Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/734 E. 2023/581 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/734 Esas – 2023/581
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/734
KARAR NO : 2023/581

DAVA : İtirazın İptali / Genel Kredi Sözleşmesi Kaynaklı
DAVA TARİHİ : 17/11/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
KARAR Y.TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan “İtirazın İptali” davasının yapılan açık yargılaması sonunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 12.06.2018 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı …’nun ise müteselsil kefil müşterek borçlu olarak sorumlu olduğunu, söz konusu sözleşmeden doğan borcun ödenmemesi üzerine davalılara …. Noterliği’nin 08.04.2022 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ipotek kısmını aşan tutar için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; davalıların itirazlarının iptali ile takibin takip çıkışı olan 716.494,34 TL üzerinden devamına, asıl alacak olan 661.280,81 TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek %19,18 oranında temerrüt faizi işletilmesi, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-SAVUNMALAR
2. Davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
3. Taraflar arasında takibe konu edilen genel kredi sözleşmesi akdedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
4. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; takip konusu kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırıldığı, kefaletin sözleşme ve yasa koşullarına uygun olup olmadığı, muacceliyet ve temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği, hangi tarihte gerçekleştiği, akdi ve temerrüt faiz oranlarının sözleşme ve hukuka uygun olup olmadığı, talep edilen asıl alacak ve işlemiş faizin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faizin ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
5. …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçluların …, … Anonim Şirketi olduğu, 661.280,81 TL asıl alacak, 6.515,18 TL BSMV, 52.584,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 720.380,30 TL alacağın tahsili amacıyla 26/05/2022 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara 22/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların borca, faize ve diğer tüm ferilere itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın İİK m. 67 uyarınca yasal süresi içerisinde ve itirazın iptali istemi ile açıldığı anlaşılmıştır.
6. …. Noterliği üzerinden keşide edilen 08.04.2022 tarih ve … yevmiye numaralı İhtarnamesinin incelenmesinde; davacı banka tarafından, davalılar … A.Ş ve … aleyhine keşide edildiği, ihtarnamede özetle; banka ile muhataplardan … A.Ş arasında imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca kredi tesis edilerek kullandırıldığı, diğer muhatabın müteselsil kefil olarak borçlu olduğu, kredi sözleşmesinin taraflarına verdiği yetkiye dayanılarak muhataba kullandırılan kredilerin kat edildiği, 07.04.2022 tarihi itibariyle toplam 1.239.964,45 TL’ye baliğ olan alacağın sözleşme hükümleri gereğince tamamen ödenerek tasfiye edileceği tarihe kadar %19,18 temerrüt faiz oranı üzerinden işleyecek faiz, bsmv, kkdf, masraf ve her türlü sair ferileriyle birlikte en geç 3 gün içinde ödenmesi ödenmesi, aksi takdirde haklarında yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin … A.Ş’nin “…” adresine gönderildiği, adresten taşındığı gerekçesi ile 11.04.2022 tarihinde iade edildiği, …’na TK m. 21 kapsamında mahalle muhtarı imzasına 11.04.2022 tarihinde teslim edilerek tebliğ edildiği tespit edilmiştir.
7. Dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi’nin incelenmesinde; 12.06.2018 tarihli 2.700.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi’nin, davalı … A.Ş. tarafından asıl borçlu olarak imzalandığı; söz konusu Genel Kredi Sözleşmesi’nin davalı … tarafından, kefil beyanı kısmına el yazısı ile ad-soyad, TC kimlik no, adres, “12.06.2018” kefalet tarihi, kefalet türüne “müteselsil”, kefil olunan miktarın rakam ve yazı ile “2.970.000,00 TL” yazılarak kefaleten imzalandığı; 12.06.2018 tarihli kefalet sözleşmesine, …’nun, 28.02.2018 tarih ve 9526 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nin 1343.sayfasında asıl borçlu … A.Ş.’nin şirket ortağı ve şirketi münferiden temsile yetkili yönetim kurulu başkanı olduğu tespit edildiğinden eş muvafakatinin alınmasına 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun “eşin rızası” ile ilgili 584. Maddesi ve Ek fıkra: 28.3.2013-6455 S.K. / m.77’ye göre gerek olmadığı, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun kefaletle ilgili 581, 583, 586 vd. kanun hükümleri ve sözleşme düzenlemeleri gereğince, toplam 2.970.000,00 TL miktarlı olarak verilen kefaletin; kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının kabul edilerek kefillin el yazısı ile yazılmak sureti ile imza tarihindeki 6098 sy. Borçlar Kanunu hükümlerine uygun olarak tesis edildiğinin Sayın Mahkeme’nizin takdirinde olduğu değerlendirilmektedir.
8. Mahkememizce dosya üzerinde bankacı bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış olup; bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacı banka ile davalı … A.Ş arasında 12.06.2018 tarihli 2.700.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, Genel Kredi Sözleşmesi’nin davalı … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, davalı asıl borçlu … A.Ş’nin, davacı banka nezdinde kullanmış olduğu kredilerden, 07.04.2022 kat tarihi itibariyle; … ek nolu Taksitli Ticari Kredinin, 05.04.2022 tarihli 18.taksit tutarının ödenmediği, … ek nolu Taksitli Ticari Kredinin, 09.02.2022 ve 09.03.2022 tarihli ….taksit tutarının ödenmediği, … ek nolu Taksitli Ticari Kredinin, 09.02.2022 ve 09.03.2022 tarihli ….taksit tutarının ödenmediği, … ek nolu Taksitli Ticari Kredinin, 09.02.2022 ve 09.03.2022 tarihli ….taksit tutarının ödenmediği, …ek nolu Taksitli Ticari Kredinin, 09.02.2022 ve 09.03.2022 tarihli ….taksit tutarının ödenmediği, … ek nolu Taksitli Ticari Kredinin, 02.03.2022 ve 04.04.2022 tarihli ….taksit tutarının ödenmediği, … ek nolu Taksitli Ticari Kredinin, 07.02.2022, 07.03.2022 ve 05.04.2022 tarihli ….taksit tutarının ödenmediği … ek nolu Taksitli Ticari Kredinin, 09.02.2022 ve 09.03.2022 tarihli ….taksit tutarının ödenmediği, kredi sözleşmesinin Madde 24-Bankanın Hesapları Kesme ve Sözleşmeyi Fesih Hakkı başlıklı maddesi altında yapılan düzenlemeleri uyarınca davacı banka alacağı için muacceliyetin gerçekleştiği, ekstrelerde söz konusu krediler için ihtarnamede ödeme için verilen 3 günlük süre zarfında da herhangi bir ödeme tespit edilemediği, kat tarihi itibariyle davacı bankanın, asıl borçlu … A.Ş’den ve TBK’nun 586. Madde’si ile taraflar arasında imzalanan Sözleşme’nin Kefalet başlıklı maddesine göre davalı müteselsil kefil …’dan olan alacağını talep etme hakkının doğduğunun değerlendirildiği, davacı banka tarafından keşide edilen 08.04.2022 tarihli ihtarnamenin davalı şirketin güncel adresine gönderilmediği için tebliğ edilemediği anlaşılarak, davalı şirketin temerrütünün takip tarihi itibariyle oluştuğu kanaati ile hesaplama yapılması gerektiğinin değerlendirildiği, …’na TK Md 21 kapsamında mahalle muhtarı imzasına 11.04.2022 tarihinde teslim edilerek tebliğ edildiği, ihtarnamede ödeme için verilen 3 günlük sürenin 14.04.2022 Perşembe günü hitamı ile davalı müteselsil kefilin 15.04.2022 Cuma günü temerrüte düştüğünün hesaplandığı; yapılan tespitler sonucunda; davacı bankanın …. Esas sayılı dosyası üzerinden 26.05.2022 takip tarihi itibariyle; davalı asıl borçlu … A.Ş’nden olan alacağı 657.143,74 TL Asıl Alacak olarak hesaplandığı, takibin devamına karar verilmesi halinde; 657.143,74 TL’lik asıl alacak kısmının takip tarihinden tahsil tarihine kadar Genel Kredi Sözleşmesi’nin Faiz, Temerrüt Faizi, Vergi ve Masraflar, Komisyon başlıklı maddesi altında yapılan düzenleme uyarınca denetlenerek tespit edilen %19,18 temerrüt faiz oranından işleyecek faiz ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin değerlendirildiği, Davalı …’ndan olan alacağı 635.427,35 TL Asıl Alacak + 27.430,81 TL İşlemiş Temerrüt Faizi + 1.371,54 TL Bsmv olmak üzere toplam 664.229,70 TL olarak hesaplandığı, takibin devamına karar verilmesi halinde; 635.427,35 TL’lik asıl alacak kısmının takip tarihinden tahsil tarihine kadar Genel Kredi Sözleşmesi’nin Faiz, Temerrüt Faizi, Vergi ve Masraflar, Komisyon başlıklı maddesi altında yapılan düzenleme uyarınca denetlenerek tespit edilen %19,18 temerrüt faiz oranından işleyecek faiz ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin değerlendirildiği anlaşılmıştır.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
9. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
10. Davalı borçluların borç tutarına, faiz tutarına, faiz oranına yönelik itirazları ile kefaletin geçerliliği aşağıdaki şekilde değerlendirilmiştir;
11. Öncelikle davalıların genel kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzalamış olduğu dikkate alınarak kefaletin geçerliliğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Davalı …’nun, 28.02.2018 tarih ve 9526 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nin 1343.sayfasında asıl borçlu … A.Ş.’nin şirket ortağı ve şirketi münferiden temsile yetkili yönetim kurulu başkanı olduğu tespit edildiğinden eş muvafakatinin alınmasına 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun “eşin rızası” ile ilgili 584. Maddesi ve Ek fıkra: 28.3.2013-6455 S.K. / m.77’ye göre gerek olmadığı, davalı tarafından verilen kefaletin; kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının kabul edilerek kefilin el yazısı ile yazılmak sureti ile TBK m. 583 hükmünde aranan şekil koşullarını taşığı anlaşıldığından kefaletin geçerli olduğu değerlendirilmiştir.

12. Temerrüt tarihlerinin belirlenmesine ilişkin olarak; 6098 sayılı Borçlar Kanunu Borçlunun Temerrüdü I. Koşulları başlaklı 117. Maddesinde; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.” şeklinde düzenleme yapıldığı, bu kapsamda; davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirket ve davalı kefile keşide edilen …. Noterliği’nin 08.04.2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin, tebliğ şerhlerinin incelenmesinden, … A.Ş’nin “…” adresine gönderildiği, adresten taşındığı gerekçesi ile 11.04.2022 tarihinde iade edildiği, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nde ise, davalı asıl borçlu şirketin adresinin yazılı olmadığı, Sözleşme’nin Müşterinin Kanuni Yerleşim Yeri ve Meydana Gelecek Değişiklikler başlıklı maddesi altında “….bilinen veya bildirilen son adrese tebligat yapılamaması halinde adres kayıt sisteminde/ticaret/esnaf sicilinde kayıtlı bulunan adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edileceğini ve TK nun 21.maddesinin uygulanması suretiyle tebligatın buraya yapılacağını,…adres kayıt sisteminde/ticaret/esnaf sicilinde kaydının bulunmaması/silinmiş olması vs halinde ise sözleşmede yer alan adrese yapılacak her türlü tebligatın noter veya postaya tevdi olunduğu tarihte kendisine yapılmış sayılacağını…kabul ve taahhüt eder.” şeklinde yapılan düzenleme uyarınca ihtarnamenin gönderildiği “…” adres kontrol edildiğinde ise davalı şirketin söz konusu adresinin 08.06.2018 tarih ve 9596 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde, “…” adresinden “…” olarak değiştirildiği; 30.07.2021 tarih ve 10377 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ise ihtar gönderim tarihinde güncel olan adresinin “…” olarak değiştirildiği/ilan edildiği görüldüğünden, 08.04.2022 tarihli ihtarnamenin davalı şirketin güncel adresine gönderilmediği için tebliğ edilemediği anlaşılarak, davalı şirketin temerrütünün takip tarihi itibariyle oluştuğu kanaatine varılmıştır.
13. Uygulanacak faiz oranlarının belirlenmesine ilişkin olarak; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144. Maddesi ve …. ve 20.02.2014 tarihli ilamına göre; Taraflar arasındaki Sözleşme’nin, Taksitli Kredi İşlemleri başlıklı maddesi altında; müşterinin, taksitli krediler ile ilgili gecikme ve temerrüt faizinin tespitinde, geri ödeme planında öngörülen akdi faiz oranı ile gecikme/temerrüt tarihindeki cari faiz oranından yüksek olanının akdi faiz olarak esas alınmasını kabul edeceği düzenlemesinin yapıldığı, Faiz, Temerrüt Faizi, Vergi ve Masraflar, Komisyon başlıklı maddesi altında ise temerrüt faiz oranının aksi kararlaştırılmadıkça bankanın aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan kredi faiz oranının akdi faiz olarak uygulanacağı düzenlemesinin yapıldığı, söz konusu düzenlemeye istinaden, kullandırılan kredilerin akdi faiz oranlarının %14,50 ve %14,00 olarak yer aldığı, sözleşme maddesine göre davacı bankanın en yüksek akdi faiz oranı olan %14,50’nin %50 fazlası üzerinden %14,50×1,50=%21,75 gecikme faizi, %100 fazlası üzerinden ise %14,50×2=%29,00 temerrüt faizi talep edebileceği ancak, davacı bankanın …’na borç tarihine uygun olarak 17.12.2021-18.08.2022 tarihleri arasında bildirdiği faiz oranı olan %14,75 üzerinden gecikme faizi ve %14,75’in %30 fazlası üzerinden %14,75×1,30=%19,18 temerrüt faizi talep ettiği, talep edilen oranların, sözleşme maddesine göre hesaplanan oranlardan daha düşük olduğu tespit edildiğinden taleple bağlı kalınmıştır.
14. Takip tarihi itibariyle nakdi alacağın belirlenmesine ilişkin olarak; davacı banka ile davalı … A.Ş arasında 12.06.2018 tarihli 2.700.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, Genel Kredi Sözleşmesi’nin davalı … tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından ihtarnameler keşide edildiği, ihtarnamelere rağmen borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalı şirketten takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının, 657.143,74 TL asıl alacak olarak hesaplandığı, 657.143,74 TL’lik asıl alacak kısmının takip tarihinden tahsil tarihine kadar Genel Kredi Sözleşmesi’nin Faiz, Temerrüt Faizi, Vergi ve Masraflar, Komisyon başlıklı maddesi altında yapılan düzenleme uyarınca denetlenerek tespit edilen %19,18 temerrüt faiz oranından işleyecek faiz ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte ödenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
15. Kefil yönünden davacı alacaklı banka ile akdedilen sözleşme incelendiğinde muacceliyet koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
16. Müteselsil kefalet sözleşmesi TBK m. 586 hükmünde düzenlenmiş olup 1. fıkrası “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir” hükmünü içermektedir.
17. Müteselsil kefalet sözleşmesinin alacaklıya tanıdığı en önemli imkan alacaklının asıl borçluyu takip etmesine gerek olmadan müteselsil kefile başvurabilmesidir. Borçlunun borcunu ifa etmemesi durumunda alacaklı TBK m. 586 düzenlemesindeki koşulları sağladığında asıl borçluyu takip etmeden de kefili takip edebilir. Ancak 818 sayılı BK’da yer almayan 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesindeki bu düzenleme gereğince müteselsil kefile başvurabilmesi için öncelikle borçlunun ifada gecikmesi gerekmekte olup bunun yanında alacaklının borçluya bir ihtar göndermesi ve bu ihtarın sonuçsuz kalması aranmaktadır. Buna karşın sözkonusu hükümde borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde bulunması halinde ihtara gerek olmadan alacaklı kefili takip edebilecektir.
18. Bilindiği üzere kefalet sözleşmesi asıl alacağa bağlı fer’i bir borç ilişkisidir. Bu anlamda kefilin borcu geçerli bir asıl borcun varlığına bağlıdır. Bu fer’iliğe bağlanan sonuçlardan biri asıl borcun sona ermesi halinde kefalet sözleşmesinin de kendiliğinden sona ereceğidir. Kefalet sözleşmesinin en tipik özelliklerinden olan fer’iliğine bağlanan sonuçlardan biri de kefalet sözleşmesine konu alacak asıl borçluya karşı muaccel hale gelmediyse kefile karşı da muacceliyet kazanmaz.
19. Borcun muaccel olması borçluya yapılacak bir ihtara bağlı kılınmış olduğu hallerde TBK m. 590/3 hükmü uyarınca sözkonusu ihtarın müteselsil kefile de yapılması sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Kefile ihtarın yapılmaması borcu kefil yönünden muaccel kılmayacaktır. Yine muacceliyet ihtarının yalnızca müteselsil kefile yapılması yeterli olmayıp borçluya bildirimde bulunulmadığı takdirde asıl borç ve buna bağlı kefalet borcu muaccel olmayacaktır (…).
20. Bu anlamda borcun muaccel olması borçluya yapılacak bir ihtara bağlı kılınmış olduğu durumda borçluya TBK m. 586 uyarınca gönderilen hesap kat ihtarnamesi, müteselsil kefillerin sorumluluğuna gidebilmek için yeterli olmayıp TBK m. 590/3 hükmü çerçevesinde kefillere de ihtarnameye ilişkin bir bildirimde bulunulmaması halinde kefiller bakımından asıl borç muaccel olmayacak ve kefillerin sorumluluğu da sözkonusu olmayacaktır.
21. Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, ihtiyati haciz talebinde bulunan banka ile dava dışı kredi kullanan arasında akdedilen kredi sözleşmesinde TBK m. 590/3 hükmü uyarınca muacceliyet koşulu olarak asıl borcun muaccel kılınması bir ihtarname şartına tabi kılınmamıştır.
22. Bu anlamda alacaklı banka tarafından genel kredi sözleşmesi ile kullandırılan kredi hesabının kat edilmesi ile alacak asıl borçlu yönünden muaccel hale gelmiş olmakla birlikte asıl borçluya TBK m. 586 hükmü uyarınca kat ihtarnamesinin tebliğ edilmemiş olduğu, zira kat ihtarnamesinin bila tebliğ iade edildiği, tebliğ edilen adresin kredi borçlusu şirketin sözleşme adresi olmadığı gibi ticaret sicil adresi de olmadığı anlaşılmaktadır.
23. Bu durum karşısında kefil yönünden TBK m. 586 hükmü uyarınca aranan koşulun gerçekleştiğinden sözedilemeyecektir. Bu itibarla müteselsil kefil hakkında hesap kat ihtarının tebliğ edilmemesi nedeniyle alacağın muaccel hale gelmediği anlaşılmış ve davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
24. Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce ve bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın dosya kapsamına, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve yargısal uygulamalara uygun olduğu anlaşılmış olup, davacı bankanın talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
VI-HÜKÜM
A-Davalı … yönünden davanın REDDİNE,
B-Davalı … Sig. Ara. Hiz. A.Ş. yönünden;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
…. takip sayılı dosyasına davalının vaki itirazlarının İPTALİ ile,
Takibin 657.143,74.-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 19,18 oranında temerrüt faizi işletilmesi ve faizin % 5 BSMV’si ile tahsili suretiyle takibin yürütülmesine
Fazlaya yönelik taleplerinin REDDİNE,
2-Hüküm altına alınan alacak tutarları toplamı 657.143,74.-TL % 20 oranında hesaplanan 131.428,75.-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
3- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44.889,49-TL harçtan peşin alınan 12.235,94-TL harcın mahsubu ile bakiye 32.653,55-TL harcın davalı … Sig. Ara. Hiz. A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç ve vekalet harcı toplam 12.328,14-TL yargılama harcının davalı … Sig. Ara. Hiz. A.Ş. ‘den tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 354,00-TL, bilirkişi ücreti olarak 2.000,00.-TL yapılan toplam 2.354,00-TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 2.159,01-TL’nin davalı … Sig. Ara. Hiz. A.Ş.’den tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı tarafından davalı … aleyhine yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 90.285,81 TL vekalet ücretinin davalı … Sig. Ara. Hiz. A.Ş. ‘den alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 9.496,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sig. Ara. Hiz. A.Ş. ‘ye ödenmesine,
9-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 96.814,38 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı davalı …’na ödenmesine,
10-Arabuluculuk Kanunu 18A/13 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asagari Ücret Tarifesi uyarınca 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin red/kabul oranına göre 1.467,46-TL’nin davalı … Sig. Ara. Hiz. A.Ş.’den, 132,54 TL ‘sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren …. Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 13/07/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”