Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/76 E. 2023/310 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/76 Esas – 2023/310
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2017/76 Esas
KARAR NO : 2023/310

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI …
DAVALI :….

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27.10.2016
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30.05.2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 12/10/2010 tarihinde Balık Çiftliği Enerji Üretimi Projesi ile ilgili 450KW gücünde mikro HES’in elektromekanik teçhizatın imalatı, montajı ve işletmeye alma işini kapsayan 250.000-Dolar bedelli “Elektromekanik Teçhizat Satış Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşme ile üreticinin sözleşmedeki vasıf ve şartlara uygun olarak imalatı yaparak, üretilen malzemelerin projelerine uygun olarak yerine montajını gerçekleştireceğini, alıcının bu yükümlülüğün yerine getirilmesi ile davalıya, sözleşmede belirlenen 250.000-Dolar-4KDV olarak belirlenen bedeli ödeyeceğini, davalının üreticiye 75.000-Dolar ödeme yapacağını, üretici için teslim süresinin 6 ay olarak belirlendiğini, sözleşmenin kurulması ile davalıya 28/10/2010 vadeli … Bankası’na ait 6992834 nolu 25.000-Dolar bedelli, 26/11/2010 vadeli … Bankası’na ait 6992835 nolu 25.000-Dolar bedelli, 17/12/2010 vadeli … Bankası’na ait 6992836 nolu 25.000-Dolar bedelli olmak üzere 3 adet çek keşide edilerek tevdi edildiğini, davalı tarafın 28.10.2010 ve 26.11.2010 vade tarihli çeklerin bedelini tahsil ettiğini, bu süreçte teslim tarihinin geciktiğini, 17.12.2010 vade tarihli çek bedelinin taraflarınca ödenmediğini, davalı tarafın bu çek bedelini tahsile girişmediğini, taraflarınca sözleşmenin tüm mükellefiyetinin yerine getirildiğini, sözleşmede öngörülen sürenin aşılmasına rağmen teslimat gerçekleşmediğini, müvekkili şirket tarafından Fethiye 6. Noterliği’nin 13/08/2015 tarih ve 11803 yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, bu ihtarnameye davalı şirketçe herhangi bir cevap verilmediğini, müvekkili tarafından ödenen bedellerin iadesinin yapılmadığını, davalı tarafından ihtarnameye … 38. Noterliğinin 14/10/2015 tarih ve 30285 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirildiğini ifade ederek anılan borcu kabul etmediğini beyan ettiğini belirterek borcun reoskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalıya avans ödemesi olarak teslim edilen 17/12/2010 vadeli … Bankası’na ait 6992836 nolu 25.000-USD bedelli çekten borçlu olmadıklarının tespitine, çekin iadesine, karar kesinleşinceye kadar bahsi geçen çekin takibe konulamaması için tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı yan arasında 12.10.2010 tarihinde “Elektromekanik Teçhizat Satış Sözleşmesi” tanzim ve imza edildiğini, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin büyük bir kısmının süresi içerisinde yerine getirildiğini, bir takım yükümlülüklerin davacı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle yerine getirilemediğini, yükümlülüklerin yerine getirilememesinde müvekkili şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, kusurlunun davacı taraf olduğunu, avans ödemesinin gereği gibi yapılmadığını, davacı tarafın kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirme yükümlülüğünün ortadan kalktığını, taraflar arasındaki sözleşmenin hükümsüz hale geldiğini, sözleşme gereği proje sahasının montaja hazır hale getirilmediği için müvekkili şirket tarafından montaj işlemlerinin yapılamadığını, bu hususta müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığını, müvekkili şirketin davacı şirketten alacaklı olduğunu savunarak, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında akdedilen 12.10.2010 tarihli balık çiftliği enerji üretimi projesi ile ilgili 450 KW gücünde mikro HES’in elektromekanik teçhizatın imalatı, montajı ve işletmeye alma işini kapsayan 250.000 Dolar bedelli “Elektromekanik Teçhizat Satış Sözleşmesi”nin haklı fesih edilmesi nedeni ile davalı tarafa avans adı altında ödenen 50.000 dolar bedelin davalıya fesih bildiriminin ulaştığı 21/08/2015 tarihindeki döviz kuru üzerinden hesaplanan bedel olan 145.780,00 TL’ye o tarihten bu yana işleyecek olan reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davalıya avans ödemesi olarak teslim edilen 17.12.2010 vadeli … Bankasına ait 25.000 dolar bedelli çekten dolayı davalı tarafın borçlu olmadığının tespiti istemlerine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya ve evrak kapsamı itibari ile; Dava, TTK’nun 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi olup, basit yargılama usulü 6100 sayılı HMK’nun 316 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.Anılan Kanunun “Ön inceleme ve tahkikat” başlığını taşıyan 320. Maddesinin 4. Fıkrası; “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” hükmünü taşımaktadır.
Somut olayda; Mahkememizin13.07.2021 tarihli 19 nolu celsesinde yapılan incelemede; 15/06/2021 tarihli duruşmada davacı vekilinin mazeretinin son kez kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin bu celse de mazeret dilekçesi gönderdiği, mazeretinin ekine mazeretini belgeleyen bir belgenin bulunmadığı, dosya incelendiğinde, davacı vekilinin 16/03/2020 tarihli duruşmada mazeret dilekçesi verdiği ve kabul edildiği, 23/02/2021 tarihli duruşmada taraf vekillerinin mazeret talebinin son kez kabulüne karar verilmiş olduğu, yine dosya incelendiğinde 08/12/2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verildiği, yine duruşmalar incelendiğinde 16/06/2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin mazeret talebinde bulunduğu ve mazeretinin kabulüne karar verildiği, 15/10/2019 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından yine mazeret dilekçesi gönderilmiş olduğu ve kabulüne karar verildiği ve bu şekilde 02/07/2019 tarihli duruşmada da yine davacı vekili tarafından mazeret dilekçesi verildiği ve kabul edildiği, son kez kabul edilmesine rağmen bu celse de belgelendirilmemiş bir mazeret dilekçesi gönderildiği anlaşılmakla davacı vekilinin mazeretinin reddine karar verildiği, davalı vekilince de davanın takip edilmediğinin bildirilerek, dosyanın işlemden kaldırılmasının talep edildiği, bunun üzerine aynı celsede, taraflarca takip edilmeyen davanın HMK 150 maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 04.08.2021 tarihli dilekçesi ile dosyanın yenilenmesinin talep edildiği, yenileme talebi üzerine davanın kaldığı yerden devamına karar verilerek, duruşma günü tayin edildiği, devam eden yargılama sürecinde davacı vekilinin 06.12.2022 tarihli celse ve sonraki celselerde mazeret dilekçesi gönderdiği, 07.03.2023 tarihli celsede davacı vekilinin mazeret talebinin son kez kabulüne karar verildiği, buna rağmen 23.05.2023 tarihli celseye de davacı vekilinin mazeret dilekçesi göndermiş olduğu, davalı tarafın da gelmediği görülmüştür.
Bu durumda; basit yargılama usulüne tabi işbu davada davacı tarafça dosyanın takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği, ancak yapılan yenileme işleminden sonra da davacı tarafça duruşmalara sürekli mazeretler gönderildiği, bu suretle dosyanın işlemsiz kaldığı, yapılan uyarıya rağmen yine mazeret gönderildiği, davalı tarafın da davayı takip etmediği, buna göre dosyanın taraflarca takip edilmediği anlaşılmakla, HMK’nun 320/4. Fıkrası uyarınca yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılan işbu davanın HMK’nun 150 ve 320. Maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmekle, yapılan açıklamalara ve açılmamış sayılmaya ilişkin yasal düzenlemelere uygun olarak aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflarca takip edilmeyen davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, dava açılırken alınan 3.803,51-TL peşin harcın mahsup edilmesi sonucu kalan 3.623,61‬-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf davada kendisini vekille temsil ettirmiş ise de davalı şirket hakkında iflas kararı verilmiş olduğundan vekilin görevinin son bulmuş olması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim…
¸e-imzalıdır.