsü hakkında müterafik kusur indirimi yoluna gidilmemiş, manevi tazminat talebi yönünden ise; olay sebebi ile duyulan acı ve elem tarafların sosyal-ekonomik durumları olayın meydana geliş şekli göz önünde tutularak bir sonuca varılmış ve davacı yönünden 5.800,00 TL manevi tazminatın davaya konu araç ticari nitelikte olmadığı nedenle yasal faize hükmedilmesi gerektiği değerlendirilmekle ve olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılar … ile …’dan müteselsilen tahsili gerektiği ve maddi tazminat yönünden ise; toplam 11.775,16 TL tazminatın davalı … şirketi yönünden davacı tarafından 26/02/2018 tarihinde başvuruda bulunulduğu anlaşılmakla; 09/03/2018 temerrüt tarihi, diğer davalılar yönünden ise olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline ilişkin maddi tazminat talebi yönünden ve manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafça davalılar aleyhine açılan bu davada;
Maddi tazminat talebi yönünden;
9.628,95 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 2.146,21 TL tedavi giderleri tazminatı olmak üzere toplam 11.775,16 TL tazminatın davalılar … ve … ile davalı …Ş.’den müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Alacağa davalı … şirketi yönünden 09/03/2018 temerrüt tarihi, diğer davalılar … ve … yönünden ise olay tarihi 11/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile; davacıya ödenmesine,
Davacı tarafça talep edilen 125,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 804,36 TL harçtan 35,90 TL peşin harç ile 38,94 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 729,52 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 538,75 TL posta ve tebligat gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 71,80 TL yargılama harcı ve 38,94 TL ıslah harcı, 723,00 TL Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı fatura ücreti, 687,00 TL Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu Fatura Ücreti olmak üzere toplam 3.859,49 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesi gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13. maddesi gereğince takdir ve tespit edilen ve reddedilen sürekli işgöremezlik tazminatı yönünden hesap edilen 125,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden;
5.800,00 TL manevi tazminatın, 11/12/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ile …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 396,20 TL harçtan Mahkememiz veznesine peşin yatırılan 102,43 TL’nin mahsubu ile kalan 293,77 TL harcın davalılar … ve …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat talebi için ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davacının dava açarken ödediği 293,77 TL peşin harcın davalılar … ve …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalılar … ve … yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair Davacı vekili Av. …, Davalı gerçek kişiler Vekili Av…. yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip … ¸e-imzalıdır.

Hakim … ¸e-imzalıdır.

¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır.