Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/792 E. 2022/782 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/792 Esas – 2022/782
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/792 Esas
KARAR NO : 2022/782

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 12/12/2022
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
KARAR Y.TARİHİ : 30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
I-İDDİALAR
1. Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde; 15/11/2022 tarihinde şirket binasında yetkilisi olduğu şirkete ait karar defteri ile noterde işlem yapmak üzere yola çıktığını, karar defterinin de içinde bulunduğu dosyanın noterde işlem yapılacağı esnada kaybolduğunu, söz konusu kayıp öğrenilir öğrenilmez şirket çalışanlarının dosyayı aradıklarını ancak geçen süre zarfında bulunamadığını, anılan nedenle yetkilisi olduğu şirkete ait karar defterinin zayi olduğunu, yetkilisi olduğu şirketin … Medikal San. Ve Tic. Ltd. Şti olarak kurulduğunu, 01/10/2020 tarihinde ticaret sicil gazetesinde tescil edildiğini, sonuç olarak şirkete ait karar defterinin zayi olduğuna dair belgenin verilmesini talep etmiştir.
II-SAVUNMALAR
2. Dava hasımsız olarak açılmıştır.
III-TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIK
3. Esasen talep eden istem konusu yaptığı husus çekişmeli bir yargılamayı gerektirmemesi ve hasımsız olması dikkate alındığında uyuşmazlıktan sözedilemeyecektir.

IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
4. Davacı dava dilekçesinde her hangi bir delile dayanmamış olması ve dilekçe içeriğinde dayanmış olduğu vakıalar nazara alınarak delil toplanmamıştır.

V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
5. Talep, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6. 6102 s. TTK 82 maddede yapılan düzenlemede; her tacir, kanunen tutulması zorunlu olan ticari defter ve kayıtlarını 10 yıl süre ile saklamak zorundadır. 82. maddeye göre, her tacir; ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, alınan ticari mektupları, gönderilen ticari mektupların suretlerini, 64. maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlüdür.
7. TTK’nın 82. maddesinde yer alan “gibi” sözcüğünden de anlaşılacağı üzere neler için zayi belgesi verilmesi istenebileceği tahdidi olarak gösterilmemiş, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerden söz edilmiştir (Y11HD., 08.12.2014 tarih, 2014/12543-19170 E. K.).
8. Yine TTK’nın 64. maddesinin (4). fıkrasındaki, “Pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzekkere defteri gibi işletmenin muhasebesi ile ilgili olmayan defterler de ticari defterlerdir.” hükmü uyarınca ortaklık pay defterinin de bu anlamda ticari defterlerden olduğu anlaşılmaktadır.
9. Hasımsız olarak açılan zayi nedeniyle iptal davaları sonuçları itibariyle sadece davacı taraf yönünden değil, davada taraf olmayan kimseler bakımından da sonuç doğuran dava türlerindendir. Bu bakımdan mahkemece bu tür davalarda yapılacak incelemeler, sadece davacı tarafın iddia ve delilleri ile sınırlandırılmamalıdır.
10. Ayrıca zayi belgesi verilmesi istenilen belgelerin, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olup olmadığı tespit edilmeli, TTK’nın 82. maddesinde yazılı afet kavramına davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği gözetilmelidir. Zira, sözkonusu madde hükmüne göre bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve kağıtlar; yangın, su bankını veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içerisinde ziyaa uğrarsa, kendisine bir vesika verilmesini isteyebilecektir.
11. Tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği, tasdike tabi defterlerin tasdik edilip edilmediği, davacıya ait defterler hakkında soruşturma bulunup bulunmadığı ve iddia edilen olayın meydana geldiği yerin tacirin faaliyette bulunduğu yerlerden olup olmadığı hususlarının araştırılarak, ticaret sicil kayıtları getirtilmek suretiyle olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana gelip gelmediğinin tespiti gerekir (YHGK., 16.03.2016 tarih, 2014/827 Esas, 2016/311 Karar; Y11HD., 07.12.2010 tarih, 2009/6486 Esas, 2010/12598 Karar).
12. Tacirin defter ve belgelerin kaybolmasına neden olan olayın gerçekleştiğini her türlü delil ile kanıtlayabileceği göz önünde tutulmalıdır.
13. Öte yandan TTK m. 82 hükmü uyarınca tacir saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin zıyaa uğradığını öğrendiği tarihten itibaren “on beş gün içinde” ticari işletmesinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinden zayi belgesi verilmesini istemelidir. Ticari işletmenin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinin yetkisi, kamu düzenine ilişkin olup kesin yetkidir ve maddede öngörülen bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece her iki hususun da resen dikkate alınması gerekmektedir (Y11HD., 13/11/2018 tarih, 2017/1467 Esas, 2018/7030 Karar; TTK m. 82/7).
14. Yapılan açıklamalar sonucu somut olay ele alındığında, zayi belgesi talep eden, ticari işletmesine ait karar defterinin kaybolduğunu ileri sürmüş ancak yukarıda da açıklandığı üzere TTK m. 82/7 hükmünde sayılan sebeplerin zayi belgesi verilmesi için gerçekleşmesi gerekli mücbir sebepler olduğu ve kanun metni ile zayi belgesi verilebilmesi sebeplerinin sınırlandığı, bu sebeplerin genişletilemeyeceğinin uygulamada kabul gördüğü, dava konusu olayda olduğu gibi defterlerin kaybolması halinin mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği kaldı ki; tacir olan davacının basiretli davranarak defterlerin muhafazası için gerekli tedbirleri alması gerekirken, dava dilekçesindeki anlatımlardan da anlaşıldığı üzere almadığı, defterlerin kaybolmasında kusurlu olduğu, bunun yanında kaybolma tarihi olarak gösterdiği 15.11.2022 tarihinden itibaren dava tarihi olan 12.12.2022 tarihine kadar 15 günlük hak düşürücü sürenin de geçmiş olduğu anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
VI-HÜKÜM
1-Davanın REDDİNE,
2-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça depo edilen gider avansından bakiye tutarların karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK m. 333 hükmü uyarınca ilgilisine İADESİNE,
4-Alınması gerekli 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dair tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Ankara Asliye 7. Ticaret Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 03.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi. 16/12/2022

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”