Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/675 E. 2023/667 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/675 Esas – 2023/667
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/675 Esas
KARAR NO : 2023/667

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/06/2022
KARAR TARİHİ : 04/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … yolm bakım işlerini alt işveren olarak yaptığını, asıl işverenin … olduğunu, çalışan işçilerden …’in davacı ve davalılar aleyhine kıdem tazminatı, …, Fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti adı altında … sayılı dosyası ile dava açtığını ve lehine sonuçlandığını, söz konusu kararın …. Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini ve davacı tarafından 096/07/2021 tarihinde 77.247,44-TL ödemek zorunda kalındığını, 4857 Sayılı İş Kanunu 2.maddesi ve alt bentleri gereğince asıl işverenin toplu iş sözleşmelerinden doğan yükümlülüklerin alt işveren ile birlikte sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle, davalıların sorumluluk miktarlarınca şimdilik 51.498,29 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Anonim Şirketi’ne usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı işçiye ödenen tazminatın hizmet alım sözleşmesi uyarınca rücuen alınması istemine ilişkindir.
Dava … Mahkemesi’nin görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderilmiştir.
Dava davalı olarak … ve … AŞ’ye karşı açılmış, 15/02/2023 tarihli karar ile davalı … aleyhine açılan davanın ayrılmasına karar verilmiş, mahkememizin … sayılı esasına kaydı yapılmıştır.
07.06.2012 tarih ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile bazı hukuki uyuşmazlıklar yönünden, bir yandan tarafların iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hızlı sonuç elde edilebilmeleri, öte yandan da mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yine mahkemeler aracı kılınarak bazı tür hukuk uyuşmazlıklarında alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak “Arabuluculuk” müessesesi benimsenmiştir.
Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, 6325 sayılı Kanun’da 06.12.2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, mahkemelerin iş yükünün azaltılması için bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak “zorunlu arabuluculuk” şartı getirilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yazılı açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, somut olayda dava konusu bir miktar paranın tahsiline yönelik açılan ticari dava niteliğinde olup, dava tarihi olan 07/06/2022 tarihinde, 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır. Davacı tarafça, davadan önce yapılmış arabuluculuk başvurusu bulunmadığı anlaşılmakla, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 115/2. maddesi gereğince, davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın arabuluculuk dava şartı bulunmadığından usulden REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL harcın, peşin olarak alınan 879,47-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 609,62 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸