Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/682 E. 2023/112 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/682 Esas
KARAR NO : 2023/112

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/10/2022
KARAR TARİHİ : 20/02/2023
KARAR Y.TARİHİ : 23/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin doğrudan doğruya … Kurumu’na bağlı olmamakla birlikte … Kurumu’yla aynı doğrultuda faaliyetlerini yürüttüğünü, … Kurumu Genel Başkanlığı’nın ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan incelemeler neticesinde yanlışlıklar ve usulsüz harcamalar tespit edildiğini, usulsüz harcamaların resen savcılığa bildirildiğini, Devlet Denetleme Kurulu tarafından 09.01.2018 tarih ve 001/2018 sayılı inceleme raporu ile tüm ilgililer hakkında icra takipleri başlatıldığını, davalı aleyhine Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2021/8769 sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin davacı kurumda pilot olarak çalışmakta olduğunu, davacı kurum ile aralarındaki bağın iş sözleşmesini oluşturduğunu, uyuşmazlığın çözümünde İş Mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin faturalara yada davalının yapmış olduğu para transferlerindeki işlem açıklamalarına ilişkin herhangi bir müdahale hakkı bulunmadığını, davaya konu faturada müvekkiline herhangi bir para geçişi söz konusu olmadığı gibi elden ödeme vb de söz konusu olmadığını, iddia olunan eylemlerde kendi başına karar alma hakkı olmadığını, onay alınmadığı müddetçe iddia edilen ücretlerin müvekkiline ödenmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin kurumun belirttiği yerlere ödemeler yapmış ve kendi namına çalışması sebebi ile hak ettiği ücretlere hak kazanarak bu ücretleri almadığını, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığı savunmuş öncelikle davanın usulden, aksi yönde kanaat oluşması halinde davanın esastan reddine, karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, usulsüz harcamaların tahsiline tahsiline yönelik girişilen icra takibine vaki itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, teftiş kurulu raporu, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/83 Esas sayılı dosyasının uyap evrakları, Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2021/8769 sayılı icra dosyasının uyap evrakları ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
6102 sayılı TTK. nun 4. maddesinde ticari davalar düzenlenmiş olup buna göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmemiz yargı işleri tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Ayrıca 6102 sayılı TTK’da düzenlenen hususlar ile Medeni Kanun ve Borçlar Kanunuda düzenlenen bazı dava türlerinin ticari dava olduğu belirtilmiştir. TTK’nın 5. maddesinde ise ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişlemiz yargı işlerine bakmakla asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiş ve asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasıdaki ilişkinin görev ilişkisi niteliğinde olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı yan, Devlet Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan inceleme raporunda davalı tarafından usulsüz harcamalar yapıldığının tespit edildiğini, tespit edilen usulsüz harcamaların tahsiline yönelik başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı yanın, TTK 12. ve 16. maddeleri kapsamında sayılan tacir kişilerden olmadığı ve davanın da mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olup, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca, dava şartı yokluğu nedeniyle, usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın HMK 1. ve 20. maddeleri uyarınca, görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı vekililince, taraflar arasında iş sözleşmesi bulunduğundan bahisle uyuşmazlığın çözüm yerinin iş mahkemeleri olduğu savunulmuş ise de, davalının, davacı şirkette 01.04.2015-04.02.2016 tarihleri arasında pilot olarak çalıştığı, usulsüzlük yapıldığı iddia edilen 08.03.2014 tarihinde ise davacı şirkette çalışmasının bulunmadığı, yani bu tarih itibariyle taraflar arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığı anlaşıldığından, savunma yerinde bulunmamıştır.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın, mahkemenin görevli olması dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde taraflarca müracaat edilmesi halinde dava dosyasının görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama gideri hususunun yetkili ve görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
. 20/02/2023