Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/408 E. 2023/729 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Dosya No: 2023/408 Esas – 2023/729 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili

T.C.
ANKARA
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/408
KARAR NO : 2023/729

HÂKİM : ….
KATİP : ….
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1) …
2) …
3) …
4) ….

DAVA : İtirazın İptali Davası (Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredi ve Ticari Kredili Mevduat Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/06/2023
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
G.K. YAZIM TARİHİ : 25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan “Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredi ve Ticari Kredili Mevduat Kaynaklı İtirazın İptali” davasının yapılan açık yargılaması neticesinde,
I) İDDİA :
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı … İnş. Taah. ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili banka arasında 20/02/2008 tarihinde genel ticari kredi sözleşmesi akdedildiği, diğer davalıların işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, sözleşme kapsamında taşıt rehni teminatı da verildiği, kullandırılan kredilerden doğan borcun ödenmemesi sebebiyle borçlu şirket aleyhine hesap kat ihtarı keşide edildiği, asıl borçlu ve kefiller tarafından hiçbir ödeme gerçekleştirilmemesi nedeniyle borca ilişkin öncelikle …. Esas sayılı dosyası ile rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, araçların satışı sonrası 13/06/2016 tarihli kesin rehin açığı belgesinin dosya kapsamına alındığı; bu belgeye dayalı olarak … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, belirtilen işbu icra takiplerinin devam ettiği; … Esas sayılı dosyası ile davalı asıl borçlu ve kefiller aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların takibe itiraz ettikleri ve icra takibin durdurulduğu; borçluların taahhütlerinden kurtulmak amacıyla takibe itiraz ettikleri beyan edilerek; alacağın rehinle temin edilmediğinden takibe konu 254.365,37 TL miktarındaki alacağın tahsili için borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yetecek kısmı üzerine ihtiyati haciz konulmasına, … Esas sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan tüm itirazların iptaline, davalı kefillerin 180.000,00 TL tutarındaki kefalet limiti ile sınırlı olarak yapılan vaki tüm itirazların iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar tarafına yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
II) SAVUNMA :
Davalı taraflara usulüne uygun yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
III) DELİLLER :
…. Esas Sayılı, … Esas Sayılı, … Esas Sayılı ve … Esas Sayılı Dosya Suretleri.
… Sayılı Arabuluculuk Son Tutanağı.
…. (Trafik) Sigorta Poliçesi.
…. Tarafından Gönderilen 07/07/2023 Tarihli Cevabi Yazı.
…. 14/10/2023 tarihli Cevabi Yazısı.
IV) DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
a) Dava Konusu Uyuşmazlığın Tespiti :
Mahkememizde açılan davanın; davacı … A.Ş. (“davacı şirket” veya “davacı banka” olarak anılacaktır) ile davalılar … İnşaat Taahhüt Ve Ticaret Ltd. Şti. (davalı şirket olarak anılacaktır), …. arasında akdedilen “Kredi Sözleşmesinden Kaynaklı İtirazın İptali Davası” olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın konusunun; … Esas sayılı dosyasında (İlgili İcra Dairesinin kapatılması akabinde dosya, … devredilerek, …. Esas numarasını almıştır) başlatılan icra takibi ile ilgili olarak; taraflar arasındaki kredi sözleşmesine istinaden (takip tarihi itibariyle) 254.365,37 TL. alacağının mevcut bulunup bulunmadığı; takip tarihi öncesinde uygulanmış faizin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, türü ve oranı ile takip sonrası uygulanacak faizin türü ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.

b) Dava Şartları ve İlk İtirazların Değerlendirilmesi :

Mahkememizce yürütülen yargılama kapsamında; öncelikle 6100 Sayılı HMK.’nın 114. maddesi uyarınca “dava şartlarının” mevcut bulunup bulunmadığı hususunda yapılan incelemede; dava şartlarında eksiklik bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bunun yanı sıra, davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı (bu doğrultuda “yetki” veya “tahkim” ilk itirazları bulunmadığı) anlaşıldığından; ilk itirazlar hususunda, Mahkememizce değerlendirme yapılmamıştır.
c) Dava Konusu Uyuşmazlığın Hukuki Tasnifi :
İtirazın İptali Davası; herhangi bir icra takibinde, borçlu tarafından sunulmuş olan “itirazın geçersiz kılınması”, borçlu itirazı ile devam edilemeyen ilamsız takibe konu “alacağın varlığının tespiti” ile “icra takibinin devamına karar verilmesi” talebi ile ilgili olup; bu doğrultuda, takibe konu alacağın borçludan tahsilini temin amacı taşımaktadır.
İtirazın İptali Davasını düzenleyen, 2004 Sayılı …’nun “İtirazın İptali” başlıklı 67. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(2) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
(3) İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
(4) …
(5) Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
(6) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Yukarıda belirtilen Kanun hükmünden de anlaşılmakta olduğu üzere, “İtirazın İptali Davası” açılabilmesi için:
a) İlamsız takip yapılmış olması,
b) Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
c) İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde Mahkemeye başvurmuş olması
yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen madde hükmü kapsamında da açıkça belirtildiği üzere alacaklı; ilgili icra dosyasında, borçlu/borçlular tarafından sunulan “ödeme emrine itiraz beyanının” kendisine tebliğini müteakiben bir (1) sene içerisinde açabileceği “itirazın iptali” davası kapsamında; borçlu/borçlular tarafından ileri sürülmüş olan itirazın, (genel hükümler uyarınca “alacağının varlığını” ispat etmek suretiyle) iptalini talep edebilir.
İtirazın iptali davası ile ilgili olarak belirtilen bir (1) senelik süre, hak düşürücü nitelikte olup; anılan süre içerisinde “itirazın iptali davası” açılmaması halinde dahi alacaklı, genel hükümler çerçevesinde dava açmak suretiyle alacağını talep edebilecektir.
İtirazın iptali davası; yargılama usulü bakımından “genel hükümlere” tâbidir. Davalı/borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da, bu dava içinde kendisine tanınan yasal cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Yasal cevap süresi içinde davalı/borçlu tarafından ileri sürülmeyen itirazlar, Mahkeme tarafından re’sen dikkate alınamaz ve takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapılır.
Dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tâbi bulunduğundan; “ispat yükü” normal bir alacak davasında kabul edilecek “ispat yükü” ile aynıdır. Bu açıklamadan hareketle; 6100 sayılı HMK.’nın 190. maddesi uyarınca ispat yükü, kanunda özel düzenleme bulunmadıkça, “iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa” aittir. Bu genel kuralın dışında bazı istisnai hâllerde, ispat yükü yer değiştirerek davalı tarafa geçer.
Neticeten; davacı ya da davalı, iddiasını ya da savunmasını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen hükümler uyarınca ispat külfeti altındadır. Buna göre yürütülecek yargılama sonucunda Mahkeme tarafından verilecek karar; “dava konusunun esası” hakkında, söz konusu uyuşmazlığı “kesin hükümle sonuçlandıran” bir nihai karar olup, “icra takibinin devamı” hususunda da takdir içermektedir.
d) Dava Konusu Uyuşmazlık İle İlgili Değerlendirme :
Mahkememiz nezdinde açılan itirazın iptali davasında; …. Esas sayılı dosyasında (… Esas) başlatılan icra takibinde sunulan itirazların, haksız olduğundan bahisle iptaline ve alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından sunulan dava dilekçesini ve tensip zaptını içeren “ön inceleme duruşma davetiyeleri”; (6100 Sayılı HMK.’nın 317, 318, 140/5, 141, 147 ve 320. maddeleri uyarınca ihtarat içerir şekilde) davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup; davalılar tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz yargılaması esnasında, davacı banka vekili Av. …. tarafından, 06/10/2023 tarihinde Mahkememize sunulan beyan kapsamında; dava konusu icra dosyası ile ilgili olarak müvekkili olan davacı bankanın tüm alacağının ödenmiş olduğunun, vekalet ücreti veya daha önce yatırmış oldukları yargılama giderleri hususunda ödeme talepleri bulunmadığının bildirildiği ve bu doğrultuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmakla; Mahkememizce, dava konusu icra takibi ile ilgili olarak …. Esas sayılı dosyalarının güncel suretinin gönderilmesi istenilmiş; gelen cevabi yazı ekinde sunulan icra takip dosyasında, alacaklı banka vekili (Mahkememiz işbu ….. Esas sayılı dosyasında davacı banka vekili) tarafından, dosyanın tüm borcunun haricen tahsil edildiğinden bahisle, dosyanın işlemden kaldırılmasının talep edilmiş olduğu görülmüştür.
Neticeten;
Dava konusu alacak miktarının, davacı tarafa ödendiğinin anlaşılması nedeniyle; konusuz kalan davada, Mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına dair, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
V) HÜKÜM : (Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle)
1) Davanın konusuz kalmış olduğu anlaşıldığından, KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2) Harçlar Kanunu uyarınca peşin alınan 3.072,10 TL harçtan, alınması gerekli 269,85 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 2.802,25‬ TL harcın, kararın kesinleşmesini müteakiben talep edilmesi halinde, yatırana İADESİNE,
3) Davacı tarafın beyanı doğrultusunda vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
5) Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan miktarların; kararın kesinleşmesini müteakiben talep edilmesi halinde, 6100 Sayılı HMK.’nın 333. maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
6) Arabuluculuk faaliyeti sonucunda, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı anlaşıldığından; Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. maddesi uyarınca …. bütçesinden karşılanan 3.200,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair; tarafların yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın TEBLİĞ tarihinden itibaren (2) hafta içerisinde; (Mahkememiz’e veya istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine dilekçe sunmak suretiyle) HMK’nın 345. maddesi uyarınca …. Bölge Adliye Mahkemesi’ne İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere okunup, yapılan AÇIK yargılamada karar verildi.25/10/2023

Katip … Hâkim ….
¸ ¸