Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/633 E. 2021/68 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C
ANKARA
ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2014/633 Esas
KARAR NO : 2021/68

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/01/2004
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2021

DAVA : Davacı vekili Ankara Asliye … Hukuk Mahkemesi’nin … esasına kaydedilen dava dilekçesinde…i’ne dava dilekçesinde belirtilen kredilerin belirtilen yönetim kurulu kararları ile tahsis edildiğini, bu kredilerin bir kısmının yönetim kurulunun 28/03/1997 tarih 11 sayılı oturumunda 1.690.000 USD döviz, 3.330.000 USD ithalat akreditif, 22.000,00 TL teminat mektubu şeklinde revize edildiğini, … Paketleme ve Ambalaj San. A.Ş.’ne dava dilekçesinde belirtilen kredilerin belirtilen yönetim kurulu kararları ile tahsis edildiğini, kredi kullandırımının bankacılık genel mevzuatı, bankanın iç mevzuatı ve bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı olduğunu, kredilerin teminatlarının yetersiz olduğunu, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu raporlarında ödeme güçlüğü içindeki firmaya kredi kullandırılmamasının temenni olunduğunu, bankalar yeminli murakıplarınca olumsuz istihbaratlarına rağmen firmalara kredi kullandırıldığının tespit edildiğini, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulun’ca düzenlenen tevdi raporunda kredinin daha açıldığı anda geri dönmeyeceğinin bilindiğinin tespit edildiğini, davalıların cezai sorumlulukları yönünden haklarında verilen beraat kararı bulunmadığını, banka zararının doğduğunu belirterek … … Kollektif Şirketi ve … … A.Ş. firmalarına usulsüz kredi kullandırılmak suretiyle banka zararına sebebiyet veren davalılardan, söz konusu kredilerden kaynaklanan ve teminatsız olması nedeniyle, tahsil kabiliyetinin bulunmadığı tespit edilen, … … Kollektif Şirketi için 3.114.673.396.381 Eski TL (3.114.673,40 TL), … … A.Ş. için 3.538.098.450,758 Eski TL (3.538.098,45 TL) olmak üzere 08/12/2000 tarihinden itibaren muhtelif tarihlerde toplam 6.652.771.847.139 Eski TL (6.652.771,85 TL) olarak tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarılan alacağın 08/12/2000 tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar bankaca aynı tür kredilere uygulanan değişen temerrüt faiz oranlarının tahakkuku suretiyle, dava tarihinden önce yapılan tahsilatların da tahsil edildiği tarih itibariyle göz önüne alınarak hesaplanacak faiz alacağı ve yapılan masrafların da eklenmesiyle birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmaması kaydı ile kararlara iştirakleri oranında sorumlu tutulmalarına, hesap edilecek banka alacağının belirlenen oranlarda davalılardan müşterek ve müteselsil tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalılar …, …, …, …, …, … vekili cevap dilekçesinde; davaya bakmaya Ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, davacı tarafın, bankacılık faaliyeti gösteren bir anonim şirket olduğunu, dava dilekçesinin 3. Sayfasında davacı tarafın bu durumu ikrar ettiğini, davacı tarafın davasını davalıların TTK madde 320 gereğince özen borcunu yerine getirmemelerine dayandırdığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın iddia konusu kredilerle zarara uğradığını öğrendiği halde iki yıllık süreyi geçirdiğini, müvekkillerinin iddia konusu krediler nedeniyle bankayı zarara uğrattığı iddiası doğru idiyse, ibra kararının kaldırılması beklenmeden dava açılması gerektiğini, zira ibra kararının varlığının dava açılmasına engel olmadığı gibi BK md. 133’de zamanaşımını kesen bir sebep de olmadığını, müvekkillerinin hukuka aykırı hiçbir işleminin bulunmadığını, müvekkilinin de …’in memur olarak emekli olduğuna ilişkin belgenin de sunulduğunu, müvekkillerinin ibra edildiğini, ibranın borcu sona erdiren bir sebep olduğunu, tedbir talebinin hukuk dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, geri dönmeyen kredi borçlarından dolayı memurların sorumlu gösterilmesinin hak ve nısfet kurallarına uymadığını, yetkili olunmayan bir konuda sorumluluğun söz konusu olamayacağını, dava konusu kredilerin, yönetim kurulu kararını gerektiren, merkez şube yetkilerini aşan krediler olduğunu belirterek davanın esastan da reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu kredilerin verildiği tarihlerde, şirketin yönetim ve denetim kurullarında görev almadığını, çalışan statüsünde olduğunu, şirket denetçileri tarafından aleyhine dava açma ve taraf olma ehliyeti bulunmadığından davanın esasına girilmeden reddedilmesi gerektiğini, davanın asliye hukuk mahkemesine açıldığını oysa ki görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın iki yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, bu sürenin de dolduğunu, talep ve istenilen miktarın açık olmadığını, müvekkilinin yaptığı iş ile zarar arasında illiyet rabıtası, sebep sonuç ilişkisi bulunmadığını, tedbir talebinin hukuka ve delillere aykırı bir talep olduğunu belirterek esastan da davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin bankadaki görevinden 22/09/1997 tarihinden itibaren izinli olmak üzere 01/10/1997 tarihinde istifaen ayrıldığını, bu tarihten sonra hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinin de yasaya uygun ve açık olmadığını, kredilerin usulsüz kullandırılmadığını, kredi teminatlarının yeterli olduğunu, müvekkili hakkında cezai sorumluluk açısından beraat kararının bulunmamasının şahsi sorumluluğunu göstermeyeceğini, yargılama sonucunda beraat kararı alınmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu ve genel hukuk sistemine göre hiçbir kimsenin kesin yargı kararı olmadan herhangi bir biçimde ilzam edilemeyeceğini, davacının, müvekkilinin görev yaptığı dönemde tüm işlemlerini TBMM KİT komisyonunda ibra ettiğini, ibranın da dava hakkını sona erdireceğinin kabul edilmesi gerektiğini, zarar tazminine yönelik hukuksal gerekçeler, dava dilekçesinin bütünüyle örtüşmediğini, banka zararının oluşmasında sorumluluk yükünün muhatabının somut ve kesin biçimde gösterilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu işlemlerin yapıldığı dönemde davacı Bankanın İzmir Pasaport Şubesi Müdürü olduğunu, yönetim kurulu üyesi sıfatına haiz olmadığını, davanın yok hükmündeki bir karara dayanılarak açıldığını, pasif husumet ehliyeti de bulunmadığını, dava dilekçesinde, KİT’lerle ilgili 233 ve 399 sayılı KHK’ler ile 657 sayılı DMK’na yapılan atıfların hiçbir hukuki temeli bulunmadığını, TTK ve Bankalara Kanunu hükümleri çerçevesinde sadece yönetim kurulu üyelerinin koşulları varsa, sorumlulukları cihetine gidilebileceğini, harç eksikliği ikmal edilmeden davaya devam olunamayacağını, müvekkili yönünden yazılı muhakeme usulünün uygulanması gerektiğini, davaya bakmaya yetkili mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, delillerin sunulmadığını, müvekkilinin kredinin kullandırılması anında basiretli bir tacir gibi davrandığının izahtan vareste olduğunu, teminatların yetersizliği iddiasının afaki olduğunu, ipotek derecelerinin hiçbirinde Türkiye … Bankası haricinde üçüncü bir kişinin ipoteği bulunmadığını, ticari işletme rehninin bankacılık teamülüne, hukuksal doktrine ve yasaya uygun olarak tesis edildiğini, firmaya ait fabrika binasının yandığını, istimali bulunmayan bir görevin suiistimali ya da ihmalinin de söz konusu olmadığını, kredinin kullandırımında, şube müdürlüğü nezdinde herhangi bir usulsüzlükten bahsetmenin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı …’e tebligat yapılmış, ayrıca cevap dilekçesi sunulmamış, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirmiştir.
GEREKÇE : Dava, banka eski yöneticilerinin, banka şube müdürlerinin ve çalışanlarının usulsüz kredi kullandırmaları nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemiyle tarafından açılan sorumluluk davasıdır.
Ankara ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucu 12/05/2004 tarihli kararla iş bölümü itirazının kabulü ile dosyanın görevli Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, Ankara …Ticaret Mahkemesi’nin … esasına kayıtla yapılan yargılama sonucu 15/09/2004 tarih …. sayılı kararla görevli mahkemenin Ankara Asliye 1 veya 2 Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, Ankara Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin …. esasına kayıtla yapılan yargılama sonucu 04/03/2005 tarih 2005/79 sayılı kararla Bankacılık Kanunun uygulanmasından kaynaklanmayan ve hukuksal dayanağı TTK’nun 320, 341 ve BK 520 maddelerinde bulan dava konusu uyuşmazlığın çözüm yerinin davanın ticaret mahkemeleri arasında tevzi edildiği ve çözümlemekle görevli ve yetkili Ankara …Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili Ankara …Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, davacı vekili tarafından karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 17/05/2006 tarih 2005/5627 esas 2006/5777 sayılı ilamı ile kararın hüküm fıkrasının birinci bendinin üçüncü satırında mahkemeler arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi ve merci tayini için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine kelime grubunun çıkarılmasına, kararın HUMK’un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar verildiği, onama kararının 20/07/2006 tarihinde havale edildiği ve 28/07/2006 tarihinde Ankara …Ticaret Mahkemesi’nin …. esasına kayıtla yargılama sürdürülmüştür.
Deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 15/06/2010 tarihli raporlarında; olayda haksız fiilin yasal koşulları oluşmadığı gibi davalıların hukuka ve bankacılık uygulamalarına aykırı eylemlerinin ve kusurlarının da mevcut olmadığı, davaya konu hususta sorumlu tutulamayacaklarını bildirmişlerdir.
Yargılama sırasında davalı …’nun 31/12/2011 tarihinde öldüğü anlaşılmış, mirasçılarına ilişkin Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. karar sayılı veraset ilamı sunulmuş, mirasçılarının eşi …, kızları … ve … … olduğu, … Hukuk Mahkemesi’nin 27/06/2012 tarih …. sayılı kararı ile mirasçı … …’nun murisi babası …’ndan intikal eden mirasını kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, kararın 07/03/2013 tarihinde kesinleştiği, yine mirasçılardan … …’nun … Hukuk Mahkemesi’nin 05/07/2012 tarih …. sayılı kararı ile murisi babası …’ndan intikal eden mirasını kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, kararın 20/07/2012 tarihinde kesinleştiği bu haliyle tek mirasçı olarak eşi …’nun kaldığı ve bu mirasçıya ilişkin vekaletnamenin sunulduğu, yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında davalı …’ın 15/03/2015 tarihinde öldüğü anlaşılmış, mirasçılarına ilişkin Ankara …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … karar sayılı veraset ilamı sunulmuş, mirasçılarının …, …, … olduğu anlaşılmış, mirasçılara tebligat çıkarılmış, mirasçılara ilişkin vekaletname sunulmuş ve yargılamada kendilerini vekille temsil ettirdikleri anlaşılmıştır.
Bu aşamada Ankara Ankara …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosya sonucunun beklenildiği, kayıtlarının incelenmesinde; katılanın T. … Bankası A.Ş., sanıkların, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … olup, Pasaport İzmir Şube Müdürlüğü’nce … Kimya Kollektif Şirketi ve ortakları ile ilgili olarak, ayrıca, … … A.Ş. ve yetkilileri ile ilgili olarak usulsüz bir şekilde ve banka mevzuatına aykırı olarak kredi kullandıkları ve yukarıda açık kimlikleri yazılı bulunan banka görevlileri …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın bankacılık kanununa göre zimmet suçunu işledikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulunulduğu ve sanıklar hakkında zimmet suçundan dava açıldığı, yapılan yargılama sonucu 20/05/2010 tarih 2010/139 sayılı kararla sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın beraatlerine karar verildiği, kararın katılan vekilince temyiz edildiği, Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin10/12/2012 tarih 2010/11665 esas 2012/33702 sayılı kararı ile bozulduğu, mahkemenin 2013/129 esasına kaydedildiği, aynı mahkemenin 2013/35 esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, yapılan yargılama sonucu 23/03/2017 tarih 2017/44 sayılı kararla sanıklar …, ….. vefat ettikleri anlaşılmakla 5237 sayılı TCK’nun 64 ve CMK’nun 223/8 maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesine, oluş ve dosya içeriğine göre sübutu halinde diğer sanıkların eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 4389 sayılı Yasa’nın 22/3 maddesinde düzenlenen basit zimmet suçunu oluşturacağı gözetilerek, suç tarihlerinin 07/04/1994 ila 22/02/2001 tarihleri arası olması itibariyle karar gününde, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/3 ve 104/2 maddelerinde öngörülen zamanaşımı tamamlanmış bulunduğundan sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle CMK’nun 223/8 maddesi uyarınca düşürülmesine karar verildiği, bir kısım davalılar vekilleri yargılama sırasında beyanında ceza dosyasını 687 sayılı KHK 4. maddesindeki zimmet suçunun suç olmaktan çıkarılması sebebiyle her ne kadar zamanaşımından düşme kararı verilmiş ise de; beraat kararı verilmesi için temyiz ettiklerini bildirmiştir.
Süreç içerisinde heyetli ticaret mahkemelerinin tek hakimli mahkeme haline getirildiği, Ankara …Ticaret Mahkemesi’nin dosyalarından bir kısmının Ankara Asliye …. Ticaret Mahkemesi’ne devredildiği sonrasında tekrar heyetli mahkeme yapısına dönülmekle Ankara Asliye …. Ticaret mahkemesi’nin … esasına tekli hakim dosyası olarak kaydedildiği, Ancak 6545 sayılı yasa ile değişik 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kuruluş, görev ve yetkileri hakkında kanunun 5. maddesinde yapılan düzenleme ile davanın niteliği gereği heyetçe görülecek olan işlerden olması nedeniyle heyetçe sürdürülmüştür.
Sonucu beklenen Ankara …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası içeriği ve zamanaşımından düşme kararı verilmiş olması durumu da nazara alınarak bu aşamada beraat kararı verilmesi gerekçesi ile temyiz edilmiş olup, bu hususun sonuca etkili olamayacağı anlaşılmakla yargılama sürdürülmüştür.
Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında alınan tüm raporları sunmak üzere davacı vekiline süre verilmiş, sunulduktan sonra mahkememiz dosyasında ve ceza dosyasında alınan raporlar, rapordan sonra sunulan beyan ve belgeler de incelenmek suretiyle itirazların değerlendirilmesi ve iddia ve savunma doğrultusunda dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 11/11/2018 tarihli raporlarında; yapılan incelemeler sonucu, sonuç itibariyle, yeterli teminat almamak suretiyle davacı bankayı zarara uğrattıkları ve bu zararın doğumundan davalıların asli ve tam kusurlu olduklarını, davalıların sorumluluklarında takdiren indirime gidilip gidilmeyeceği hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu, kredilerin teminatı olarak alınan rehin teminatları kat ihtarları tarihi itibariyle tespit edilen davacı banka alacağından tenzili suretiyle yapılan hesaplamada dava tarihi itibariyle müteselsilen sorumlu bulunan davalılardan …, …, …’un, …, …, …, … ve …’den toplam talep edilebilecek miktarın 3.951.607.406.708,60 Eski TL (3.951.607,41 TL), bu miktarın asıl alacak kısmı 2.830.583.581.417,37 Eski TL (2.830.583,58 TL) dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceği, davalı …’dan talep edilebilecek miktarın 585.706.498.106,26 Eski TL (585.706,50 TL) olarak hesaplandığını, bu miktarın asıl alacak kısmı 504.173.629.250,40 Eski TL (504.173,63 TL) dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini, …’ndan talep edilebilecek miktarın 3.365.900.908.602,34 Eski TL (3.365.900,91 TL) olarak hesaplandığını, bu miktarın asıl alacak kısmı 2.326.409.952.166,97 Eski TL (2.326.409,95 TL) dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini, davalılardan …’in kredi tahsis kararlarında imzası bulunmadığını, bankaya karşı sorumluluğunun olmadığını bildirmişlerdir.
İzmir Asliye …. Ticaret Mahkemesi’nin ….esas sayılı dosya kayıtları uyap üzerinden getirtilmiş, gelen kayıtlar ve davalı tarafın rapora itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 10/05/2019 tarihli ek raporlarında itirazları değerlendirerek ayrıntısı sunulan değerlendirmeler sonucunda 11/12/2018 tarihli raporlarındaki tespit ve değerlendirmelerinde herhangi bir değişiklik oluşmadığını bildirmişlerdir.
Alınan 15/06/2010 tarihli rapor ile, daha sonra alınan 11/12/2018 tarihli rapor arasındaki sorumluluk yönünden ve zararın oluşumu hususundaki aykırılıklar da dikkate alınarak, dosya üzerinde itirazlar da nazara alınmak suretiyle davacı bankanın her iki şirkete kredi kullandırımından kaynaklı davalıların vasfı da nazara alınarak sorumlu olup olmadıkları, davacının zararının oluşup oluşmadığı, varsa miktarı hususunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 20/09/2019 tarihli raporlarında; detayları, inceleme, değerlendirme ve tespitler bölümünde açıklandığı üzere; … Kimya Sanayi ve Ticaret Kollektif Şirketi,…ve ortağı firmasına kullandırılan krediler kapsamında kredi talebinde bulunan davalı şube personeli, şube teklifini geri çevirmeyerek genel müdürlük makamına sunan ve genel müdürlükçe de önergeyi yönetim kuruluna sunan davalı genel müdürlük yetkilileri ve olumsuz bir kredi önergesini kabul ederek onaylayan davalı yönetim kurulu üyelerinin dava tarihi itibariyle oluşan 3.066.636,67 TL asıl alacak, 1.534.828,76 TL faiz olmak üzere toplam 4.601.465,43 TL banka zararının tamamından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, …’in sorumlu olduğunu, …’nun yönetim kurulu kararlarında imzası olmadığı için sorumluluğunun bulunmadığını, davalılardan …’in kredi tahsis kararlarında imzası bulunmadığından sorumluluğunun olmadığını, … … A.Ş. firmasına kullandırılan krediler kapsamında kredi talebinde bulunan davalı şube personeli, şube teklifini geri çevirmeyerek genel müdürlük makamına sunan ve genel müdürlükçe de önergeyi yönetim kuruluna sunan davalı yönetim kurulu üyelerinin dava tarihi itibariyle oluşan 4.338.018,66 TL asıl alacak, 2.386.368,03 TL faiz olmak üzere toplam 6.724.368,03 TL banka zararının tamamından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, …’in sorumlu olduğunu, ayrıca davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, …’in dava tarihi itibariyle henüz vadesi gelmemiş 31/03/2004 vadeli 435.999,97 chf, 30/09/2004 vadeli 427.973,38 chf’lik aval bedellerinden de sorumlu olmaları nedeniyle (31/03/2004 vadeli aval aynı tarihte 452.365,89 TL olarak, 30/09/2004 vadeli aval aynı tarihte 512.110,97 TL olarak banka kaynağından ödenmiş olup) 512.110,97 TL’den de sorumlu oldukları, …’ın yönetim kurulu kararlarında imzası olmadığı için sorumluluğunun bulunmadığını, davalılardan …’in kredi tahsis kararlarında imzası bulunmadığından sorumluluğunun olmadığını bildirmişlerdir.
Taraf vekillerinin rapora beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti itirazları değerlendirerek, davalıların itirazlarının 20/09/2019 tarihli raporlarının sonuç bölümündeki tespit ve değerlendirmeleri değiştirir nitelikte olmadığını, davacı banka vekilinin … firması ile ilgili olarak 31/03/2004 vadeli 452.365,89 TL’lik meblağın aynı tarihte banka kaynağından ödenmesi nedeniyle davacı bankanın 452.365,89 TL’yi yasal faizi ile birlikte 31/03/2004 tarihinden tahsil edilinceye kadar talep hakkında bulunması itirazının yerinde olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı vekili, hesap ekstresindeki miktar farklılığı hususunda ve ayrıca dava dilekçesinde belirttiği 08/12/2000 tarihinin açılımı ve talebin içeriğine ilişkin 31/08/2020 tarihli beyan dilekçesi sunmuş, beyan sonrası dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile talep içeriği ve taraf vekillerinin rapora karşı tüm beyanlarının irdelemesi de yapılarak ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 07/12/2020 tarihli ek raporlarında davalıların itirazlarının kök ve ek raporlarının sonuç kısmındaki tespit ve değerlendirmelerini değiştirecek nitelikte olmadığını, davacı bankanın 26/02/2020 ve 08/07/2020 tarihli celse ara kararları uyarınca sunduğu talep açıklama dilekçelerine göre dava dilekçesinde 08/12/2000 tarihi itibariyle belirtilen miktarın bu tarih itibariyle sabitlenmiş bir alacak miktarı olmayıp 08/12/200-04/02/2003 aralığındaki muhtelif kredi hareketlerinden kaynaklı ve en son 04/02/2003 tarihi itibariyle ulaşılan alacak tutarı olduğunun anlaşıldığını, 08/12/2000 ve 22/12/2000 tarihlerinin hesap kat tarihi olmayıp kredilerin tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarıldığı tarihler olduğunu, bu doğrultuda ve davacının talep açıklama dilekçesindeki açıklamaları dikkati alınarak ve dava dilekçesindeki talepler de gözetilerek yeniden yapılan hesaplamada … Kollektif Şirketi yönünden dava tarihi itibariyle talep edilebilecek zarar tutarının 3.141.968,95 TL asıl alacak, dava tarihine kadar işlemiş faizin 1.547.53,30 TL olup bu zarardan davalılar …, …, …, …, …, …, …, … ve …’in sorumlu olduklarını, …’nun yönetim kurulu kararlarında imzası olmadığı için herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davalı …’in kredi tahsis kararlarında imzasının bulunmadığını, sorumluluğunun olmadığını, … Şirketi yönünden dava tarihi itibariyle talep edilebilecek zarar tutarının 3.303.658,81 TL asıl alacak, dava tarihine kadar işlemiş faizin 1.423.549,20 TL olup bu zarardan davalılar …, …, …, …, …, …, …, … ve …’in sorumlu olduklarını, …’ın yönetim kurulu kararlarında imzası olmadığı için herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davalı …’in kredi tahsis kararlarında imzasının bulunmadığını, sorumluluğunun olmadığını 09/01/2004 dava tarihi itibariyle henüz vadesi gelmemiş olan davacı bankanın davadan sonra meydana gelen 452.365,89 TL’lik zararının 31/03/2004 vadeli 435.999,97 chf’lik aval bedelini, 512.110,97 TL’lik zararının 30/09/2004 vadeli 427.973,38 chf’lik aval bedellerine ilişkin olduğunu bildirmişlerdir.
Yargılamanın bu aşamasında davalılardan …’un 24/08/2020 tarihinde öldüğü anlaşılmış, mirasçılarına ilişkin Ankara …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. karar sayılı veraset ilamı sunulmuş, mirasçılarının …, …, … olduğu, davacı vekili bu davalının mirasçılarına ilişkin katılma dilekçesi sunmuş, dava dilekçesi, bilirkişi raporu ve duruşma günü mirasçılardan 06/01/2021, 08/01/2021 ve 13/01/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, yasal süresinde beyan dilekçesi sunulmamış ve duruşmaya da katılınmamıştır.
Davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; davanın niteliği gereği bu tür davalara ilişkin zamanaşımı süresinin TTK 309. maddesinde düzenlendiği, buna göre zararın ve sorumlu bulunan kimsenin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl, her halde zararı doğuran halin vuku tarihinden itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı, ancak eylemin ceza zamanaşımına göre daha uzun bir zamanaşımına tabi ise bu takdirde ceza zamanaşımının esas alınması gerektiği, davacının sıfatına göre davacının zararı öğrenme tarihinin şirketin en yetkili organı genel kurulun durumu öğrenme tarihi olduğu, genel kurulun 27/03/2003 tarihli toplantı tutanağından zararın bu tarihte öğrenildiğinin anlaşıldığı, genel kurulun zararı ve sorumluları öğrenme halinin oluştuğu 27/03/2003 tarihi ile dava tarihi arasında TTK.’nun 309/4 maddesindeki sürenin ve ayrıca BK’nun 126/4 maddesindeki sürenin dolmadığı anlaşılmakla zamanaşımı itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı bankanın 27/03/2003 tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 8. maddesi uyarınca geçmiş dönem yönetim kurulu üyeleri ve görevlileri ile ilgili mali sorumluluk davaları hakkında hazine temsilcisi tarafından verilen önergenin tutanak ekine alınarak oyçokluğuyla kabulüne karar verildiği ve işbu davanın denetim kurulu üyeleri tarafından açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından; … … Kollektif Şirketi ve …. ortağının Pasaport İzmir Şubesi’nden 3.500.000.000,00 Eski TL küçük işletme sanayi kredisi talebi üzerine Ege Bölgesi İstihbarat ve Proje değerlendirme müdürlüğünce 29/02/1996 tarihli istihbarat bülteni ve raporu düzenlendiği, yine aynı şirketin Pasaport / İzmir Şubesi’nden iki adet Pet şişirme makinesi alınması için 2.000.000,00 USD aval ve gayri nakdi akreditif kredisi talebi üzerine Ege Bölgesi İstihbarat ve Proje değerlendirme müdürlüğünce 10/03/1997 tarihli istihbarat bülteni ve raporu düzenlendiği, davacı bankanın Pasaport şubesinin … Kimya Kollektif Şirketi ve …. ve ortağının kredi taleplerinin uygun bulunduğu görüşlü genel müdürlük ticari krediler genel müdürlüğüne otorize kredi teklif yazıları, bu teklif yazıları üzerine genel müdürlük ticari krediler müdürlüğünün genel müdürlük makamına uygun olacağı görüşlü kredi teklif önergeleri, bu önergeler uyarınca yönetim kurulunca kabul edilen kredilerin, şubenin 28/06/1996 tarihli talep yazısında 28/06/1996 tarihli olurunun bulunduğu, 12/06/1997 tarihli talep yazısında önergede …, …, …, 12/07/1996 tarihli 24 nolu yönetim kurulu kararında …, …, …, … ve …’in imzalarının bulunduğu, 01/06/1996 tarihli …, … imzalı talep yazısına ilişkin önergede Aytaç Akbaş, …, …, 02/08/1996 tarih 27 nolu yönetim kararında …, … …, … ve …’in imzaları bulunduğu, şubenin … … imzalı 09/10/1996 tarihli yazısında önergede … ve …’in imzasının bulunduğu, 10/10/1996 tarihli 35 nolu yönetim kurulu kararında …, …, …, … ve …’in imzalarının bulunduğu, …, … imzalı önergede … … ve …’in imzalarının, 07/03/1997 tarih 8 nolu yönetim kurulu kararında …, …, … ve … imzalarının bulunduğu, şubenin …, … imzalı 18/03/1997 tarihli yazısında önergede …, …, …, 28/03/1997 tarihli 11 nolu yönetim kurulu kararında …, …, …, … ve …’in, şubenin …, … imzalı 01/05/1997 tarihli yazısında önergede …, …, …, 08/05/1997 tarih 15 nolu yönetim kurulu kararında …, …, …, … ve …’in, şubenin 31/07/1998 tarihli yazısında önergede …, …, …, 07/08/1997 tarihli 27 nolu yönetim kurulu kararında …, …, …, … ve …’in, imzalarının bulunduğu, genel / ticari kredi sözleşmelerine istinaden toplam 8.254.914 USD miktarlı ve yine toplam 102.670.000.000 TL bedelli krediler kullandırıldığı, kredilerin teminatını oluşturmak üzere 4 adet toplam 835.000.000.000 TL bedelli ipotekler tesis edildiği, yine 3.456.000 USD bedelli ticari işletme rehni tesis edildiği, İzmir …. Noterliğinden keşide edilen 10/09/2001 tarih … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiği, hesabın kat edilerek … Kimya Sanayi ve Ticaret Kollektif Şirketine 11/09/2001 tarihinde … A.Ş.’ne 12/09/2001 tarihinde tebliğ olunduğu, 2 günlük sürenin eklenmesi ile … şirketi yönünden temerrüdün 14/09/2001 tarihinde oluştuğu, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyası ile … şirketi hakkında ve müşterek borçlu müteselsil kefil Necati Atıl Akkan hakkında sorumluluk miktarları da belirtilerek genel haciz yoluyla ilamsız takibe geçildiği, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile ticari işletme rehni sözleşmeleri kapsamında menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile ihracat taahhütleri kapsamında yapılan ödemelerden kaynaklı alacak iddiasıyla genel haciz yoluyla ilamsız takibe geçildiği, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile teminat mektubunun iadesi veya deposu istemli ilamlı takibe geçildiği, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası ile sigorta poliçe bedeline dayalı takibe geçildiği anlaşılmıştır.
… … A.Ş.’nin Pasaport İzmir Şubesi’nden 4.800.000 CHF’lik ithalat kredisi talebi üzerine Ege Bölgesi İstihbarat ve Proje değerlendirme müdürlüğünce 29/01/1999 tarihli istihbarat bülteni ve raporu düzenlendiği, yine aynı şirketin Pasaport / İzmir Şubesi’nden 1.500.0000 USD ithalat kredisi talebi üzerine Ege Bölgesi İstihbarat ve Proje değerlendirme müdürlüğünce 08/10/1999 tarihli istihbarat bülteni ve raporu düzenlendiği, … … A.Ş.’nin Pasaport / İzmir şubesinden kredi talebi üzerine 06/06/2000 tarihli istihbarat bülteni ve raporunun düzenlendiği, davacı bankanın Pasaport şubesinin kredi taleplerinin uygun bulunduğu görüşlü genel müdürlük ticari krediler genel müdürlüğüne otorize kredi teklif yazıları, bu teklif yazıları üzerine genel müdürlük ticari krediler müdürlüğünün genel müdürlük makamına uygun olacağı görüşlü kredi teklif önergeleri, bu önergeler uyarınca yönetim kurulunca kabul edilen kredilerin, şubenin … … imzalı 05/02/1999 tarihli talep yazısında önergede …, …, …, 11/02/1999 tarihli 5 nolu yönetim kurulu kararında …, …, …, … ve …’in imzalarının bulunduğu, 05/11/1999 tarihli …, … imzalı talep yazısına ilişkin önergede …, … ve …, 17/11/1999 tarih 35 nolu yönetim kararında …, …, …, …, … ve …’in imzaları bulunduğu, genel / ticari kredi sözleşmelerine istinaden toplam 6.650.000 CHF, 380.000.000.000 TL ve 1.750.000,00 USD miktarlı krediler kullandırıldığı, kredilerin teminatını oluşturmak üzere 1.820.000.000.000 TL ipotek bedelli taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği, ayrıca 4.054.145.800.000 TL rehin bedelli ticari işletme rehni tesis edildiği, İzmir …. Noterliğinden keşide edilen 10/11/2000 tarih … yevmiye numaralı hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiği, … A.Ş. ile kefiller … … A.Ş., …Holding A.Ş., ve ipotek veren üçüncü kişi … .. A.Ş.’ne tebliğ edildiği, … A.Ş. ve …’a 14/11/2000 tarihinde tebliğ edildiği, 10 günlük sürenin eklenmesi ile temerrüdün 25/11/2000 tarihinde oluştuğu, yine … … A.Ş. ile kefiller ile ipotek veren üçüncü kişi hakkında İzmir …. Noterliğinden 28/02/2003 tarih …yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek depo talebinde bulunulduğu, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün ….sayılı dosyaları ile genel haciz yoluyla ilamsız takiplere geçildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından; davalılardan …’in dava konusu dönem itibariyle genel müdür, …, …, …’ın yönetim kurulu üyesi, …’ın genel müdür yardımcısı, …’nın ticari krediler müdürü, …’ın yönetim kurulu üyesi, … ve …’in şube yetkilileri, …’nun yönetim kurulu üyesi, …’in banka çalışanı oldukları, …’nun … Kollektif şirketine kullandırılan kredilerde yönetim kurulu kararlarında imzasının olmadığı, …’ın ise … A.Ş.’ne kullandırılan kredilerde yönetim kurulu kararlarında imzasının olmadığı, davalılardan …’in kredi tahsis kararlarında imzasının bulunmadığı sadece yönetim kurulunca tahsis edilen kredinin şubeye kullandırım şartlarının bildiriminde imzasının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalılar hakkında, banka eski yöneticileri (genel müdür, yönetim kurulu başkan ve üyeleri, şube yetkilileri, genel müdür yardımcısı, şube çalışanı) hakkında usulsüz kredi kullandırılıp bankanın zarara uğradığı iddiasıyla tazminat davası açılmış olup, işbu davaya konu kullandırılan krediler … Kollektif Şirketi ve …. … A.Ş.’ne kullandırılan kredilerdir.
Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; mahkememizce 15/06/2010 tarihli raporda davalıların hukuka ve bankacılık uygulamalarına aykırı eylemlerinin ve kusurlarının bulunmadığı, 11/12/2018 tarihli raporda … dışında davalıların kusurlu ve sorumlu oldukları, yine iki rapor arasındaki kusur ve sorumluluk saptanması kapsamında aykırılık nedeniyle alınan üçüncü bilirkişi heyetinin 20/09/2019 tarihli raporunda … dışında davalıların kusurlu ve sorumlu olduklarının belirlendiği, dosya kapsamı, ceza mahkemesindeki raporlar, sunulan tüm belgeler, istihbarat rapor içerikleri ve tüm dosya kapsamı itibariyle, kusur ve sorumluluk saptaması yönünden alınan 11/12/2018 ve 20/09/2019 tarihli bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, … Kimya Sanayi ve Ticaret Kollektif Şirketi, ….. ve ortağı firmasına ait istihbarat raporlarında firma bilançosundaki olumsuzluklar ve kredi verenler açısından kredi ilişkisine girilmesi halinde risk doğuracağı açıkça belirtilmesine rağmen ve risk teminat dengesi gözetilmeden gerçek değerinin çok üzerinde 14 kat tutarında ipotek tesis edilmiş olup, firma lehine kredi verilmesinin uygun olacağı görüşü ile kredi talebinde bulunan davalı şube personeli ve şube teklifini geri çevirmeyerek bu teklifi uygun görüşle genel müdürlük makamına sunan ve genel müdürlükçe de olumsuzluklara rağmen krediler müdürlüğü kredi önergesini yönetim kuruluna sunan davalı genel müdürlük yetkilileri ve olumsuz bir kredi önergesini kabul ederek onaylayan davalı yönetim kurulu üyeleri olmak üzere …, …, …, …, …, …, …, …, …’in sorumlu oldukları, … Kollektif şirketine kullandırılan kredilerle ilgili yönetim kurulu kararlarında …’nun imzası olmadığından sorumluluğunun bulunmadığı, …… … A.Ş.’ firmasına ait istihbarat raporlarında firma bilançosundaki olumsuzluklar ve kredi verenler açısından kredi ilişkisine girilmesi halinde risk doğuracağı açıkça belirtilmesine rağmen, üzerinde hacizler bulunan gayrimenkuller üzerinden ipotek alındığı, firmanın son 3 dönemi zararla kapatmasına, firmanın 29/01/1999 tarihli istihbarat raporunda öz kaynakları faaliyet konusuna ve hacmine göre yetersiz seviyede olan firmanın gerek dönem zararı gerekse dağıtılmasına karar verilen yedek akçeler nedeniyle finansal kaldıraç oranı ile finansman oranının daha da yükselerek risk arz edebilecek düzeyde teşekkül ettiği belirtilmesine rağmen firma lehine kredi verilmesinin uygun olacağı görüşü ile kredi talebinde bulunan davalı şube personeli ve şube teklifini geri çevirmeyerek bu teklifi uygun görüşle genel müdürlük makamına sunan ve genel müdürlükçe de olumsuzluklara rağmen krediler müdürlüğü kredi önergesini yönetim kuruluna sunan davalı genel müdürlük yetkilileri ve olumsuz bir kredi önergesini kabul ederek onaylayan davalı yönetim kurulu üyeleri davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, …’in sorumlu olduğu, … şirketine kullandırılan kredilerle ilgili yönetim kurulu kararlarında …’ın imzası olmadığından sorumluluğunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı …’in her iki şirkete kullandırılan kredilere ilişkin olarak yönetim kurulunca tahsis edilen kredinin şubeye kullandırım şartlarının bildiriminde imzasının bulunduğu, kredi tahsis kararlarında imzasının bulunmadığı anlaşılmakla, bu davalının banka zararından sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla, bu davalıya yönelik açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
11/12/2018 tarihli ve 20/09/2019 tarihli bilirkişi heyet raporlarında zarar miktarları belirlenerek sorumluların saptandığı, mahkememizce de yapılan inceleme ve değerlendirmede belirlenen zararlar kapsamında davalıların vasfı ve kredilere işlem yapma, onay verme durumlarındaki pozisyonları da nazara alınarak sorumlu olanların yukarıdaki paragrafta belirlendiği, zarar miktarına yönelik her iki bilirkişi raporunda miktar farklılığının bulunduğu, davacı tarafça dava dilekçesinde 08/12/2000 tarihi itibariyle belirtilen rakamların sabitlenmiş bir alacak miktarı olmayıp, tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarım tarihleri olduğu, davanın niteliği ve dosya kapsamı itibariyle maddi / nesnel teminatlar gözetilerek bu teminatların üzerinde kalan kısımdan hareketle banka zararının hesaplanması gerektiği, bu saptama yapılırken kredilerin kat edildiği tarihe kadar TCMB döviz satış kurlarını geçmemek kaydı ile yabancı para tutarlarının karşılığı hesaplanacak TL tutarlarına 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanunun 2. maddesi uyarınca faiz hesaplanıp ilave edilmesi, kredi kat tarihi itibariyle hesaplanan işbu tutardan toplam kredi teminat miktarının mahsup edilerek teminatsız tutarın belirlenmesi, belirlenen teminatsız tutara da dava tarihine kadar 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanunun 2. maddesi uyarınca faiz hesaplanıp ilavesi suretiyle ve tahsilatlar da gözetilerek toplam TL zararın bulunması gerektiği, 11/12/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda bu yöntem esas alınarak zarar hesabının yapıldığı, 20/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda buna göre hesaplama yapılmadığı, bu şekli ile zarar hesabı yönünden 11/12/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır. … Kollektif şirketine kullandırılan krediler kapsamında hesap kat tarihi itibariyle zarara konu asıl alacağın 504.173,63 TL, işlemiş faizin 81.532,87 TL olmak üzere toplam 585.706,50 TL, … A.Ş.’ne kullandırılan krediler kapsamında hesap kat tarihi itibariyle zarara konu asıl alacağın 2.326.409,95 TL, işlemiş faizinin 1.039.490,96 TL olmak üzere toplam 3.365.900,91 TL zararın oluştuğu, davalı …’ın … Kollektif Şirketi’ne kullandırılan kredilerde imzasının olduğu, buna göre bu davalının sorumluluğunun toplam 585.706,50 TL, davalı …’nun …. A.Ş.’ne kullandırılan kredide imzasının olduğu, buna göre bu davalı ölü olup mirasçısının sorumluluğunun toplam 3.365.900,91 TL olduğu, diğer davalılar …, …, … ölü olup mirasçıları, …, …, …, … ölü olup mirasçıları, …’nın her iki şirkete kullandırılan krediler kapsamında sorumluluklarının asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.951.607,41 TL olduğu anlaşılmakla, bu miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … hakkında açılan davanın reddine,
2-Diğer davalılar …, …, … ölü olup mirasçıları, …, …, …, … ölü olup mirasçıları, …, … ve … ölü olup mirasçısı, haklarında açılan davanın kısmen kabulü ile; 3.951.607,41 TL’nin (davalı …’ın 585.706,50 TL’sinden, … mirasçısının 3.365.900,91 TL’sinden sorumlu olmak üzere) bu davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağın asıl alacak kısmı olan 2.830.583,58 TL’sine (davalı … yönünden asıl alacak kısmı olan 504.173,63 TL’sine, … mirasçısı yönünden asıl alacak kısmı olan 2.326.409,95 TL’sine) 09/01/2004 dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL başvurma harcı ile 269.934,30 TL karar ve ilam harcının (davalı … 40.009,61 TL, davalı … mirasçısının 229.924,69 TL kısmından sorumlu olmak üzere) …, …, … ölü olup mirasçıları, …, …, …, … ölü olup mirasçıları,…., … ve … mirasçısından müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacı tarafından davalı … hakkında yapılan yargılama giderleri çıktıktan sonra aşağıda dökümü yazılı 22.292,70 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %59,40’ı olan 13.241,86 TL’nin davalılar …, …, … ölü olup mirasçıları, …, …, …, … ölü olup mirasçıları, …, … ve … mirasçısından müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … tarafından yapılan vekalet tasdik harcı 2,75 TL, posta gideri 24,00 TL olmak üzere toplam 26,75 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davalılar …, …, …, … tarafından yapılan vekalet tasdik harcı 2,75 TL, posta gideri 24,00 TL olmak üzere toplam 26,75 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %40,60’ı olan 10,86 TL’nin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Davalı … tarafından yapılan vekalet tasdik harcı 2,75 TL, posta gideri 24,00 TL olmak üzere toplam 26,75 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %40,60’ı olan 10,86 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davalı … tarafından yapılan vekalet tasdik harcı 2,75 TL, posta gideri 24,00 TL olmak üzere toplam 26,75 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %40,60’ı olan 10,86 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davalılar … ve … mirasçıları tarafından yapılan vekalet tasdik harcı 2,75 TL, posta gideri 24,00 TL olmak üzere toplam 26,75 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %40,60’ı olan 10,86 TL’nin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Davalı … tarafından yapılan vekalet tasdik harcı 2,75 TL, posta gideri 24,00 TL olmak üzere toplam 26,75 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %40,60’ı olan 10,86 TL’nin davacıdan alınarak bu davalı mirasçılarına verilmesine,
Davalı … tarafından yapılan vekalet tasdik harcı 2,75 TL, posta gideri 24,00 TL olmak üzere toplam 26,75 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %40,60’ı olan 10,86 TL’nin davacıdan alınarak bu davalı mirasçısına verilmesine,
Davacılar davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 128.141,07 TL vekalet ücretinin (davalı … 46.335,33 TL, davalı … mirasçısı 122.284,01 TL kısmından sorumlu olmak üzere) davalılar …, …, … ölü olup mirasçıları, …, …, …, … ölü olup mirasçıları, …., … ve … mirasçısından müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalı …, …, …, …, …, …, … mirasçıları, …, … mirasçısı davada kendilerini vekille temsil ettirmiş olup, reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 112.445,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Davalı … mirasçısı ve … davada kendilerini vekille temsil ettirmiş olup bu davalılar yönünden reddedilen bakiye miktar üzerinden 9.047,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Davalı … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup bu davalı yönünden reddedilen miktar yönünden geriye kalan bakiye miktar üzerinden 27.801,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davalı … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup A.A.Ü.T. Madde 3/2 uyarınca 186.299,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar davacı vekili, davalılar … ve arkadaşları, …, …, Recep Siraş mirasçıları ve … Buğdaycı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
03/02/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Yargılama Gideri Dökümü
Davacı
Posta Gideri : 392,70 TL
Bilirkişi Ücreti : 21.900,00 TL
+
Toplam : 22.292,7‬0 TL