Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/197 E. 2021/805 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2017/197
KARAR NO : 2021/805

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …..
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. ……

DAVA TARİHİ : 16/03/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2021
G.K.YAZIM TARİHİ : 30/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ( Ayıplı Mal Satımından Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin, davalıdan metal malzeme (sac) satın aldığını ve ürün bedelini ödendiğini, taraflarına teslim edilen metal malzemenin yapılan incelemesinde ayıplı olduğunun tespit edildiğini, karşı tarafa durumun bildirildiğini vede ayıplı mallarında iade edildiği, ancak ürün bedelinin kendilerine iade edilmediğini, söz konusu bedelin tahsili amacıyla Ankara … İcra Müdürlüğünün 2017/1991 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun takip konusu alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesi ve de ayıplı ürünün davalıya teslimi nedeniyle yapılan nakliye masrafı 1772,83 TL’nin de 29.10.2016 tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının beyanlarının doğru olmadığını, iddia edildiği gibi bir alacağın söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğıini, davacı şirketin müvekkili şirketle olan ticari ilişkisini eksik açıklamış olduğunu, tarafların ticari defterlerinden anlaşılacağı üzere davacı şirkete müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, taraflar arasında akdedilmiş her hangi bir sözleşme bulunmadığını, peşin satışlarda mal tesliminin aynı anda yapıldığının kabul edildiğini , bunun bir ticari karine olduğunu, demir çelik işinde peşin satışla birlikte mal tesliminin yapıldığını, bu nedenle davacı iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu ve kayıtlardan da anlaşılacağını belirterek; haksız, kötü niyetli ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; alım satım sözleşmesi sonrasında bedeli ödenerek teslim alınan ürünün ayıplı olduğu gerekçesi ile iadesi nedeniyle ürün bedelinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2017/1991 sayılı takip dosyasına, ticaret sicil kayıtlarına, sözleşme-proforma faturaya, faturalara, iade faturasına, E posta , faks kayıtlarına, müvekkili şirket ticari defter kayıtlarına, banka kayıtlarına, nakliye faturası teslim ve ödeme belgelerine, ürün sertifikalarına, 03/11/2016 tarihli KOSGEB raporuna, analiz raporlarına, tanık, bilirkişi incelemesi ve yemin deliline, davalı vekili ise; banka kayıtlarına, ihtarnameye, ticari defterlere, faturaya, icra dosyasına, mal teslim belgelerine, bilirkişi raporu ve yemin deliline dayanmıştır.
Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2017/1991 E sayılı dosyası incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhinde sözleşmeden kaynaklanan 22.656,00 USD asıl, 259.77 USD işlemiş faizi olmak üzere toplam 22.915,77 USD alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun süresi içerisinde, icra dairesinin yetkisine ve müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirdiğini, borçlarının olmadığını, borca ve işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte hem takibe açıkca itiraz etmesi üzerine , takibin durdurulduğu ve iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davada uyuşmazlık, taraflar arasında ürün alım satımı sözleşmesi kapsamında teslim edilen ürünün ayıplı olup olmadığı, sözleşmeye uygun teslimin yapılıp yapılmadığı, davacının sözleşmeden cayma ve bedelini geri isteminin yerinde olup olmadığına ve bu kapsamda davalı borçlunun itirazının yerinde olup olmadığı , yine ayıplı malın davalıya iadesi nedeniyle yapılan nakliye masrafının istenip istenemeyeceğine ilişkindir.
Davacının davasının dayanağı yaptığı ve satılan ürünün vasıflarını içeren 21/10/2016 tarihli proforma faturada, satılan malın kalitesi ve ebatları , miktarının , yani vasıflarının yer aldığı ve belgede davalı şirketin kaşesi ve üzerinde imza bulunduğu, yine yabancı dille yazılı sertifika belgesinin içeriğine ve altındaki imzaya karşı, davalı şirket temsilcilerinin beyanının alınması için İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, şirket yetkililerinden Sertaç Saygan’ın isticvaba icabet ederek , söz konusu imzanın kendisine ait olmadığını diğer temsilcinin yurt dışında bulunduğunu, imzanın ona da ait olmadığını belirterek , imza örneklerinin bulunduğu yerleri bildirmesi üzerine, ilgili belge asılları celp edilerek, grafolog bilirkişi Murat Sevimden rapor istenmiş, bilirkişi imza incelemesine esas alınan 21/10/2016 tarihli fatura ve sertifikanın aslının sunulmadığını , aslının sunulması halinde rapor hazırlanabileceği bildirilmiş , ancak davacı tarafından belge asılları sunulamadığından imza incelemesi yaptırılamamıştır.
Mahkememizce oluşturulan Mali Müşavir ve Nitelikli Hesap Uzmanından oluşturulan heyetten, takip konusu faturalar ile iade faturalar ve diğer belgeler ile davacı defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak, iadeye konu malların karşı tarafa tesliminin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinin sunduğu 09/07/2021 tarihli raporda; davacı şirketin usulüne uygun tutulan defterlerin incelenmesinde; davalı tarafından düzenlenen faturanın ve bu fatura karşılığı yapılan ödemenin ve de düzenlenen iade faturasının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 27/10/2016 tarihinde satın almaya dayalı 22.656,00 USD mal bedelinin 25/10/2016 tarihinde davalı yana Ziraat Bankası aracılığıyla “proforma fatura bedeli ödemesidir” açıklaması ile peşin olarak davalıya ödendiği, bu işlemin 69.735,17 TL olarak deftere kaydedildiği, 25/11/2016 tarihli iade faturası nedeniyle 22.656,00 USD (69.735,17 TL) olarak alacak kaydının yer aldığını, davalı yanca davacı şirkete düzenlenen 27/10/2016 tarihli irsaliyelerle ve KDV dahil 22.231.20 USD’ lik fatura düzenlendiği bunun kayıtlarına 69.036,77 TL olarak intikal ettirildiği ve söz konusu malın KOSGEB raporu ile; proforma faturası ile sipariş edilenin uygun olmaması nedeniyle davalıya 69.036,77 TL olarak iade faturası düzenlenmek sureti ile malzemelerin iade edilmiş olduğunu yani ürünlerin davalıya teslim edilmiş olduğu tespit edilmiştir.
Davacının sunduğu 19/11/2016 tarihli sevk irsaliyesinde ” teslim alınmıştır 19/11/2016 Kemal Tuna” yazısının ve imzanın bulunduğu görülmekle, söz konusu belgelerdeki imzalara karşı diyeceğini bildirmesi için davalının bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılmış, mahkemece çıkartılan isticvap davetine icabet edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı , dava , cevap, fatura , ödeme belgesi , iade faturası ve sevk irsaliyesi ile mali müşavir bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında metal malzeme (sac) alım satımına ilişkin ticari ilişkinin gerçekleştiği , davalının malı teslimi üzerine davacının bedeli ödediği , bilahare davacının malzemenin sözleşmede belirlenen evsafta olmadığı iddiası ile iade faturasıyla malı davalıya teslim ettiği halde, davalının mal için kendisine ödenen bedeli davacıya iade etmediği anlaşılmakla , aşağıdaki şekilde davacının kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/1991 esas sayılı dosyasında davalının 22.656,00-USD asıl alacağın yaptığı itirazın iptaline, bu miktar asıl alacağın takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A mad. gereğince devlet bankalarınca USD üzerinde açılan 1 yıllık mevduatlara uygulanan en yüksek faizi ile ve de fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinde TL karşılığının tahsiline, takibi bu şekilde devamına, Fazla istemin reddine,
Kabul edilen miktarın takip tarihindeki TCMB’nin efektif satış kuru üzerinde TL karşılığı olan 87.155,37 TL nin %20’si oranında hesaplanan 17.431,07 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Alınması gerekli 5.789,96 TL harçtan mahkememiz veznesine peşin yatırılan 1.018,52 TL ile icra veznesine peşin yatırılıp mahsup ettirilen 440,77 TL toplamı 1.459,29 TL’nin mahsubu ile kalan 4.330,67 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.584.30 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren % 98,87’i olan 2.550,10 TL ile 31,40 TL başvurma ve 1.459,29 TL peşin harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 11.818,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 971,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/12/2021

Katip …

Hakim …

DAVACI MASRAFLARI
Tebligat ve posta gideri 584,30 TL
Bilirkişi ücreti 2.000,00 TL
+——————————-
TOPLAM 2.584,30 TL