Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/229 E. 2021/771 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/229 Esas – 2021/771
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2016/229 Esas
KARAR NO : 2021/771

BAŞKAN : ….
KATİP :…

DAVACI : …
DAVALI :…
İHBAR OLUNAN : ….

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/02/2014
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2021
DAVA : Davacı vekili … … İş Mahkemesinin 2014/503 esasına kaydedilen dava dilekçesinde; işbu dosyada davalı ile dava dışı … ve … hakkında; davacı sendikanın genel başkanı tarafından birinci hukuk müşaviri Avukat …’in 25/03/2013 tarihli yazı ile, sendikanın banka hesapları, kasa kayıtları ve harcama belgelerini incelemek, ilgili kişi ve kuruluşlardan bilgi ve belge istemek, ilgililerin bilgisine başvurmak, inceleme ve araştırma yapmak, rapor hazırlayıp sunmak üzere görevlendirildiğini, hazırlanan raporun 30/04/2013 tarihinde genel başkana sunulduğunu, genel başkan tarafından raporun ilk yönetim kurulu toplantısında görüşülmek üzere havale edildiğini, raporda sendikanın banka hesapları, kasa kayıtları, harcama belgeleri ve tediye fişleri üzerinde yapılan incelemede sendika genel mali sekreterliğine bağlı muhasebe bürosunda görev yapmış olan mali müşavir … ile muhasebe görevlisi … tarafından muhasebe kayıtları üzerinde klasik muhasebe tekniği olarak adlandırılan yöntemlerle oynamalar yapıldığı, sendikanın banka hesaplarından yapılan havale işlemlerinde ilk bakışta fark edilemeyecek şekilde yöntemler kullanıldığı, incelemenin genişletilmesi halinde yapılan usulsüzlüklerin gerçek boyutunun tespit edilebileceğinin açıklandığını, 03/05/2013 tarihli yönetim kurulu toplantısında diğer tedbirler yönünden sendikanın banka hesapları, muhasebe ve kasa kayıtları üzerinde inceleme yaptırılması, öncelikle son 5 yıla ait kayıtlar yönünden inceleme yapılmak üzere bağımsız mali müşavirlik firması ile sözleşme yapılmasına karar verildiği, sendikanın 01/01/2008 – 31/03/2013 dönemine ait kasa ve banka hesaplarına ait işlemler üzerinde denetleme yapmak üzere… Yeminli Mali Müşavirlik ile davacı sendika arasında 03/05/2013 tarihli denetim sözleşmesi imzalandığını, … tarafından hazırlanan özel amaçlı raporlarda muhasebe sorumlularının banka işlemleri ve muhasebe kayıtlarında yaptıkları işlemlerle zimmetlerine para geçirdiklerinin tespit edildiğini, sendika ile aralarında hukuki ilişki bulunmayan kendilerinden herhangi bir şekilde mal ve hizmet alımı yapılmamış 3.kişilere karşılıksız olarak ödemeler yapıldığı, usulsüzlükleri gizlemek amacıyla bir çok muhasebe hilesine başvurduklarının açıklandığını, sendikanın T. Vakıflar Bankası T.A.O. Maltepe şubesindeki bankomat hesabından 3.kişiler adına/banka hesaplarına ödeme yapan muhasebe müdürü … ile muhasebe şefi … ve bir kısım şahıslar / tüzel kişiler aleyhine … … İş Mahkemesinin 2013/747 esasına kayıtla dava açıldığını, davanın yargılamasının sürdüğünü, … …. İş Mahkemesinin 2013/1005 esas sayılı dosyası ile ek alacak davası açıldığını, … … Mahkemesi dosyası ile birleştirildiğini, sonrasında tefrik edildiğini, … ile … hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılması istemiyle … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/69666 sayılı dosyası ile tahkikatın sürdüğünü, davalı …’nün … Sigortanın sigorta acenteliğini yaptığını, 02/10/2003 – 30/05/2013 tarihleri arası dönem içerisinde müvekkili sendikaya ait araç ve taşınmaz malların sigorta işlemleri, poliçe düzenlenmesi, araçların kasko sözleşmeleri, zorunlu trafik sigortası ve zorunlu mali mesuliyet sigortaları ve diğer aracılık faaliyetlerinin …’ye ait … Acenteliği tarafından yapıldığını, sendikanın araç ve taşınmaz sigorta primlerinin davalı …’ye ait olan sigorta acenteliğine ödeme işlemlerinin … ve … tarafından yapıldığını, muhtelif dönem ve zamanlarda ödemeler yapıldığını, … A.Ş. tarafından davacı sendikanın banka kayıtları ve … – … Acenteliği adına banka hesabından havale edilen miktarlara ilişkin ekstre fotokopilerinin incelenmesinde … ve … tarafından davacı sendikanın banka hesaplarından … adına / banka hesaplarına havale gönderilmek suretiyle sigorta edilen araçların ve taşınmazların ödenmesi gereken sigorta primlerinin çok üzerinde karşılığı olmayan usulsüz ödemeler yapıldığının anlaşıldığını, … Orta Anadolu Bölge Müdürlüğü tarafından gönderilen 03/07/2013 tarihli cevabi yazıdan görüldüğü üzere davacı sendika adına davalılardan …’ye ait … acenteliği tarafından 29/08/2008 – 30/05/2013 dönemleri arasında ödenen / ödenmesi gereken sigorta primleri toplamı 188.188,83 TL + 108.307,65 TL + 13.082,36 TL = 309.578,84 TL olup, bu dönemde poliçe bedeli, kasko bedeli, trafik sigorta ücreti, sigorta bedeli vb. gibi açıklamalar ile … ve … tarafından 731.828,46 TL ödendiğini, şimdilik tespit edilebilen usulsüz havale miktarının 422.249,62 TL olduğunu belirterek dosyanın öncelikle … … Mahkemesinin 2013/747 esas sayılı dosyadan tefrik edilen …. İş Mahkemesi 2013/1005 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 422.249,62 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde; … A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. Acentesi olan müvekkili olan davacı sendika arasında işçi-işveren-sendika üyeliği vs. anlamında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, davalının yaklaşık 13 yıl boyunca davacının tüm sigortacılık işlemlerini, sigorta acentesi olarak yaptığını, davanın niteliği gereği Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğinden davanın görev şartı yokluğundan usulden reddine, müvekkilinin sigorta acentesi olup, düzenlediği sigorta poliçeleri nedeniyle … A.Ş. ile … Sigorta A.Ş.’ye hiçbir borcunun olmadığını, eğer haksız bir menfaat söz konusu ise bu menfaati elde edenin müvekkili olmayıp, … A.Ş. ile … Sigorta A.Ş. olduğunu, davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davanın görev yönünden reddine karar verilmemesi halinde HMK’nın 116/c maddesince işbölümü itirazlarının kabulüne, davada davalı taraf olarak gösterilen … ile …’ın sendikanın muhasebecileri olup, aralarında işçi/işveren ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin bu şahıslarla, bu şahısların hesaplarda yaptıkları iddia edilen usulsuzlük ve yolsuzluklarla hiçbir ilgisinin olmadığını, sendikanın talimatı doğrultusunda poliçe düzenlediğini, sigorta primlerinin banka hesabına aktarıldığını, diğer iki davalının işlem ve eylemlerine ortaklık etmesinin fiilen ve hukuken olanaklı olmadığını, hukuki dayanağı farklı olan iki talebin tek davada ileri sürülmesinin yasaya ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davaların ayrılması isteğinde bulunduğunu, 6102 sayılı TTK’nın 140/1 mad. göre sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemlerin iki yıllık zamanaşımına tabi olup, zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da müvekkili aleyhinde açılan davanın tümü ile haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacı sendika yöneticileri ve çalışanlarının kendi kusur, kabahat, haksız kazanç, görevi kötüye kullanma ve zimmetlerinden aklanmak için, kendi aralarındaki hesaplamaya müvekkilini dahil ettiklerini, müvekkilinin 09/02/1995 tarihinden beri … acentesi olup, 01/02/2014 tarihinde ticari faaliyetine son verdiğini, acenteliğinin bittiğini, … Sigorta A.Ş. acenteliğini 29/06/2006 tarihinde aldığını, acentelik sözleşmesinin 2011 yılında sona erdiğini, gerek … A.Ş., gerekse … Sigorta A.Ş.’den yapılan tüm sigorta poliçelerinin primlerini, sendikanın, davalının … Kızılay Şubesindeki bankomat hesabına havale ettiğini, bu havaleler yapılırken … A.Ş. veya … Sigorta A.Ş. diye ayrım yapılmadığını, davalının tahsil ettiği tüm primlerden kendi sözleşmesine göre değişik oranlardaki komisyonlarını düştükten sonra kalan primlerin tamamını … A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’ye ödediğini, tarafların ticari ilişkisini iddia edildiği gibi 02/10/2003 tarihinde başlamadığını, ilk poliçenin Genel Başkan Hüseyin Tanrıverdi döneminde düzenlendiğini, Hüseyin Tanrıverdi’nin 03/11/2002’de milletvekili seçildiği göz önünde tutulur ise ticari ilişkinin 2002 yılında başladığının görüleceğini, davacı tarafın ek-6 olarak sunduğu 6 sayfalık ödeme tablosunun tümüyle hatalı olduğunu, tabloda 02/10/2003 tarihinde başlayıp 30/05/2013 tarihinde sona erdiğini, tablonun başlangıç tarihini 2002 yılına çekilmesi gerektiğini, bu ödemelerin tamamını … Sigortaya ait olmadığını, 2006-2011 yılları arasında … Sigortadan yapılan poliçe prim tutarlarının da bu hesaba girdiğini, … Sigortadan yapılan poliçelerin prim tutarlarını oradan sormadığını, sadece … Sigortadan sorduğunu, … Sigortadan yapılan poliçelerin primlerinin bu tablonun sonuç rakamından düşüldüğünde farz edilen 422.249,62-TL’lik açığın önemli ölçüde azalacağını, 28/05/2013 tarihli yazı ile … Sigortadan 3 vergi numarasına ait tüm branşlarda ödenen primlerin talep edildiğini, ancak davacı sendikanın davalıya 4 ayrı vergi numarası üzerinde sigortalar yaptıklarını, tüm poliçelerin sorgulanması halinde iddia edilen fazla ödemenin olmadığının görüleceğini, … A.Ş. Genel Müdürlüğünden AS-400 ve pusula sisteminde kayıtlı olan tüm poliçelerin incelenerek cevap verilmesinin istenmesi halinde dosyadaki cevabi yazıda bildirilenin çok üstünde sigorta priminin …’ya aktarıldığının görüleceğini, davacıya ait 4 vergi numarasının bildirilerek yapılmış tüm dallardaki poliçe primlerinin … Sigorta A.Ş.’den sorulması ve buradan gelecek cevabi yazıdaki rakamlar ile davacının iddia ettiği fazla ödemenin olmadığının belirleneceğini belirterek esastan da davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava; davacı sendikanın mali müşaviri ile muhasebe görevlisi ile birlikte davalı acentenin banka hesaplarına sigorta prim bedeli adı altında fazla ödeme yapıldığı, davacının zarara uğratıldığı iddiası ile zarara konu bedelin tahsili istemine ilişkindir.
… 13. İş Mahkemesince yapılan yargılamada davalı … hakkındaki dava 2014/503 esastan tefrik edilerek mahkemenin 2015/1665 esasına kaydedilmiş ve 03/11/2015 tarihli 2015/1963 sayılı karar ile davacı sendikanın …’ye karşı açtığı dava yönünden görevli mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmiş Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 15/02/2016 tarih, 2015/35389 esas, 2016/3622 karar sayılı ilamı ile onanmış, mahkemesine 01/03/2016 tarihinde gelmiş, yasal süresinde sunulan dilekçe ile gönderme talebinde bulunulmakla ve 09/03/2016 tarihli mahkeme yazısı ile dosya tevzi müdürlüğüne gönderilmiş ve mahkememizin 2016/229 esasına tevzi edilmekle yargılama mahkememizce sürdürülmüştür.
Davalı taraf davanın ihbarı isteğinde bulunmuş, ihbar dilekçesi sunmuş, ihbar olunanlardan adresleri belirtilenlere tebligatların çıkarıldığı anlaşılmıştır.
İhbar olunan … vekili 09/06/2016 tarihli dilekçesinde; … … Mahkemesinin 2015/187 esas sayılı dosyası ile açılan davanın karara çıktığını, temyiz edildiğini, aynı konuda … … İş Mahkemesinin 2014/503 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılamanın derdest olduğunu, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, zamanaşımı itirazının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
İhbar olunan …. yargılama sırasında beyanında; davacı sendikanın kendisi adına sigorta primini ödediğini ve maaşından da mahsup edildiğini, yaklaşık 8 yıl kadar sendikada yöneticilik yaptığını, davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuş,
İhbar olunan …. beyanında babası …. ‘a araç alımı için vekalet verdiğini, kusurunun olmadığını, davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
İhbar olunan Haticetül Kübra Şengül İymen 02/06/2016 tarihli beyan dilekçesinde; zamanaşımı itirazında bulunmuş, ayrıca kendisi ile ilgisi olmayan ihbar dilekçesine karşı beyanda bulunma hakları saklı kalmak kaydıyla bu hususun ihbar eden tarafından açıklanması isteğinde bulunmuştur.
İhbar olunan … Anonim Sigorta vekili beyan dilekçesinde; davanın ihbarını gerektirir bir hususun mevcudiyeti bulunmadığından davaya müdahil olarak katılmayacaklarını, müvekkili şirketin ihbar edenden herhangi bir muaccel alacağının bulunmadığını bildirmiştir.
İhbar olunan … A.Ş. vekili beyan dilekçesinde; davalının müvekkili şirkete herhangi bir borcu veya alacağı bulunmadığını, müvekkili şirket sistemleri üzerinden tanzim edilen poliçelere ilişkin tahakkuk eden primlerle uyumlu olarak acente tarafından ödeme yapıldığını, müvekkiline fazladan aktarılan bir para olmadığı gibi böyle bir ödeme yapıldığını bilme veya tespit etme olanağı da bulunmadığını, davacı iddiaları açısından müvekkili şirketin herhangi bir dahlinin olmadığını bu nedenle müvekkili şirkete ihbarını gerektiren bir durumun söz konusu olmadığını bildirmiştir.
İhbar olunan …. beyan dilekçelerinde; zamanaşımı itirazında bulunmuşlardır.
İş Mahkemesinden dava dosyası, davalı … tarafından iş mahkemesinin tefrik kararı üzerine mahkememize gönderilmiş olup, İş Mahkemesinde harçsız olarak dava açıldığı, görevsizlik kararı sonrası harç yatırılmadığından mahkememizce yargılama sırasında dava değeri üzerinden peşin harcı ikmal etmek üzere davacı tarafa süre verilmiş, yasal süresi içerisinde peşin harç ikmal edilerek makbuzu sunulmakla yargılama sürdürülmüştür.
Davalı vekili görevsizlik kararı sonrası mahkememize sunduğu 15/04/2016 tarihli dilekçesinde ek beyanlarını bildirmiş, … … Mahkemesinin 2013/747 esas sayılı dosyası ile açılan davadan kaynaklı derdestlik ve kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de, derdestlik itirazına esas dava dosyasında işbu dosyanın davalısının taraf olmadığı anlaşılmakla derdestlik ve kesin hüküm itirazı reddedilerek yargılama sürdürülmüştür.
Davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de davanın niteliği, iddia içeriği itibariyle haksız fiilden kaynaklı olmakla, dava tarihi itibariyle zamanaşımı dolmadığından bu itiraz kabule şayan görülmemiştir.
Davalı taraf husumet itirazında bulunmuş ise de, davanın niteliği, davalının vasfı nazara alınarak taraf sıfatının bulunduğu anlaşılmakla bu itiraz kabule şayan görülmemiştir.
… Asliye …. Ceza Mahkemesinin 2015/1335 esas sayılı dava dosyasına ilişkin kayıtların incelenmesinde; iddianamede; şüpheliler …, …, ve diğer 9 kişi hakkında hizmet nedeni ile görevi kötüye kullanma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarından soruşturma yürütüldüğü, soruşturma sonucunda dosyada hakkında iddianame düzenlenen … ve 8 kişi hakkında atılı suçun niteliği, delil durumu, şüphelilerin sıfatları gözetilerek suç unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, müşteki vekilince itiraz edildiği, … … Sulh Ceza Hakimliğinin 11/09/2015 tarihli D.iş sayılı kararı ile şüpheli … yönünden diğer şüphelilerin suçlarına katıldığına dair hakkında kamu davası açılmasını gerektirir yeterli delil bulunduğu gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verildiği, itirazın kabulüne ilişkin karardaki gerekçelerde gözetilerek şüpheli …’nün … acentesi olduğu, haklarında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçundan kamu davası açılan müşteki sendikanın o dönem muhasebe müdürü ve sorumlusu olan … ile muhasebe görevlisi …’ın görevi gereği sendikaya ait araçlar ile taşınmaz malların sigorta işlemlerini, poliçe düzenlemelerini, araçların kasko sözleşmelerini, zorunlu trafik sigortası ve mali mesuliyet sigortalarını ve aracılık işlemlerini, şüpheli …’ye ait sigorta acentesine yaptırdıkları, suç tarihleri arasında söz konusu işlemler için sigortaya ödenmesi gereken miktar 296.496,48 TL olmasına karşın …’ye 731.177,94 TL ödeme yapıldığı, şüpheli …’nün haklarında dava açılan diğer şüpheliler … ve … ile iştirak halinde görevi kötüye kullanma ve suçtan kaynaklı mal varlığı değerlerini aklama suçlarına iştirak ettiğinden bahisle yargılamanın talep edildiği, davanın derdest olduğu, mahkememizin işbu dava dosyasının sonucunun beklenmesine ilişkin ara karar oluşturulduğu ve sonucunun beklenmekte olduğu anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin celbi için ilgili yerlere yazı yazılmış, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bilirkişi heyeti 20/09/2017 tarihli raporlarında, davacı Hizmet-İş Sendikası ve İktisadi İşletmesi Çalışanları lehine sendika tarafından yapılan ve usulsüz olduğu iddia edilen ödemelerle ilgili tüm sigorta poliçelerinin bir liste ekinde sunulması, bu listede hangi miktardaki primlerin sendika tarafından ödendiği, sendikanın bu sigortalara ait primler ile ilgili çalışanlarından ne kadar alacağının olduğunun da açıklanması gerektiği, tüm ihbar edilenlerin 2002 yılından 2013 yılına kadar … ve … Sigorta Acentesi …’ye yaptırdıkları kasko, trafik, …, sağlık, hayat vs. sigorta poliçelerinin primlerinin davacı sendikanın ödediğini gösterir belgelerin sunulması, davanın ihbar edildiği 31 kişinin önce sendika tarafından acenteye ödenen prim tutarlarını, bilahare sendikaya ödemiş iseler bu ödemeye ilişkin belgelerin sunulması, ödenmemiş ise ödememe nedenlerinin belgeleri ile açıklanması, …’ye yapılan iddia konusu usulsüz ödemelerin tablo halinde sunulması, … acentesine ait banka mevduat hesaplarına ait hesap dökümlerinin sunulması yönünde ön rapor sunulmuş, taraf vekillerine ön raporda belirtilen belgeleri sunmak üzere süre verilmiş, beyanlar doğrultusunda belgelerin celbi için ilgili sigorta şirketine ve … Kızılay Şubesine yazı yazılmış, yazı cevapları geldikten sonra dosya gelen yazı cevapları ve belgelerin incelenerek rapor düzenlenmesi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 12/11/2019 tarihli ek raporlarında davacı sendikanın somutlaştırma ve belge temini konusunda belirtilen hususları açıklaması, soyut beyanlarla sonuca varılmasının mümkün bulunmadığı belirtilmiş, davacı vekili 03/12/2019 tarihinde açıklama dilekçesi sunmuş, ilgili sigorta şirketine yazılarak davacı vekilinin 03/12/2019 tarihli dilekçesinin sonuç bölümünde belirtilen poliçelerin varsa onaylı örneklerinin gönderilmesi istenilmiş, yazı cevapları geldikten sonra dosya mevcut bilirkişi heyetine tevdi edilerek taraf vekillerinin beyanları ve gelen yazı cevaplarının da değerlendirilmesi için ek rapor alınmış olup bilirkişi heyeti 11/02/2021 tarihli ek raporlarında tek tek poliçeler yönünden kök ve ek raporda açıklanan nedenlerle bilirkişi incelemesine esas bir vakıanın ortaya konulmadığı gibi bir somut talebinde bulunmadığı, yolsuzluk iddiasına dayalı zarar hesabı yapılabilmesinin ceza mahkemesi sonucuna ve orada yapılacak inceleme ile elde edilecek maddi gerçeğe göre olabileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili yargılama sırasında beyanında ceza mahkemesinde asıl ve ek rapor alındığını, sonrasında işbu dava sonucunun beklenmekte olduğunu, … …. İş Mahkemesinin ayrılan dosyasında diğer davalılar hakkında derdestlikten red kararı verildiğini, istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, … …. İş Mahkemesinin 2019/95 esas sayılı dosyasının da karara çıktığını, Yargıtay’a gönderilme aşamasında olduğunu bildirmiştir.
Dosyaya sunulan … … İş Mahkemesinin 2019/95 esas, 2021/41 karar sayılı karar örneğinin incelenmesinde; davacının Hizmet-İş Sendikası, davalıların Metin Eser, …, …, olup yapılan yargılama sonucu davanın sendikanın banka hesaplarından ve muhasebe yöntemleri kullanılmak ve muhasebe kayıtları ile oynanmak suretiyle kasa kayıtlarından davalı muhasebe sorumlusu mali müşavir … ve muhasebe sorumlusu … tarafından usulsüz şekilde çıkarılmak suretiyle zimmete geçirildiğinden, diğer davalı genel mali sekreter …. ‘in tek yetkili olduğu, muhasebe bürosu ve çalışanlarının faaliyetlerinden doğrudan sorumlu olduğu, kontrol, gözetim ve denetim görevlerini gereği gibi yerine getirmedikleri, …. Yeminli Müşavirlik A.Ş. tarafından hazırlanan ön raporda belgesiz gider kayıtlarının bulunduğu, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanıldığı, mükerrer gider kaydı yapıldığı, şahsi harcamaların gider kayıtlarına sokulduğu, incelemesi tamamlanan dönemlere ilişkin kasa farkları toplamının 1.092.520,25 TL, banka hesaplarından yersiz gider yazılan farklar toplamının 248.292,46 TL olduğunun tespit edildiği, şahsi hesaplara yapılan para transferleri ve bankadan şahsen çekilen tutarların olduğu iddiası ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sendika zararı olarak 3.470.415,73 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle dava açıldığı, yargılama sırasında dava değerinin ıslahla artırılarak 11.825.471,35 TL’ye çıkarıldığı, birleşen … …Mahkemesinde açılan 2014/632 esas sayılı dosyada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 4.549.193,60 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, yapılan yargılama sonucu uyulan Yargıtay bozma ilamları kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda davanın kısmen kabulü ile 1.528.716,19 TL’den davalı …’nın tek başına, 1.227.759,33 TL’den davalı …’ın tek başına, 2.548.123,48 TL’den davalılar … ve …’ın müştereken, 6.021.259,75 TL’den her üç davalının müşterek sorumlu olmak üzere davacı sendika zararının 03/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda ay olarak belirtilen miktarların o ayı takip eden ilk gününden, yıl olarak belirlenen miktarların takip eden yılın ilk gününden itibaren yasal faizleri ile birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine ilişkin 05/03/2021 tarihli kararın verildiği anlaşılmıştır.
… …. . İş Mahkemesinin 2014/503 esas, 2020/642 karar sayılı karar örneğinin incelenmesinde; davacının …Sendikası, davalıların … ve …, davanın davalıların işbirliği halinde haksız ve kötü niyetli bir şekilde davacı sendika hesaplarından çıkan ve şahsi hesaplarına geçirdiği, davacı tarafça şimdilik tespit edilen 422.249,62 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle açılan davada, davalı … hakkındaki davanın tefrik edildiği 2015/1665 esasına kaydedildiği, bu davalı yönünden görevsizlik kararı verildiği, mevcut haliyle davalılar … ve … yönünden sendika hesaplarından sigorta acentesine usulsüz olarak ödendiği ileri sürülen meblağların davalılardan tahsilinin talep edildiği, ancak aynı kişiler hakkında daha önceki tarihte açılan davanın devam etmekte olduğu ve anılan davada sigorta acentesine yapılan ödemelerin de dava dosyası kapsamında değerlendirilmekte olduğu anlaşıldığından dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin 24/11/2020 tarihli kararın verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dava sonucunun beklenmekte olduğu, … … Ceza Mahkemesinin 2015/1335 esas sayılı dava dosyasına sunulan, 20/12/2017 tarihli raporda heyetlerinin görev sınırının sanığın acenteliğini yaptığı … Sigorta ve … adına tahsil ettiği primler, yaptığı ödemeler, 01/01/2002 – 31/12/2013 tarihleri arasında 4 adet vergi kimlik nolu işyerleri için tahsil edilen sigorta primleri, bu primlerin ilgili sigorta şirketlerine ödemelerinin yapılıp yapılmadığı hususlarında tespit yapmak olduğu dikkate alınarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler doğrultusunda sanığın belirtilen dönemde müşteki sendikadan 687.086,33 TL tutarında tahsilat yaptığı, müşteki kuruluşa yapılan sigorta poliçeleri için …’ya 391.587,95 TL, … Anonim Sigorta Şirketine 28.894,66 TL ödeme yaptığı, sanık …’nün sendikadan tahsil ettiği ancak müşteki sendikanın gideri olarak belgelendirmediği tutarın 266.603,72 TL olduğunu bildirmişler, bilirkişi heyetinin 05/12/2018 tarihli ek raporunda bilirkişi heyetince sanık ve müşteki vekilleri tarafından ek heyet raporlarına istinaden sunulan bilgi ve belgeler ile … şirketinin verilerinin karşılaştırılmasında her ne kadar sanıkça daha önceki raporda müşteki şirkete yönelik poliçe bedeli tutarı 391.587,95 TL olarak belirtilmiş ise de yeni belgeler bağlamında sanıkça müşteki şirket adı ile yapılan poliçelerin bedelinin toplamda 742.862,71 TL tutarında olduğunun tespit edildiği, müşteki şirket muhasebe kayıtlarının ihticaca salih olması ve sanıkça yapılan poliçelerin bedelini karşılayacak tutarda para tahsilinde bulunulduğuna dair bir çok beyanın olduğu dikkate alındığında sanıkça yapılan sigorta bedellerinin müşteki şirketçe tam olarak ödendiği ve mevcut bilgi ve belgeler kapsamında sanığa müşteki şirketçe yapılan ödemelerin aldığı hizmetin bedelin karşılığı olarak yapıldığının kabulü gerektiği, aksini iddia etmeye yeterli sağlam ve net bir şekilde ortaya konulabilecek bir farkın bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde alınan rapor ve ek raporlar içeriği, dosya kapsamı ve itirazlar da nazara alınarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarı hususunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 13/09/2021 tarihli raporlarında dosya kapsamında mevcut olan tüm belgelerin incelenmesi sonucunda, davalı acentenin aynen düzenlediği poliçeler tutarının 1.018.545,32 TL olarak hesaplandığını, davacı sendika tarafından davalı acenteye 978.137,39 TL ödeme yapıldığı, bu poliçeler içerisinde davacı sendika adına yapılan poliçeler ile birlikte sendika yetkilisi ve çalışanları adına düzenlenmiş poliçelerin de bulunduğu, davacı sendika adına yapılan poliçeler ile birlikte sendika yetkilisi ve çalışanları adına düzenlenmiş poliçelerden de davacı sendikanın sorumlu olduğuna mahkemece kanaat getirilmesi halinde davacının davalıya fazla ödemesinin bulunmadığı, aksi kanaatte fazla ödeme miktarının 150.743,56 TL olarak hesaplandığını bildirmişlerdir.
Davada uyuşmazlık; davacı sendika eski muhasebe görevlileri ile sigorta acentesi sahibi olan davalı arasındaki işbirliği sonucunda, davacı sendika muhasebe görevlileri tarafından, davalı …’nün banka hesabına, davacı sendika adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerin sigorta poliçe prim miktarlarının üzerinde maaş ödemesi, sigorta poliçe bedeli, prim tahsilatı açıklaması ile yersiz para transferi yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda davacı şirketin zarara uğratılıp uğratılmadığı, davalının sorumluluğu olup olmadığı, varsa ne miktarda olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; davalıya ait … Kızılay Şubesindeki bankomat hesap hareketlerinde davacı sendika tarafından aktarılan tutarların bilirkişi incelemesi sonucunda yapılan tespitinde 04/02/2003 – 03/10/2013 tarihleri arasında toplam 978.137,39 TL ödeme yapıldığı, davacı sendika tarafından sunulan 30/11/2020 tarihli dilekçe ekindeki ödeme listesinde 02/01/2003 tarihinde davalıya 30 adet 55.750.000,00 TL eski (yeni haliyle 55,75 TL) 30 adedi 1.672,50 TL kayıtlı ise de davalıya ait … hesap dökümlerinde 02/01/2003 tarihinde bu tutarda işlem olmadığı, davacı tarafından sunulan listedeki ödeme miktarının 936.205,24 TL olduğu, aradaki farkın davacı tarafın ödeme listesinde 01/03/2013 – 03/10/2013 tarihleri arasındaki havale tutarlarının listede yer almamasından kaynaklandığı, davalı acentenin banka hareketlerinde davanın ihbar edildiği kişilerce yapılan ödemelerin incelenmesinde … tarafından 14/10/2003 tarihinde 590,00 TL, … tarafından 1.382,74 TL ödeme yapıldığı, davacı sendika adına düzenlenen poliçelerin incelenmesinde, … A.Ş.’den gelen CD’lerde yer alan AS400 poliçe listelerindeki davalı acente tarafından davacı sendikaya ait kesilen poliçeler tutarının toplamının 610.142,38 TL, … A.Ş.’den gelen CD’lerde yer alan pusula listelerindeki davacı sendikaya ait kesilen poliçeler tutarı toplamının 187.159,71 TL olmak üzere toplamının 797.302,09 TL olduğu, … Sigorta A.Ş.’den gelen sigortalı …Sendikası olan poliçelerin incelenmesinde 75 adet poliçe karşılığı 30.091,74 TL tutarında davalı … tarafından poliçe kesildiği, bu şekliyle … ve … Sigorta şirketlerinden kesilen tüm poliçe tutarlarının 827.393,83 TL olduğu, … A.Ş. ve … Sigorta A.ş.’den gelen poliçe CD’lerindeki davacı sendika ve çalışanları olarak davanın ihbar edildiği kişiler adına kesilen poliçe bedelleri toplamının 185.005,73 TL, sendika çalışanları adına kesilen AS400 ve pusula sisteminden kesilen … ve seyahat sigorta poliçeler tutarı 6.145,76 TL olduğu, hepsinin toplamı 1.018.545,32 TL olup, davacı sendika tarafından davalı acenteye yapılan ödemeler toplamı 978.137,39 TL’nin düşümü ile fazla ödemenin olmadığı, 1.018.545,32 TL bedelli poliçelerde sendika yetkili ve çalışanları adına da poliçeler kesilmiş ise de davalının üçüncü kişi olup bu poliçelerin de kesildiği ve sendika hesabından ödenmesi kapsamında davalının zarara sebep olduğundan bahsedilemeyeceği, sendika yetkili ve çalışanları ile sendika arasında iç ilişkide değerlendirilecek hususlardan olduğu, davacı sendika ve çalışanları olarak davanın ihbar edildiği kişilerden … ve … tarafından yapılan toplam ödemenin 590,00 TL ve 1.382,74 TL olmak üzere 1.972,74 TL olduğu, bu miktarın düşümü halinde dahi davalıya yapılan fazla bir ödemenin olmadığı, sendika yetkili ve çalışanları tarafından düzenlenen poliçeler kapsamında davalıya ayrıca ödeme yapıldığı hususunun kanıtlanamadığı, bu haliyle davalının fazla prim tahsilatı yaparak davacıyı zarara uğrattığı hususunun oluşmadığı, aksinin kanıtlanamadığı anlaşılmakla davalı hakkında açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 7.210,97 TL’den mahsubu ile artan 7.151,67 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 450,00 TL posta ve tebligat masrafından ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 38.007,47 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
24/11/2021

Başkan …

Üye ….

Üye….

Katip …