Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/63 E. 2023/239 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/680 Esas – 2023/210
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2022/680 Esas
KARAR NO : 2023/210

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/10/2022
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
KARAR Y.TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … kamuya yararlı dernek statüsünde olduğunu, …’nun ekonomik yapısında meydana gelen bozulmalar ve diğer yönetim zafiyetleri nedeniyle 2019 yılında … görevlendirildiğini ve inceleme gerçekleştirildiğini, … tarafından davaya konu teftiş raporunun savcılığa sunulduğu ancak usulsüz harcamalar nedeniyle herhangi bir icrai işlem başlatılmadığını, icrai işlemlerin ifa edilmesi gerektiği yönünde talimat verildiğini, verilen talimat doğrultusunda 09.01.2018 tarih ve 001/2018 sayılı inceleme raporu hakkında tüm ilgililer hakkında icra takibi başlatıldığını ve davalıya karşı … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından 05.08.2021 tarihinde takibe itiraz edildiğini, sunulan itiraz neticesinde icra takibinin durmuş olduğunu, davalı yanın haksız ve hukuksuz harcamaları nedeniyle zarar meydana geldiğini, söz konusu zararın davalıdan tahsilinin gerektiğini beyan ederek, itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında davacı şirket tarafından … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, 05.08.2021 tarihinde taraflarının böyle bir borç bulunmadığına ilişkin itirazlarını sunduklarını, açılan dava hakkında hem özel kanun hem de genel kanunlar bakımından ön görülen süreler dolduğu için zamanaşımından dolayı itirazlarını sunduklarını, dava konusu iddia edilen zarara ilişkin davacı şirket tarafından somut bir şekilde açıklanmadığını, …. E, ve … Esas sayılı dosya numarası ile açılan ceza davasında müvekkilinin davalı olmadığını, kamu yararı için faaliyet gösteren bir kuruluşun yönetmeliklerine göre gelir elde etmek için ticari faaliyet yapan ve …’ya tabi bir şirketin denetlenmesinin mümkün olmayacağı ve hukuka aykırı olacağının açık olduğunu, ayrıca dava dosyasının eklerinde yer verilen inceleme raporunda müvekkili adına kesilmemiş ne olduğu belli olmayan müvekkilinin adı geçmeyen uçak biletlerine ait ödemelerin müvekkilinden tahsili için bu takip başlatıldığını, HMK. 329 maddesi gereği davacı şirkete disiplin cezası verilmesini talep ettiklerini, davacı şirketin müvekkili aleyhine farklı tarihlerde çok sayıda dava açtığını, bu davaların hepsinin hukuki geçerliliği tartışmalı belgelere ve iddialara, varsayımlara dayalı olduğunu, iddia edilen alacağın gerçek alınan bir hizmet karşılığı olmadığını, dava konusunun dayanağı olarak sunulan … İnceleme Raporu ve davacı şirket dilekçelerinde belirttiği gibi … A.Ş.’nin … kapsamında faaliyet gösterdiğinden, … Yönetmeliği kapsamında olmadığından ve … tarafından denetlenemeyeceğinden dolayı, geçersiz mevzuatla yetkisiz kişilerce hazırlanan raporun delil olarak kullanılamayacağını, … firması tarafından dava konusu fatura gibi hizmet alınmadan birçok fatura düzenlendiği ve inceleme raporundaki tespitlerden de görüleceği üzere faturalar üzerinde tahrifatlar yapıldığından dolayı dava konusu faturanın delil olarak kullanılamayacağını, dava konusu alacağa ait fatura için hizmet alınıp alınmadığı konusu … A.Ş. ve … firması arasındaki konu olup, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu alacağa ait tarihlerde ve güzergahta müvekkilinin herhangi bir seyahati olmadığını, davacının dava konusu alacak hakkında dava dilekçesinde bilet, görev emri, harcırah vb. müvekkili hakkında herhangi bir somut delil ve açıklama sunmaması ve davanın zamanaşımına uğramış olması nedeni ile davanın reddine, ayrıca idari para cezası ve tazminatlar hususunda da beyanları doğrultusunda karar verilmesini, haksız yere ve süresi dışında başlatılan takibin iptali davasının reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve %10 para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELLİLLER :
1-) … Esas sayılı dosyası,
2-) Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
3-) … yazılan müzekkere cevabı,
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 s. … m. 5/1’de yapılan düzenlemede, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ancak, Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, Asliye Hukuk Mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
A-Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı …’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartları aranmaz. Uyuşmazlık konusunun 6102 s. …’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
B- Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı … 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Kanunda yapılan bu düzenleme uyarınca bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 s. … 19/2’de, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusundaki işin ticari iş niteliğinde olması bunun aynı zamanda ticari dava sayılmasını gerektirmez.
C-Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması …’da yeterli görülmüştür.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 s. HMK m. 1 uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında …’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6102 s. … m. 5/4’de düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne açılan ticari davalarda görev kuralına dayanılmamış olması, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Bu nedenle yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesi’ne genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin esasının görülmesi gerekir. Buna karşılık, kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık hali oluşturur.
Bu bilgiler ışığında, dosya içerisinde toplanan tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları, diğer belgeler incelendiğinde, davalı tarafın tacir olmadığı, işletmede temsile yetkili olsa bile yönetim kurulunda yetkisinin bulunmadığı, sadece davacı tarafın ticari işletmesi ile ilgili olan işin davalı için de ticari iş haline gelmeyeceği, dava konusunun mutlak ticari davalardan da olmadığı, anlaşılmakla, mahkememizin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin …Mahkemeleri olduğu görülerek, görevsizlik kararı verilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli …. Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı hükmün tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
28/03/2023

Katip …. Hakim …
¸e-imza ¸e-imza