Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/595 E. 2023/598 K. 01.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/595
KARAR NO : 2023/598

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – …

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 29/08/2023
KARAR TARİHİ : 01/09/2023
KARAR Y.TARİHİ : 01/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçelerinde, müvekkilinin alacaklı bankaya hiçbir borcu bulunmamasına rağmen, hakkında … sayılı İcra takip dosyası ile takipte bulunduğunu, müvekkilinin icra takip dosyasından, banka hesabına uygulanan haczi sebebi ile 28.08.2023 tarihinde banka aracılığı ile haberdar olduğunu, takibe konu edilen alacağın; 25.03.2021 tarihinde vefat eden borçlu …’un davalı bankadan kullanmış olduğu 28.05.2020 tarihli, 50.000 TL’lik kredi sözleşmesi borcundan kaynaklandığını, müvekkilinin işbu borçtan sorumlu olmadığını, müvekkilinin asıl borçlu …’tan intikal edecek miras için…. sayılı dosyası ile reddi miras davası ikame edilmiş olduğunun ilgili bankaya belirtildiğini, ihtarnamelerde müvekkilinin borçlu olarak değil varis olarak yer aldığını, müvekkilinin mirası kayıtsız şartsız reddetmesi nedeniyle icra takibinin iptali ile uygulanan hacizlerin fekkine karar verilmesi gerektiğini belirterek; …’un kendisi ve küçük çocukları adına …’tan intikal edecek miras için …. sayılı dosyası ile mirası kayıtsız şartsız reddettiklerinden müvekkili hakkında yürütülen … sayılı icra takip dosyasında, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile hakkında yürütülen icra takibinin iptali ile uygulanan hacizlerin fekkine, davalının icra takip miktarının % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II-SAVUNMALAR
2. Davalı tarafa tebligat çıkarılmamıştır.
III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
3. Bu aşamada tarafların üzerinde anlaştıkları vakıalar belirlenmemiştir.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
4. Uyuşmazlık; davalı banka ile dava dışı muris … arasında imzalanan kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi kartı borcundan, davacı … …’ın sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı konularında toplanmaktadır.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
5. Ön inceleme aşamasında değerlendirme yapılması gerektiğinden çekişmeli vakıalar hakkında bu aşamada herhangi bir delil toplanmamıştır.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
6. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
7. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da yapılan düzenlemelere göre, Tüketici; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi ifade eder. Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan taşıma, eser, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder (TKHK.m.3/k,l).
8. 6502 sayılı TKHK.m.2 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, bu kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar. Tüketici işlemlerinde taraflardan birisi daima tüketici, sözleşmenin karşı tarafı ise gelir elde etme amacıyla bu işi yapan satıcı, sağlayıcı, imalatçı, ithalatçı hizmet veren, banka, yüklenici, taşıyıcı, sigortacı veya bunlar gibi gelir elde etme amacıyla bu işleri yapan gerçek veya tüzel kişilerdir. Tüketici işleminin karşı tarafı olan müteşebbisin (girişimcinin) gerçek kişi tacir, esnaf veya TTK anlamında ticaret şirketi olmasının herhangi bir önemi yoktur. Burada önemli olan gelir elde etme amacıyla bu işi yapan bir kişinin bulunmasıdır. Sözleşmenin yapıldığı veya olayın gerçekleştiği tarihin mülga 4077 sayılı TKHK döneminde gerçekleşmesinin de herhangi bir önemi yoktur. Mülga 4077 sayılı TKHK ‘nın yürürlükte olduğu dönemde, yüksek yargıtay tüketici işlemi ile ilgili olmak üzere bazı sözleşmelerin tüketici işlemi sayılamayacağını kabul etmiştir. Ancak 6502 sayılı TKHK 3/l, 83 madde hükmünde yapılan açık düzenleme ile bu sınırlamaların tamamı ortadan kaldırılmıştır.
9. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK 4, 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın mutlak ticari dava olması veya sözleşmenin TTK’da ya da başka kanunlarda düzenlenmesinin herhangi bir önemi yoktur (6502 sayılı TKHK m.83). Bu nedenle örneğin, taraflardan biri tüketici, karşı tarafı müteşebbis olan uyuşmazlık konusunun kambiyo senedi, sigorta sözleşmesi, taşıma sözleşmesi, eser sözleşmesi ya da başka bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur.
10. Mahkemelerin görevi, ancak kanunla belirlenir (HMK m.1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkili olur (HGK 14.04.2004 tarih …. sayılı kararı).
11. Somut olayda; davacı yan, dava dışı muris …’tan kalan mirası kayıtsız şartsız reddetmesi nedeniyle, … sayılı icra dosyasında başlatılan icra takibinin iptali ile uygulanan hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bireysel bankacılık hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar davacı tarafından icra takibinin iptali ile uygulanan hacizlerin fekkine karar verilmesi talep edilmiş ise de; bu hususların, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k-j, 4/3, 73/1, 83/2 ve geçici 1. maddeleri uyarınca tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu halde uyuşmazlığı çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
VI. HÜKÜM
1-Davanın, mahkemenin görevli olması dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin … Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde taraflarca müracaat edilmesi halinde dava dosyasının görevli … Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama gideri hususunun yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,

Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/09/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”