Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/783 E. 2022/750 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/783 Esas
KARAR NO : 2022/750

DAVA : Banka Teminat Mektubundan Kaynaklanan Davalar (Finans İhtisas) (Banka Teminat Mektubunun İadesi)
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
KARAR Y.TARİHİ : 09/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektuplarının İadesi davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; … Yapı İnş. Taah. Tic. San. Ltd. Şti’nin davalı idare ile imzaladığı …. yevmiye numaralı ve 06/09/2000 tarih, 40641 yevmiye numaralı ile tasdikli sözleşmeleriyle Marmara Depremi Acil Yeniden Yapılandırma Projesi dahilinde, Adapazarı’nda HWADI sözleşme paketi kapsamında 546 İzmit’de HWIZ2 sözleşme paketi kapsamında 470 adet kalıcı konut inşaatı işlerini yüklendiğini, bahsi geçen şirketin 18/08/2021 tarihli ve 24494 sayılı resmi gazetede yayınlanan “…kamu sektörüne dahil idarelerin ihalesi yapılmış ve yapılacak işlerinde ihale usul ve şekillerine göre fiyat farkı hesabında uygulayacakları esaslarda değişiklik yapılmasına ilişkin esaslar…” başlıklı 2001/2862 sayılı kararnamenin 4. Maddesinin geçici 17. Maddesi hükmü ile tanınan olanaklardan “…hiçbir tazminat sorumluluğu olmaksızın sözleşmenin tasfiyesi….” seçeneğini tercih ettiğini içeren dilekçeyi kararnamede belirtilen 30 günlük süreç içerisinde 13/09/2021 tarihinde idareye sunduğunu, bu talebin reddedildiğini ve 08/02/2002 tarihinde idarenin inşaat sahasına el koyduğunu, yargılama sürecinde dava konusu alacağı müvekkiline temlik eden şirketin … yevmiye nolu 19/08/2004 tarihli ihtarnamesi ile. iptal kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere idareden tasfiye hesabının çıkarılması, teminat mektuplarının iadesi ve şirketin diğer zararlarının tazmini talebinde bulunulduğunu, idarenin bu ihtarnameye kayıtsız kaldığını, bunun sonucunda … Yapı Ltd. Şti. tarafından 6. İdare Mahkemesi’nin …. sayılı dosyasında derdest edilen dava ile idareden tasfiye hesabının çıkarılması, teminat mektuplarının iadesi ve şirketin diğer zararlarının tazmini talebinde bulunulduğunu, idari yargıda verilen görevsizlik kararı gereği Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi yargılama sürecinde davaya konu alacağı temlik eden şirketin kararnameden yararlanmak için başvuru tarihi olan 13/09/2001 tarihindeki birim fiyatlar üzerinden tasfiye hesabı çıkartıldığını, yerel mahkeme kararının kesinleştiğini, derecattan geçerek şekli ve maddi anlamda kesinleşmiş mahkeme kararı karşısında davalı idarenin halen banka teminat mektuplarını nakde çevirerek lehine bir durum yaratma gayreti ile maddi olgularla ve usuli kazanılmış hak ve hukuki güvenlik ilkeleri ile bağdaşmayacak şekilde girişimlerde bulunulmasını hukuken anlamanın ve anlamlandırmanın mümkün olmadığını, sonuç olarak dava konusu Şekerbank Merkez Şubesinden alınan 01/06/2001 tarihli 393.500.000.000 TL’lik ve 311.600.000 TL’lik teminat mektupları, Finansbank Siteler Ankara Şubesinden alınan 22/08/2000 tarihli 639.900.784.605 TL’lik ve 527.581.519.228 TL’lik teminat mektuplarının nakde çevrilmesi halinde müvekkilin uğrayacağı zararın telafisi olmadığından HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince işbu teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasını, davalı idarede bulunan banka teminat mektuplarının davacıya iadesini, aksi takdirde banka teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespitini, yargılama gideri ve vekalet ücretin davalı idareye yükletilmesini talep etmiştir.
II-SAVUNMALAR
2. Davalı tarafa tebligat çıkarılmamıştır.
III-TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIK
3. Taraflar arasındaki uyuşmazlık teminat mektuplarının iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
4. Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 22/05/2019 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak asliye ticaret mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi, davanın ticari niteliğinin ve görevli mahkemenin belirlenmesinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen düzenlemelerin değerlendirilmesi gerekir.
5. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir.
6. Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
7. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerinde görülerek karara bağlanır. Öte yandan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf incelemesi aşamasında Bölge Adliye Mahkemesi’nce re’sen incelenir.
8. Somut olayda; uyuşmazlık davalıda bulunan banka teminat mektuplarının davacıya iadesi isteminden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve mahkemenin uyuşmazlığı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla çözmesi için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur.
9. Davalı TOKİ Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi’nin …. Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5018 sayılı Kamu Yönetimi Mali Kontrol Kanunu’nda I sayılı listede üçüncü sırada genel bütçe kapsamında kamu idareleri arasında gösterilen Başbakanlığa bağlı bir kuruluştur. 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ek 1. maddede de TOKİ’nin Başbakanlığa bağlı ve kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olduğu belirtilmiştir. Bu Kanun’da TOKİ’nin görevleri, gelir ve giderleri gösterilmiş olup, sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan, kamu iktisadi teşebbüsü olduğuna dair düzenlemeye de yer verilmediği gibi ek 3. maddede Toplu Konut İdaresi personelinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Hükümlerine tabi olduğu düzenlenmiştir. 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ek listede kamu iktisadi teşebbüsleri sayılmış olup bunlar arasında TOKİ bulunmamaktadır. Bu kurallar karşısında kamu idaresi olan Başbakanlığa bağlı, kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluş olarak faaliyet gösteren TOKİ’nin iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulmuş olmadığı ve tacir sıfatı bulunmadığı açıktır. 2985 sayılı Kanun’un ek 1. maddenin e bendi ile konut sektörüyle ilgili şirketler kurmak veya kurulmuş şirketlere ve finans kurumlarına ortak olmak TOKİ’nin görevleri arasında sayılmış ise de bu hüküm TOKİ’nin tacir sayılmasını gerektirmemektedir. 6102 sayılı TTK’nın tüzel kişiler başlıklı 16. maddesine göre ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar. Bu maddeden de anlaşıldığı üzere TOKİ’nin kurduğu veya ortak olduğu şirketler yönünden tacir sıfatı, kurulan veya ortak olunan ve ayrı tüzel kişiliği bulunan şirkete ait olup bunları kuran veya ortak olan TOKİ’ye ait değildir.
10. Yapılan bu açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup, davanın görev dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki şeklide karar vermek gerekmiştir.

VI-HÜKÜM
1-Davanın HMK m. 114/1-c ve 115/2 hükümleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-HMK m. 20 hükmü uyarınca kararın kesinleşmesi ve iki (2) haftalık yasal sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331 maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-İhtiyati tedbir talebinin, görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Ankara Asliye 7. Ticaret Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 17.10.2022 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/10/2022
Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”