Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/851 E. 2021/358 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2014/851 Esas
KARAR NO : 2021/358

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2013
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dilekçesi ile özetle; davalının 2006 yılında yapılan olağanüstü genel kurulda; müvekkili kooperatifin yönetim kuruluna seçildiğini ve muhasip üye olarak 2009 yılına kadar görev yaptığını, bu dönemde, müvekkili kooperatifin bir arsa problemini çözmek için bir avukatla 1.375.000,00 TL’lik sözleşme yapıldığının karşılığında senet verildiğinin, senetlerde tanzim tarihi, vade ve alacaklı kısmının boş bırakıldığını, sonra sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğinin ve senetlerin muhasip üye olan davalıda kaldığının, toplamı 375.000,00 TL olan 3 adet senedin davalı tarafından uhdesinde tutularak, davacıya iade edilmediğinin, senetlerden birisinin vadesi ve tanzim tarihi doldurularak ve alacak kısmına da müvekkili kooperatifin denetim kurulunda görev yapan …’nın adını yazdığı ve kendisine ciro ettirerek yine kendi adına icra takibine konu ettiğini, davalı ve … hakkında … Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından dava açıldığını ve halen derdest olduğu, … Müdürlüğünün … sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitiyle icra takibinin iptaline, davalının kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir.
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın menfi tespit davası olup, Kooperatifler Kanunu ile ilgisi olmadığının, müvekkilinde kalan 3 adet senedin toplamının 375.000,00 TL olduğunun, ancak müvekkilinin bu senetlerden hiçbirini icra takibine konu etmediğinin, müvekkilinin dava dışı …’dan üst birlik adına makbuz karşılığında borç para aldığının, alınan paraları makbuz karşılığında, Yönetim Kurulu Başkanı …’e verdiğinin, bu paralar karşılığında üst birlik tarafından …’ya 125.000,00 TL tutarlı senet verildiğinin üst birlik borcu ödemeyince, müvekkilinin …’ya borcu şahsen ödediğinin …’nın da senedi müvekkiline ciro ettiğini, açıklayarak davanın reddine karar verilmesini, davacı taraf aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
… Hukuk Mahkemesi 11/02/2013 tarih ve Esas No:…. sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddi ile, dosyanın Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve dosya mahkememize gelerek, yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafından vade tarihi ile tanzim tarihi doldurularak icra takibine, konulduğu ileri sürülen senetten dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Mahkememizin 10/04/2013 tarihli Kararı ile; tedbir talebinin kabulü ile; İ.İ.K. 72.maddesinin 3.fıkrası uyarınca … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında İcra Veznesine girecek paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
… Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı tarafından, davacı aleyhine 04/09/2009 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte 125.000,00 TL asıl alacak, 83.006,85 TL işlemiş faiz, 375.00 TL komisyon olmak üzere toplam 208.381,85 TL talep edildiği, borcun dayanağı olarak 08/02/2007 tanzim ve 10/04/2007 vade tarihli 125.000,00 TL bedelli bononun gösterildiği anlaşılmıştır.
28/06/2009 tarihli Genel Kurul toplantı tutanağında; birlik adına tanzim edilmiş 1.375.000,00 TL bedelli senetlerden; 500.000,00 TL’lik kısmının …’den, 500.000,00 TL’lik kısmının …’dan alınarak iptallerinin yapıldığı, 375.000,00 TL’lik senedin …’ de kaldığının belirtildiği, davalı tarafça dosyaya sunulan 3 adet iptal edilmiş senet örneği incelendiğinde; borçlusu SS…. Kooperatif Birliği olan vade ve tanzim tarihi içermeyen 2 adet senet bedelinin, 150.000,00 TL ve 100.000,00 TL olduğu, üçüncü senedin 20/07/2007 vade tarihli ve 125.000,00 TL bedelli olduğu, tanzim tarihi ve lehdar kısımlarının karalandığı görülmüştür. …’dan alınan paralara ilişkin düzenlenen makbuzların davalı tarafından imzalandığı toplam 138.550,00 TL olduğu, davalı tarafından …’e verilen paralara ilişkin makbuzların … imzalı olduğu, toplam 138.550,00 TL olduğu görülmüştür.
… Ceza Mahkemesinin Dosya No:…, Karar No:…. sayılı kararı incelendiğinde; … Müdürlüğünde takibe konu olan, alacaklısı …, borçlusu SS…. Konut Yapı Kooperatif Birliği olan 08/02/2007 tanzim, 10/04/2007 vade tarihli 125.000,00 TL bedelli senedin, sanık … elinde bulunmasını gerektirir hukuki bir olgunun söz konusu olmadığını, sanık … iddiasına göre, sanık …’nın kooperatife 125.000,00 TL tutarında borç verdiğinin dile getirildiği, buna ilişkin bir takım makbuzların dosyaya sunulmuş olduğu anlaşılmakta ise de,
kooperatife dışarıdan denetçi olarak atanan sanık …’nın bu miktarda bir parayı kooperatife
borç verebilecek ekonomik güce sahip olduğunun mümkün görülmediği, iptali gerektiği
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
halde sanık …’ün elinde bulunduğu anlaşılan bu enedin huhuka aykırı olarak, elinde bulunduğu, hukuka aykırı olarak elde bulundurulan senedin hukuki sonuç doğuracak şekilde her iki sanık tarafından kullanılmasının resmi belgede sahtecilik suçuna vücut vereceği, sanıklar … ve …’nın bu nedenle, TCK’nın 209/2 maddesi yollaması ile aynı yasanın 204/1 maddesi gereğince cezalandırılmaları gerektiği, ayrıca sanık …’ün bu senedi kendi adına takibe koyarak tahsile çalıştığı nedenle eyleminin kamu kurumu olan icra dairesine aracı kılarak, kooperatifi dolandırmaya kalkışmak olarak nitelendirilmesi gerektiği, eylemin TCK’nın 158/1,d,35/2 maddeleri kasamında kaldığı gerekçesi ile cezalandırılmasına karar verildiği, Yargıtay 15.Ceza Dairesinin, Esas No:2017/11559, Karar No:2019/15224 sayılı ilamı ile hükmün davalı ile ilgili kısmının onanmasına karar verildiği ve hükmün 18/12/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan tüm kayıt ve belgelerle birlikte nitelikli hesap uzmanı ve kooperatifçilik uzmanı bilirkişilerden oluşan heyet tarafından inceleme yapılarak bilirkişi raporu sunulmuştur. Bilirkişi heyeti raporunda; K.K. 3.ve 4.maddeleri kooperatifin amacı ve çalışma konusunu, 7.madde ise Amaç ve Faaliyet Konularını düzenlediğini, bahsi geçen yıllarda; Birliğin almış olduğu borçların özellikle de borç senetlerinin yevmiye kayıtlarında 321 borç senetleri hesabında gösterilmesi, yıl sonu bilançolarında ise senede dayalı borçların borç senetleri hesabında gösterilmesini gerektiğinin, bu kapsamda davacı birlikten temin edilerek dosyaya kazandırılan bahsi geçen bilanço veya mizan veya kapanış kayıtları ve kapanış mahsup fişleri üzerinde yapılan incelemelerde dava konusu edilen 125.000,00 TL’lik borç senedi bedelinin bulunmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporunda; davalı …’nin Yönetim Kurulu üyesi olarak, kendi şahsının borç olarak verdiği alacağının veya bu alacağına karşılık Birlikten aldığını iddia ettiği senedi veya kendisinin dava dışı …’dan aldığı borçlar karşılığında Birliğin …’ya verdiği, …’nında kendisine ciro ettiği iddiasında bulunduğu senet bedelini, Yönetim Kurulu üyesi olarak, o yıllarda yürürlükte bulunan, 6762 sayılı TTK 67.maddesi hükmü gereği, Birlik kayıtlarının tutulmasından bizzat sorumlu olduğu düşünüldüğünde davalının kendi aleyhine olacak şekilde göstermemiş olduğu, tüm bu nedenler ve kesinleşen … Ceza Mahkemesinin, Esas No: …, Karar No: 2014/38 sayılı kararı karşısında, davacının … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaya konu borcunun bulunmadığını belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, dava … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya üzerinden takibe konu edilen 08/02/2007 tanzim tarihli 10/04/2007 vade tarihli 125.000,00 TL bedelli senetten dolayı davacı SS…. K.Y.K.Birliğinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine ilişkin olup, yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen ve kesinleşen … Ceza Mahkemesi kararında da, …’nın bu miktarda bir parayı Kooperatife (Birliğe) borç verebilecek ekonomik güce sahip olduğunun mümkün görülmediği, …’nın bu senetten kaynaklı alacağını yasal yolları kullanarak davacı Birlikten tahsil yoluna gitmemesi, şahsi borcu olmadığı halde, davalının adı geçene senet bedeli ödeyerek, senedi ciro suretiyle kendi üzerine alması, davalının o tarihlerde Birlik Yönetim Kurulu üyesi bulunduğu dikkate alındığında, bu miktar nakit parayı usulü dahilinde Birlik’e vermemesi, K.K. hükümleri gereğince; her halde yapılan bu tür borçlanmaların kooperatif kayıtlarında gösterilmesi gerektiği, davacı Birliğin 2006, 2007, 2008 ve 2009 yılı muhasebe kayıt ve mali tablolarında dava konusu edilen senet kaydı bulunmadığının anlaşıldığı görülmüştür.
… Ceza Mahkemesinin Esas No: …. sayılı kararının davalı … yönünden olan kısmının onanması ile kararın kesinleştiği, kararın gerekçesinde; icra takibinin sanık … tarafından tek başına alındığında, hukuka aykırı olarak elde bulundurulan senedin, hukuki sonuç doğuracak
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
gerçekleştirildiği diğer sanık …’nın sadece senette cirosunun bulunduğu, dikkate şekilde her iki sanık tarafından kullanılmasının resmi belgede sahtecilik suçuna vücut vereceğinin belirtildiği, ayrıca kararın gerekçesinde devamla, sanık …’ün bu eylemini, kamu kurumu olan icra dairesini aracı kılarak kooperatifi dolandırmaya kakışmak olarak nitelendirilmesi gerektiği belirtildiği görülmüş, dava konusu olan senedin bedelinin kooperatif kayıtlarında, mizanlarında ve bilançolarında görünmediği tespit edilmiş, dava dışı …’nın davalının kendisine ciro ettiği iddiasında bulunduğu senet bedelini, davalının yönetim kurulunun bir üyesi olarak, Birlik kayıtlarında kendi aleyhine olacak şekilde göstermediği, tüm bu nedenler ve kesinleşen Ağır Ceza Mahkemesi kararı da dikkate alınarak davacı tarafın … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu olan senetten ve takipten dolayı, borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, davacı tarafı menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötüniyetle yapıldığı anlaşılmakla, davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin kabulü ile yasal koşulları oluşmadığı nedenle davalı tarafın tazminat talebinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu olan 08/02/2007 tanzim ve 10/04/2007 vade tarihli 125.000,00 TL bedelli senetten ve takipten dolayı davacı tarafın borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline,
Davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile 208.381,85 TL’nin %20’si oranında 41.676,37 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 14.234,57 TL harçtan 3.558,65 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 10.675,92 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 138,70 TL posta ve tebligat gideri, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 24,30 TL başvurma harcı ve 3.558,65 TL peşin harç olmak üzere toplam 5.121,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 23.036,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekili Av. …yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2021