Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/717 E. 2021/406 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2016/717
KARAR NO : 2021/406

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 18/06/2021
G.K.YAZIM TARİHİ : 09/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davalı arasında bayilik, üyelik ve cari hesap sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereğince davalının bakiye 10.816,48 USD borcunu ödemediğini, tahsili amacıyla aleyhinde … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takip durduğunu belirterek; haksız itirazının iptaline ,takibin devamına ve takip konusu alacağın % 20’den az olmamak üzere davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde; davacı tarafından tek taraflı tanzim edilen faturalara istinaden hakkında icra takibi yapılmış ise de davacıya bir borcunun olmadığını, davacı tarafından kat edilen bir cari hesap sözeşmesi olmamasına rağmen icra takibinde soyut faturalara dayalı olarak kendisinden talepte bulunulması ve faiz istemesinin mümkün olmadığını, dava konusu faturalar ve ürün teslimine ilişkin ortaya konulacak belgelerde kendisinin imzasının bulunmadığı ve kendisine teslim edilen bir ürün bulunmadığnıdan haksız davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap vermiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava ; faturadan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; icra dosyasına, bayi üyelik ve cari hesap sözleşmesine, faturalara, irsaliyelere, kargo kayıtlarına, bilirkişi incelemesine , defter ve kayıtlara, tanık yemin deliline, davalı ise; davacı defter ve kayıtlarına ile bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
… Müdürlüğünün … sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhinde 10.816,48 USD asıl alacağın takip tarihinden itibaren kamu bankalarınca bir yıl vadeli USD mevduata uygulanan en yüksek mevduat faiz oranı üzerinde faizi ile birlikte tahsil tarihindeki TCMB USD efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının tahsilinin talep edildiği, davalının süresi içinde hesap ekstresindeki hiçbir malın alınmadığını, tarafına teslim edilen veya alınan bir malın olmadığını, alacaklıya hiçbir borcunun bulunmadığını belirterek, borca itiraz ile birlikte Ankara İcra Dairelerinin yetkisiz olduğu, Adana icra dairelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğu, icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu ve işbu davanın yasal süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Davada uyuşmazlık , taraflar arasında bayilik üyeliği ve cari hesap sözleşmesinin imzalanıp imzalanmadığı, bu sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı, sözleşme kapsamında davalıya mal tesliminin yapılıp yapılmadığı, mal teslimi yapıldı ise ödemenin olup olmadığına ilişkindir. ve
Davacı vekili delil olarak 01/06/2010 tarihli www…com.tr BAYİ ÜYELİK VE CARİ HESAP SÖZLEŞMESİ başlıklı ve bayi kısmında Ekomini cep center cep telefonu alım satımı kaşesi üzerinde ve yanında imzaların bulunduğu sözleşmenin davacı ile imzalandığı , sözleşme konusunun internet üzerinde bayilere online olarak ürün satışı yapılan www…com.tr adresine üyelik sisteminde elektronik ortamda alışveriş kolaylıkları ve finansal işlemler için çeşitli ödenek seçeneklerinden faydalanarak cari hesap işleyişi, para, mal ve hizmet alacakları ile para, mal ve hizmet borçları hakkında sözleşmede belirlenen hükümler çerçevesinde bayilik sözleşmesinin tanzim edildiği, sözleşmenin 11. Maddesinde sebilin cari hesap matlup veya zimmet olarak kaydettiği kalemlerin kesin olduğu, bu kalemler üzerinde bayinin mukavele ve muameleye müteallik dava ve müdafa hakkının olmadığının belirtildiği, yine sebilin defter ve kayıtlarının borç bakiyesi ve hesaplaması konusunda, münhasıran delil oluşturacağının kararlaştırıldığı, 22. Maddesinde ise, sözleşmeden doğacak ihtilaflarda Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı görülmüştür.
Öncelikle davalının icra dairesinin yetkisine itirazı, sözleşmenin 22. maddesi ve HMK 14 maddeleri nazara alınarak yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalının sözleşmedeki imzaya itirazı üzerine talimat mahkemesince imza örnekleri alındıktan sonra mahkememizce Jandarma Genel Komutanlığı Krimanal Labaratuvarında alınan 05/09/2019 tarihli raporda; sözleşmedeki ekomini cep center kaşesi üzerindeki ve de ve yan kısmında bayi ikinci imza kısmındaki, imzaların davalı …’ın elinin ürünü olduğu bildirilmiştir.
Temlik alan … Girişim Mühendislik…Ltd.Şti. Vekili 15/07/2019 tarihli dilekçe ve ekinde sunduğu belge ile ; söz konusunı söz konusu icra doyasındaki alacağın Ankara …. Noterliğinin 12/07/2019 tarih ve … yevmiye nolu devir ve temlik sözleşmesi ile davacıdan TBK 183 vd. Maddeleri gereğince devir alındığı belirterek, temlikname örneği sunulmuştur. Söz konusu temliknamede karşı tarafa tebliğ edilmiştir.
Dosya üzerinde vede davacı şirketin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor hazırlanması için Mali müşavir ve ticari işlerden anlar nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye dosya tevdi edilerek alınan raporda; taraflar arasında ki sözleşmeye dayanan ticari ilişkinin 20/08/2010 tarihinde başladığı , ticari ilişkinin başlangıcından itibaren davacı yanca davalı yana satış yapılan malzeme bedelleri ile ilgili ödemelerin /tahsilatların tamamına yakının kredi kartı kullanılmak suretiyle yapıldığı, ödemelerin bir kısmının davalıya ait kredi kartı ile ve bir kısmının da 3. Kişilere ait kredi kartı kullanmak suretiyle yapıldığını, 27/08/2015 tarihli cari hesap ekstresi ile ticari defterlerde yer alan tutarların birbirini teyit etmediği, cari hesap ekstresine göre davacı şirketin 22/12/2014 tarihi itibariyle davalı yandan alacaklı görünmemekle birlikte, muhasebe kaydına göre anılan tarihte davacı şirketin davalı yanından 24.732,75 TL alacaklı göründüğü, yine 2014 yılı sonu bakiye alacağının 24.332,49 TL olduğunun tespit edildiği, 2015 yılında gerçekleşen ticari ilişkiye dair detaylı tablonun yer aldığının tespit edildiğini, taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişki nedeniyle davacının davalıya düzenlediği faturalarda bir kısmında birim fiyatının USD olarak belirtildiği, birim fiyat USD olarak gösterilen faturalar dahil davalı adına düzenlenen tüm faturaların şirket defterlerine TL olarak kaydedildiği, davacının davalıya düzenlediği faturalardan kaynaklanan alacaklarının bir kısmının dövizli cari hesap ekstresinde ayrıca takip edildiği, defter kayıtlarına göre yıl sonu itibariyle davalıdan alacaklı görünmekle birlikte dövizli cari hesap ekstresinde davacının davalıdan (2010-2011-2012-2013) yılları sonu itibariyle alacaklı görünmediği, cari hesap ekstresine göre davacı alacağının 17/01/2015 tarihinden sonra düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacak , kur farkları ve gecikme faizi nedeniyle tahakkuk edilmiş faturalardan kaynaklandığının tespit edildiği bildirilmiştir. Yine davacının davalıdan alacakları ile ilgili her yıl kur farkı faturası düzenlediği ve defterlerine kaydettiği, davalının bu faturalara itiraz ettiğine dair bir belgenin bulunmadığını belirtmiştir. Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmesinin 15. Maddesinde bakiye alacağın tespit edildiği günden itibaren faiz uygulanacağının bildirildiği ancak faiz oranın belirtilmediği nazara alınarak yapılan hesaplamada alacak bakiyesinin (21.839,71 TL asıl alacak, 439,78 TL işlemiş faiz ve kur farkından kaynaklı alacağın 5.285,53 TL olmak üzere) 27.565,02 TL olduğu VE buna uygulanan faizi 880,12 TL olmak üzere toplam alacağın 28/05/2015 tarihi itibariyle 28.453,14 TL olduğunun tespit ve hesap edildiği bildirilmiştir.
Söz konusu rapora davacı vekilinin itirazı üzerine, dosya aynı heyete tevdi edilerek alınan 24/03/2021 tarihli raporda da; bilirkişilerin davacının düzenlediği bir kısım faturaların USD karşılıklarının dövize bağlı cari hesap kartından takip edildiğini, ancak anılan cari hesap kartına işlenmiş olan tutarların, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi tam olarak yansıtmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiği 2010-2011-2012-2013 yıl sonlarında davacının davalıdan alacaklı görünmesine rağmen aynı yıllar cari hesap kartlarında davalı yandan alacaklı gözükmediği, davacının davalıdan olan alacakları ile ilgili her yıl kur farkı hesaplayıp bu tutarları davalı yana faturalandırmış olduğunu, yine davacının düzenlediği tüm faturaların döviz bazlı olmadığını, davalıdan yapılan tahsilatların fatura bazlı değil cari hesaptan kaynaklanan alacağın mahsuben yapıldığı ve davalı adına düzenlenen faturalara esas kur farkı hesaplanmasının hangi faturalardan kaynaklandığı alacak nedeniyle tahakkuk ettirildiğine ilişkin herhangi bir belgenin bilirkişi heyetine sunulmadığı, bu nedenle davacının davalıdan olan döviz bazlı (USD) alacağının tespitinin mümkün olmadığını, ayrıca davacının takibe dayanak yaptığı dövizli cari hesap ekstresinin muhasebe dışı tutulmuş olması ve anılan karttaki tutarların ticari defter kayıtları ve taraflar arasındaki ticari ilişkiyi tam olarak yansıtmaktan uzak olması nedeniyle, bu belgeye göre değerlendirme yapmanın sağlıklı sonuç vermeyeceğini, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacının 25/08/2015 tarihi itibariyle davalıdan 28.453,14 TL alacaklı göründüğünün tespit edildiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı; dava, cevap, sözleşme, Jandarma Kriminal Müdürlüğü raporu, icra takip dosyası , bilirkişilerin hazırladıkları rapor ve ek rapor birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 01/06/2010 tarihli bayi üyelik ve cari hesap sözleşmesi kapsamında, davacının, davalıdan 25/08/2015 tarihli cari hesaba göre bakiye alacağının 28.453,14 TL olduğu anlaşılmakla, bu miktar ve bu alacak birimi üzerinden davalının itirazının iptali ile alacak likit olduğundan davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerektiği nazara alınarak aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının kısmen kabulü ile; … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalının 28.453,14 TL’ye yaptığı itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen miktarın %20’si oranında hesap edilen 5.690,63 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Alınması gerekli 1.943,63 TL harçtan mahkememiz veznesine peşin yatırılan 398,48 TL ile icra veznesine peşin yatırılıp mahsup ettirilen 164,97 TL toplamı 233,51 TL’nin mahsubu ile kalan 1.710,12 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 2.518,70 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren % ’86,24 i olan 2.172,13 TL ile 29,20 TL başvurma ve 233,51 TL peşin harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderli olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.267,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda iş ve duruşma yoğunluğu nedeniyle verilen kararın hüküm özeti açıkça okunup usulen anlatıldı.18/06/2021

Katip …

Hakim …

DAVACI MASRAFLARI
Tebligat ve posta gideri 518,70 TL
Bilirkişi ücreti 2.000,00 TL
+—————————
TOPLAM 2.518,70 TL