Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/763 E. 2023/169 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/763 Esas – 2023/169
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/763 Esas
KARAR NO : 2023/169

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2019
KARAR TARİHİ : 13/03/2023
KARAR Y.TARİHİ : 20/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (haksız fiilden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete … sayılı …Poliçesiyle … adına sigortalanmış …. adresinde bulunan işyerinin 28.05.2018 tarihinde aşırı yağış sonrası davalının maliki bakım ve onarımından sorumlu olduğu ana yağmur/kanalizasyon şebekesinin tıkanıp geri tepmesi, taşması, altyapıda mevcut hatalar, yetersizlikler vs. sonucu suların yolda birikerek işyerine sızması neticesinde hasara uğradığının tespit edildiğini, sigortalının zararının ödendiğini, davalının sigortalı işyerinde meydana gelen zarar ve ziyanı tazminle yükümlü olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirket tarafından sigortalıya… nolu hasar dosyasından ödenen 121.066,00 TL nin 19.07.2018 tarihi itibariyle değişen oranda avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, dava dilekçesinde yer alan iddiaların doğru olmadığını, … Deşarj Yönetmeliği gereği ana kanalların bakım ve onarım sorumluluğunun her ne kadar idarelerine ait ise de kanal baca bağlantısından pis suyun geri tepmesini önleyici tedbirleri almanın konut sahibi kullanıcıya ait olduğunu, baca bağlantı çıkışına çekvalf denilen geri tepmeyi önleyici bir aletin takılmasının konut kullanıcılarına ait olduğunu, böyle bir tedbir alınmadığı için hasarın meydana gelmesinde konut sahibi/kiracının sorumlu olacağını, bu cihazın takılı olması halinde ana kanallar tıkansa dahi geri tepme olmayacağını, “Haber Alma” servislerine dava dilekçesinde belirtilen olay tarihi itibariyle herhangi bir başvurunun yapılmadığını, idareleri aleyhine açılan benzer davanın reddedildiğini ve kararın … tarafından onandığını, hasarı, kusuru kabul etmemekle birlikte davacının talep ettiği miktarın fahiş olduğunu, hasar meydana gelmiş ise hasara uğrayan emtianın alış fiyatı üzerinden bir tespit yapılması gerektiğini, bütün bu nedenlerle tutulan hasar tespit raporunun (nesnel bir hasar tespiti yapılmadığından) idarece kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu olayın haksız fiile dayanan tazminat davası olduğundan davacı tarafın avans faizi talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, TTK’nın 1472. maddesine dayalı rücuen alacak davasıdır.
… 30.06.2020 Tarih ve … Esas sayılı cevabi yazısı ve ekleri, … 20.04.2021 Tarih ve 33972 Sayılı yazısı ekinde yer alan … Esas sayılı yazısı, Mimari Projenin, Yapı Kullanma İzin Belgesinin, …Poliçesinin, Ekspertiz Raporunun suretleri, Sigorta Eksperi … ile İnşaat Mühendisi-Gayrimenkul Değerleme Uzmanı …’in 18.08.2021 tarihli raporları, … Esas sayılı dosyası, …. Esas sayılı dosyası ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Dava, … Esas sayısı ile açılmış, bu mahkemece 09.07.2019 tarihinde … numarası ile Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, karar 30.10.2019 tarihinde kesinleşmiş, … Esas numarasına tevzi edilmiş, bu mahkemece 20.10.2020 tarihinde …. numarası ile Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, görevsizlik sonucu … sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararın istinafı üzerine … sayılı ilamı ile; davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle kaldırma karar verilmiş, kaldırma kararı sonrasında … sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı neticesinde dosya mahkememizin yukarıda yazılı esasına kaydedilmiştir.
Davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalısı arasında … sayılı …Poliçesinin düzenlendiği, davaya konu rizikonun poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği görülmüştür.
Dosyada mevcut 18.08.2021 tarihli kök ve 14.12.2021 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda özetle; dava konusu olayın, aşırı yağış sonrasında biriken sel sularının iş merkezinin kapalı otopark kapısından girerek 1. ve 2. bodrum katlarda hasara yol açtığını, su seviyesinin 1. bodrum katta 1,00 m mertebesine ulaştığını, 2. bodrum katın ise tavan seviyesine kadar su altında kaldığını, iş yerinin 3-4 m yüksekliğinde suyla dolması nedeniyle dava konusu işyerindeki kanalizasyon parsel çıkış bacasında çek-valf sistemi bulunmasının, iş yerine dolan suyun yüksekliği ve debisi düşünüldüğünde, teknik olarak hasarın önlenmesine yönelik bir yarar sağlamayacağını, çünkü hasarın kanalizasyonun geri tepmesinden değil yüzeyden işyerine dolan yüksek debili yağmur sularından meydana geldiğini, bu suların ortamdan uzaklaştırılmasının ise yeterli kesitte yağmur suyu şebekesi inşa edilmesinin yanında bu hattın periyodik bakımları ile mümkün olacağını, davacı sigorta şirketinin ödediği tazminattan davalının sorumlu olacağını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporlar denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli görülmüştür.
Davacı sigorta şirketi, 28.05.2018 tarihinde aşırı yağış sonrası, davalının bakım ve onarımından sorumlu olduğu ana yağmur/kanalizasyon şebekesinin tıkanıp geri tepmesi ve taşması sonucu sigortalı işyerinde meydana gelen zarar sebebiyle sigortalısına yaptığı ödemeden, davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, ödediği bedelin rucüen tahsilini istemiştir.
Davalı yan ise; kanal baca bağlantısından pis suyun geri tepmesini önleyici tedbirleri almadığından iş yeri sahibi olan dava dışı sigortalının kusurlu olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmünü içermektedir.
Sigortacının halefiyet hakkının doğabilmesi için; öncelikle geçerli bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, buna istinaden ödeme yapılmış olması, yapılan ödemenin poliçe kapsamında olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkının bulunması gerekmektedir.
Somut olayda; 28.05.2018 tarihinde meydana gelen aşırı yağış sonrasında biriken sel sularının, … adresinde bulunan sigortalı iş yerinde hasara yol açtığı, su seviyesinin yüksekliği nedeniyle, sigortalı iş yerinde kanalizasyon parsel çıkış bacasında çek-valf sistemi bulunmamasının oluşan hasara bir etkisinin olmadığı, zira, hasarın kanalizasyonun geri tepmesinden değil, yüzeyden işyerine dolan yüksek debili yağmur sularından meydana geldiği, sel sularının ortamdan uzaklaştırılmasının ise yeterli seviyede yağmur suyu şebekesi inşa edilmesinin yanında bu hattın periyodik bakımları ile mümkün olacağı, bu sorumluluklarını yerine getirmeyen davalı şirketin sigortalı iş yerinde oluşan hasarın tamamından sorumlu olduğu, bu halde davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalıya yaptığı ödemeyi davalıdan talep edebileceği anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davadan önce davalı yanın temerrüte düşürüldüğü iddia ve ispat olunmamış ise de, önceki hükmün bu yönden istinaf edilmediği anlaşıldığından, hüküm altına alınan alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne; 121.066,00 TL’nin 19.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 19.159,90 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.270,02-TL harçtan peşin alınan 2.067,51TL harcın mahsubu ile bakiye 6.202,51-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı ve ıslah harcı toplam 2.118,31 -TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 415,60-TL, bilirkişi ücreti olarak 1.400,00.-TL yapılan toplam 1.815,60-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca …bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı . 13/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır