Emsal Mahkeme Kararı Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/170 E. 2022/516 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.

ASLİYE SEKİZİNCİ TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2010/170
KARAR NO : 2022/516

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ….
DAVALI :….

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/03/2010
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … yollarında çalışan 657’ye tabi memur olduğunu, davalının müvekkilinin mesai arkadaşı ve aşçıbaşı olarak görev yaptığını, müvekkili ve davalının1997 yılında 10-12 arkadaş kendi aralarında para biriktirebilmek amacıyla gün düzenlendiğini, davalının “ödeyen olur, ödemeyen olur, hak geçmesin, herkes senet versin ve bende dursun” şeklindeki önerisine hiçbir arkadaşı karşı çıkmayarak boş senetlere imza atarak davalıya teslim ettiklerini, alınan senetler icraya verilen diğer mesai arkadaşları tarafından açılan menfi tespit davasının … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/88 esas sayısında kayden görüldüğünü, dvalının o dönemlerde başlayan kötü alışkanlıklarının … personeli arasında konuşulmaya başlandığını,sahte diploma nedeniyle bir süre tutuklu kaldıktan bir süre sonra işinin başına döndüğünü ve 17/03/2008 tarihine kadar …’de çalıştığını, senetleri aralarında yapılan günün bitmesi , su arıtma cihazlarının bedellerinin ödenmesi üzerine davacının davalı arkadaşlarına “sahte diploma için polisin evine baskın yapması üzerine eşi tarafından korkularak tüm senetleri sobaya attığını” beyan ettiğini, aradan 14 yıl geçtikten sonra müvekkilinin verdiği senedin davalının emekli olmasından sonra üzeri doldurularak icraya konulduğunu, senetlerin davacının elinde olma nedeni hakkında … yemekhanesinde çalışan 150-200 kişilik personelin tamamının bu senetlerin …’a neden verildiği hususunda şahitlik yapacaklarını belirterek davacının … 20. İcra Müdürlüğünün 2010/231 esas sayılı dosyasına depo edilecek bedelin % 15’i oranında yatırılacak teminatın karşılığında davalıya ödenmemesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davacının aleyhine girişilen icra dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasının % 40’ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, dava dilekçesinde müvekkilini sanık olarak sıfatlandırmasının HMK 179 maddeye uygunluk göstermediğini, maddi hata içerdiğini, davacı borçlunun, borcunun delili olan kendi imzasını taşıyan miktarı belli borç senedini müvekkiline verdiğini, borç kaynağından mücerret kambiyo vasfına haiz, bedeli nakden olan senet alacaklısı müvekkilinin alacağına karşılık mücerret borç ikrarını içeren ve haklı alacağına karşılık … 20.İcra Müdürlüğünün 2010/231 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacının itirazı konusunun senet metninden anlaşılamadığı gibi yazılı belgeye de dayanmamakta olduğunu beyanla, haksız açılan davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ; … 20. İcra Müdürlüğünün 2010/231 esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Yargılama sürecinde tarafların gösterdiği deliller toplanmış … 20. İcra Müdürlüğünün 2010/231 sayılı dosyası, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/88 esas sayılı dosyası ve … 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/398 esas sayılı dosyası celbedilmiştir.
… 20. İcra Müdürlüğünün 2010/231 sayılı dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının davalı …, takip borçlusunun davacı … olduğu, takip dayanağının 8.500 € bedelli 30.12.2004 keşide tarihli, 30.06.2008 ödeme günlü, keşidecisi …, lehtarı … olan senet olduğu görülmüştür.
… 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/88 esas sayılı dosyasının 14.07.2010 tarihinde davacıların feragatı nedeniyle karara bağlandığı, dava konusunun iş bu dosya ile aynı olduğu sadece davacıların başkaca kişiler olduğu görülmüştür.
… 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/398 (bozma sonrası 2016/293 esas) dosyasının incelenmesinde; davalı hakkında imzanın kötüye kullanılması suçlaması üzerinden ceza davası yürütüldüğü davacı … ile dava dışı İsmail Doğruyol ve…’ın katılan sıfatıyla ceza yargılamasında yer aldıkları, 20.09.2018 tarihli karar ile davalının ” açığa imzanın kötüye kullanılması” suçunu işlediği sabit görülerek cezalandırılmasına karar verilmiş ancak sanığın aynı suçu birden fazla kişiye karşı işlemesi tek bir suç olarak nitelendirilerek cezada arttırıma gidilmiştir. Ceza mahkemesinin kararının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesi 22.03.2016 tarihli ilamı ile kararı bozmuştur. Bozmanın birinci sebebi şikayetin süresinde olup olmadığının tespiti, ikinci ise; sanığın eyleminin katılan sayısınca suç oluşturacağı yönündedir. Bozma ilamı davalı …’ın eyleminin suç oluşturduğunu tespit etmektedir. Bozmadan sonra yargılamaya devam edilmiş bu kez ceza mahkemesince 20/09/2018 tarihinde bozmaya uygun olarak 3 kez “açığa imzanın kötüye kullanılması” suçundan dolayı ceza takdir edilmiş, söz konusu mahkumiyet kararınında temyiz edilmesi üzerine bu kez Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 07/04/2022 tarihli kararı ile olağanüstü ceza zaman aşımı süresinin oluşması nedeniyle ceza hükmü kaldırılmış ve zaman aşımı nedeniyle kamu davalarının düşürülmesine karar verilmiştir. Söz konusu karar kesinleşmiştir.
Her ne kadar davalının ceza yargılaması süreci sonunda mahkumiyetine dair kesinleşmiş bir hüküm elde edilemese de, ceza mahkemesince kurulan ilk hükmün bozma gerekçesi gözetildiğinde davalının eyleminin sabit görüldüğü yani açığa atılı imzanın kötüye kullanıldığı tespit edilmiştir. Bozma sonrası mahkemece bozma ilamına uyularak verilen mahkumiyet hükmünün zaman aşımı nedeniyle ortadan kalkması sanığın suç teşkil eden ve ceza yargılaması aşamasında sabit hale gelen eylemini ortadan kaldırmayacaktır. Yargılama süreci, ceza mahkemesinde dinlenilen tanıkların beyanları, sadece davacının değil aynı dönemde davalı ile aynı yerde çalışan kişilerin tamamının olayı aynı şekilde anlatışları, senedin tanzim edilme sebebinin aynı nedenle olduğu yönündeki beyanları, senedin teminat amaçlı olarak açığa imza atılmak suretiyle verildiği kanaatinin mahkememizde de oluşmasına sebebiyet verdiğinden davanın kabulüne ve davalının teminat amaçlı verilen, davacı imzasını taşıyan senedin amacı dışında doldurarak, takip yapmasının kötü niyetini de ortaya koyduğu sonucuna varılmak suretiyle kötü niyet tazminatından da sorumlu tutulması gerektiği kanaati ile aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
… 20. İcra Müdürlüğünün 2010/231 sayılı dosyasında başlatılan takip ve takip dayanağı senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Takip tutarı 18.005,85 TL ‘nin % 40’ı olan 7.202,14 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 1.229,98 TL harçtan peşin alınan 267,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 962,58 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 17,15 TL başvurma harcı, 267,40 TL Peşin harç olmak üzere toplam 284,55 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 15,00TL tebligat posta giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde … BAM’da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.