Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/781 E. 2022/798 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/781 Esas – 2022/798
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/781 Esas
KARAR NO : 2022/798

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
KARAR Y.TARİHİ : 27/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı İdare arasında akdedilen 14.04.2021, 06.07.2021 ve 24.08.2021 tarihli sözleşmeler gereğince, “Suriye ile Filistin’de bulunan ihtiyaç sahibi sivil halka ulaştırılmak üzere; ekmeklik buğday ununun ekmeklik buğday ile mal değişiminin yapılması ve temini, sağlanan unların Türk Kızılay ve/veya AFAD’a teslimi işi” nin ifasının müvekkili şirket tarafından sözleşmenin gerektirdiği şekilde sürdürülmesine ve edimlerin ifa edilmesine rağmen, müvekkili şirketin ihale sonrasında imzalamış olduğu sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle öncelikle feshin haksız olduğunun tespiti ile birlikte, müvekkilinin davalı idareye vermiş olduğu 12.04.2021 tarihli 1550MW000173 sayılı 705.120,00 TL bedelli kesin teminat mektubu, 06.07.2021 tarihli 184-VT-006077 sayılı 817.515,00 TL bedelli kesin teminat mektubu, 27.07.2021 tarihli 184-VT-006081 sayılı 1.800.000,00 TL bedelli ek teminat mektubu ve 23.08.2021 tarihli 1550MW000192 sayılı 543.500,00 TL bedelli paraya çevrilen kesin teminat mektuplarının bedellerinin sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti akabinde de teminat bedeli olan toplam 3.866.135,00 TL’nin irat kaydedildiği tarihten itibaren işleyecek ve bankalara uygulanacak en yüksek faiz oranı esas alınarak hesaplanacak faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II-SAVUNMALAR
2. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) sermayesinin tamamının devlete ait, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir İktisadi Devlet Teşekkülü olduğunu, bununla birlikte Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü Ana Statüsünde açıkça düzenlendiği üzere TMO, anonim şirket sıfatını haiz olup; yerleşmiş Yargıtay kararları ile de tacir olduğu hüküm altına alındığını, bu nedenle ve davacı firmanın da anonim şirket olduğu dikkate alındığında huzurdaki davada görevli mahkemelerin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu ve bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini. talep etmiştir.
III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
3. Bu aşamada tarafların üzerinde anlaştıkları vakıalar belirlenmemiştir.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
4. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ile sözleşme kapsamında verilen teminat mektuplarının iadesi ve bedellerinin iadesi koşullarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
5. Ön inceleme aşamasında değerlendirme yapılması gerektiğinden çekişmeli vakıalar hakkında bu aşamada her hangi bir delil toplanmamıştır.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
6. Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti ile davalı yana verilen teminat mektubu bedellerinin iadesi istemine ilişkindir.
7. Uyuşmazlığın esasının çözümünden önce dava şartlarından olan Arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
8. Davacı yan dava konusu yapmış olduğu uyuşmazlıkla ilgili olarak öncelikle 16.11.2021 tarihinde Ankara Asliye 19. Hukuk Mahkemesinde dava açmış, mahkemece 21.10.2022 tarihinde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
9. Davacı yanın Ankara Asliye 19. Hukuk Mahkemesinde dava açtığı tarihten önce eldeki uyuşmazlığa yönelik olarak Arabuluculuğa başvuru yaptığına ilişkin iddiada bulunmadığı gibi anlaşmama son tutanağını dosyaya ibraz etmediği hususu çekişmesizdir.
10. Bilindiği üzere 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir.
11. Anılan maddeye göre; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır….” denilmiştir.
12. Maddede belirtildiği üzere ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasını yasa dava şartı haline getirmiştir.
13. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
14. Davacının dava açılırken dava dilekçesine anlaşmazlık tutanağını ekleyerek davayı açması gerekir ise de, başvuru yapılıp bu tutanağın eklenmemesi halinde izlenecek usul de yukarıda belirtildiği üzere 18/A maddesinde düzenlenmiştir.
15. Somut olayda öncelikle eldeki davanın “ticari dava” niteliğinde olup olmadığının değerlendirmesini yaptığımızda, TTK m. 4 hükmünde hangi davaların ticari dava niteliğinde olduğu düzenlenmiş olup yargılamasını yaptığımız uyuşmazlık yönünden ise mutlak bir ticari dava sözkonusu değil ise de, her iki yanın da tacir ve ticari işletmesi ile ilgili bir satım sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılması karşısında davanın ticari dava olduğu değerlendirilmiştir.
16. Öte yandan TTK m. 5/A hükmünde öngörülen anlamda arabuluculuğa tabi bir ticari dava olup olmadığının da belirlenmesi gerekmekte olup davacının davasının haksız fesih nedeni ile paraya çevrilen teminat mektubu bedellerinin tahsili istemine yönelik olduğuna göre bu anlamda arabuluculuğa başvuru eldeki dava yönünden dava şartı olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
17. Davacı tarafından açılan dava mahkememize Ankara Asliye 19. Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı ile gelmiş olup arabuluculuk dava şartı ne Ankara Asliye 19. Hukuk Mahkemesine dava açılmasından önce ne de görevsizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize gönderilmesi aşamasında giderilmiş değildir (Y11HD., 27.09.2022 tarih, 2022/4240 Esas, 2022/6367 Karar). Davacı yana 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi gereğince verilen 1 haftalık süre içerisinde de anlaşmama son tutanağı mahkememize sunulmamış yalnızca arabuluculuğa başvuruya dair belge sunulmuştur.
18. Ayrıca yeri gelmişken belirtmekte yarar görülen bir diğer husus ise, bir davanın ticari dava olup olmadığı açılmış olduğu mahkemeye göre belirlenmemekte TTK m. 4 hükmü uyarınca tespit edilmektedir. Bu bakımdan TTK m. 4 hükmü uyarınca mutlak ya da nispi anlamda “ticari dava”nın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olması halinde de TTK m. 5/A hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Açıklanan nedenle TTK m. 5/A hükmü uyarınca arabuluculuk dava şartına tabi bir “ticari davanın” Asliye Hukuk Mahkemesine açılırken dava şartının yerine getirilmemiş olması halinde Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi ve Asliye Ticaret Mahkemesine dosyanın gönderilmesi aşamasında arubuluculuk dava şartının yerine getirildiğinden sözedilemeyecektir.
19. Yapılan açıklamalar neticesinde somut olay değerlendirildiğinde, davanın, teminat mektubu bedelinin tahsiline ilişkin alacak davası olduğu, dava şartı arabuluculuğa ilişkin 6102 sy TTK’ya 7155 sy yasanın 20 md. ile eklenen 5/A maddesinin metninde “…bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava…” denilmek suretiyle arabuluculuğa başvurunun dava şartı olarak tayin edildiği dava, 16/11/2021 tarihinde açıldıktan sonra, 16/12/2022 tarihinde arabulucuk bürosuna başvurulduğu, arabuluculuk anlaşamama son tutanağının ise henüz imzalanmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, davadan önce yapılmış arabuluculuk başvurusu bulunmadığı anlaşılmakla, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 115/2. maddesi gereğince, davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın, 6325 sayılı kanunun 18/A-2 ve TTK’nın 5/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Alınması gerekli 80,70 TL harç peşin alınan 66.023,93 TL harcın mahsubu ile arta kalan 65.943,23 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde yatırana iadesine,
5-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Ankara Asliye 7. Ticaret Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 21/12/2022 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/12/2022