Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/294 E. 2023/562 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/294 Esas
KARAR NO : 2023/562

DAVA : Şirket ortaklığı iptal ve tescili
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
KARAR Y.TARİHİ : 27/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirket ortaklığı iptal ve tescili davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının babası …’un 08.03.2017 tarihinde ve …’un babası …’un ise 12.08.2018 tarihinde … ’da vefat ettiğini, davacının bu nedenlerle …’un mirasçısı olduğunu, … Ltd.Şti.’ne ait hisselerin murisleri tarafından davalıya, davalının o tarihlerde hiçbir hal ve şartta hisse bedeli ödemeye yönelik ekonomik gücü olmadığı halde muvazaa yapılarak verildiğini, hisse devir bedeli almaksızın muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek davalının dava dışı … Ltd.Şti.’nde ki hisselerinin iptali ile davacının miras hisseleri oranında adına tesciline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ve iddialarının soyut varsayımlar üzerinde kurulu olduğunu, iddiasını ispatlayacak herhangi bir bilgi ve belge sunmadığını, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, hisse devirlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla, haksız açıldığı öne sürülen davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, tarafların murisi ile davalı arasında yapılan limited şirket hisse devrinin muvazaa nedeniyle miras payı oranında iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
… Karar sayılı kararı ile davanın kabulü yönünde karar verildiği, söz konusu verilen kararın davalının istinaf başvurusu sonucu,… Karar sayılı kararı ile “….ilk derece mahkemesince verilen kararın sebep ve şekline göre davalı vekilinin esasa yönelik istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereği kaldırılmasına, kaldıra kararının sebep ve şekline göre davalı vekilinin esasa yönelik istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 353(1)-a.3 maddesinin hükmü özel düzenleme içerdiğinden HMK’nın 360.maddesinin atfı ile HMK’nın 20.maddesi hükmü uygulanmaksızın ve talebe bağlı olmaksızın dosyanın görevli … Mahkemesine gönderilmesine….” şeklinde karar verilerek kaldırıldığı ve mahkememize gönderilerek yukarıdaki esası aldığı anlaşılmıştır.
….Noterliğinin 03/09/2018 tarihli mirasçılık belgesinin incelenmesinden; …’un terekesinin 4 pay kabul edilerek; 1 payının …, 1 payının …, 1 Payının … ve 1 payının da …’ye aidiyetinin tespit edildiği görülmüştür.
Şirket hisselerinin devrine ilişkin ticaret sicil kayıtlarının incelenemesinden; …’un … Limited Şirketindeki 2 hissesini 11/11/2008 tarihinde 500,00 TL bedele, 7 hissesini ise şirket ünvanı değişerek … Ltd.Ştinde olan hisselerini 04/02/2011 tirihinde 35.000,00 TL bedelle …’a devrettiği görülmüştür.
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından dinlenen davacı tanıkları, murisin sağlığında davaya konu hisseleri devretmeye ihtiyacının olmadığını, ancak davalı …’a daha çok yakınlık hissettiğini, hatta davacının babası …’in evliliğini istemediğini, davacının babasının ölümünden sonra murisin hisselerini davalıya devrettiğinin tespit edildiğini bildirmişlerdir.
Davalı tanıkları murisini çocukları arasında ayrım yaptığına şahit olmadıklarını, şirket işleri ile genelde davalının ilgilendiğini, murisin maddi olarak paraya ihtiyacının olmadığını, davalıya neden devrettiğini bilmediklerini, tanık …: davalıdan hisseleri bedeli karşılığında devraldığını duyduğunu, diğer tanıklar ise; devrin karşılıksız olup olmadıklarını bilmediklerini bildirmişlerdir.
Dosya üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış olup; bilirkişi 15/08/2022 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; 10/11/2008 tarihinde … tarafından davalı …’a devredilen 2 hissenin devir yılı tarihi itibariyle şirket bilançosuna göre hesaplanan toplam ekonomik değerinin 82.756,54 TL olduğunu, 04/02/2011 tarihinde … tarafından davalı …’a devredilen 2 hissenin devir yılı tarihi itibariyle şirket bilançosuna (net varlıklara) göre hesaplanan ekonomik değerinin 474.135,20 TL olduğunu, dava dışı … Ltd. Şti’nin davaya konu hisselerinin … tarafından davalıya devren satılan toplam 9 hissenin 06/12/2018 dava tarihi itibariyle şirketin ilgili vergi dairesine verilen bilançosuna göre net varlıkları itibariyle ekonomik değerinin 1.055.505,69-TL olduğunu bildirmiştir.
Belirlenen bedel üzerinden dava konusu hisse bedellerine karşılık gelen harç tamamlatılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava … muvazaasına dayalıdır. … İçtihatlarında ve 01/04/1974 tarihli 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706. Borçlar Kanunun 237.(Türk Borçlar Kanununun 288.) ve Tapu Kanunun 26. Maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Somut olayda, davacı ve davalıların üst soyu …’un dava konusu şirket ortaklığının 2 hissesini 2008 yılında, 2 hissesini ise 2011 yılında davalı (oğlu) …’a devrettiği analaşılmaktadır. Bilirkişi raporuna göre 2008 yılındaki devrin gerçek karşılığı 82.756,54 TL, 2011 yılında ise 474.135,20 TL’dir. Bu bedeller dikkate alındığında devir bedelleri kıyaslanamayacak kadar düşük kaldığı görülmüştür. Ayrıca tanık beyanlarına göre de …’un şirketteki ortaklığının devrini gerektirir gerçek bir neden yokken şirket işleriyle ilgilenen oğlu olan davalıya devrettiği belirtilmiştir. Davaya konu devir işlemlerinin muvazaalı olduğu mahkememizce kabul edilerek dava konusu şirket paylarının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne,
… … tarafından … Ltd. Şti’ndeki davalıya 11/11/2008 tarihinde devredilen 2 hisse ile 04/02/2011 tarihinde devredilen 7 hissenin 1/4’nün iptali ile; iptal edilen hisselerin davacı adına tesciline,
2.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 39.942,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan; 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 420,25 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.261,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
5-Alınması gerekli 18.023,34 TL harçtan peşin ve tamamlama harcı ile alınan 5.132,90 TL harcın düşümü ile arta kalan 12.890,44 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Peşin ve tamamlama harcı ile alınan 5.132,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren … Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/07/2023

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸