Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/629 E. 2023/75 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … … MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2014/629
KARAR NO : 2023/75

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI – KARŞI DAVALI : …
1- … – …
VEKİLİ : Av. …
: 2- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI – KARŞI DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/09/1996
KARŞI DAVA : Alacak
KARŞI DAVA TARİHİ : 25/10/1996
KARAR TARİHİ : 15/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2023
DAVA : Davacı vekili … … Mahkemesinin 1996/487 esasına kaydedilen dava dilekçesinde; taraflar arasında kooperatif konutlarının onarım, rehabilitasyon ve yeniden yapımı, hükumet lojmanları, … lojmanları ve öğretmen lojmanlarının yeniden yapımı ile ilgili … … Noterliğinden tasdikli 16/02/1993 tarihli müşavirlik sözleşmesi imzalandığını ve daha sonra taraflar arasında 14/03/1995 tarihinde noterlikten tasdik edilen ek sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 2886 sayılı yasaya tabi olmadığını, sözleşmede sadece alınan avansa karşı verilen avans teminat mektubunun söz konusu olduğunu, kesin teminatın yerinin bulunmadığını, idare tarafından ek sözleşmenin 09/09/1995 tarihinde sona erdirilmiş olduğundan halen sadece 16/02/1993 tarihli ana sözleşmenin yürürlükte bulunduğunu, davacı konsorsiyumun temmuz 1995’te fazladan yaptığı %98 tutarındaki ek ve ekstra hizmete ilaveten ana sözleşmede taahhüt ettiği hizmetlerin %99’unu tamamladığını, inşaat öncesi tasarım hizmetlerinin 1993 – 1994’te tamamlandığını, inşaat sırasındaki kontrollük hizmetlerini 1994 – 1995’te tamamladıklarını, inşaat sonrası hizmetlerinin çoğunu fazlası ile tamamladığını, temmuz 1996’da geri kalanını da tamamlamakta olduklarını, sahada çalışan müteahhitlerden birinin …’in 14 temmuz, diğer ikisi olan … ve …’nin 09/09/1995 tarihi itibariyle işlerini bitirdiklerini, davacıların bu tarih itibariyle müteahhitlere geçici kabul belgelerini verdiğini, ana sözleşmedeki hizmetlerin %99’unun bu suretle bittiğini, ek sözleşmenin ise 09/09/1995 tarihi itibariyle sona erdirildiğini, bu aşamada davalının sözleşmeyi fesih bildiriminin alındığını, 11/07/1996 tarihli ve davacılara 24/07/1996 tarihinde tebliğ olunan yazı ile ana ve ek sözleşmelerin sözleşmenin 2.9.2 a ve d fıkraları gereğince fesih bildiriminde bulunulduğunu, fesih bildiriminin postaya dahi verilmeden önce teminat mektuplarının bankaya tazmin ettirildiğini, fesih bildiriminin sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu, sözleşmede yazılı 30 günlük sürenin verilmediğini, fesih bildiriminin zamansız ve medeni kanunun 2.maddesine aykırı olarak yapıldığını, sözleşmenin 7 ve 8.maddelerine başvurulmadan fesih bildiriminde bulunulamayacağını, davalının fesih bildiriminde belirttiği hususlarda haklı olmadığını, teminat mektuplarının nakde tahvilinin sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu belirterek taraflar arasında düzenlenen ana ve ek sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı olarak feshinin haksızlığının tespitine, davalının haksız müdahale ve muarazasının menine, davalı tarafından irat kaydolunan 142.210,00 USD doları ve 1.734.300.000,00 TL(eski TL) miktarındaki banka teminat mektuplarından, dolar bazında olanların aynen dolar olarak, TL bazındakilerin ise TL olarak irat kayıt tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline, 137.410,00 USD’lik ve 1.546.100.000,00 TL (eski TL)’lik kısmının faizleriyle birlikte davacı … … A.Ş.’ye, …800 USD’lik ve 188.200.000,00 TL (eski TL)’lik kısmının faizleriyle birlikte davacı … … Ltd. Şti.’ne verilmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP VE KARŞI DAVA : Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen müşavirlik sözleşmesinin feshine ilişkin ihtilafların halli için belli bir prosedür ön görüldüğünü, fesih sebepleri hakkında bir ihtilaf çıkması durumunda itirazda bulunan tarafın, diğer tarafn fesih bildirimini aldıktan sonra 45 gün içinde konunun 8.3 (b) (i) madde çerçevesinde … mahkemelerinde hukuki yollardan çözüme bağlama hakkına sahip olacağının kararlaştırıldığını, davacı konsorsiyuma 18/07/1996 günü fakslanan 11/07/1996 günlü fesih ihbar bildiriminin bu tarihte tebliğ edildiğinin kabulü gerektiğini, 45 günlük sürenin 01/09/1996 günü dolduğunu, sözleşmenin 1.6.2 madde hükmü gereğince teyit amacıyla posta kanalı ile gönderilen yazının muhataba ulaştığı tarihin esas alınmasının söz konusu olamayacağını, tebliğden itibaren 53 gün sonra açılan bu davanın usul yönünden reddi gerektiğini, sözleşmenin 2.9.6. maddesinin son cümlesinde yer alan … hazırladığı sözleşmedeki bu maddenin, Türk Hukuk Sistemine aykırı, uygulama açısından hiçbir değeri bulunmayan bir hüküm olduğunu, sözleşmenin vekalet ilişkisini de kapsayan karma bir iş görme sözleşmesi olduğunu, taraflar arasındaki sıkı güven ilişkisinin davacı konsorsiyumun anlaşılmaz – olumsuz davranışları yüzünden çökmesi nedeniyle idarelerinin bu borç ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden fesih ihbarında bulunulduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı idare tarafından sözleşmenin 2.9.1 (a) (d) bentlerine istinaden haklı sebeplerle sona erdirildiğini, bu hakkı kullanan tarafın ileriye etkili olarak sürekli borç ilişkisini sona erdirdiğini, 30 günlük fesih ihbarında bulunularak sona erdirilmiş olduğundan artık muhatabın muvafakati ile dahi feshin geri alınmasının söz konusu olmadığını, sözleşmenin aynen yürürlükte bulunduğuna dair karar verilmesine ilişkin talep hakkında mahkemece karar verilmesi mümkün bulunmadığından dava dilekçesinin usul yönünden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da, taraflar arasında düzenlenen ana sözleşme ve ek sözleşmenin bir diğerinin ayrılmaz parçası olduğunu, davacı tarafın 12 aylık sürede işleri tamamlamayarak temerrüde düşüp idareyi zarara uğrattığını, davacı tarafın, hizmetleri taahhüt ettiği sürede bitirememesine rağmen idarenin sözleşmenin ilgili hükümlerini işletmeyerek beklemesi ve hatta bir kez daha şans vermek için ek sözleşme dahi imzalamasının idarenin sözleşmeyi işletmek açısından gösterdiği çaba ve barışçıl çözüm arayışlarının delili olduğunu, sözleşmenin genel hükümler 2.4 maddesinde, sözleşmenin, sözleşme kapsamındaki tüm hizmetlerin tamamlanmasından sonra sona ereceğinin açıkça belirtildiğini, 12 aylık sürenin hizmetlerin tamamlanması için idareye taahhüt edilen süre olduğunu, bu sürede davacı tarafın kendi kusur ve ihmalinden dolayı hizmetleri tamamlamayarak temerrüde düştüğünü ve idareyi ciddi boyutlarda zarara uğrattığını, sözleşme bedelinin süreye karşı oluşmuş bir bedel olmayıp sabit götürü bedel olduğunu, sözleşmede tüm hizmetlere karşı öngörülen sabit götürü bedelin, hizmetlerin tamamına karşılık ödenecek taban meblağ olarak belirlendiğini, ek sözleşme çerçevesinde ve ana sözleşmeye göre bugüne kadar davacı tarafa ödenen meblağın sözleşmede öngörülen tavanın 1.5 katından daha fazla olduğunu, sözleşme uyarınca idareye verilmesi gereken teminatların avans teminat mektubu olmadığını, davacı tarafa avans ödemesi yapılmadığını, %20 oranında ilk ödeme yapıldığını, tercümeden kaynaklı aksaklıklar nedeniyle ilk ödemenin avans olarak tercüme edildiğini, sözleşme bedelinin Türk Lirası kısmının döviz karşılığının günlük kurlarla tekrar hesaplanarak azaltılması talebi karşısında davalı idarenin iyi niyetli tutum sergileyerek davacı tarafın teminat tutarlarını güncel kurlarla tekrar hesaplayarak bir kısmını serbest bıraktığını, böylece 196.081,79 USD cinsinden teminat tutarının 151.071,79 USD’lik kısmı serbest bırakılmak suretiyle teminat tutarının 45.010,00 USD’ye düşürüldüğünü, davacı tarafın hizmetlerin bir kısmını hiç yerine getirmeyerek, bir kısmını ise sözleşmede tanımlanan ve bedelin oluşmasına etkin olan standart ve kalitede yapmayarak, idareyi çok ciddi boyutlarda zarara uğrattığını ve idarenin de zararının küçük bir bölümünü karşılamak için haklı olarak teminatı nakde çevirdiğini, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, inşaatların şu veya bu şekilde tamamlanmasının davacı tarafın “mühendis olarak” görevini yaptığını kanıtlayamayacağını, sözleşmenin hukuka ve sözleşme hükümlerine uygun olarak feshedildiğini belirterek haksız ve yersiz davanın esastan da reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuş,
Karşı dava olarak; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin aynı olan sözleşmeler altında hizmet veren ve yürüttükleri görevi, karşı davalı tarafın görevinden çok daha problemli ve karmaşık olan diğer konsorsiyumlarla hiçbir problem yaşanmazken, karşı tarafın, idarenin iyi niyetli yaklaşımlarına karşın sözleşmenin hüküm ve şartlarını uygun olarak yerine getirmemesinden dolayı idarenin zarara uğradığını, ayrıca kontrollük hizmetini yürüttüğü, 3 müteahhidin 3’ü ile de idareyi davalı hale getirdiğini, karşı davalının ihmal ve ağır kusurundan dolayı, karşı davacı tarafın büyük zararlara uğradığını, yalnızca hizmetleri geciktirmekle yetinmeyip, inşaat sürecinde “mühendis olarak” vermesi gereken hizmetlerin çok düşük standartta olduğunu, müşavirin kusurundan dolayı inşaatların 1993 yılı yerine 1994 ve 1995 yıllarında yapılabildiğini,
Kamu lojmanı I.paket inşaatı kapsamında; tamamen müşavirin kusurundan dolayı inşaatlara geç başlanılması nedeniyle ilk 7 ayda 118.156.442.021,00 TL (eski TL) fiyat farkı ödendiğini, karşı davalı tarafın proje ve ihale dokümanlarını sözleşmede öngörüldüğü üzere 01/05/1993 tarihinde bitirebilmesi ve 16/06/1993 tarihinde müteahhitlerden teklifler alınacak olması halinde, müteahhide ödenecek fiyat farkının 44.755.048.351,00 TL (eski TL) olacağını, aradaki fark 73.401.393.670,00 TL (eski TL) zarara uğranıldığını,
Kamu lojmanı II.paket inşaatı kapsamında; karşı davalının ihmal ve kusurundan dolayı 25/03/1994 tarihinde başlanabildiğini ve 94.461.763.249,00 TL (eski TL) fiyat farkı ödendiğini, karşı davalının müşavirlik sözleşmesinde taahhüt ettiği sürede projeleri ve ihale dokümanları tamamlayacak olması halinde ve inşaatlara 01/07/1993 tarihinde başlanılabilecek olması durumunda müteahhitlere 35.401.590.450,00 TL (eski TL) fiyat farkı ödeneceğini, aradaki fark 59.060.172.799,00 TL (eski TL) fazla ödeme yapılarak zarara uğranıldığını, karşı davalının müşavirlik sözleşmesinde taahhüt ettiği sürede projeleri ve ihale dokümanları tamamlayacak olması halinde ve inşaatlara 01/07/1993 tarihinde başlanılabilecek olması durumunda müteahhitlere 35.401.590.450,00 TL (eski TL) fiyat farkı ödeneceğini, aradaki fark 59.060.172.799,00 TL (eski TL) fazla ödeme yapılarak zarara uğranıldığını,
Kamu lojmanı III.paket inşaatı kapsamında; karşı davalının ihmal ve kusurundan dolayı eksik olarak ancak 1994 yılında tamamlanılıp inşaatlara mayıs 1994’te başlanabildiğini, müteahhide ilk 6 hakedişinde 153.823.477.853,00 TL (eski TL) fiyat farkı ödendiğini, karşı davalının müşavirlik sözleşmesinde taahhüt ettiği sürede projeleri ve ihale dokümanları tamamlayacak olması halinde ve inşaatlara 01/07/1993 tarihinde başlanılabilecek olması durumunda müteahhite toplam 76.097.117.447,00 TL (eski TL) ödenmesi gerekip aradaki fark 77.726.360.406,00 TL (eski TL) fazla ödeme yapılarak zarara uğranıldığını,
İdarenin onayı alınmadan yaptırılan işler kapsamında I.ihale paketine ilişkin uygun bulunmayan değişiklikler olarak; karşı davalının I.ihale paketi kapsamında fiyat farkı ile birlikte sebep olduğu fazla ödeme tutarının 1.723.012.850,00 TL (eski TL) olduğunu,
II. ihale paketine ilişkin uygun bulunmayan değişiklikler olarak;; değişiklik emri II/49 olarak; fiyat farkı ile birlikte 677.967.203,00 TL (eski TL) fazla ödemeye neden olduğunu, değişiklik emri II/49 olarak küçük kaideler ve büyük kaideler için olmak üzere 145.709.299,00 TL (eski TL) zarara uğratıldığını, değişiklik emri II/49 olarak; II.ihale paketi kapsamında fiyat farkı ile birlikte 21 adet menhol için 157.351.711,00 TL (eski TL) fazla fiyat ödettirerek idareyi zarara uğrattığını, toplam I. ve II.ihale paketleri kapsamında idare zararı 2.704.032.063,00 TL (eski TL) olduğunu,
Karşı davalı tarafın sözleşmesel yükümlülüğü olmasına karşın 14 kooperatife ait tamamlama projelerini hazırlamadığını, tamamlama ve rehabilitasyon işlerinin kesin dizaynları için 825.550.000,00 TL (eski TL) ve 65.000,00 USD’nin karşı davalı tarafa ödendiğini, ancak tamamlama projelerinin hazırlanmadığını, bu kalemden zararın 825.550.000,00 TL (eski TL) ve 65.000,00 USD olduğunu,
Karşı davalı tarafın yükümlülüğünde olan ve bedeli kendisine ödenen topoğrafik etütleri yapmadığını, sabit götürü bedeli içinde kendisine ödemesi yapılan topoğrafik haritaları hazırlamadığını, aynı iş için 2.kez idareye ödeme yaptırarak toplam 3.736.000.000,00 TL (eski TL) zarara uğratıldığını,
Karşı davalı tarafın yükümlülüğünde olan … ve … Kooperatifinde etüt ve proje çalışmalarını eksik ve hatalı yaptığını, … Kooperatifi için idarenin ödediği fazla fiyat farkının 775.966.131,00 TL (eski TL), … Kooperatifi için için idarenin ödediği fazla fiyat farkının 1.096.690.605,00 TL (eski TL) olup, her iki kooperatif inşaatları için müteahhide ödenmek zorunda kalınan zarar miktarının 1.872.656.736,00 TL (eski TL) olduğunu,
Karşı davalı tarafın yükümlülüğünde olan 3 aylık periyotlu raporları, işletme ve bakım talimatlarını ve iş sonu projelerini hazırlayarak idareye teslim etmediğini, bu aşamada bedelinin ödenmesine rağmen alınamamış hizmetler olduğunu, inşaat süresince proje kontrol ve hazırlama görevi yapılması gereken “project control group” tanımlaması altında listelenen personelin hizmeti olup, bu hizmet için 142.250.000,00 TL (eski TL) ve 55.250,00 USD ödendiğini, ödemesi yapılmasına karşılık yerine getirilmeyen ve bedeli haksız olarak mal edinilen bu hizmet bedeli kapsamında zarara uğranıldığını,
Karşı davalı tarafın yükümlülüğünde olan bedeli kendisine ödendiği halde iş sonu projelerini çoğaltarak idareye sunmadığını, idarenin söz konusu projeleri hazırladıktan sonra 950.400.000,00 TL (eski TL) harcayarak çoğalttığından bu miktar zarara uğranıldığını,
Karşı davalı tarafın yükümlülüğünde olan kusur sorumluluk dönemi hizmetlerini yerine getirmediğini, toplam ödenen 36.201.379.331,00 TL ve 949.618,00 USD bedel içinde kusur/sorumluluk dönemi hizmetlerine tekabül eden ve karşılığı alınamadığı, verilemediği için haksız mal edinilen 83.750.000,00 TL ve 27.650,00 USD zarara uğranıldığını,
Karşı davalının yükümlülüğü olmasına karşın … ve …’da büro açmadığını, idare tarafından karşı davalıya araba kirası, büro kira ve donatımı ile diğer lojistik harcamalar karşılığı olarak sabit götürü bedel içinde ödendiğini, ancak bu hizmetlerin yerine getirilmediğin, haksız mal edinilen toplam 700.000.000,00 TL (eski TL) zarara uğranıldığını, bu kalemden şimdilik 500.000.000,00 TL (eski TL) olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik birinci kalemden 3.000.000.000,00 TL(eski TL) , ikinci kalemden 1.500.000.000,00 TL(eski TL), üçüncü kalemden 500.000.000,00 TL (eski TL) ve 65.000,00 USD, dördüncü kalemden 500.000.000,00 TL(eski TL), beşinci kalemden 1.750.000.000,00 TL(eski TL), altıncı kalemden 100.000.000,00 TL (eski TL) ve 55.250,00 USD, yedinci kalemden 750.000.000,00 TL(eski TL), sekizinci kalemden 50.000.000,00 TL (eski TL) ve 27.650,00 USD, dokuzuncu kalemden 500.000.000,00 TL (eski TL) olmak üzere talebe konu olan ve oranları talep dilekçesinde belirtilen faizlerden dava tarihine kadar hesaplanacak işlemiş faiz tutarına konu alacaklarının bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğranılan zararlar ile davacı – karşı davalı tarafın haksız iktisap ettiği meblağlar karşılığı şimdilik 8.650.000.000,00 TL (eski TL) ve 147.900,00 USD ve sözleşmenin genel hükümler Ek …’de belirtildiği üzere TL için TCMB günlük borçlanma faiz oranına yıllık 4 puan ve … doları için ise … tarafından günlük borçlanmalara uygulanan faiz oranı üzerine yıllık 2 puan eklenerek bulunacak oranda faiz hesaplanmasına ve dava tarihine kadar işlemiş faiz tutarı karşılığı olarak şimdilik TL alacaklar için 1.000.000.000,00 TL (eski TL) ile … doları alacaklar için 10.000,00 USD’nin ve işleyecek faizlerinin davacı – karşı davalıdan tahsili isteğinde bulunmuş, karşı davacı vekili 13/07/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile paket inşaatların 1993 yılı yerine 1994 ve 1995 yıllarda yapılabilmesi nedeniyle fiyat farkına konu alacak talebini 207.187.926.875,00 TL’ye(eski TL), I ve II ihale paketleri kapsamında işler nedeniyle uğranılan alacak talebini 2.704.032.063,00 TL’ye(eski TL), kooperatife ait tamamlama projelerinin hazırlanmamasından kaynaklı alacak talebini munzam proje bedeli olarak 825.550.000,00 TL’ye(eski TL), müşavirin yükümlülüğünde olan ve bedeli ödenen topoğrafik etütlerin yapılmamasından kaynaklı alacak talebini 1.868.000.000,00 TL’ye(eski TL), … ve … Kooperatiflerinin etüt ve proje çalışmalarının eksik ve hatalı yapılmasından dolayı uğranılan alacak talebini 1.872.656.736,00 TL’ye(eski TL), 3 aylık periyotlu raporlar, işletme ve bakım talimatları ve iş sonu projelerinin hazırlanarak teslim edilmemesinden kaynaklı alacak talebinin 142.250.000,00 TL’ye(eski TL), bedeli ödendiği halde çoğaltılarak idareye sunulmayan iş sonu proejlerinden kaynaklı alacak talebini 950.450.000,00 TL’ye(eski TL), kusur sorumluluk dönemi hizmetlerinin yerine getirilmemesinden kaynaklı alacak talebini 83.750.000,00 TL’ye(eski TL), bedeli alındığı halde … ve …’da büro açılmamasından kaynaklı alacak talebini 700.000.000,00 TL’ye (eski TL) yükselterek harcını ikmal etmiştir.
GEREKÇE : Asıl dava; taraflar arasında düzenlenen müşavirlik hizmet sözleşmesinden kaynaklanan haksız feshin tespiti, nakde çevrilen teminat mektup bedellerinin tahsili, karşı dava; fazla ödenen meblağın ve zararın tahsili isteğine ilişkindir.
… … Mahkemesince 1996/487 esasına kayıtla yapılan yargılama sonucu 21/11/2001 tarih, 2001/799 sayılı kararla; taraflar arasında düzenlenen müşavirlik sözleşmesinin davalı – karşı davacı tarafça, gerek usulen, gerekse esasen haksız olarak feshedildiği, 16/02/1996 tarihli asıl sözleşmeye göre teminat mektuplarının geçici veya kesin teminat mektubu olmayıp, avans teminat mektubu mahiyetinde olduğu, ek sözleşmenin 3.4 maddelerinde kesin teminat mektubundan bahsedilmekte ise de, sözleşmenin feshi halinde bu teminat mektuplarının irat kaydedileceğine dair ek sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, tarafların irat kayıt tarihleri ve bedelleri konusunda anlaşmış oldukları, sözleşmenin haksız feshi ve mektupların avans teminat mektupları olması nedeniyle iadesine, karşı davada; karşı davacı …’nin konutları malik sıfatı ile değil, aracı kuruluş olarak yaptırdığı ve konutları alıcılara borçlandırmak suretiyle aktardığı, zararın oluşmadığı, ayrıca zarar olsa dahi, karşı davalının kusurlu bulunmadığı, henüz kesin hesabın yapılmamış olması nedeniyle kusur – sorumluluk hizmetlerinin dahi var olması muhtemel eksikliklerin ve bu konudaki davalı idarenin harcamalarının kesin hesap esnasında göz önüne alınacağı gerekçeleriyle karşı davanın reddine karar verilmiş, davalı – karşı davacı tarafça karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmuş, … Dairesinin 07/10/2002 tarih, 2002/1146, 2002/4447 karar sayılı ilamı ile temyiz eden davalı – karşı davacı yararına bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında; “Mahkemece alınan 17/05/1999 günlü bilirkişi raporuna karşı itiraz edilmesi üzerine bilirkişi kurulunun değişimi sağlanarak, 05/04/2001 günlü rapor alınmış, bu rapora dayanılarak hüküm kurulmuştur. Gerçekten, yanlar arasındaki ilişkinin ve mahkeme önüne getirilen uyuşmazlığın niteliği özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur (HUMK…..275). Ancak, davalı vekili 05/04/2001 günlü bilirkişi kurulu raporuna gerekçe göstererek itiraz etmiş, mahkemece bu itirazlar değerlendirilmemiş, karar gerekçesinde de itirazlara rağmen bilirkişi raporuna hangi nedenlerle bağlı kalındığı açıklanmamıştır. Hal böyle olunca hakikatin tezahürü için ve özellikle davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı yaptığı pek çoğu fenni nedenlere dayalı itirazların da karşılanması bakımından HUMK.’nun 283 ve 284.maddeleri çerçevesinde yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği açıkça ortaya çıkmaktadır.
Nevarki, yaptırılacak bu yeni incelemede … ile Erzindan Depremi Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılandırma Projesi’nin yüklenicileri arasında varlığı iddia edilen dava sonuçlarının özellikle fesihte hangi yanın haklı olduğunun saptanması bakımından değerlendirilmesi de gerekir. Bundan ayrı, mahkemenin de kabulüne olduğu gibi, tahsili hüküm altına alınan teminat mektuplarının avans teminat mektupları oluşu sebebiyle avans mahsubu yapılıp yapılmadığı hususu üzerinde de durulmalı, tahsil kararının ancak bu yön açığa kavuştuktan sonra verilebileceği gözetilmelidir. Diğer yandan, davalı idare gerek 16/02/1993, gerekse bunun eki olan 14/03/1995 günlü sözleşmeleri 11/07/1996 tarihinde fesh ettiğinden bu davanın tarafları olan yüklenici ile idare arasındaki fesih kesin hesabı çıkarılmadan uyuşmazlığın giderilemeyeceği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ayrıca fesih kesin hesabının çıkartılması sözleşmenin feshinde hangi yanın kusurlu olduğunun açığa kavuşturulması bakımından da gereklidir.
Yukarıdan beri yazılan nedenleri kapsamayan ve davalının itirazlarını da karşılamayan yeterli bilgilerden uzak bilirkişi raporuyla bağlı kalınıp eksik inceleme ve araştırmayla davaların yazılı şekilde sonuçlandırılması bozma nedenidir.” denilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı sonrası dosya … … Mahkemesinin 2003/435 esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yargılama sürdürülmüş, taraf vekillerine … ile … Depremi Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılandırma Projesi yüklenicileri arasındaki dava dosya numaralarını bildirmek, ayrıca avans mahsubu yapılıp yapılmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, taraf vekilleri beyan dilekçeleri sunmuş, davacı – karşı davalı vekili sonuçlanan dava dosyalarının … … Mahkemesinin 1996/239 esas, (… davası) … … Mahkemesinin 2001/533 esas, (… davası) … … Mahkemesinin 2003/675 esas (… davası) olduğunu bildirmiştir. Davalı – karşı davacı vekili beyan dilekçesinde; yüklenici … A.Ş.’nin davacı ve idarelerinin davalısı bulunduğu biri asıl diğeri ek olmak üzere 2 davanın bulunduğunu, asıl davanın … … Mahkemesinin 2003/675 esas, ek davanın … … Mahkemesinin 2000/468 esas sayılı olduğunu bildirmiş, ayrıca her iki taraf vekilleri avans mahsubu hususunda beyanlarını bildirmişlerdir.
… … Mahkemesinin 1996/239 esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacı … İnş. A.Ş. tarafından davalı … hakkında 01/06/1994 tarih, 24884 sayılı … Kooperatif konutlarının onarım, rehabilitasyon ve yeniden yapımı 3.işine ilişkin olarak düzenlenen sözleşmeye dayalı hakedişlerden haksız kesildiği iddia edilen gecikme cezası ile proje bedelinin tahsili isteğinde bulunulduğu, yapılan yargılama sonucu 30/06/1998 tarih, 1998/378 sayılı kararla davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
… … Mahkemesinin 2001/533 esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacı … … A.Ş. tarafından davalı … hakkında, taraflar arasında 04/04/1994 tarihinde noterden onaylı … Depremi Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılandırma projesi kapsamında … hükumet konutları ve lojman işinde 588 adet inşaat yapımına ilişkin düzenlenen eser sözleşmesine dayalı gecikme cezasına konu alacağın tahsili isteğiyle dava açıldığı, uyulan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu davacının süresinde sözleşmeye uygun talepte bulunmaması ve belgelendirilmemesi nedeniyle süre uzatım taleplerinin mühendis firmaca ret edilmesinde sözleşmeye aykırı bir tutum ve davranış bulunmadığı, davacının davadaki alacak taleplerinin süre uzatımına hak kazanmasına bağlı olup, ortada davacıya verilmesi gereken süre olmadığından asıl ve ek davanın reddine ilişkin 19/12/2001 tarih, 2001/833 sayılı karar verilmiş, kararın 15/01/2003 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… ile … Depremi Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılandırma projesi yüklenici … Müh. … A.Ş. Arasındaki … … Mahkemesinin 2003/675 esasına kayıtlı dava dosyası ile … … Mahkemesinin 2000/468 esasına kayıtla ek dava sonuçları beklenilmiş, dosyaları celp edilmiş, … … Mahkemesinin 2003/675 esas sayılı dosyada açılan davada başlangıçta 1996/385 esasına kaydedildiği, davacının … Müh. … A.Ş., davalının …, davanın taraflar arasında düzenlenen … Depremi Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılandırma Projesi kapsamında toplam 116 bloktan oluşan 464 adet hükumet konutu inşaatının, alt yapı ve peyzaj işleri de dahil olmak üzere yapımı sözleşmesine dayalı olarak süre uzatımı verilmesi gerektiğinin tespiti ile kesilmiş bulunan 31.254.135.607,00 TL (eski TL) tutarındaki gecikme cezasından şimdilik …000.000.000,00 TL’nin(eski TL), süre uzatımı verilmemiş olması nedeniyle dondurulmuş bulunan aylık eskalasyon uygulamasının 01/11/1994 tarihinden itibaren tatbiki gerektiği iddiası ile şimdilik kaydıyla 40.101.093.736,00 TL (eski TL)ile dava tarihine kadar işlemiş faizden şimdilik 1.000.000.000,00 TL’nin (eski TL) tahsili istemiyle açılan davada yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne ilişkin 11/11/1999 tarih, 1999/675 sayılı karar verilmiş, karar temyiz edilmiş, … Dairesinin 16/10/2000 tarihli ilamı ile bozulmuş, mahkemenin 2000/798 esasına kayıtla yapılan yargılama sonucu 20/12/2000 tarih, 2000/780 sayılı kararla fazlaya ilişkin talebi saklı kalmak şartı ile 5.000.000.000,00 TL’nin (eski TL) davalıdan tahsiline, asıl alacağın 3.800.000.000,00 TL (eski TL) ve 480.000.000,00 TL’sine (eski TL) dava tarihinden itibaren Merkez Bankasınca açıklanan faiz oranına yıllık %4 ilavesi suretiyle faiz uygulanmasına karar verilmiş, karar temyiz edilmiş, … Dairesinin 17/09/2002 tarihli, 2001/5595 esas, 2002/3931 sayılı kararı ile bozulmuş, bozma ilamı sonrası mahkemenin 2003/675 esasına kayıtla yapılan yargılama sonucu 15/07/2008 tarih, 2008/280 sayılı kararla davalı idarenin müteahhidin hakedişlerinden kestiği gecikme cezasının yerinde olmadığı, ayrıca hakedişlerinde ikinci bölüm sözleşmenin 70.maddesinde uygulanması kabul edilen ayarlama faktörlerinin doğru kullanılmamasından dolayı da alacağının olduğu gerekçeleriyle 40.879,36 YTL asıl alacağın taleple bağlı kalınarak 40.101,09 YTL’si ile gecikme cezası olarak kesilen 31.254,13 YTL ana paranın davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen gecikme cezasına (31.254,13 YTL) dava tarihine kadar hesaplanan temerrüt faizinden taleple bağlı kalınarak …000,00 YTL’nin davalıdan tahsiline, davacının Pn kat sayısından (ayarlama farklarından) doğan ve taleple bağlı kalınarak davacı lehine hükmedilen 40.101,09 YTL’ye dava tarihine kadar istenebilecek temerrüt faizi taleple bağlı kalınarak 1.000,00 YTL’nin davalıdan tahsiline, hükmedilen asıl alacak kalemlerine dava tarihinden temerrüt faizi uygulanmasına, davacı tarafın diğer süre taleplerinin yerinde bulunsalar bile diğer taleplerden doğan süre içerisinde kalacaklarından bu taleplerin dava konusu uyuşmazlıkta sonucu etkileyici nitelikte görülmediğinden bu kalemlerle ilgili taleplerin reddine karar verilmiş, kararın derecattan geçerek 29/01/2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… … Mahkemesinin 2000/468 esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacı … . A.Ş. tarafından davalı … hakkında açılan davanın 30/03/2005 tarih, 2005/157 sayılı kararla açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
5235 sayılı mahkemelerin kuruluş, görev ve yetkileri hakkında yasanın 5.maddesinin 2.fıkrası 09/02/2011 tarih, 6110 sayılı yasanın 13.maddesi ile değiştirilerek ticaret mahkemeleri “tek hakime” indirilmiş, bu kapsamda işbu dosya … … Mahkemesinin 2011/1 esasını almış, 18/06/2014 tarih, 6545 sayılı yasa ile 5235 sayılı yasanın 5.maddesinin 2. ve 3. fıkraları değiştirilerek Asliye Ticaret Mahkemeleri bir kısmı tekli, bir kısmı heyetçe görülecek davalar olmak üzere şeklinde düzenleme yapıldığı, bu düzenleme ve HSYK’nın 1. Dairesi’nin 26/08/2014 tarih ve 1876 sayılı kararı ile …’da Asliye Ticaret Mahkemelerinin 12 adet asliye ticaret mahkemesi şeklinde olup, bundan sonraki mahkemelerin faaliyetlerinin durdurulduğu, … Mahkemesi dosyalarının mahkememize devredildiği, işbu dosyanın mahkememizin 2014/629 esasına kaydedildiği ve heyetçe görülecek davalardan olduğundan bahisle bundan sonrası itibariyle yargılama heyetçe sürdürülmüştür.
… … Mahkemesinin 2010/217 esasına kayıtla açılan davada davacı … Müh. … A.Ş. tarafından davalı … hakkında … … Mahkemesinin 2003/675 esas, 2008/280 sayılı kararı ile hükmedilen miktarın geç ödenmesinden dolayı munzam zararın tahsili istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucu 04/03/2014 tarih, 2014/109 sayılı kararla davanın kabulüne karar verildiği, … Dairesinin 02/07/2015 tarih, 2014/4563 esas, 2015/3899 karar sayılı ilamı ile davalı yararına oy çokluğuyla bozulduğu, mahkemenin 2016/645 esasına kayıtla bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu 26/10/2016 tarih, 2016/721 sayılı kararla davacı … Müh. İnş. ve Tic. A.Ş. tarafından davalı … aleyhine açılan alacak davası sonucunda verilen red kararının Yargıtay denetiminden geçerek 06/05/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yüklenici ile … arasında … Depremi Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılandırma Projesi kapsamındaki dava dosyaları kesinleştikten sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 03/02/2020 tarihli ön rapor sunmuş, bilirkişiye davacı – karşı davalı … defterleri ile gerektiğinde … kayıtlarını yerinde inceleme yetkisi verilerek mevcut bilirkişi heyetine dosya tüm ekleri ile birlikte nihai rapor alınmak üzere tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 17/02/2021 havale tarihli ek raporlarında yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; davalı idare ile müteahhit firmalar arasında açılmış davalarda verilen kararların incelenmesinde, gecikme cezalarının dava dışı müteahhitlerin hakedişlerinden kesildiğinin tespit edildiği, bunun dışında müşavir firmaya karşı müteahhitlerin eylemlerinden ötürü zararın tazmini talebinde bulunulmasının, mükerrerlik oluşturacağından yerinde olmadığı, dava dışı müteahhitlerin katıldığı ihalelerde, ihale kapsamını ve sözleşme konularını belirlemek bizatihi davalı idarenin görev alanında olduğundan olası mükerrer kalemlerden ötürü davacı müşavirin sorumlu tutulamayacağı, yine müteahhitlere ödenen fiyat farkının amacı, iş bedelinin enflasyonist etkilerden korunması olup, bu süre zarfında ödemeyi kasasında tutarak nemalandıran idarenin, fiyat farkı nedeniyle zarara uğradığından bahsedilemeyeceği, geçici kabul işlemlerinin tamamlanmış olması ve davalı idarece sözleşmede öngörülen usule uyulmamış olması nedeniyle sözleşmenin feshinin haksız olduğu hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, avans teminat mektuplarına ilişkin olarak davacı ticari defterlerinin incelenmesinde bir kayda rastlanılmadığı, ancak dava konusu 142.210 USD ve 1.734.300.000 TL (eski TL) tutarlı teminat mektuplarının nakde dönüştürüldüğü konusunda bir uyuşmazlık olmadığı, teminat mektuplarından elde edilen iradın TL yahut USD’mi olduğu yönünde ihtilaf bulunduğu, 142.210 USD teminat mektuplarından 97.200 doların döviz olarak irat kaydedildiği, 18/07/1996 tarihinden itibaren USD olarak, bakiye 45.010 USD’nin ise …800 USD karşılığı 395.760.000,00 TL (eski TL), 40.210 USD’lik kısmının ise 3.317.526.050 TL (eski TL) olarak irat kaydedildiği, 18/07/1996 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte, yine davalı – karşı davacı tarafından 1.734.300.00-TL (eski TL) olarak irat kaydedilen teminatın, 18/07/1996 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalı – karşı davacıdan tahsili talebinin yerinde olduğu bildirilmiştir.
Davalı – karşı davacı vekilinin rapora itirazlarının değerlendirilmesi için mevcut bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 09/11/2021 tarihli ek raporlarında; daha önceki raporlarında belirtildiği üzere, taraflar arasında tasfiye kesin hakedişinin düzenlenmemiş olması durumunda ara hakedişlerin sunulması halinde tasfiye kesin hesabının çıkarılabileceği, karşı davacının zarar taleplerinin bir kısmının teyit ve tevsik edilebilmesi için rapor içinde belirtilen eksik belgelerin dosyaya sunulması gerektiğini mevcut haliyle önceki raporlarında yer alan görüş ve tespitlerinde bir değişiklik olmadığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporunda mevcut sunulan belgelere göre değerlendirme yapıldığı, olmadığı belirtilen bir kısım klasörlerin yeniden yapılan araştırmada mahkemelerdeki geçiş süreleri, mahkemeler arası devirler durumu ve arşiv hususu da gözetilerek yapılan kontrollerde diğer arşivlerde olan belgeler Sıhhiye arşivi ve Balgat arşivinden getirtilip dosyaya eklenmiş ve taraf vekilleri de eksik olup uhdelerinde olan belgeleri sunmak üzere süre istemiş, bu yönde kendilerine süre verilmiş ve buna ilişkin ara kararı gereği yerine geldikten sonra dosya mevcut bilirkişi heyetine tevdi edilerek, gelen belgeler ve taraf vekillerinin itirazlarının da değerlendirilmesi için ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 06/06/2022 tarihli ek raporlarında; yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, asıl davada, 142.210 USD tutarlı teminat mektuplarından; 97.200 doların döviz olarak
irat kaydedildiği 18/07/1996 tarihinden itibaren USD olarak, bakiye 45.010 USD’nin
ise, …800 USD karşılığı 395.760.000,00TL, 40.210 USD’lık kısmının ise
3.317.526.050,-TL. olarak irad kaydedildiği 18/07/1996 tarihinden itibaren reeskont
faiziyle birlikte,
davalı – k. davacı tarafından 1.734.300.000-TL. olarak irat kaydedilen teminatın,
18/07/1996 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalı – karşı davacıdan tahsili talebinin yerinde olduğu, karşı davada karşı davacının 3.507.895.282 TL alacağının olduğu bildirilmiştir.
Dosyanın mevcut bilirkişi heyetine tevdi ile davalı – karşı davacı tarafça sunulan 65.000,00 USD proje bedeline ilişkin belge örneklerinin irdelenip değerlendirilmesine ilişkin ve itiraz kapsamında kayıtların yerinde de incelenmesi hususunda yetki de verilerek ek rapor alınmış olup, bilirkişi heyeti 19/12/2022 tarihli ek raporlarında, asıl davada, 142.210 USD tutarlı teminat mektuplarından; 97.200 doların döviz olarak
irat kaydedildiği 18/7/1996 tarihinden itibaren USD olarak, bakiye 45.010 USD’nin
ise, …800 USD karşılığı 395.760.000,-TL, 40.210 USD’lık kısmının ise
3.317.526.050,-TL. olarak irad kaydedildiği 18/07/1996 tarihinden itibaren reeskont
faiziyle birlikte,
davalı – k. davacı tarafından 1.734.300.000-TL. olarak irat kaydedilen teminatın,
18/07/1996 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalı – karşı davacıdan tahsili talebinin yerinde olduğu, karşı davada, karşı davacının 3.039.659.732 (eski TL.) alacağının olduğu bildirilmiştir.
Taraflar arasında … … Noterliğinin 16/02/1993 gün ve 08163 yevmiye numaralı müşavirlik hizmetleri sözleşmesi ile … … Noterliğinin 14/03/1995 gün … yevmiye numaralı müşavirlik hizmetleri ek sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin konusunun “… Depremi Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi, 550 konutun tamiri, 152 konutun rehabilitasyonu, 362 konutun yeniden yapımını içeren kooperatif konutlarının onarım, rehabilitasyon ve yeniden yapımı ile 1050 adet hükumet konutunun yeniden inşası” olarak tanımlandığı, kooperatif konutları inşaat ihalesi geçici kabulünün kademeli olarak 04/07/1995 tarihinde, hükumet konutları inşaat ihalesi I ve II kapsamındaki işlerin geçici kabulünün 09/09/1995 tarihinde yapıldığı, davalı – karşı davacı … tarafından, davacı – karşı davalı … – Timat Konsorsiyuma gönderilen 02/02/1996 tarihli yazı ile müşavirlik hizmetleri sözleşmesi çerçevesinde yürütülmesi gereken hizmetlerin sözleşme hükümlerine uygun olarak yürütülmediği, … geçici kabul tutanağı ekinde listelenen eksik – kusurlu işlerin müteahhitlere tamamlattırılması, iklim koşulları gereği ertelenmesi gerekenlerin belirlenmesi ve etkilenme nedenlerinin belirtilmesi, bildirilen kusurlu ve hatalı işlerle ilgili araştırma ve incelemelerin yapılması, kaynakların tespiti, önlemlerin belirlenip talimat verilerek giderilmesinin sağlanması, 26/12/1995 tarihli yazıda listelenen ve tatmin edici bir şekilde cevap verilmemiş olan yazıların noksansız cevaplandırılması ve yine 3 bent halinde belirtilen hizmetlerin tebliğden itibaren 30 gün içinde tamamlanmasının bildirildiği, 11/07/1996 tarihinde gönderilen yazı ile de sözleşmenin feshedildiği hususu sabittir.
Sözleşmenin 1.3.8.maddesinde kesin teminatın yeri olmadığının belirtildiği, sözleşmede sadece alınan avansa karşı verilen avans teminat mektubunun söz konusu olduğu, bu durumun sözleşmenin 6.6 (a) maddesinde belirtildiği, bu maddenin başlığı faturalama ve ödeme şekli olup a paragrafında yürürlük tarihinde idarenin müşavire yabancı para cinsinden %20, mahalli para cinsinden de %20 tutarında avans ödemesi yapacağı, avans olarak ödenen bu meblağların tümüyle mahsup edilene kadar hizmetlerini ifa edildiği ilk … ay boyunca idare tarafından eşit taksitler halinde kesileceği, bu peşin ödemelerin yapılabilmesi için idarenin kabulüne şayan mahalli bir banka ya da T.C. yerleşik muhabir banka aracılığıyla yabancı bir banka tarafından temin edilen ve yabancı para birimi ile mahalli para birimi cinsinden ödenen avans tutarlarının yabancı para birimi cinsinden eş değeri tutarında banka teminat mektuplarının müşavir tarafından idareye verilmesinin gerekli olduğunun kararlaştırıldığı,
Taraflar arasında … … Noterliğinin 14/03/1995 gün … yevmiye numaralı müşavirlik hizmetleri ek sözleşmesi düzenlendiği ve bu ek sözleşmenin müşavirin, ek sözleşmenin yürürlüğe girme tarihine kadar sözleşmenin ifasına ilişkin olarak iddia ettiği her türlü hak ve alacak iddialarını kapsadığı, ek sözleşmede düzenlenen hususlar dışında herhangi bir hak ve alacak iddia ve talebinde bulunamayacağının belirtildiği ve ek sözleşmenin ana sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olduğunun belirtildiği, ek sözleşmenin 2.maddesinin yürürlük tarihi bölümünde işbu ek sözleşmenin taraflarca imzalanması ve 3 ve …maddede belirtilen ve ek sözleşme çerçevesinde yapılacak ödemelere karşılık verilmesi gereken teminat mektuplarının idareye verilmesi tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirtildiği, 3.maddede sözleşmenin yabancı para kısmı için müşavire yapılan 160.150,00 USD’lik ön ödeme karşılığı yabancı para birimi cinsinden alınan teminat mektuplarının idare tarafından serbest bırakılmayan kısımlarının idarede aynen kalacağı, buna ek olarak müşavirin işbu ek sözleşme kapsamında yabancı personel için öngörülen ek adam/ay ödemeleri tavan tutarının %10’una tekabül eden, ödeme yapılacak yabancı para birimi cinsinden kesin teminat mektubunu idareye vereceği, teminat mektuplarının her bir inşaat sözleşmenin kusur sorumluluk süresi sonunda bu sözleşmenin toplam içindeki oranına göre serbest bırakılacağı, …maddede yabancı para birimi cinsinden ödenecek kısım için bu meblağın %20’si tutarında Türk Lirası cinsinden yapılan ön ödemenin eş değeri olarak yabancı para birimi cinsinden alınan teminat mektuplarından halen serbest bırakılmamış olarak idare nezdinde bulunan kısmının sözleşmenin 6.5 maddesi hükümlerinde belirlenen usullere göre ek sözleşmenin yürürlük tarihi esas alınarak bulunacak tutarda yabancı para cinsinden teminat mektubu ile değiştirileceği, teminat mektuplarının her bir inşaat sözleşmesinin kusur sorumluluk süresi sonunda, sözleşmenin toplam içindeki oranına göre serbest bırakılacağının kararlaştırıldığı, toplam 11 maddeden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında sözleşmenin haklı olarak fesh edilip edilmediği, ayrıca davacı – karşı davalı tarafından davalı – karşı davacıya verilen teminat mektuplarının avans teminat mektubu mu yoksa kesin teminat mektubu mu olduğu konusunda ihtilaf bulunmakta, ayrıca karşı davacı …’nin karşı dava dilekçesinde belirtilen alacak kalemleri kapsamında da taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan inceleme, uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre davacı konsorsiyum şirketleri ile davalı idare arasında 16/02/1993 ve 14/03/1995 tarihli müşavirlik sözleşmeleri imzalanmış, bu sözleşme kapsamında hazırlanan proje ve ihale dosyaları ile inşaat işleri 3 müteahhit şirkete ihale edilmiş, bunların … … A.Ş., … …. A.Ş. ile … Müh. … A.Ş. oldukları, süreç içerisinde yüklenici bu şirketler tarafından idare …’ye karşı davalar açılmış ve dava süreçleri ve sonuçları yukarıdaki paragraflarda belirtilmiştir.
… … Mahkemesinin 2003/675 esas, 2008/280 karar sayılı dosyasında davacı … … A.Ş. tarafından davalı …’ye karşı açılan davada, mahkemece “davacının mühendise zamanında süre uzatım taleplerini dilekçe ile bildirdiği, mühendisin davacının bu taleplerini idareye bildirdiği, ancak idarece bir kısım uzatma taleplerinin kabul görmediği, davacının işin gecikmesinde kusuru olmadığı” gerekçesiyle asıl alacak yönünden davanın kabulüne, işletilmesi talep edilen faiz oranı talebinin reddine karar verildiği, bu yüklenici ile davalı … arasında yaşanan uyuşmazlık yönünden davacıya atfedilebilecek bir kusur, sorumluluk doğuracak bir hususun tespit edilemediği,
… … Mahkemesinin 1995/1045 esas, 1997/110 karar sayılı dosyasında davacı …… A.Ş. tarafından davalı …’ye karşı açılan davada, yüklenicinin, teklifinde İTO Mart endekslerinin uygulanacağının bildirilmesine rağmen nisan endekslerinin uygulanması nedeniyle eksik ödeme yapıldığı ve ifanın geciktiği iddiası ile alacağın tahsiline ilişkin açılan davada davanın reddine karar verilip kararın kesinleştiği, davacı müşavir için bu dava yönünden de sorumluluk doğuracak bir hususun tespit edilemediği,
… … Mahkemesinin 1996/656 esas, 2000/437 karar sayılı dava dosyasında yüklenici …… A.Ş. tarafından, 2001/533 esas, 2001/833 karar sayılı dosyasında aynı yüklenici tarafından davalar açıldığı, … … Mahkemesinin 1996/239 esas, 1998/378 karar sayılı dava dosyasında davacı … A.Ş tarafından …’ye karşı hakedişlerden kesilen gecikme cezasının tahsili talebiyle açılan davada, davanın reddedildiği, yükleniciler …… A.Ş., … .. A.Ş. ve … … A.Ş. firmalarından davalı idarenin işin gecikmesinden dolayı gecikme cezası kesintileri yaptığı, eksik – ayıplı iş kapsamında yüklenici firmalara yönelik bir talebin olmadığı, davalı – karşı davacı tarafından sonradan ortaya çıkan ve kabule icbar olunmayacak şekilde ayıplı olduğunu gösteren bir kayıt bulunmadığı gibi, sözleşmenin birinci bölümü 2.9.1 maddesi ile a-b fıkralarının incelenmesinde, davalı idarenin müşavire en az 30 gün süreli yazılı fesih bildiriminde bulunma koşulu ile sözleşmeyi feshedebileceğinin kararlaştırıldığı, davalı taraf yazısında 30 günlük süre verilmiş ise de, aksi taktirde sözleşmenin feshedileceğine ilişkin bir ihbarın olmadığı, fesih ihbar yazısında da 30 günlük süre verilen 02/02/1996 tarihli yazıya atıfta bulunulduğu, başkaca bir gerekçe bildirilmediği,
Davalı – karşı davacı idare tarafından 16/02/1993 tarihli ve bunun eki olan 14/03/1995 tarihli müşavirlik sözleşmelerinin 11/07/1996 tarihinde feshedildiği, fesih kesin hesabı çıkarılmadan taraflar arasındaki uyuşmazlığın giderilemeyeceği, buna göre kesin hesap çıkarılması yönünde inceleme ve değerlendirmelerin yapıldığı, bu yönde bilirkişi heyetinden asıl ve ek raporlar alındığı, avans teminat mektuplarına ilişkin olarak davacı ticari defterlerinde bir kayıt bulunmadığı, ancak dava konusu 142.210,00 USD ve 1.734.300.000,00 TL (eski TL) tutarlı teminat mektuplarının nakde dönüştürüldüğü konusunda da uyuşmazlık olmadığı, dosya kapsamı itibariyle hakedişlerden avans mahsubu yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, tarafların ticari defter ve kayıtlarında teminat mektubu ile ilgili herhangi bir kayda rastlanmadığı, taraflar arasındaki sözleşme müşavirlik sözleşmesi olup, yükleniciler tarafından yapılan imalatlarda ayıp / eksiklik olup olmadığı, ayıpların gizli / açık ayıp niteliğinde olup olmadığı, müşavirin bu eksikliklere ilişkin kontrol yükümlülüğü olup olmadığının tespiti esasen gerekli ise de, … tarafından müteahhitlerin yüklenicilerin imalatları ile ilgili bir delil tespiti yaptırılmadığı, yüklenicilere karşı ayıplı / eksik iş iddiası ile açılan bir dava olmadığı, sunulan kayıtlar çerçevesinde idarenin zarar kalemlerine ilişkin bir hesaplama yapılabileceği, davalı – karşı davacının müteahhitlerden gecikme cezalarını tahsil ettiği, ödediği fiyat farklarından dolayı yıllara sari işlerde iş bedelinin enflasyonist etkiye karşı korunmasının amaçlandığı, bu süre zarfında ödemesi gereken parayı kasasında nemalandırmış olacağından davalı – karşı davacı idarenin zararından bahsedilemeyeceği, ihale yapılacak konuları belirleme yetkisinin davalı idarede olduğu, davacı tarafın bakiye iş bedeli yahut hakedişlerinden haksız kesinti yapıldığı veya sözleşme dışı iş yapıldığı … vs. iddiasının olmadığı, davalı – karşı davacı tarafın da gecikme cezası, nefaset bedeli iddiası olmadığı,
Ayrıca karşı davacı tarafından müteahhit firmalara fazla ödeme yapılmış olması, ayıplı/kusurlu işlerden dolayı müteahhitlerin tazmin borcu, idarenin gecikmelerden kaynaklanan zararı, … gibi söz konusu olması durumunda müteahhitler tarafından açılan davalarda mahsup talebinde bulunulmadığı, müteahhitlerin ayıplı/eksik işlerine ait somut bir veri, hakedişlerden yapılan nefaset kesintisine ilişkin hususların da kanıtlanamadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 2.9.1 (a) maddesi uyarınca müşavir firmaya, karşı davacı tarafından en az 30 gün süre verilmesi, buna karşın eksik işlerin tamamlanmaması üzerine sözleşmenin feshedilebileceğinin hüküm altına alındığı, karşı davacı tarafından müşavir firmaya 30 gün süreli ihtarın gönderilmediği, dosya kapsamına göre fesih tarihi itibariyle işin hangi aşamada olduğuna ilişkin bir tespitin yer almadığı, hakedişler sunulmadığından işin tamamlanmış kısmı yönünden bir belirleme yapılamayacağı, sözleşmede öngörülen fesih usulüne uyulmadığı, açıklanan nedenlerle feshin haklı nedene dayanmadığı kanaatine varılmıştır.
Asıl davada sözleşme kapsamında verilen teminat mektuplarının haksız olarak nakde çevrildiği iddiası ile bedellerinin tahsili davasına yönelik mahkemece yapılan inceleme, uyulan Yargıtay bozma ilamı içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamındaki hakedişler sunulmadığından hakedişlerden avans mahsubu yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, tarafların ticari defter ve kayıtlarında teminat mektubu ile ilgili herhangi bir kayda rastlanmadığının bilirkişi raporu ile belirlendiği, avans mahsuplarının hakediş kapaklarının incelenmesi ile tespit edilebileceği, dosya kapsamına sunulan tüm belge ve kayıtlar itibariyle belirlenemediği, gelinen aşamada dava konusu mektupların avans teminat mektupları olup, davalı – karşı davacı feshinin haklı nedene dayanmadığı, avans teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla asıl davada davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Karşı dava ile ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; tasfiye kesin hesabının çıkarılabilmesi için taraflar arasında düzenlenen hakedişlerin sunulması gerektiği, hakedişler sunulmadan yapılan işin miktarı, hakedişlerden kesinti yapılıp yapılmadığının tespitinin mümkün olmadığı, … tarafından müteahhitlerin imalatları ile ilgili yaptırılmış bir delil tespitinin bulunmadığı, müteahhitlerle ilgili hakedişlerin sunulamadığı, müteahhitlere karşı ayıplı/eksik iş iddiası ile ilgili açılan bir dava olmadığı, davalı – karşı davacı idarenin karşı dava dilekçesindeki zarar kalemlerine ilişkin olarak sunulan kayıtlar çerçevesinde değerlendirilebileceği, bu çerçevede yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda;
Davalı – karşı davacının ikinci kalem talebi içerisinde idarenin onayı alınmadan yaptırılan işler kapsamında ikinci ihale paketine ilişkin uygun bulunmayan değişiklikler bölümünde müteahhit …’ye 42 adet küçük, 15 adet büyük pano kaidesi yaptırılması kapsamında küçük ve büyük kaideler için toplam 145.700.299,00 TL (eski TL) zarara uğranıldığının ilişkin olup, bu taleple ilgili olarak alınan bilirkişi ek raporları içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; söz konusu talebe ilişkin saha dağıtım panolarına beton kaide yapılması ile ilgili olarak ikinci ihale paketi müteahhidi … firmaları için yeni birim fiyatları oluşturulduğu, ikinci ihale paketi müteahhiti …’ye küçük ve büyük pano kaideleri için sunulan belgeler kapsamında fazladan ödemenin olduğu, karşı davacı talebinde belirtilen miktar içinde kalıp ile ilgili artışın da hesaplamaya dahil edildiği, kalıp ile ilgili değişiklik talep edilmediğinden beton ile ilgili değişiklik kapsamında fazla ödemenin 125.464.749,00 TL (eski TL) olduğu bilirkişi heyetinin bir önceki raporunda belirtilen hususun talep de gözetilerek bu şekilde düzeltildiği, miktar itibariyle çelişki sayılabilecek bir husus olarak değerlendirilemeyeceği, bu kapsamda bu kalemden 125.464.749,00 TL (eski TL) zararın oluştuğu, karşı dava dilekçesindeki talep kapsamında kaldığı, ayrıca yine bu kalem içerisinde ısıtma kanallarına menhol yapılmasına ilişkin yeni birim fiyatlar oluşturulduğu, bundan kaynaklı zarara uğranıldığı iddiasına ilişkin yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; ısıtma kanallarına menhol yapılması birinci ihale paketi müteahhidi için belirlenen baz fiyatın ikinci ihale paketi müteahhidi için daha yüksek olarak belirlendiği, 21 adet menhol için fazla ödenen bedelin idare zararı olduğu ve miktarının 157.351.711,00 TL (eski TL) olduğu, bu miktar zararın bulunduğu, karşı dava dilekçesindeki talep kapsamında kaldığı, bu kalemler zararların tahsili talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı – karşı davacı vekilinin üçüncü kalem talebi munzam proje bedeline konu zarara ilişkin olup, bu taleple ilgili olarak alınan bilirkişi ek raporları içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; proje hazırlanmasının müşavirin sorumluluğunda olduğu, bu kapsamda zararın munzam proje bedeli olarak KDV dahil 805,00 TL olduğu, ayrıca 65.000,00 USD’lik bedel de ödendiği yönüyle proje bedeli bölümüne bu kapsamda itirazda bulunulduğu, 65.000,00 USD’lik harcama belgesinin sunulmasının istenildiği, davalı – karşı davacı tarafça sunulduğu, sunulan ödeme belgesinin dizayn ekibinden grup lideri …’a ödenen bedel olup, bu bedeli bu kişinin hak edip etmediğine ilişkin bir belgenin sunulmadığı gibi, davalı – karşı davacı taraf, davacı – karşı davalı tarafça proje hizmeti yerine getirilmediği halde bu hizmet için ödendiğini bildirdiği, davalı – karşı davacı tarafça üçüncü kişilere yapılan ödeme karşılığında iki adet kapalı fatura sunulduğu, kapalı faturanın bedelinin ödendiğinin karinesi olup, aksinin kanıtlanamadığı, …’nin davacıya ödemiş olduğu 65.000,00 USD bedelin taraflar arasında anahtar teslim – götürü bedel sözleşme kapsamında olup, davacının bu nedenle sebepsiz zenginleşmeyeceği, …’nin üçüncü kişilere ödemiş olduğu 805.000.000,00 TL (eski TL) bedeli davacıdan talep edebileceği, bu kalemden zararın 805.000.000,00 TL (eski TL) olduğu, taleple bağlı kalınarak 500.000.000,00 TL’lik (eski TL) talebin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı – karşı davacı vekilinin dördüncü kalem talebi bedeli kendisine ödenen topoğrafik etütleri yapmamadan kaynaklı zarara ilişkin olup, bu taleple ilgili olarak alınan bilirkişi ek raporları içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; topoğrafik arazi ölçümlerinin müteahhit tarafından yapılacağının sözleşme hükmü olduğu, ancak müşavirin görev alanına giren bu işlerin müteahhit tarafından yapılarak ilave ücret ödenmesine neden olunduğu, buna yönelik harcama miktarının bilirkişi raporunda 1.852.043.272,00 TL (eski TL) olarak hesaplandığı, bu miktar zarar kaleminin yerinde olduğu, dava dilekçesinde bu kalemden 500.000.000,00 TL (eski TL) için talepte bulunulduğu, taleple bağlı kalınarak 500.000.000,00 TL’lik (eski TL) talebin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı – karşı davacı vekilinin dokuzuncu kalem talebi davacı – karşı davalının yükümlülüğünde olmasına rağmen … ve …’da büro açılmadığı, idare tarafından bu kapsamdaki harcamalar karşılığı olarak sabit götürü bedel içinde ödendiği, ancak hizmetin yerine getirilmediğinden bu kapsamdaki zarar talebine ilişkin olup, bu taleple ilgili olarak alınan bilirkişi ek raporları içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; davacı – karşı davalının … ve …’da taahhüdünde olan büroları açmadığı, sabit götürü bedel içinde 700.000.000,00 TL (eski TL) bu kalemden alındığı, bu taahhüdün yerine getirilmemesi nedeniyle davalı – karşı davacının, bu kalemden alacağın 99.800.000,00 TL (eski TL) olduğu, bu miktar zarar talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu şekliyle karşı davanın 125,46 TL (125.464.749,00 eski TL) + 157,35 TL (157.351.711,00 eski TL) + 500,00 TL (500.000.000,00 eski TL) + 500,00 TL (500.000.000,00 eski TL) + 99,80 TL (99.800.000,00 eski TL) = 1.382,61 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı – karşı davacı vekilinin diğer zarar kalemleri, kamu lojmanı I.paket inşaatı, II.paket inşaatı, III.paket inşaatı kapsamında fiyat farkı olarak fazla ödemeye konu zarar, kabule konu yukarıda açıklanan bölümler dışındaki ihale paketine ilişkin zarar, … ve … Kooperatifinde etüt ve proje çalışmalarının eksik ve hatalı yapıldığı, bu nedenle fiyat farkına konu zarar, 3 aylık periyotlu raporlar, işletme ve bakım talimatları ve iş sonu projelerinin hazırlanması yükümlülüğü kapsamında bedeli ödenip alınmayan hizmetlerden kaynaklı zarar iddiası, davacı – karşı davalının yükümlülüğünde olup iş sonu projelerini çoğaltarak idareye sunmadığı ve idarece bunların çoğaltılmasından kaynaklı zarar, karşı davalı tarafın yükümlülüğünde olan kusur sorumluluk dönemi hizmetlerine ilişkin zarar kalemine yönelik mahkemece yapılan inceleme, alınan bilirkişi raporu ve ek raporları içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi raporlarında tespit edilen hususların dosyadaki bilgi ve belgelere uygun olduğu, sunulan belgeler kapsamında inceleme ve değerlemelerin yapıldığı, kanıtlanan ve talep edilebilecek zarar kalemlerinin yukarıdaki paragrafta belirtildiği, bunlar dışında kalan zarar iddiasına konu taleplerin yerinde olmadığı ve kanıtlanamadığı anlaşılmakla bu kalemlere ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı – karşı davacı vekili 13/07/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile birinci kalem talebini 3.000,00 TL’den (3.000.000.000,00 eski TL) 207.187,92 TL’ye (207.187.926.875,00 eski TL), ikinci kalem talebini 1.500,00 TL’den (1.500.000.000,00 eski TL) 2.704,03 TL’ye (2.704.032.063,00 eski TL), üçüncü kalem talebini 500,00 TL’den (500.000.000,00 eski TL) 825,55 TL’ye (825.550.000,00 eski TL), dördüncü kalem talebini 500,00 TL’den (500.000.000,00 eski TL) 1.868,00 TL’ye (1.868.000.000,00 eski TL), beşinci kalem talebini 1.750,00 TL’den (1.750.000.000,00 eski TL) 1.872,65 TL’ye (1.872.656.736,00 eski TL), altıncı kalem talebini 100,00 TL’den (100.000.000,00 eski TL) 142,25 TL’ye (142.250.000,00 eski TL), yedinci kalem talebini 750,00 TL’den (750.000.000,00 eski TL) 950,45 TL’ye (950.450.000,00 eski TL), sekizinci kalem talebini 50,00 TL’den (50.000.000,00 eski TL) 83,75 TL’ye (83.750.000,00 eski TL), dokuzuncu kalem talebini 500,00 TL’den (500.000.000,00 eski TL) 700,00 TL’ye (700.000.000,00 eski TL) yükselterek harcını ikmal etmiş, dilekçeden bir örnek davacı tarafa tebliğ edilmiş, yasal süresinde sundukları beyan dilekçeleri ile ıslah talebine karşı zamanaşımı itirazında bulunmuşlardır.
Karşı dava, eser sözleşmesine dayalı alacağın tahsili isteğine ilişkin olup, davanın niteliği gereği … Hukuk Dairesi içtihatları da nazara alınarak belirsiz alacak davası niteliğinde olmadığı, kısmi dava olduğu, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında kesin kabul veya kesin hesabın yapılmamış olduğu, bu durumda alacağın içeriği de gözetilerek davanın niteliği gereği dava tarihi itibariyle zamanaşımının başlayacağı, TBK’nın 147/6.maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, her halükarda TBK’nın 478.maddesi uyarınca 20 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunun kabulü halinde de dava tarihi ile ıslah tarihi arasında bu sürenin dolduğu ve geçtiği anlaşılmakla ıslaha konu miktarın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı – karşı davacı vekili, karşı dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün c bendinde sözleşmenin genel hükümler ek …’de belirtildiği üzere TL alacak için TCMB günlük borçlanma faiz oranına yıllık 4 puan ve … doları için ise … tarafından günlük borçlanmalara uygulanan faiz oranı üzerine yıllık 2 puan eklenerek bulunacak oranda faiz hesaplanması ve dava tarihine kadar işlemiş faiz tutarı olarak 1.000.000.000,00 eski TL ve 10.000,00 USD işlemiş faiz alacağı ile işleyecek faizlerin tahsili isteğinde bulunmuş ise de, davanın niteliği ve dosya kapsamı itibariyle temerrüde düşürücü ihtarnamenin olmadığı, karşı dava tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğu anlaşılmakla işlemiş faiz alacağı talebinin reddi gerektiği, işleyecek faizler yönünden ise de sözleşme genel hükümleri ek … uyarınca faiz talebinde bulunulmuş ise de, sözleşmenin ekler listesinde ek …’de Türk Lirası cinsinden yapılacak ödemelere ilişkin faiz oranının … tarafından günlük borç işlemleri için uygulanan faiz oranının üzerine yıllık olarak %4 ilavesi ile hesaplanacağı, … doları cinsinden yapılacak ödemelere ilişkin faiz oranının … tarafından günlük borç işlemleri için uygulanan faiz oranı üzerine yıllık olarak %2 ilavesi ile hesaplanacağının belirtildiği, bu bentteki faiz oranı belirtmesinin sözleşme kapsamında yapılacak ödemelere ilişkin faiz oranına yönelik bir düzenleme olduğu, işbu karşı davada uğranılan zarar kapsamında alacağın tahsili isteğinde bulunulmuş olup, talebin içeriği itibariyle … bendi kapsamında kalmadığı kanaatine varılmakla kabul edilen alacaklara karşı dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Asıl davada;
1-Taraflar arasında düzenlenen 16/02/1993 tarihli müşavirlik sözleşmesi ile 14/03/1995 tarihli müşavirlik hizmetleri ek sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin tespiti ile davalının muarazasının men’ine,
2-a-Davacı – karşı davalılar tarafından davalı – karşı davacıya verilen 142.210,00 USD teminat mektuplarından 97.200,00 USD’nin irat kaydedildiği 18/07/1996 tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD mevduata birer yıllık dönemlerle uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalılara verilmesine,
b-45.010,00 USD’nin 3.713,00 TL (3.713.286.050,00 eski TL) olarak irat kaydedildiği anlaşılmakla bu miktarın 18/07/1996 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalılara verilmesine,
c-Davacı-karşı davalılar tarafından, davalı – karşı davacıya verilen 1.734,30 TL’nin (1.734.300.000,00 eski TL) 18/07/1996 irat kaydedildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalılara verilmesine,
Alınması gerekli 6.230,01 TL harçtan peşin alınan 15,61 TL ile bozma öncesi kararla davalıdan tahsiline karar verilip, davalı tarafça yatırılan 753,82 TL toplamı 769,43 TL’nin mahsubu ile kalan 5.460,58 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
Davacılar tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı 6.279,47 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacılar davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 14.592,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
B-Karşı davada;
Davanın kısmen kabulü ile, karşı dava dilekçesindeki talep yönünden 1.382,61 TL’nin 25/10/1996 karşı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı – karşı davalılardan müteselsilen alınarak davalı – karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Islaha konu miktarın zamanaşımı nedeniyle reddine,
Alınması gerekli 179,90 TL harcın, peşin alınan 223,30 TL ile ıslah harcı 3.597,97 TL toplamı 3.821,27 TL’den mahsubu ile artan 3.641,37 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Davalı – karşı davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinin kabul ve ret oranlarına göre takdiren %0,3’ü olan 28,84 TL ile 179,90 TL peşin harç toplamının davacı – karşı davalılardan müteselsilen alınarak davalı – karşı davacıya verilmesine,
Davacı – karşı davalılar tarafından karşı dava kapsamında yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı – karşı davacı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T. Madde 13/2 uyarınca 1.382,61 TL vekalet ücretinin davacı – karşı davalılardan müteselsilen alınarak davalı – karşı davacıya verilmesine,
Davacı – karşı davalılar davada kendilerini vekille temsil ettirmiş olup, karşı dava maddi tazminat istemine ilişkin olmakla reddedilen miktar üzerinden A.A.Ü.T. 13/3 uyarınca 1.382,61 TL vekalet ücretinin davalı – karşı davacıdan alınarak davacı – karşı davalılara verilmesine
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların işbu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yoluna başvurabileceklerinin belirtilmesine,
Dair oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.
15/02/2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Yargılama Gideri Dökümü Yargılama Gideri Dökümü
Davacı – karşı davalılar Davalı – karşı davacı
Bozma öncesi yapılan Posta Gideri : 607,45 TL
masraf : 902,87 TL Vekalet Harcı : 6,90 TL
Posta Gideri : 98,50 TL Bilirkişi Ücreti : 9.000,00 TL
Vekalet Harcı : 12,25 TL +
Bilirkişi Ücreti : 5.250,00 TL TOPLAM 9.614,35 TL
Başvurma Harcı : 0,24 TL
Peşin Harç : 15,61 TL
+
TOPLAM 6.279,47 TL