Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/760 E. 2023/712 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/760 Esas
KARAR NO : 2023/712

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVALI : 1- … – TC:… …
VEKİLLERİ : Av. … -….
Av. … – …

DAVALILAR : 2- … – TC: … …
3- … – TC: … …
4- … – TC: … …
5- … – TC: … …

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 28/11/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların 30/07/2019, 08/01/2010 ve 06/05/2010 tarihli genel kredi sözleşmelerinde borçlu sıfatı ile imzası bulunan ve bu nedenle söz konusu borçtan sorumlu olan …’ın mirasçıları olduğunu, davalıların murisi …’ın anılan tarihlerde ayrı ayrı 3 borçlanma sözleşmesi imzalayıp kredi karşılığından borçlandığını, davalıların murisin mirasçıları olması nedeni ile borçtan sorumlu olduklarını, krediden doğan borcun tahsili amacı ile davacı tarafından … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, murisin mirasçıları tüm davalılara ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçluların icra takibine karşı itiraz ettiğini, takibin durdurduğunu, açıklanan nedenlerle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzer icra inkar tazminatına hükmedilmesine şeklide karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; sözleşme kapsamında alacak istemine ilişkin davanın on yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, 10 yıllık sürenin dolduğunu, müteveffa babasının takibe konu sözleşmelere ilişkin kefillik süresinin 10 yılı doldurduğunu ve kendiliğinden kefillik sıfatının düşeceğini, açılan takibin bu süreler sonunda açıldığını ve davanın reddinin gerektiğini talep etmiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı banka ile dava dışı … arasında imzalanan ticari kredi sözleşmesinde davalıların murisi …’ın müteselsil kefil olarak yer aldığı kredi ödemelerinin tahsili amacıyla açılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… sayılı dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, İhtarnameler, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
… sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …. Şirketi, borçlusunun …. , …; ilamsiz takip ile yapılan takipte toplam 64.601,26 TL alacağın tahsili amacıyla 12/12/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçluların ödeme emrine süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın İİK m.67 uyarınca yasal süresi içerisinde ve itirazın iptali istemi ile açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 30/07/2009 tarihli sözleşmesinde yapılan inceleme sonucunda; davacı banka ile davalı dışı … arasında, 30/07/2009 tarihli Ortaklar Mülkiyetinde Proje Uygulayan Kooperatiflerin Ortaklarından Alınacak Taahhütname ve Borçlanma Sözleşmesi akdedildiğini, tahsis edilen kredi tutarının 9.518,36 TL olduğu, sözleşme ile belirlenen kredi tutarının … davacı bankaya muhatap 17/04/2022 tarihli yazısı ekinde yer alan listeye göre bu sözleşme kapsamında kullandırılan kredi tutarının 7.033,40 TL olduğu, sözleşmede davalılar murisi …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 08/01/2010 tarihli sözleşmesinde yapılan inceleme sonucunda; davacı banka ile dava dışı … arasında 08/01/2010 tarihli Ortaklar Mülkiyetinde Proje Uygulayan Kooperatiflerin Ortaklarından Alınacak Taahhütname ve Borçlanma Sözleşmesi akdedildiğini, tahsis edilen kredi tutarının 25.480,00 TL olduğu, sözleşmede davalılar murisi …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 06/05/2010 tarihli sözleşmesinde yapılan inceleme sonucunda; davacı banka ile dava dışı … arasında 06/05/2010 tarihli Ortaklar Mülkiyetinde Proje Uygulayan Kooperatiflerin Ortaklarından Alınacak Taahhütname ve Borçlanma Sözleşmesi akdedildiğini, tahsis edilen kredi tutarının 5.668,00 TL olduğu, sözleşmede davalılar murisi …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu kredi sözleşmesi kapsamında davalı asıl borçlu ve kefillerin borcu bulunup bulunmadığının ve miktarı konusunda rapor düzenlenmesi için dosyanın bankacılık alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu bankacı bilirkişi tarafından hazırlanan 04/08/2023 tarihli raporda özetle; asıl alacak tutarının 30/07/2009 tarihli sözleşme kapsamında kullandırılan 7.033,40 TL, 08/01/2010 tarihli sözleşme kapsamında kullandırılan 25.480,00 TL, 06/05/2010 tarihli sözleşme kapsamında kullandırılan 5.668,00 TL toplamından oluşmak üzere 38.181,40 TL olduğu, …. muhatap
27.03.2012 tarih 118 sayılı yazısında, yazı eki listede isimleri belirtilen kooperatif ortaklarına kullandırılan kredi
borçlarının ödenmediği belirtilerek, borçlanma tarihinden itibaren muacceliyet tarihi 30.10.2011 tarihine kadar
sözleşme tarihi, bu tarihten itibaren ise temerrüt faizi uygulanmak üzere icra takibi başlatılması için olur talep
edilmiş olup, bu yazıya göre alacağın muacceliyet tarihi 30.10.2011 olarak saptandığı, akdi ve temerrüt faiz oranının sözleşmenin 3.maddesinde, ” bu borcumuzu vadesinde % 5 faiz … tahakkuk ettirilmesini ve vade tarihinde
taksit ile birlikte ödemeyi, vadesinde veya vadeyi takip eden 3 aylık ek süre içerisinde de ödemediğimiz takdirde
3 aylık ek süre sonunda faiz, anapara ve masraflardan oluşan borcumuzunu, 3 aylık sürenin sonundan veya
muaccel olduğu tarihten itibaren “3095 sayılı Kanunu Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun” hükümlerine göre belirlenmiş olan temerrüt faiziyle birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğimizi…” şeklinde düzenleme dikkate alınarak krediye uygulanacak akdi faiz oranı % 5 olarak hesaplandığı, sözleşmenin 3. maddesi doğrultusunda krediye uygulanacak temerrüt faizi oranı % 9 olarak belirlendiği belirtilmiştir. Belirlenen ilkeler uyarınca yapılan hesaplama sonucunda davacının takip tarihine göre talep edebileceği tutarın 38.141,40 TL asıl alacak, 38.844,93 TL (İşlemiş faiz 3.565,32+35.279,61) olmak üzere toplam 76.986,33 TL olarak hesaplandığı, taleple bağlılık kuralı gereğince 64.601,26 TL olarak talep edilebilceğinin hesaplandığı, asıl alacak miktarı olan 38.181,40 TL’ye takip tarihinden %9 oranında işlemiş faiz talep edilebileceğinin rapor edildiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamında toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davalıların murisi …’ın müteselsil kefil olarak imzaladığı üç ayrı kredi sözleşmesi sonrasında takip tarihi itibariyle sözleşmenin 3. maddesine göre belirlenen akdi ve temerrüt faizi uygulandığında toplam 76.986,33 TL borcun bulunduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu sözleşme ve bankacılık uygulamalarına uygun olarak hazırlandığından hükme esas alınmış, taleple bağlılık ilkesi gereğince icra takip tarihindeki alacağın borçlulardan tahsiline yönelik takibin devamına karar vermek gerekmiştir. Alacak likit olduğundan hükmedilen alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davalı … tarafında zamanaşımı definde bulunulmuş, müteselsil kefil olan muris tarafından imzalanan sözleşme tarihi ile takip tarihi arasında 10 yıllık sürenin dolduğu savunulmuştur. TBK’nın 598/3. Maddesi uyarınca bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından itibaren başlayarak 10 yılın geçmesiyle ortadan kalkar düzenlemesi dikkate alınarak, sözleşmenin en son 06.05.2010 tarihi ve 10.12.2021 takip tarihi itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Açıklanan nedenle davalı savunmasına itibar edilerek anılan davalı yönünden davanın kabulü ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Davanın kısmen kabulüne,
1- …. sayılı icra dosyasında davalılar …, …, …, …’ün yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 38.131,40 TL asıl alacak, 26.419,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 64.601,26 TL üzerinden takip talebindeki koşullar ile devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Hükmolunan alacağın % 20’si oranında belirlenen 12.920,25 TL icra inkar tazminatının davalılar …, …, …, …’ten alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı … aleyhine açılan davanın reddine,
5-Alınması gerekli 4.412,91-TL harcın davalılar …, …, …, … tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …, … alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,

8-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 871,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.371,00 TL yargılama giderinin davalılar …, …, …, …’ten alınarak davacı tarafa ödenmesine,
9-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca …. bütçesinden karşılanan 3.280,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılar …, …, …, …’ten alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren …. Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/10/2023

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸