Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/512 E. 2023/833 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/512 Esas – 2023/833
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/512
KARAR NO : 2023/833

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 19/07/2023
KARAR TARİHİ : 23/11/2023
KARAR Y.TARİHİ : 07/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan “Şirketin İhyası” davasının yapılan açık yargılaması sonunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından, ihyası talep edilen şirket nezdinde çalışmalarının tespiti için hizmet tespit davası açıldığını ve dosyanın … esas numarası ile derdest olduğunu, dava açıldıktan sonra …’ ne müzekkre yazıldığını ve ihyası talep edilen … San. Tic. Ve A.Ş isimli şirketin 23/01/2014 tarihinde resen terkin edildiğinin belirtildiğini, hizmet tespit davasının görüldüğü … tarafından 20/06/2023 tarihinde terkin olan şirket için ihya davası açılması için taraflarına süre verildiğini belirterek; … San. Tic. Ve A.Ş unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-SAVUNMALAR
2. Davalı vekili cevap dilekçesinde; … San. Tic. Ve A.Ş’nin sermayesini 5.000,00 TL’ye çıkarmadığı için Geçici 7. Maddedeki usule uygun olarak resen terkin edildiğini, şirketin son sermayesinin 100.000.000,00 TL olduğunu, … azarlama İthalat İhracat ve Ticaret Anonim Şirketi’nin en son adresinde 03/10/2013 tarihinde tebligat çıkarıldığını, yapılan tebligatın taşınmış notuyla taraflarına iade edildiğini, ayrıca 07/10/2013 tarih ve 8120 sayılı … gazetesinde 2 ay içerisinde bildirimde bulunulmadığı takdirde resen terkin edileceğinin ihtar edildiğini, süresi içerisinde başvuruda bulunmayan şirketin 23/01/2014 tarihinde resen terkin edildiğini, bu hususun 28/01/2014 tarihinde sicil gazetesinde tescil ve ilan edildiğini belirterek; davanın reddine, müdürlükleri açılan davada yasal hasım olduğundan tarafları aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
3. Taraflar arasında ihyası istenilen şirketin terkin edilmiş olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
4. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ihyası istenen … San. Tic. ve A.Ş yönünden ihya şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
5. Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; ihyası istenen … San. Tic. Ve A.Ş’nin 19/02/1992 tarihinde …’nde kurulduğu, münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen TTK geçici 7. Maddesi uyarınca … tarafından kendilerine yapılan ihtar ve 07/10/2013 tarihli ve 8120 sayılı … Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan şirketin 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiği ve bu hususun 28/01/2014 tarihinde …’de ilan edildiği anlaşılmıştır.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
6. Dava, TTK Geçici 7. madde hükmü uyarınca terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
7. Somut olayın incelenmesinden önce şirketin ihyasına yönelik Kanuni düzenlemelere değinmekte yarar bulunmaktadır.
8. 6102 sayılı TTK’nın Geçici Madde 7 hükmünde madde içeriğinde belirtilen hallerin varlığı tespit edilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın geçici 7. madde uyarınca yapılacağı düzenlenmiştir. Yine maddede sözkonusu hallerin 01.07.2015 tarihine kadar sayılan hallerin gerçekleştiğinin de tespiti aranmaktadır.
9. Geçici 7. maddenin 1. fıkrasında sayılan bu haller ise;
“a) 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler.
b) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya 1/7/2015 tarihine kadar münfesih olan anonim ve limited şirketler.
c) Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler.
d) Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler.
e) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatifler.” şeklindedir.
10. Hemen belirtilmesi gereken önemli bir husus, sözkonusu yukarıda belirtilen geçici 7. maddenin 1. fıkrasında sayılan bu haller tadadi nitelikte bir sayım olup yalnızca bu hallere özgü olarak yine maddede öngörülen özel bir tasfiye yöntemi getirilmiş, bu haller dışında ise geçici 7. maddede belirtilen tasfiye usulü değil TTK veya ilgili Kanunlardaki düzenleme uyarınca tasfiye işlemi yapılması gerekmektedir.
11. Geçici 7. maddenin 2. fıkrasında ise davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanamayacağı belirtilmiş, bunun dışında hangi hallerde bu düzenlemenin uygulanamayacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
12. Geçici 7. maddenin 4 ve devamı fıkralarında terkin ve tasfiye usulü düzenlenmiş olup aynı maddenin 4. fıkrasının “a” bendinde; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere … aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11. bendinde ise; dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir.
13. Görülüğü üzere maddenin 1. fıkrasında sayılan halleri taşıyan, 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketler dışındaki, şirket ve kooperatiflerden faaliyetlerine devam etme isteğinde bulunmaları hâlinde münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemlerin yapılarak ispat edici belgelerin bildirilmesi için yapılacak işlemler maddenin 4. fıkrasında sayılmıştır. 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere ise yine aynı yöntemle yapılacak bildirimde tasfiye memurunun bildirilmesi hususu ihtar edilir.
14. Maddenin 4. fıkrasının “a” bendinde hem kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflere, hem de sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı açıkça düzenlenmiştir. Ayrıca yapılacak ihtarın …. ilan edileceği ve bu ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği de düzenlenmiştir. Ancak bu ilanın tebligat yerine geçebilmesi ihtarın “a” bendinde belirtilen kişilere tebliği halinde mümkün olabilecektir.
15. Maddede açıklanan biçimde ihtar yapılmaması halinde ise şirketin sicilden kaydının terkini işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerekecektir.
16. Öte yandan 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketler yönünden sözkonusu durumda olan şirketlere çıkartılacak ihtar içeriği geçici 7. maddenin 4. fıkrasının “b” bendinde düzenlenmiştir. İhtarda, tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılır.
17. 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirkete yukarıda açıklanan biçimde ihtar tebliği yapılmamış olması durumunda ise 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde yerine getirmeyerek münfesih olan şirketin bu durumu ortadan kalkmayacağının da kabulü gerekmektedir.
18. Bu durumda ise tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmeli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 7/15. maddesi uyarınca sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerekmektedir.
19. Buna göre, şirketin 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce terkin edildiği anlaşılmaktadır. Ancak yukarıda açıklanan terkin usulüne uyulup uyulmadığının incelendiğinde ise, dosya kapsamında yer alan ihtarnamenin şirketin sicile kayıtlı adresine tebliğ edildiği ancak tebligatın iade edilmiş olduğu, bununla birlikte ihyası istenen “şirket yetkilisine” tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda da açıklandığı üzere 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesinin 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete, şirketin yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtar usule aykırıdır. Bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı değerlendirilmiştir.
20. Yine usulüne uygun bir terkin işlemi olmadığı gibi Geçici Madde 7 maddenin 15. fıkrada düzenlenen 5 yıllık hak düşürücü süre … sayılı ilamı ile iptal edilmiş olduğundan şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
21. Yapılan açıklamalar sonucunda somut olay değerlendirildiğinde, ihyası istenen şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin …’nin kayıtlı adresine gönderildiği, taşınmış olduğundan tebliğ edilemediği, tebliğ edilemeyen ihtarın … Gazetesi’nde yayınlandığı, ancak ihyası istenen şirket yetkilisine herhangi bir tebligat çıkarılmadığı, oysa ki TTK Geçici 7/4-a maddesi uyarınca şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere de ihtar gönderilmesinin zorunlu olduğu, davada …’nce bu gereğe uygun hareket edilmediği dolayısı ile terkin işleminin yasada belirtilen usule uygun olmadığı, şirketin terkin nedeni 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olması nedeni ile ek tasfiye ile sınırlı ek tasfiye memuru tayini gerektiği, …’nün terkin işlemini usulüne uygun olarak yapmadığından kusurlu olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, yargılama giderlerinin davalı Müdürlük üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
VI-HÜKÜM
1-Davanın KABULÜNE,
… numarasında kayıtlı iken sicilden kaydı silinen …’nin tüzel kişiliğinin … Esas sayılı davası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA ve EK TASFİYESİNE
2-Ek tasfiye işlemlerini sağlamak üzere tasfiye memuru olarak … ’ın tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Kararın ticaret sicil müdürlüğünde tescil ve ilanına, tescil ve ilan işlemleri yapmak üzere davacı vekiline yetki verilmesine,

4-Davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar harcı sayılmasına başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından dava açılırken ödenen 269,85.-TL peşin harç, 269,85.-TL başvurma harcı, 38,40.-TL vekalet harcı ve 46,25.-TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 624,35.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 17.900,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafça depo edilen gider avansı ile varsa davalı tarafça depo edilen delil avansından bakiye tutarların karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK m. 333 hükmü uyarınca ilgilisine İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren … Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 23/11/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2023
Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip …
E-İmza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”