Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/679 E. 2023/65 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … … MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/679 Esas – 2023/65
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
… GEREKÇELİ KARAR
… MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/679
KARAR NO : 2023/65

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….

DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ : 31/10/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
KARAR Y.TARİHİ : 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan “ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanması” davasının yapılan açık yargılaması sonucunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir;
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına müteveffa babası …’in çalıştığı iş yeri olan … İnş. Ltd. Şti’ndeki hizmetlerin tespiti amacı ile … Mahkemesi’nde 12/03/2010 tarihinde dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, Yargılama sırasında şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin öğrenildiğini ve şirketin ihyası için … … Mahkemesi’nde dava görüldüğünü ve Mahkemenin 2021/54 E, 2021/409 K, sayılı kararına göre şirketin ihyasına karar verildiğini ancak tasfiye memuru atanmadığını, bu konuda eksikliği gidermek adına iş bu davayı açtıklarını beyan ederek davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
II-SAVUNMALAR
2. Davalı Müdürlük temsilcisi cevap dilekçesinde; ihya davalarının tüzel kişiliğin tekrar kazanılması üzerine davalar olduğunu, ihya kararıyla birlikte tüzel kişiliğin süresiz şekilde canlanmasının söz konusu olduğunu, gerçekleştirilen ihya tescili ile birlikte şirketin bütünüyle canlandırıldığını aktif hale getirildiğini ve tekrar ticaret sicile kaydedilerek tüzel kişilik kazandığını, dava konusu … İnş. Ltd. Şti’nin tüzel kişiliğinin 09/11/2022 tarihinde tescil edilen ihya kararı ile birlikte aktif hale geldiğini, söz konusu şirketin … Mahkemesi’ndeki dava dosyasında taraf olarak gösterilmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığını, şirketin hali hazırda hem taraf ehliyeti hem de dava ehliyetine sahip olduğunu beyan ederek davanın hukuki yarar yokluğu ve dava şartı yokluğundan usulden reddi ile yasal hasım olduğundan aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir.

III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
3. Tarafların dava konusu edilen vakıalardan her hangi biri üzerinde anlaşamadıkları anlaşılmaktadır.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
4. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Mahkemece ihyasına karar verilen … İnş. Ltd. Şti’ne tasfiye memuru atanması isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
5. Dava dışı … İnş. Ltd. Şti’nin … kayıtlarının incelenmesinde; şirketin …’nun geçici 7. Maddesi uyarınca … Ticaret … tarafından kendilerine yapılan ihtar ve 07.07.2014 tarihli ve 8606 sayılı …’de yayımlanan ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunmayan şirketin 23.10.2014 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiği ve …’nin 27.10.2014 tarih ve 8681 sayısında ilan edildiği, … … Mahkemesi’nin 2021/54 E, 2021/409 K, sayılı kararı ile ihyasına karar verildiği ve bu hususun 11/11/2022 tarih 10702 sayılı …’de ilan edildiği anlaşılmıştır.
6…. Mahkemesi’nin 2015/45 E, sayılı dosyası suretinin incelenmesinde; dosyanın bozmadan önceki esasının 2010/81 olduğu, Mahkemenin 2010/81E, 2013/160 K, sayılı kararının … Dairesi’nin 11.12.2014 tarih ve 2014/19303 zE-2014/26989 K sayılı kararı ile bozularak 2015/45 esasına kaydının yapıldığı, davanın … tarafından … Başkanlığı ve … İnş. Ltd. Şti aleyhine açıldığı, dava açılış tarihinin 12/03/2010 olduğu anlaşılmıştır.
7. … … Mahkemesi’nin 2021/54 E, 2021/409 K, sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından 27/01/2021 tarihinde davalı … Ticaret … aleyhine … İnş. Ltd. Şti’nin ihyası istemi ile dava açıldığı, Mahkemece 09/06/2021 tarihinde davanın kabulüne karar verilerek … İnş. Ltd. Şti’nin ihyasına karar verildiği ve kararın 09/09/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
8. Dava, ihya edilen şirkete tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir.
9. Davacı yanın … İnşaat Ltd. Şti.’ye karşı açmış olduğu davada şirketin terkin edilmiş olduğunun anlaşılması üzerine ihyası için dava açması yönünde karar verildiği, bunun üzerine açmış olduğu davanın … Mahkemesi’nin 09.06.2021 tarih, 2021/54 Esas, 2021/409 Karar sayılı dosyasında görüldüğü ve davanın kabulü ile … İnş. Ltd. Şti’nin terkin işleminin usulsüz olması nedeniyle ihyasına karar verildiği ve sözkonusu kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
10. Davacı yan bu defa, Mahkememizce 09.06.2021 tarih, 2021/54 Esas, 2021/409 Karar sayılı kararı ile … İnş. Ltd. Şti’nin ihyasına karar verilmiş ise de tasfiye memuru atanmamış olduğu ve bu eksikliğin giderilmesi gerektiği iddiası ile eldeki davayı açmıştır.
11. Somut olayın incelenmesinden önce şirketin ihyasına yönelik Kanuni düzenlemelere değinmekte yarar bulunmaktadır.
12. 6102 sayılı …’nın Geçici Madde 7 hükmünde madde içeriğinde belirtilen hallerin varlığı tespit edilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın geçici 7. madde uyarınca yapılacağı düzenlenmiştir. Yine maddede sözkonusu hallerin 01.07.2015 tarihine kadar sayılan hallerin gerçekleştiğinin de tespiti aranmaktadır.
13. Geçici 7. maddenin … . fıkrasında sayılan bu haller ise;
“a) 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı … Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler.
b) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya 1/7/2015 tarihine kadar münfesih olan anonim ve limited şirketler.
c) Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler.
d) Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler.
e) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatifler.” şeklindedir.
14. Hemen belirtilmesi gereken önemli bir husus ise, sözkonusu yukarıda belirtilen geçici 7. maddenin 1. fıkrasında sayılan bu haller tadadi nitelikte bir sayım olup yalnızca bu hallere özgü olarak yine maddede öngörülen özel bir tasfiye yöntemi getirilmiş, bu haller dışında ise geçici 7. maddede belirtilen tasfiye usulü değil … veya ilgili Kanunlardaki düzenleme uyarınca tasfiye işlemi yapılması gerekmektedir.
15. Geçici 7. maddenin … . fıkrasında ise davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanamayacağı belirtilmiş, bunun dışında hangi hallerde bu düzenlemenin uygulanamayacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
16. Geçici 7. maddenin 4 ve devamı fıkralarında terkin ve tasfiye usulü düzenlenmiş olup aynı maddenin … . fıkrasının “…” bendinde; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere … Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin … .bendinde ise; dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir.
17. Görülüğü üzere maddenin … . fıkrasında sayılan halleri taşıyan, 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketler dışındaki, şirket ve kooperatiflerden faaliyetlerine devam etme isteğinde bulunmaları hâlinde münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemlerin yapılarak ispat edici belgelerin bildirilmesi için yapılacak işlemler maddenin … . fıkrasında sayılmıştır. 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere ise yine aynı yöntemle yapılacak bildirimde tasfiye memurunun bildirilmesi hususu ihtar edilir.
18. Maddenin … . fıkrasının “…” bendinde hem kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflere, hem de sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı açıkça düzenlenmiştir. Ayrıca yapılacak ihtarın … Gazetesi Müdürlüğünce ilan edileceği ve bu ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği de düzenlenmiştir. Ancak bu ilanın tebligat yerine geçebilmesi ihtarın “a” bendinde belirtilen kişilere tebliği halinde mümkün olabilecektir.
19. Maddede açıklanan biçimde ihtar yapılmaması halinde ise şirketin sicilden kaydının terkini işleminin usulsüz olduğunun kabulü gerekecektir.
20. Yapılan açıklamalar kapsamında somut uyuşmazlık incelindiğinde, şirketin 6102 sayılı …’nun geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı sicil müdürlüğünce terkin edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan biçimde ihtar yapılıp yapılmadığı incelendiğinde ise, dosya kapsamında yer alan ihtarnamenin şirketin sicile kayıtlı adresine tebliğ edildiği ancak tebligatın iade edilmiş olduğu, bununla birlikte ihyası istenen şirket yetkilisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda da açıklandığı üzere 6102 sayılı …’nun geçici 7. maddesinin 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete, şirketin yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan … Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtar usule aykırıdır. Bu nedenle dava konusu ihyası istenen şirketin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
21. Bununla birlikte davacının ihyasını istemiş olduğu … İnş. Ltd. Şti’nin 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlerden olduğu davalı … sunmuş olduğu belgelerden anlaşılmakta olup sözkonusu durumda olan şirketlere çıkartılacak ihtar içeriği geçici 7. maddenin … . fıkrasının “… bendinde düzenlenmiştir. İhtarda, tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılır.
22. Az yukarıda da (…) değinildiği üzere 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirkete ihtar tebliğ edilmiş ise de, şirketi temsile yetkili kişi/kişilere her hangi bir ihtar tebliği yapılmamış olması karşısında sicil işleminin hatalı olduğunun kabulü gerekmiştir. Ancak ihyası istenilen şirketin terkin nedeni dikkate alındığında 559 sayılı … Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde yerine getirmeyerek münfesih olan şirketin bu durumu ortadan kalkmayacağının da kabulü gerekmektedir.
23. Bu durumda ise tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmeli ve 6102 sayılı … Kanunu’nun 7/15. maddesi uyarınca sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerekmektedir.
24. Anılan gerekçe ile mahkememizce, 09.06.2021 tarih, 2021/54 Esas, 2021/409 Karar sayılı kararında davalı … müdürlüğünün 6102 sayılı …’nun geçici 7. maddesinde ve 559 sayılı KHK’da öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re’sen terkin ettiği, sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerektiği, …’nun 547/2. maddesi gereğince ek tasfiye kararı ile ihya ve tasfiye işlemlerinin yapılması için ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi gerekirken tasfiye memuru atanmaksızın ve her hangi bir dava ve işlem ile sınırlı olmaksızın şirketin ihyasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
25. Davacı yan ise yukarıda da açıklandığı üzere eldeki davada ihyasına karar verilmiş olan şirkete bu defa tasfiye memuru atanması talebinde bulunmuş ise de, yukarıdan beri yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere kesinleşen kararda tasfiye ile sınırlı bir ihyaya karar verilmemiş olduğu, buradan şirketin sicilin hatalı işlemi nedeni ile terkin işleminin iptali ile ihyasına karar verilerek yeniden aktif halde olması sonucu ortaya çıktığı, her ne kadar dayanak gösterilen derdest iş mahkemesince bu yönde ara karar oluşturulmuş ise de söz konusu şirket ihya edilerek yeniden tüzel kişilik kazanarak davada taraf olma ehliyetini kazanmış olup yapılacak tebligatla taraf teşkilinin sağlanması yeterli olup bu iş mahkemesindeki dava için tasfiye memuru atanmasını gerektirir bir durum olmadığının da kabulü gerekmektedir.
26. Ek tasfiye ve ihya kavramları iki ayrı hukuki durum ortaya koyan kavramlardır. İhyaya karar verilmesiyle birlikte şirket süresiz olarak aktif hale getirilmekteyken, ek tasfiyeye karar verildiğinde şirket tasfiye amacıyla sınırlı olarak ihya edilip tasfiye memuru ataması yapılmaktadır.
27. Yapılan açıklamalar ışığında her hangi bir dava ve işlem ile sınırlı olmaksızın ihyasına karar verilmiş şirkete eldeki dava ile tasfiye memuru atanması talebinde hukuki yararın bulunmadığının kabulü gerektiği anlaşılması karşısında davacının davasının hukuki yararın bulunmaması nedeni ile dava şartı yokluğundan davasının reddine karar verilmesi gerekmiştir.

VI-HÜKÜM
1-Davacının hukuki yararının bulunmaması nedeni ile HMK m. 114/1-h uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren … Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/02/2023

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”