Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/713 E. 2022/686 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/713 Esas – 2022/686
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/713 Esas
KARAR NO : 2022/686

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/11/2022
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR Y.TARİHİ : 11/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: mülkiyeti müvekkiline ait … plaka numaralı seat marka leon model aracın genişletilmiş kasko poliçesi ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin aracını www…com isimli internet sitesi üzerinden 558.000,00 TL bedelli ile satışa çıkardığını, 08.07.2022 tarihinde … numaralı GSM hattından müvekkili aranarak arayan kişi “aracı görmek istediğini ve aracı nasıl göreceğini” sorması üzerine müvekkilinin “ikamet adresinin önünde görebileceğini söyleyerek” arayan kişiye konum atması üzere telefon eden şahsın aynı gün saat 18.37 sularında müvekkili tekrar arayarak “adrese geldiğini” aracı garajdan çıkararak telefon eden şahısa aracı göstermeye başladığını, bu esnada aracı görmeye gelen şahsın araca baktığı sırada üzerinde bulunan sırt çantasını aracın sol arka kapısını açmak sureti ile arka koltuğa bıraktığını, rutin araç konuşması ve pazarlığı sırasında telefon eden şahısın “aracın motor sesini duymak istediğini” beyan etmesi üzerine müvekkili tarafından aracı çalıştırmış, bu esnada gerek müvekkilinin gereksede telefon eden şahısın araç dışında konuşurken aracı görmeye gelen şahısın aracın sol arka koltuğuna bıraktığı çantasını göstererek “bak burada ne var” demesi üzerine müvekkilinin çanta içerisinde bulunan silahı fark ettiğini, aracı görmeye gelen şahsın direksiyon tarafına yönlenmesi üzerine sağ ön yolcu tarafından araca binerek aracın çalındığını, söz konusu hırsızlık olayı ile ilgili soruşturmanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde devam ettiğini, müvekkilinin söz konusu hırsızlık olayı sonrası 08.07.2022 tarihinde davalı sigorta şirketine ihbarda bulunmuş ve ihtarname ile aracın rayiç değeri üzerinden zararının gider giderilmesini talep etmiş ancak davalı sigorta şirketini tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin dava konusu aracın çalınmasına ilişkin gerçekleşen olayda özel yükümlülüğüne ilişkin hiç bir sorumluluğu bulunmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya dair her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 100,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalı yana tebliğ edilmemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, genişletilmiş kasko sigorta poliçesine dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Arabuluculuk son oturum tutanağı, kasko poliçesi örneği, ruhsat fotokopisi, fotoğraflar ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Görev konusu dava şartı olup, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında, talep halinde veya resen incelenebilir. Mahkememizde açılan bu davada öncelikle taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi niteliğinde olup olmadığı ve ticaret mahkemesinin bu davada görevli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması zorunludur.
Tüketici işlemi ile ticari iş kesişmesinin meydana geldiği hallerde, emredici şekilde tüketicinin korunması amaçlanmaktadır. Böylece tüketicinin bulunduğu işlemlerin, ticari iş sayılmasının yanında ayrıca tüketici işlemi olarak kabul edilmesi gerektiği, kanunların çatışma içerisinde bulunduğu hâllerde; 6502 sayılı TKHK’nın gerek özel, gerekse sonraki kanun olması nedeniyle tüketici mevzuatının önceliğinin kabulü, isabetli bir çözüm yöntemidir (Ayhan, Rıza/Çağlar, Hayrettin: Ticari İşletme Hukuku -Genel Esaslar-, Ankara 2018, s. 24).
28.11.2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde bu kanunun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağı; 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler, “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler, “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanunu’nun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanun’un 73/1. maddesinde; “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı yan, … plaka sayılı aracının 08.07.2022 tarihinde çalındığını, araç bedelinin tahsili için davalı sigorta şirketine başvurduğunu ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek, şimdilik 100,00 TL’nin faizi ile birlikte genişletilmiş kasko sigorta poliçesi kapsamında tahsiline karar verilmesini istemiştir. Dava konusu araca ait ruhsat ve sigorta poliçesi incelendiğinde, dava konusu … plaka sayılı aracın hususi araç olduğu ve davalı sigorta şirketince genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalandığı sabittir. Davacı, davalı ile imzaladığı poliçe kapsamında tazminat talep etmektedir. Taraflar arasında kurulan kasko sigorta sözleşmesi tüketici işlemi niteliğinde olup, sigorta sözleşmesinin tarafı olan ve ticari amacı olmayan davacı, tüketici konumunda olduğuna göre, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle, davanın, mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın HMK 1 ve 20 maddeleri uyarınca, görevli Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın, mahkemenin görevli olması dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin Ankara Tüketici Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde taraflarca müracaat edilmesi halinde dava dosyasının görevli Ankara Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama gideri hususunun yetkili ve görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,

Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2022