Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/697 E. 2023/711 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Dosya No: 2022/697 Esas – 2023/711 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili

T.C.
ANKARA
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/697
KARAR NO : 2023/711

HÂKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2023
G.K. YAZIM TARİHİ : 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması neticesinde,
İDDİA :
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin vermiş olduğu elektrik satış hizmetinden yararlanabilmek için müvekkili şirket ile davalı arasında 15/12/2017 tarihinde perakende satış sözleşmesi imzalandığının, müvekkili şirketin imzalanan sözleşmenin gereklerini yerine getirdiğinin ve davalının yapmış olduğu başvuruya uygun olarak elektrik tedarikinin gerçekleştirildiğinin, davalının üzerine düşen tüketilen enerji bedelini ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve kendisine verilen süre içerisinde faturalarını ödemediğinin, müvekkili şirketin buna dayanarak …. dosyaları ile icra takibi başlattığının, ancak davalının sözleşmede kendisine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği gibi kötüniyetli olarak borca itiraz ettiğinin beyan edildiği; bu doğrultuda davalının takibe yapmış olduğu itirazların iptalinin, takiplerin kaldığı yerden devamının, yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden bahisle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, bunun yanı sıra yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
SAVUNMA :
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının tümüne itiraz ettiklerinin, taraflar arasındaki hukuki ilişki kapsamında cari hesap doğrultusunda hizmet karşılığı ödemeler yapıldığının, gerektiğinde iade faturası vb. kesildiğinin, taraflar arasındaki sözleşme için davacı tarafa teminatlar yatırıldığının, borcun ödenmemesi ihtimalinde zaten bu teminat/depozito miktarlarından alacağın mahsup edilmesi gerektiğinin, ancak davacı şirketin son bir ayda dahi müvekkili şirkete teminat iadesi, enerji kaybı bedeli gibi ödemeler yaptığının, herhangi bir borç mahsup veya takasında bulunmadığının, işbu hususların alınacak bilirkişi raporunda da ortaya çıkacağının beyan edildiği; bu doğrultuda davanın öncelikle usulden, bu mümkün olmadığı takdirde esastan reddinin, bunun yanı sıra her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
DELİLLER :
… Sayılı Dosya Suretleri.
… Dosya ve … Başvuru Sayılı Arabuluculuk Dosyası (Dosyamız UYAP Sistemi Kayıtlarına eklenilmek suretiyle incelenmiştir.).
… A.Ş. Tarafından Gönderilen 25/09/2023 Tarihli Cevabi Yazı.
Bilirkişi Kurulu Tarafından Düzenlenen 10/09/2023 Tarihli Ön İnceleme Raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava Konusu Uyuşmazlığın Tespiti :
Mahkememiz nezdinde açılan dava konusunun; davacı “… Anonim Şirketi” (davacı şirket olarak anılacaktır) tarafından, “Davalı … ile aralarında akdedilen hizmet sözleşmesi uyarınca ödenmemiş elektrik faturalarından doğduğu belirtilen alacak” ile ilgili olarak açılan ilamsız icra takiplerinde; davalı/borçlu “…” (davalı şirket olarak anılacaktır) tarafından sunulan itiraz başvuruları ile ilgili olarak, “İtirazın İptali” talepleri olduğu; davacı tarafından sunulan dava dilekçesi kapsamında aynı zamanda, davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de talep edildiği anlaşılmaktadır.

Dava Şartları ve İlk İtirazların Değerlendirilmesi :
Mahkememizce yürütülen yargılama kapsamında; öncelikle 6100 Sayılı HMK.’nın 114. maddesi uyarınca “dava şartlarının” mevcut bulunup bulunmadığı hususunda yapılan incelemede; dava şartlarında eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş; bunun yanı sıra, davalı tarafından sunulan cevap dilekçesi kapsamında da “yetki” veya “tahkim” ilk itirazlarında bulunulmadığı anlaşılmakla, bu hususlarda herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
Yürütülen Yargılama İşlemleri ve Uyuşmazlığın Esasının Değerlendirilmesi :
Mahkememizce; dava dilekçesini ve tensip zaptını içeren “ön inceleme duruşma davetiyesi”; (6100 Sayılı HMK.’nın 317, 318, 140/5, 141, 147 ve 320. maddeleri uyarınca ihtarat içerir şekilde) davalı şirkete 11/11/2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup; davalı şirket tarafından yasal süresi içerisinde (25/11/2022 tarihinde) cevap dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce; itirazın iptali istenen icra takibine konu alacağın varlığı ve miktarı hususlarında ayrıntılı ve denetime elverişli rapor düzenlenmesi amacıyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; anılan hususta düzenlenen Bilirkişi Ön İnceleme Raporu kapsamında;
“…Davacı… A.Ş. vekilinin dava dilekçesinde davaya konu olan davalının ödemediği aylara ait elektrik tüketim değerlerini gösteren faturaların, davalının elektrik tüketim miktarına bağlı hesap detaylarının, davalının elektrik tüketim endekslerinin, taraflar arasında imzalanan elektrik tedarik sözleşmenin tamamının (sözleşme ekleri ile birlikte) okunur halde dosya kapsamına Davacı… A.Ş. ve/veya … A.Ş.’den istenerek dava dosyasına kazandırılmasının;
Davalı … A.Ş.’den, taraflar arasında imzalanan sözleşme tarihinden itibaren davalı tarafından davacı şirkete ödenen elektrik faturalarının ödeme dekontlarının dosya kapsamına kazandırılmasının…”
talep edildiği; anılan belgelerin bulunmaması halinde, bilirkişi heyeti tarafından rapor düzenlenemeyeceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Anılan Bilirkişi Ön İnceleme Raporunun, Mahkememiz dosyasına 10/09/2023 tarihinde sunulması akabinde, davacı ve davalı şirketler vekillerine 18/09/2023 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği; davacı şirket vekili tarafından yasal süresi içerisinde (18/09/2023 tarihinde) bilirkişi ön inceleme raporuna yönelik sunulan beyan dilekçesi kapsamında; “…Davalı tarafın aboneliklere yönelik herhangi bir itirazı bulunmamaktadır. Bu konuda herhangi bir hukuki itilaf bulunmamaktadır. Sözleşmelere, başka bilgi ve belgeye mahkemenizce ihtiyaç duyulması halinde sözleşmelerin arşivde olması nedeniyle müvekkil şirkete müzekkere yazılarak istenilmesinin…” belirtildiği; davalı şirket vekili tarafından da yasal süresi içinde (25/09/2023 tarihinde) bilirkişi ön inceleme raporuna yönelik beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Müteakiben Mahkememizce; bilirkişi heyeti tarafından sunulan Ön İnceleme Raporu kapsamında eksikliği bildirilen hususlar hakkında; davacı ve davalı şirketler vekillerine “ihtarlı muhtıra” gönderilmiş ve anılan belgelerin Mahkememize sunulması amacıyla taraf vekillerine, tebliği müteakiben (2) hafta kesin süre verilmiş ve anılan ihtarlı muhtıraların tebliğini müteakiben işleyecek işbu kesin süre içerisinde “istenen delillerin” Mahkememize sunulmaması halinde, “söz konusu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına” dair karar verileceği ihtar edilmiş; söz konusu ihtarlı muhtıralar, taraf vekillerinin her birine 26/09/2023 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş; müteakiben davacı şirket vekili tarafından, muhtırada bildirilen (2) haftalık kesin süre içerisinde herhangi bir cevap verilmemiş (müvekkili şirket uhdesinde bulunan gerekli belgeler, Mahkememiz dosyasına sunulmamış); davalı şirket vekili tarafından ise, belirtilen kesin süre içerisinde (şirketleri uhdesinde bulunmayan belgelerin celbini istedikleri yerleri bildirir nitelikte) beyan dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır.
Bunun yanı sıra Bilirkişi Ön İnceleme Raporunda eksikliği bildirilen belgeler ile ilgili olarak; Mahkememizce, dava dışı … A.Ş.’ye (taraflar arasında imzalanan elektrik tedarik sözleşmenin tamamının -sözleşme ekleri ile birlikte- Kurumları nezdinde bulunması ihtimali binaen) müzekkere yazılarak; “… Vergi Kimlik numaralı davalı …’nin ödemediği aylara ait elektrik tüketim değerlerini gösteren faturaları, elektrik tüketim miktarına bağlı hesap detaylarını, elektrik tüketim endeksini ve davacı… A.Ş. ile davalı … arasında imzalanan 15/12/2017 tarihli perakende satış sözleşmesinin tamamının (sözleşme ekleri ile birlikte)” gönderilmesi istenilmiştir. Anılan Kurum tarafından Mahkememize 25/09/2023 tarihinde sunulan cevabi yazı kapsamında; şirketlerinin dağıtım şirketi olması sebebiyle, sözleşme kayıtlarının Kurumları nezdinde bulunmadığına ve anılan kayıtların… A.Ş. (davacı şirket) nezdinde bulunduğuna dair bila ikmal yanıt verilmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Taraflarca Getirilme İlkesi” başlıklı 25. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hâkim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz.
(2) Kanunla belirtilen durumlar dışında, hâkim, kendiliğinden delil toplayamaz.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Belgelerin Birlikte Verilmesi” başlıklı 25. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
(1) Dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek, mahkemeye verilmesi ve başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ön İnceleme Duruşmasına Davet” başlıklı 139/1. Maddesinin (ç) bendi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve yukarıdaki maddelerde belirtilen incelemeyi tamamladıktan sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirir. (Değişik cümle: 7251 – 22.7.2020 / m.13) Çıkarılacak davetiyede aşağıdaki hususlar ihtar edilir:

ç) Davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları, bu hususların verilen süre içinde yerine getirilmemesi hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi” başlıklı 31. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.”

Yukarıda Belirtilen Kanun Hükümleri ve Açıklamalar Doğrultusunda, Mahkememizce Dava Konusu Uyuşmazlık ile İlgili Olarak Yapılan Nihai Değerlendirmede;
Davacı şirket vekili tarafından sunulan dava dilekçesi kapsamında, “… Vergi Kimlik numaralı davalı … ile müvekkili davacı şirket… A.Ş. ile davalı … arasında imzalanan 15/12/2017 tarihli perakende satış sözleşmesine” dayanıldığı, ancak anılan sözleşme belgesinin Mahkememize sunulmadığı;
müteakiben Mahkememiz tarafından gönderilen (dava dilekçelerinde dayandıkları ancak henüz sunmadıkları belgeleri sunmaları veya başka yerden getirtilmesinin istedikleri deliller ile ilgili olarak gerekli/yeterli açıklamayı yapmaları hususunda ihtarat içerir) “ön inceleme duruşma davetiyesinin” davacı vekiline 12/11/2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak kendilerine verilen kesin süre içerisinde, davacı vekili tarafından söz konusu sözleşme belgesinin Mahkememize sunulmadığı;
müteakiben Mahkememizce alınan Bilirkişi Ön İnceleme Raporu kapsamında, ilgili “sözleşme evrakının” eksikliğinin bildirildiği; anılan raporun davacı vekiline 18/09/2023 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve davacı şirket vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan “bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi” kapsamında; “..Sözleşmelere, başka bilgi ve belgeye mahkemenizce ihtiyaç duyulması halinde sözleşmelerin, müvekkili şirkete müzekkere yazılarak celbi” hususunun belirtildiği;
anlaşılmış;
müteakiben 6100 Sayılı HMK.’nın 25. maddesinde belirtilen “taraflarca getirilme ilkesi” uyarınca davacı vekilinin bizzat gerekli ve yeterli delilleri Mahkememize sunması zorunluluğunun bulunması ve aynı Kanun’un 139. maddesi uyarınca “Mahkememizce celbinin talep edilebileceği” delillerin, “başka yerden getirtilmesi lüzumu bulunan delillere münhasır” olması nedeniyle, müvekkili şirket uhdesinde bulunan bir evrakın getirtilmesinin Mahkememizden istenilmesinin, “hakkın kötüye kullanımı” niteliğinde olacağı takdiriyle ve neticeten 6100 Sayılı HMK.’nın 31. maddesi hükmünün Mahkememize buyurduğu “Davayı Aydınlatma Ödevi” uyarınca “süresinde sunulmamış bir delilin re’sen Mahkememizce istenilmesi” amacıyla tekrar davacı vekiline “ihtarlı muhtıra” gönderilmiş olup; davacı vekili tarafından, kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilen ihtarlı muhtıraya rağmen, Mahkememize ilgili “sözleşme evrakının” verilen kesin süre içerisinde sunulmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından ispatlanamayan davanın reddine dair, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : (Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle)
1) Davacının davasını ispatlamayadığı anlaşıldığından, davanın REDDİNE,
2) Hükmolunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki talebin REDDİNE;
3) Harçlar Kanunu uyarınca; alınması gerekli 269,85 TL harçtan peşin alınan 3.217,01 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 2.947,16 TL harcın, kararın kesinleşmesini müteakiben talep edilmesi halinde, yatırana İADESİNE;
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA;
5) Davalı şirketin kendisini vekil ile temsil ettirdiğinin anlaşılması nedeniyle; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden takdir edilen 30.140,26 TL vekalet ücretinin, davacı taraftan alınarak davalı tarafa ÖDENMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan gider avansından, bakiye kalan kısmın; kararın kesinleşmesini müteakiben talep edilmesi halinde, 6100 Sayılı HMK.’nın 333. maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
7) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı anlaşıldığından; Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. maddesi uyarınca … bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın TEBLİĞ tarihinden itibaren (2) hafta içerisinde; (Mahkememiz’e veya istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine dilekçe sunmak ya da tutanağa geçirilmek koşuluyla Zabıt Katibine sözlü beyanda bulunmak suretiyle) HMK’nın 345. maddesi uyarınca …. Bölge Adliye Mahkemesi’ne İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere okunup, yapılan açık yargılamada karar verildi.17/10/2023

Katip …. Hâkim ….
¸ ¸