Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/209 E. 2023/765 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/209
KARAR NO : 2023/765

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/03/2023
KARAR TARİHİ : 09/11/2023
KARAR Y.TARİHİ : 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçelerinde, taraflar arasında 2020 yılı Mart ayında akdedilen ve işbu davaya konu sözleşme ile müvekkili şirkete ait araç takip cihazlarının ariyetine ilişkin anlaşmaya varıldığını, sözleşmenin … nolu maddesinden de anlaşılacağı üzere sözleşme süresinin 60 ay olduğunu, sözleşmenin davalı şirket tarafından 28/12/2022 tarihinde haklı bir sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini, sözleşmenin imzalanması ile birlikte 01/03/2020 tarihinde müvekkili şirket tarafından tanzim edilerek davalı şirkete gönderilen e-fatura düzenlendiğini, düzenlenen fatura içeriğinden de görüleceği üzere ilk etapta …. adet … model araç takip sistem cihazı ve 13 adet ısı sensörü cihazının ariyet edildiğini, sözleşmenin sonlandırıldığı 28/12/2022 tarihine kadar davacı şirkete ait …. adet araç takip ve …. adet ısı sensörü cihazı olmak üzere toplamda …. adet cihazın davalı şirket araçlarına montajı yapılarak yine müvekkili şirkete ait yazılım üzerinden ilgili kurye araçlarının lokasyon takibinin hizmetlerinin sağlandığını, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu, sözleşmenin haklı bir nedene dayandırma çabası güderek müvekkili şirkete ödemesi gereken tazminat tutarlarından kurtulmak adına ihtarname keşide edildiğini, davalı şirketin ariyetinde bulunan ve teslim edilmeyen cihazların adedi ile birlikte bedelleri de dikkate alındığında müvekkili şirketin ciddi meblağda zararı bulunduğunu belirterek; sözleşmenin davalı şirket tarafından haklı bir neden olmaksızın fesih edildiğinin tespitine, sözleşme nedeni ile teslim edilen mülkiyeti davacı şirkete ait olan … adet araç takip ve 580 adet ısı sensörü cihazılarının ariyet kapsamında taraflarına teslimine, bunun mümkün olmaması halinde şimdilik 600.000,00 TL tazminatın arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile taraflarına ödenmesine, sözleşmenin haksız nedenle fesih edildiği 28.12.2022 tarihinden arabuluculuk son tutanağının imzalandığı 08.03.2023 tarihine kadar taraflarına teslim edilmeyen ariyetlerin kullanılamamasından kaynaklı olarak şimdilik 100.000,00 TL (kısmi) tazminatın arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile taraflarına ödenmesine, sözleşmenin haksız nedenle fesih edilmesi nedeniyle müvekkili şirketin uğramış olduğu şimdilik 50.000,00 TL (kısmi) müspet, 50.000,00 TL (kısmi) menfi zararın arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-SAVUNMALAR
2. Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın görüm ve çözümünde …. mahkemelerinin yetkili ve görevli olmadığını, davalı konumundaki müvekkilinin ticaret merkezinin …/… olduğunu, davanın… Mahkemelerinde ikame edilmesi gerektiğini, sözleşmenin müvekkili tarafından haklı olarak feshedildiğini, taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisine dayandığını, sözleşme ilişkisinin belirsiz süreli şekilde düzenlendiğini, müvekkili şirketin davacı ile geçerli bir sözleşme süresi içerisindeyken hiçbir şekilde rakip bir firmayla iletişime geçmediğini, rakip firmanın cihazlarını kullanmadığını, davacı tarafından işbu iddianın ispatına dair tespite elverişli kesin ve somut bir delil sunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
3. Bu aşamada tarafların üzerinde anlaştıkları vakıalar belirlenmemiştir.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
4. Taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği ile sözleşme konusu takip cihazlarının tesliminin gerekip gerekmediği, fesihten sonraki süreçte takip cihazlarının kullanılamaması nedeni ile tazminat yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı ile yetkili mahkeme noktalarında toplanmaktadır.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
5. Taraflar arasında akdedilen ticari sözleşme
6. Cihaz teslim/montajına ilişkin formlar
7. Faturalar
8. Arabuluculuk son tutanağı
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
9. Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile sözleşmeye konu takip cihazlarının iadesi, mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesi, yine haksız fesih nedeni ile teslime kadar geçecek döneme ilişkin ariyet bedeli istemi ile haksız feshin nedeni ile menfi ve müspet zararların tazmini istemine ilişkindir.
10. Davalı vekilli süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkilinin ticaret merkezinin …/… olduğunu, davanın … … Mahkemelerinde ikame edilmesi gerektiğini belirterek yetki ilk itirazında bulunmuştur.
11. İlk itirazlar HMK m. 116 hükmünde düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenleme uyarınca; kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ve uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenmesi gerektiği itirazı ilk itiraz olarak kabul edilmiştir. İlk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunludur. İlk itirazlar dava şartlarından sonra incelenir. İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenerek karara bağlanır (HMK m. 117).
12. Davalı yanca yapılan yetki itirazının davanın esasından önce incelenmesi gerektiği anlaşılmakla bu yönde değerlendirme yapılması gerekmektedir.
13. Bilindiği üzere yetkiye ilişkin hükümler 6100 sayılı HMK m. 5-19 “Yetki” başlıklı ikinci kısmında düzenlenmiş olup, çok genel bir açıklamayla bunlar; davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi, sözleşmenin ifa olunacağı yer mahkemesi, gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesi ve diğer yetki belirlemeleridir.
14. Davalının yerleşim yeri mahkemesinin yanında, başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır. Öğretide ve uygulamada özel yetki kuralları olarak adlandırılan ve bazı dava çeşitleri için kabul edilen bu istisnai nitelikteki yetki kuralları, ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir.
15. Böylece, kamu düzenine ilişkin olmayan özel yetki kuralları, genel mahkemenin (HMK m. 5) yetkisini kaldırmadığından, eş söyleyişle onunla birlikte uygulandığından, davacı davasını genel veya özel yetkili mahkemede açmak hususunda bir seçim hakkına sahiptir. Zira özel yetki genel yetkiyi ortadan kaldırmaz. Onun yanında varlığını sürdürür; dolayısıyla dava veya icra takibi, davacının/alacaklının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili icra dairesinde veya mahkemede açılabilir.
16. Bu noktada, somut uyuşmazlığın çözümü için alacaklının kendi ikamet yerinde dava açma yetkisinin bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
17. Sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri ile ilgili düzenlemeyi içeren ve kamu düzenine ilişkin olmayan özel yetki kuralı niteliğinde bulunan 6100 sayılı HMK’nın 10. maddesinde; “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir” düzenlemesi bulunmaktadır.
18. Sözleşmenin ifa edileceği yerin taraflarca açık veya zımni olarak belirlenmediği durumlarda, şayet borç bir para borcu ise, sözleşmenin ifa edileceği yer 6098 Sayılı TBK.89 maddesine göre belirlenecektir.
19. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun (TBK) 89. maddesinde; “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
1.Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
2.Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
3.Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.
Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir” şeklinde düzenlemeyi içermektedir.
20. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında HMK m. 17 hükmünün uygulanması sağlayacak yönde bir yetki anlaşması bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yine taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde açıkça tarafların TBK m. 89 hükmü gereğince ifa yerinin kararlaştırılmamış olduğu ancak davalı yanın filo işletmekte olduğu ve … adresinde faaliyetini sürdürdüğü ve takip cihazlarının montajının da davalının araçlarının bulunduğu yerde yapılacağının örtülü iradelerden anlaşılabildiği buna göre ifa yerinin davalının faaliyet gösterdiği … adresi olduğunun kabulü gerektiği Mahkememizce değerlendirilmiştir.
21. Bu durumda, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri nazara alındığında TBK m. 89 ve 6100 sayılı HMK’nın 10. maddesi uyarınca borcun ifa edileceği yerin davalının faaliyet gösterdiği … adresi olduğu, sözleşmenin konusunun bir para borcu olmadığı, davacının kendi yerleşim yerinde dava açmasının mümkün kılan sözleşme hükmü de bulunmadığı anlaşılmaktadır.
22. Dosya içerisinde toplanan tüm deliller ve diğer belgelerin incelenmesinde; davalı … A.Ş’nin adresinin, …. olduğu, bu halde uyuşmazlığın çözümünde yetkili mahkemenin, …. Mahkemesi olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde, uyuşmazlık halinde yetkili mahkemenin neresi olacağının belirlenmediği, HMK m. 10 ve TBK m. 89 hükmü uyarınca ifa yerinin de … adresi olduğu anlaşılmış olup, davalının yetki ilk itirazının kabulü ile mahkemizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın yetkili …. Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

VI. HÜKÜM
1-Davanın HMK m. 6 ve 10 hükmü uyarınca mahkememizin yetkisizliği nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi ve iki haftalık yasal sürede talep edilmesi halinde dosyanın yetkili … … Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331 maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren …. Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 09/11/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 09/11/2023

Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip …
E-İmza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”