Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/767 E. 2023/606 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/767 Esas – 2023/606
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili

T.C.
ANKARA
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/767 Esas
KARAR NO : 2023/606

HÂKİM : ….
KATİP :…

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2022
KARAR TARİHİ : 18/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 18/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması neticesinde,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 13.01.2022 tarihinde 3×7 mt Konteyner (1 oda, 1 tuvalet ve lavabo, 1 duş havuzu içerecek şekilde) için KDV hariç 26.500,00 TL ve nakliye + vinç ile kaldırma indirme işlemi için 2.000,00 TL olarak KDV dahil toplamda 33.630,00 TL ve 14.01.2022 tarihinde 3×7 mt Konteyner (1 oda, 1 tuvalet ve lavabo, 1 duş havuzu ile tekerlekli römork içerecek şekilde) KDV hariç 44.000,00 TL ve nakliye + vinç ile kaldırma indirme işlemi için 3.000,00 TL olarak KDV dahil toplamda 55.460,00 TL olacak şekilde anlaşma tadil edildiğini, ürün tesliminin 7 iş günü olarak kararlaştırılmış olmasına rağmen sözleşmeye konu konteynerın oldukça geç ve ayıplı olarak teslim edildiğini, tekerlekli römork’un ise müvekkili şirkete hiç teslim edilmediğini, müvekkili şirket tarafından sözlü olarak defalarca eksikliklerin giderilmesinin istenmesine rağmen, sonuç alınamadığını, …. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ile ihtarname gönderildiğini ve sözleşme bedelinden indirim talep edildiğini ancak herhangi bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine …. Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından takibe haksız, usule ve yasaya aykırı şekilde itiraz edildiğini, borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek, haklı davanın kabulü ile borçlunun borca itirazının iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren ticari avans faizi yürütülmesine, itiraz edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Görevin Belirlenmesi ve Niteliği” başlıklı 1. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevi” başlıklı 2. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevi” başlıklı 2. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:

“(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları,
görürler.”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların … olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer … yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare : 6335 – 26.6.2012 / m.1) “ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi” sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticari Davalar ve Çekişmesiz Yargı İşlerinin Görüleceği Mahkemeler” başlıklı 5. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) …
(3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
(4) …”
Yukarıda belirtilen madde hükümleri kapsamında açıkça belirtilmekte olduğu üzere “kamu düzeninden” olan görev kurallarının uygulanması, Mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında tetkik edilmesi zorunlu bir unsur olup; gerek tarafların talebi ve gerekse Mahkeme tarafından re’sen, yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilmektedir.
Gerek 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve gerekse 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında; Asliye Hukuk Mahkemeleri, Sulh Hukuk Mahkemeleri ve Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki görev sınırları, detaylı bir şekilde belirtilmiş olup; TTK.’nın 4. ve 5. maddelerinde hüküm altına alındığı üzere; tarafların her birinin “…” sıfatını haiz bulunduğu davalar ile (tarafların … sıfatı dikkate alınmaksızın) anılan Kanun’un 4/1. maddesinde belirtilen bentler kapsamında sayılan işlere ilişkin davalar, Asliye Ticaret Mahkemesi görevine girmektedir.
Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak, Mahkememize açılan dava kapsamında yapılan incelemede; dosya kapsamında sunulan 14/01/2022 tarihli “Teklif Formu” ile 13/02/2022 tarihli “Teslim Tutanağı” incelendiğinde; davalı …’nın “…” adına imza attığı görülmüş; Mahkememizce yapılan incelemede, … kayıtlarında, belirtilen isimde bir şirket bulunmadığı anlaşılmış; bunun yanı sıra … ile yapılan yazışmada, kişinin “…” sıfatının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Bu doğrultuda; davalının “…” sıfatının bulunmadığı ve bunun yanı sıra dava konusunun, 6102 sayılı TTK.’nın 4/1. maddesinde belirtilen bentler kapsamında sayılan işlerden olmadığı anlaşılmakla, Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : (Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle)
1) Mahkememizin görevli olmadığı ve bu doğrultuda dava şartı noksanlığı bulunduğu anlaşıldığından, davanın USULDEN REDDİNE;
2) Görevli Mahkemenin, …. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE,
3) Mahkememiz Kararınının kesinleşmesini müteakiben, işbu kararın (yasal istinaf süresi içinde kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle kesinleşmesi halinde) kararın kesinleştiği tarihten; (yasal istinaf süresi içinde kanun yoluna başvurulması halinde) kanun yoluna başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren (2) hafta içerisinde “Dosyanın Görevli Mahkemeye Gönderilmesi” talebinde bulunulması halinde dosyanın, görevli olan … Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE;
4) 3. bent kapsamında belirtilen süreler içinde “Dosyanın Görevli Mahkemeye Gönderilmesi” talebinde bulunulmaması halinde; Mahkememizce re’sen “davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği” hususunun, taraflara İHTARINA (işbu kararın tebliği ile ihtar edilmiş kabul edilecektir);
5) Harç ve yargılama giderlerinin; 6100 Sayılı HMK.’nın 331/2. maddesi uyarınca, görevli Mahkeme dosyası kapsamında DEĞERLENDİRİLMESİNE;
Dair; tarafların yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın TEBLİĞ tarihinden itibaren (2) hafta içerisinde; (Mahkememiz’e veya istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine dilekçe sunmak suretiyle) HMK’nın 345. maddesi uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi’ne İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere okunup, dosya üzerinden karar verildi. 18/09/2023

Katip … Hâkim … ¸