Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/379 E. 2023/542 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/379 Esas – 2023/542
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/379
KARAR NO : 2023/542

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 26/05/2023
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
KARAR Y.TARİHİ : 14/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan “Şirketin İhyası” davasının yapılan açık yargılaması sonucunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir;
I-İDDİALAR
1. Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin 16/03/1993 kuruluş tarihli, … …numaralı … …Şirketi unvanlı şirketin %50 hisseye karşılık olacak şekilde ortağı olduğunu, müvekkilinin ortağı olduğu şirketin davalı … tarafından … Geçici 7. Madde uyarınca ticaret sicilinden re’sen silindiğini, müvekkilinin %50 hisseye karşılık gelecek şekilde ortağı olduğu … …Şirketine ait olan ve ekte tapu senedi sunulan … Parsel numaralı taşınmazın halen bahsi geçen şirket adına kayıtlı olduğunu, … şirketin ticaret sicilden re’sen terkini yapılırken anılan taşınmazın tasfiyesinin yapılmadığını, bu sebeple şirket ortağı olan müvekkilinin ve diğer ortak/ ortakların bu taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunamadığını belirterek; … …Şirketi’nin ihyasına, davalı müvekkil …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, mahkeme aksi kanaatte ise mahkemece uygun görülen bir tasfiye memurunun atanmasına, anılan şirket adına kayıtlı bahsi geçen taşınmazın tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-SAVUNMALAR
2. Davalı … temsilcisi cevap dilekçesinde; müdürlükleri nezdinde kayıtlı bulunan … …Şirketi’nin 23/01/2014 tarihinde resen terkin edildiğini, şirketin müdürlüklerine bildirilen adresine kapatılma nedenine ilişkin tebligat çıkarıldığını, yetersiz adres notuyla iade olduğunu, ihtarın ayrıca 07/10/2013 tarih 8420 sayılı … Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, şirketin son adresine tebligat yapıldığından, tebligat ulaşmasa dahi yapılan ilanın TK uyarınca yapılmış bir tebligat sayılacağından yapılan ihtarın hukuka uygun olduğunu, 2 ay içinde bildirimde bulunmadığı takdirde münfesih sayılacağı ilanen bildirilen şirketin, süresi içinde başvuruda bulunmadığı, bu nedenle 28/01/2014 tarih, 8495 sayılı …’de yapılan ilan ile sicilden resen terkin edildiğini belirterek; davanın süre yönünden usulden reddine, ek tasfiyeye karar verilmesi halinde TTK m. 547/2 uyarınca tasfiye memuru atanmasına, müdürlüklerine açılan davada yasal hasım olduklarından tarafları aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
3. Taraflar arasında ihyası istenilen şirketin terkin edilmiş olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
4. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ihyası istenen …. …Şirketi yönünden ihya şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
5. …kayıtlarının incelenmesinde; ihyası istenen … …Şirketi’nin 16/03/1993 tarihinde …’nde kurulduğu, münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen TTK geçici 7. Maddesi uyarınca … tarafından kendilerine yapılan ihtar ve 07/10/2013 tarihli ve 8420 sayılı … Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan şirketin 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiği ve bu hususun 28/01/2014 tarih ve 8795 sayılı …’de ilan edildiği anlaşılmıştır.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
7. Dava, TTK Geçici 7. madde hükmü uyarınca terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
8. Somut olayın incelenmesinden önce şirketin ihyasına yönelik Kanuni düzenlemelere değinmekte yarar bulunmaktadır.
9. 6102 sayılı TTK’nın Geçici Madde 7 hükmünde madde içeriğinde belirtilen hallerin varlığı tespit edilen …şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın geçici 7. madde uyarınca yapılacağı düzenlenmiştir. Yine maddede sözkonusu hallerin 01.07.2015 tarihine kadar sayılan hallerin gerçekleştiğinin de tespiti aranmaktadır.
10. Geçici 7. maddenin 1. fıkrasında sayılan bu haller ise;
“a) 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış … şirketler ile …şirketler.
b) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya 1/7/2015 tarihine kadar münfesih olan …şirketler.
c) Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler.
d) Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan … şirketler ile kooperatifler.
e) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatifler.” şeklindedir.
11. Hemen belirtilmesi gereken önemli bir husus ise, sözkonusu yukarıda belirtilen geçici 7. maddenin 1. fıkrasında sayılan bu haller tadadi nitelikte bir sayım olup yalnızca bu hallere özgü olarak yine maddede öngörülen özel bir tasfiye yöntemi getirilmiş, bu haller dışında ise geçici 7. maddede belirtilen tasfiye usulü değil TTK veya ilgili Kanunlardaki düzenleme uyarınca tasfiye işlemi yapılması gerekmektedir.
12. Geçici 7. maddenin 2. fıkrasında ise davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanamayacağı belirtilmiş, bunun dışında hangi hallerde bu düzenlemenin uygulanamayacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
13. Geçici 7. maddenin 4 ve devamı fıkralarında terkin ve tasfiye usulü düzenlenmiş olup aynı maddenin 4. fıkrasının “a” bendinde; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere … aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11. bendinde ise; dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir.
14. Görülüğü üzere maddenin 1. fıkrasında sayılan halleri taşıyan, 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketler dışındaki, şirket ve kooperatiflerden faaliyetlerine devam etme isteğinde bulunmaları hâlinde münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemlerin yapılarak ispat edici belgelerin bildirilmesi için yapılacak işlemler maddenin 4. fıkrasında sayılmıştır. 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere ise yine aynı yöntemle yapılacak bildirimde tasfiye memurunun bildirilmesi hususu ihtar edilir.
15. Maddenin 4. fıkrasının “a” bendinde hem kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflere, hem de sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı açıkça düzenlenmiştir. Ayrıca yapılacak ihtarın … … ilan edileceği ve bu ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği de düzenlenmiştir. Ancak bu ilanın tebligat yerine geçebilmesi ihtarın “a” bendinde belirtilen kişilere tebliği halinde mümkün olabilecektir.
16. Maddede açıklanan biçimde ihtar yapılmaması halinde ise şirketin sicilden kaydının terkini işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerekecektir.
17. Öte yandan 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketler yönünden sözkonusu durumda olan şirketlere çıkartılacak ihtar içeriği geçici 7. maddenin 4. fıkrasının “b” bendinde düzenlenmiştir. İhtarda, tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılır.
18. 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirkete yukarıda açıklanan biçimde ihtar tebliği yapılmamış olması durumunda ise 559 sayılı …’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde yerine getirmeyerek münfesih olan şirketin bu durumu ortadan kalkmayacağının da kabulü gerekmektedir.
19. Bu durumda ise tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmeli ve 6102 sayılı …’nun 7/15. maddesi uyarınca sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerekmektedir.
20. Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ele alındığında, ihyası istenen … …Şirketi’nin davalı …’nün dosyaya sunmuş olduğu belgelerden odaca kaydı silinmesi nedeni ile münfesih olması gerekçesiyle sicilden terkin edilmiştir.

21. Buna göre, şirketin 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce terkin edildiği anlaşılmaktadır. Ancak yukarıda açıklanan terkin usulüne uyulup uyulmadığının incelendiğinde ise, dosya kapsamında yer alan ihtarnamenin şirketin sicile kayıtlı adresine tebliğ edildiği ancak tebligatın iade edilmiş olduğu, bununla birlikte ihyası istenen “şirket yetkilisine” tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda da açıklandığı üzere 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. maddesinin 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete, şirketin yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan …Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtar usule aykırıdır. Bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı değerlendirilmiştir.
22. Yine yukarıda açıklamalar (10, 11 ve 12) kapsamında terkin nedeni nazara alındığında; odaca kaydı silinmesi nedeni ile münfesih olması gösterildiği, bu halde ise usulüne uygun bir terkin işlemi olmadığından Geçici Madde 7 maddenin 15. fıkrada düzenlenen 5 yıllık hak düşürücü süreden sözedilemeyeceğinden şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
23. Ayrıca …’nün davaya cevap dilekçesinden şirketin 6102 sayılı …’nun geçici 7. maddesi gereğince 18.05.2004 tarihli ve 5174 sayılı … gereğince kaydının 23/01/2014 tarihinde silindiği, anlaşılmaktadır.
24. 5174 Sayılı … 10. maddesinde “Odalara kayıt zorunluluğu bulunanlar, durumlarında meydana gelen ve … göre tescil ve ilânı gereken her türlü değişikliği, gerçekleşmesinden itibaren bir ay içinde, kayıtlı oldukları odalara bildirmek zorundadır. Ticaret siciline tescili zorunlu olup da yasal şekil ve sürede tescil ettirilmemiş olan bir hususu haber alan ilgili oda, bu yasal zorunluluğu yerine getirmeyenlerin durumlarını gerekli sicil değişikliklerinin yapılması için ilgili …memurluğuna bildirir. …memurluğu, bu bildirim üzerine gerekli işlemleri yapmakla yükümlüdür.
İçinde bulunulan yıldan önceki iki yıldan itibaren adresleri ve durumları tespit edilemeyenler ile bu süre zarfında aidat ödemeyen üyelerin isimleri, oda yönetim kurulu kararıyla, meslek grupları ve seçmen listelerinden silinir; aidat tahakkukları durdurulur. Bu fıkra hükmünün gereğinin her yılın ocak ayı içinde yerine getirilmesinden oda yönetim kurulu sorumludur
Yukarıdaki fıkrada anılan oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla …kaydının re’sen silinmesi için …memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemezler.
Ticaret sicilinden re’sen veya işin bırakılması halinde üyenin talebi üzerine kayıt silinmesine ilişkin ilânlar … Ticaret Sicili Gazetesinde ücretsiz olarak yayımlanır.” hükmünü içermektedir.
25. 30.12.2012 gün ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş …Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” Tebliğ’in 1. maddesinin d bendi “18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı … … 10 ve 32 nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler.” ifadesini içermekte olup bu tebliğ düzenlemesi ile esasen kanunda olmayan bir hal tebliğ ile düzenlemiştir.
26. Ancak yukarıda da (11) belirtildiği gibi 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesinin 1. fıkrasında sayılan haller tadadi nitelikte olduğu ve genişletilmeye tabi tutulamayacağından az yukarıda (23) belirtilen Tebliğ hükmü ile normlar hiyerarşisine aykırı biçimde Kanunun istisnai tasfiye usulüne tabi olacağını belirtmediği bir hal ikincil bir düzenleme ile de olsa Geçici 7. madde kapsamına alınamaz.
27. Bu nedenle, Geçici 7. maddede tadadi olarak sayılan silinme sebepleri arasında yer almayan ihyası istenen şirketin oda kaydının silinmesine dayanılarak davalı sicil tarafından söz konusu terkin işleminin gerçekleştirilmesi anılan yasa maddesine açıkça aykırıdır.
28. Geçici 7. madde uyarınca 1. fıkrasında sayılan haldeki şirketlerin tasfiyeleri ve sicilden silinmelerinin ancak maddedeki usule uyulması halinde mümkün olduğunun kabulü gerekmekte olup bunun aksine maddedeki usule uyulmaması halinde ise yukarıda açıklanan (17, 18 ve 19) 559 sayılı KHK gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketler dışında ek tasfiye memuru atanmaksızın ihyasına karar verilmesi gerekmektedir.
29. Yapılan açıklamalar sonucunda somut olay değerlendirildiğinde, ihyası istenen şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce ihtarname hazırlandığı ve ihtarnamenin … …Şirketi’nin kayıtlı adresine gönderildiği, taşınmış olduğundan tebliğ edilemediği, tebliğ edilemeyen ihtarın … Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlandığı, ancak ihyası istenen şirket yetkilisine herhangi bir tebligat çıkarılmadığı, oysa ki TTK Geçici 7/4-a maddesi uyarınca şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere de ihtar gönderilmesinin zorunlu olduğu, davada …’nce bu gereğe uygun hareket edilmediği dolayısı ile terkin işleminin yasada belirtilen usule uygun olmadığı gibi, resen terkin sebebi olarak “5174 sayılı kanuna göre odaca kaydı silinenler” gösterildiği, oda kaydı silinmesinin kanunda belirtilen terkin sebepleri arasında bulunmadığı, yasaya uygun olmayan terkin işleminin iptali ile şirketin ihyasına karar verilmesi durumunda ayrıca tasfiye memuru atanmasının gerekmediği, …’nün terkin işlemini usulüne uygun olarak yapmadığından kusurlu olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, yargılama giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

VI-HÜKÜM
1-Davanın KABULÜNE,
… … numarasında kayıtlı iken sicilden kaydı silinen … …Şirketi’nin tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Kararın …müdürlüğünde tescil ve ilanına, tescil ve ilan işlemleri yapmak üzere davacı vekiline yetki verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90.-TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından dava açılırken ödenen 179,90 TL peşin harç, 179,90 TL başvurma harcı, 25,60 TL vekalet harcı ve 31,25 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 416,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafça depo edilen gider avansı ile varsa davalı tarafça depo edilen delil avansından bakiye tutarların karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK m. 333 hükmü uyarınca ilgilisine İADESİNE,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren …. Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 06/07/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”