Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/737 E. 2022/467 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R

ESAS NO : 2013/737
KARAR NO : 2022/467

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … -…
DAVA İHBAR OLUNAN : … –

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 15/11/2013
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde; kalkınma programları çerçevesinde tarımsal ve hayvansal üretimin desteklenmesi için Bakanlar Kurulunun Kararı ile …Bankası A.Ş’ye destekli düşük faizli tarımsal kredi tahsis etme yetkisi verildiğini, bu kapsamda Niğde İli, Bor İlçesi sınırlarında çorak arazilerin ihya edilip, tarımsal hayvansal üretime uygun hale getirerek, hayvansal üretim yapmak isteyen müvekkili şirketin resmi gazete yayınlanarak yürürlüğe giren …ve Tarım Kredi Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair Düşük Faizli Yatırım ve İşletme Kredisi Kullandırılmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde …Bankası A.Ş ye kredi başvurusunda bulunduğunu, bu karar kapsamında 7.500,000 TL’ya kadar 94100 faiz indirimli yani % 0 faizle 7 yıl vadeli yatırım kredisi kullandırılabileceğinin hükme bağlandığını, müvekkili şirket ve …Bankası Bor Şubesi arasında 7 yıl vadeli 6.250,000.60 TL tutarında yatırım kredisi kullandırldığını, müvekkili şirketin faizin % 0 olması ve 2 yıl ödemesiz olmasına güvenerek çalışmalara başladığını, ancak banka şubesinin 2012 yılı için 110 097,00 TL ve 2013 yılı için 160,253,00 TL faiz ve komisyon ödemesini talep ettiğini, müvekkilinin banka ile defalarca yazıştığını ve sözleşmeye avkırı faiz uyaulamasının gerekçesini sorduğunu, ancak yazılı bir cevap alamadığını, borcun ödenmemesi halinde kredi hnesaplarının kat edileceğinin yasal takibe geçileceğinin sözlü olarak ihtar edildiğini, Amerika’dan hayvan alımı için ciddi anlaşmalar yapan müvekkili şirketin bankanın gayri hukuki uygulamalarına maruz kalmamak için ve ticari itibarının zedelenmemesi için 2012 yılına ait 111.957 61 TL yi ihtirazi kayıt ile ödediğini, 22/02/2012 tarihli Resmi Gazete yayınlanan ve yürürlüğe giren Bakanlar Kurulunun 2012/2781 sayılı ile müvekkilinin kullanmış olduğu kredi şartlarının değiştiğini, buna bağlı olarak müvekkili şirketin 2011 yılı içerisinde kullanmış olduğu kredi şartlarının aynı bölgede yatırım yapan şirketlerin müvekkili şirketle birlikte grup riski kapsamında değerlendirilmesinden dolayı Bakanlar Kurulu kararında belirtilen faiz indiriminden ve 2 yıl ödemesiz kısmından yararlanamayacağı cari oranlar üzerinden faiz tahakkuku yapılarak hesaplara yansıtıldığının belirtildiğini, ancak bu Bakanlar Kurulu kararı incelendiğinde 2011/1240 sayılı karar kapsamında ayrı ayrı kredi tahsis edilmiş işletmelerin risk grubu toplamı için kararda belirtilen kredi üst limitleri aşılmamak kaydıyla mevcut kredilerin 2011/1240 sayılı kararda belirtilen indirim oranlarından yararlanmaya devam edeceğinin hükme bağlandığını, müvekkili şirketin aynı bölgede yatırım yapan diğer şirketlerde grup riski kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, hukuka aykırılığının açık olduğunu, müvekkili bakımından telafisi güç, imkansız zarar durumu yaratacak oları davalı bankanın vadesi gelen ödenmemiş ve de vadesi gelecek geri ödeme tutarının içindeki faiz, BSMV ve komisyon tutarlarının tahsilini müvekkilinden talep etmesi, söz konusu tutarları müvekkiline ait hesaplardan re’sen tahsil etmesi, müvekkilini temerrüde düşürmesi, müvekkilin kredi hesaplarını kesmesi, sözleşmelerini feshetmesi, hesaplarını kat etmesi, kredilerini geri çağırması ve tüm alacaklarını mevcut teminatlardan tahsil etmesi veya müvekkilinin ilgili hesaplarına bloke konulması şeklinde başvurulabileceği olası uygulamalarının önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı banka tarafından talep edilen faizin sözleşmenin geçerli olduğu dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümler uyarınca haksızlığının tespitine , davalı ile müvekkili arasındaki çekişmenin bu şekilde giderilmesine, davalının haksız görülen faiz istemi nedeniyle müvekkili tarafnıdan itirazı kayıtla yapılan 111.957,61 TL’nin müvekkiline ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari işlere uygulanan avans faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili banka arasında 14/10/2011 tarihli kredi sözleşmesi akdedildiğini, davacı firmaya toplam 6.250.000 TL kredi kullandırıldığını,. Taraflar arasında kullandırılan kredinin miktarı ile ilgili herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, hazine tarafından tarımsal kredilere yapılacak sübvansiyonların Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlendiğini, sübvansiyonlu krediler kamuoyunda sıfır faizli veya faiz indirimli kredi olarak bilinmekle birlikte sübvansiyon uygulamasında müvekkili banka açısından değişen bir uygulama olmamakla birlikte müşterisinden alınması gereken faiz tutarının bir kısma veya tamamı kararname hükümleri uyarınca hazine tarafından müvekkili bankaya ödendiğini, kararnamede sadece faiz desteğine ilişkin hükümler bulunmakta olduğunu, kredi müşterisinin kullanılan kredi ile ilgili olarak komisyon ödemeyeceğine, kredilerin BSMV’den istisna olduğuna ilişkin hükümler bulunmadığını, davacının 2011/1240 sayılı karar uyarınca tahsis edilen kredi limitinden 2011 yılında yapılacak kredi kullandırımları 2011/1240 sayılı kararda belirtilen faiz oranından yararlanacak ise de davacının 2012 yılındaki bir kredi kullanımına 2011 yılında yayınlanan kararın uygulanma imkanı bulunmadığını, davacı firma Calinas Holdinge bağlı firmalardan olması nedeniyle Bankacılık Kanunun 49. Maddesi kapsamında söz konusu Holdinge bağlı firmalar birlikte risk grubu teşkil ettiğini, avvacının risk grubu teşkil etmesi nedeniyle 2012/2781 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1/3 maddesi uyarınca Calinos Holdinge bağlı firmalar tek bir işletme kabul edilerek sübvansiyon uygulandığını, 2012/2781 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında gruba bağlı firmaların toplam kredileri kararnamede belirtilen tarifeye göre kademeli olarak sübvansiyondan yararlandırıldığını, kredi sözleşmesi ile ilgili olarak tahakkuk eden faizler, BSMV ‘ye tabi olup kredi sözleşmesinin 7. Maddesi uyarınca BSMV kredi müşterisine ait olduğunu, kullandırılan kredi ile ilgili olarak bankanın mevzuatı uyarınca firmadan komisyonu talep edilmekte olup komisyon alınmayacağına ilişkin düzenleme olmadığı gibi kredi sözleşmesinde komisyon alınacağının açıkça düzenlendiini belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; bakanlar kurulu kararı kapsamında kullanılan kredinin 2 yıllık ödemesiz kısmının kaldırılması ve faiz uygulanmasına ayrıca sözleşme gereği BSMV ve komisyon ödenip ödemeyeceğine ilişkindir.
Davacı vekili 26/09/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığnıı, davalı vekili 26/09/2022 tarihli dilekçesi ile davacının feragat beyanı nedeniyle davanın reddini, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını beyan etmişlerdir.
HMK 309. maddesinin 2. fıkrası uyarınca feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayıp aynı yasanın 311. maddesi uyarınca da kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Davacı vekilinin feragati aynı yasanın 309. maddesine uygun olduğundan ve yine aynı yasanın 74. maddesi uyarınca davadan feragate yetkili bulunduğundan davanın vaki feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Feragat nedeniyle davanın reddine,
Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 2.736,75 TL harçtan mahsubu ile artan 2.656,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Tarafların yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Davacı yanca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.