Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/660 E. 2023/52 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/660 Esas – 2023/52
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
… GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/660
KARAR NO : 2023/52

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP :…

ASIL DAVA:

DAVACI : …
: Av. …
DAVALI : …
: Av. ..
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan), Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
BİRLEŞEN …
9 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2016/573 E, SAYILI DOSYASI:

DAVACI : …
: Av. …
DAVALI : …
: Av. …
DAVA :Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 22/06/2016
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR Y.TARİHİ : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan “itirazın iptali” davasının yapılan açık yargılaması sonucunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir;
I-ASIL DAVADA İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yüklenici sıfatıyla … “…” işlerini üstlendiğini bu hususta taraflar arasında 24.01.2013 tarihli sözleşme yapıldığını, sözleşmenin 17.maddesine göre tamamlanan işlerle ilgili hakediş raporlarının işverence onaylanmasından sonra düzenlenecek faturanın işverene tebliğinden itibaren 15 gün içinde ödeme yapılacağını, hakediş raporlarının davalı işverence onaylanmasına rağmen teminat mektubunun nakde çevrileceği tehdidine boyun eğilerek uzun bir süre fatura düzenlenmediğini, “…” işlerine ilişkin geçici kabulün 30.10.2013 tarihinde yapıldığını ve tesisin elektrik üretmeye başladığını, müvekkili tarafından 01.02.2016 tarihinde düzenlenen 440.488 TL bedelli faturanın 02.02.2016 tarihli ihtarname ile birlikte davalıya gönderildiğini, davalının ise soyut gerekçelerle faturayı iade ettiğini, sözleşmenin 34.maddesine göre geçici kabulden itibaren 24 ay içinde kesin kabulün yapılacağını, aradan 31 ay geçmiş olmasına rağmen kesin hesabın yapılmadığını, fatura bedelinin tahsili için davalı hakkında … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve %20 icra tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II-BİRLEŞEN DAVADA İDDALAR
2. Davacı … Ltd Şti vekili birleşen … sayılı dosyaya verdiği dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan “… işleri” yapım sözleşmesi uyarınca davalıya 210.000 TL bedelli kesin teminat mektubu verildiğini, sözleşmenin 6. maddesi gereğince işin eksiksiz olarak teslim edilerek kesin kabulün yapılması ile teminat mektubunun iade edileceğinin hükme bağlandığını, sözleşmeye konu santralin geçici kabulünün 30.10.2013 tarihinde … yapıldığını, tesisin elektrik üretmeye başladığını, davalının ise geçici kabulün yapılmadığını gerekçe göstererek ve kesin kabulü gerçekleştirmekten haksız olarak kaçınarak teminat mektubunun iade etmediğini, hal bu ki tesisin geçici kabulünün yapılarak 30 aydan bu yana elektrik üretmeye devam ettiğini belirterek 31.03.2013 tarihli 2010 TL bedelli teminat mektubunun müvekkile iadesine karar verilmesini istemiştir.
III-ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA SAVUNMALAR
3. Davalı vekili asıl ve birleşen davaya yönelik cevap dilekçesinde; müvekkilinin yükleniminde olan …inşaatı işi kapsamındaki tüm “… işlerinin” anahtar teslimi usulü ile davalı ve dava dışı …’e verildiğini, davalının bir kısım taahhütlerini yerine getirdikten sonra işten el çektiğini, kalan işlerin müvekkili tarafından ve dava dışı … tarafından tamamlandığını, davacının yaptığı tüm işler onaylı hakedişlerde mevcut olduğunu, onaylı hakedişlere göre davacının tüm ödemeleri aldığını, davacının 01.10.2013 tarihinde son hakedişin yapılması ile neticelenen iş nedeniyle iki seneyi aşkın süre sonra “hakediş bedeli” açıklaması ile fatura düzenlemesinin hiçbir mantığı olmadığını, davacı tarafından kesişe edilen faturaya ilişkin onaylı hakediş raporu olmadığını, idare tarafından geçici kabulün 30.10.2013 tarihinde yapıldığını, işe ait hiçbir eksik olmadığı iddiasının gerçeğe uygun olmadığını, eksikler listesinin ekte sunulduğunu, bu nedenle teminat mektubunun iadesi gerektiğine ilişkin iddianın yerinde olmadığını belirterek asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesini istemiştir.
IIII-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
4. Taraflar arasında eser sözleşmesi akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
5. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl dava taraflar arasındaki eser sözleşmesinin ifa edilip edilmediği ile bakiye hakediş alacağının bulunup bulunmadığı, birleşen dava ise yine sözleşme uyarınca davalıya verilen teminat mektubunun iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
6. Mahkememizce verilen 23/06/2016 tarih, …, sayılı kararı, taraf vekillerinin İstinaf başvurusu üzerine, …, sayılı kararı ile kaldırılmıştır.
7. …, sayılı kararında özetle; Mahkemece HMK 31 maddesinde düzenlenen “hakimin davayı aydınlatma ödevi” kapsamında davacı tarafa süre verilerek asıl davadaki talebinin ne miktar olduğu hususu açıklattırılıp, sonucuna göre gerektiğinde 15.990,34 TL işlemiş faiz talebi üzerinden yatırılması gereken karar ve ilam harcının 1/4’ünü yatırmak üzere davacı tarafa süre verilip yatırılması halinde işin esasını inceleyip karar vermek, aksi halde Harçlar Kanunu’nun 30. Maddesi gözetilerek karar verilmesi gerekirken açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı bildirilmiştir.
8. Taraflar arasında akdedilen 24/01/2013 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; davalı … A.Ş. ile …-… iş ortaklığı arasında 24.01.2013 tarihli … … Sistemi Yapım İşi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme ile … ilçesinde bulunan …Projesi kapsamında tüm elektrik işleri ve otomasyon sisteminin yapım işi yüklenici …-… iş ortaklığı tarafından üstlenildiği, teklif edilen birim fiyatlar ve metrajlara göre sözleşme bedeli, 2.330.000 EURO + KDV olarak belirtilmiş olmasına karşın, adi ortaklığı oluşturan yüklenicilerin yapacakları işler sözleşmede ayrı ayrı gösterilmiş olup, davacı …’in yapması gereken işlere ilişkin listede yapılması gereken iş tutarı toplamı 553.316,67 EURO olarak belirtildiği, sözleşme eki dokümanlar listesinde yüklenicilerin yapacakları işleri ayrı ayrı gösteren iş planı bulunduğu, Sözleşmenin “Kesin Teminat ve Garanti Teminatı” başlıklı 6. Maddesinde; Malzeme, işçilik, … ödemeleri ve sözleşme kapsamındaki tüm işlerin teminatı olarak … tarafından 266.529 EURO bedelli davacı … tarafından 82.971 EURO bedelli kesin teminat mektubu verileceği, mektubun işin kesin kabulünün yapılması ve yüklenicilerin sözleşme konusu iş ile ilgili bir ayıp, hata veya eksikliğin veya sözleşmeye herhangi bir aykırılığın mevcut olmadığının tespiti halinde iade edileceğinin belirtildiği, sözleşmenin 6.3. Maddesinde; yükleniciler tarafından kesin teminat mektubundan ayrı olarak sözleşme bedelinin %10’u oranında ve sözleşmede belirtilen garanti süresi boyunca geçerli olacak banka kesin teminat mektubu verecekleri, bu mektubun verilmemesi halinde yüklenicilerin son hakedişinden kaynaklanan alacağın garanti teminat miktarı kadar işveren tarafından saklanabileceğinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
9. … sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … Ltd Şti tarafından davalı … A.Ş. aleyhine 25.04.2016 tarihinde başlattığı ilamsız takipte 440.488,71 TL asıl alacak, 15,990.34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 456.479,05 TL’nin tahsili istendiği, davacı tarafından takip talepnamesinde alacağın dayanağı olarak 01.02.2016 tarihli “hakediş bedeli” açıklamalı fatura gösterildiği anlaşılmıştır.
10. Takip dayanağı olarak sunulan 01.02.2016 tarihli 440.488,71 TL’lik faturanın incelenmesinde; davacı tarafından 02.02.2016 tarihli noter ihtarıyla davalıya gönderildiği, davacının söz konusu ihtarda sözleşmeye konu işlerin tamamlanarak 30.10.2013 tarihinde geçici kabul yapıldığını, hakediş raporlarının 3 yıla yakın bir süre önce onaylanmasına rağmen teminat mektubunun paraya çevrileceği tehdidi nedeniyle alacağa ilişkin faturanın düzenlenmediğini belirterek fatura bedelinin 15 gün içerisinde ödenmesi istediği anlaşılmıştır.
11. Davalı tarafından keşide edilen 11.02.2016 tarihli cevabi ihtarda; sözleşme uyarınca yapılan işlere ilişkin bedeli ödenmemiş herhangi bir hakediş bulunmadığı belirtilerek davacı tarafından düzenlenen 01.02.2016 tarihli fatura içeriğine itiraz edilmiştir.
12. Davacı ve davalı kayıtları bilirkişi marifetiyle incelenmiş olup, 16.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı … tarafından işin başlangıcından 27.02.2014 tarihine kadar olan dönemde dava konusu iş ile ilgili 8 adet fatura düzenlendiği, faturaların toplamının 461.604,17 EURO ( 1.114.035,55 TL ) tutarında olduğu, faturaların tamamının her iki tarafın cari hesap kayıtlarında işlendiği, faturalara karşılık davalı tarafından toplam 455.513,05 EURO ( 1.142.016,56 TL ) ödeme yapıldığı, sözleşme konusu iş ile ilgili 8 adet hakediş düzenlendiği, … nolu hakediş dosyaya sunulmamakla birlikte diğer hakedişlerde davacı ve davalının imzalarının bulunduğu belirtilmiştir.

V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
13. Asıl dava taraflar arasında akdedilmiş olan eser sözleşmesine dayalı hakediş alacağının tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali, birleşen dava ise yine sözleşme uyarınca verilen teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.
14. Davacı taraf sözleşme kapsamında üstlendiği işleri tam olarak yerine getirdiğini belirtmiş olmasına karşın, davalı, davacı ve ortağının bir kısım işleri yerine getirdiğini ancak davacının taahhüt edilen işleri tamamlamadan şantiyeyi terk ettiğini, yarım bırakılan işlerin müvekkili tarafından davacı nam ve hesabına yaptırıldığını belirtmiştir. Davalı vekili davacının sözleşme ile yüklendiği işleri eksik yaptığını ve bunların müvekkili tarafından tamamlatıldığını belirtmekte ise de buna ilişkin herhangi bir delil ve belge dosyaya sunulmamıştır. Bunun yanı sıra işin geçici ve kesin kabullerinin yapılarak tesisin faaliyete geçtiği de anlaşılmıştır. Bu durumda taraflın mutabık kaldığı hakediş rakamları esas alınarak yapılan iş tutarlarının belirlenmesi ve ödemelerin mahsup edilerek davacının var ise alacağının ortaya konulması gerekecektir.
15. 16.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların imzasını taşıyan …. nolu son hakedişte toplam imalat tutarı 502.462,75 EURO olarak belirtildiği, taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan ödemeler toplamının ise 455.513,05 EURO olduğu, tarafların imzasını taşıyan … nolu hakedişte belirtilen 1.670 EURO’luk kesintinin de hesaplamaya dahil edilmesi sonucunda, davacının kalan alacağının 135.722,99 EURO olarak hesaplandığı belirtilmiştir. 24.10.2019 tarihli ek raporda ise; 31.10.2013 tarihli geçici kabul tutanağında belirtilen ve davacı yüklenimindeki iş kapsamında olduğu değerlendirilen 9 adet hatalı ve eksik işler bedelinin 2.816,60 EURO olduğu, bu tutarın da düşümü ile davacı yüklenicinin hakediş alacağının 132.906,39 EURO olduğu belirtilmiştir.
16. Davacı vekili … nolu hakedişlerde toplam 80.000 Euro tutarlı nefaset kesintisi yapıldığını, davacının hakedişinden bu tutarın düşülmesi gerektiğini belirtmiştir. Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan hakediş raporlarının incelenmesinde; …. nolu hakedişte toplam hakediş tutarının 429.711,91 Euro olarak belirtildiği ancak daha sonra el ile düzeltme yapılarak toplam hakediş miktarının 355.526,54 Euro’ya düşürüldüğü, … nolu hakedişte toplam hakediş tutarının 464.403,95 Euro olarak belirtildiği halde el ile düzeltme yapılarak hakediş miktarının 390.218,50 Euro’ya düşürüldüğü, her iki hakedişte yine el ile yapılan ilave ile 40.000 Euro + 40.000 Euro nefaset kesintisi yapıldığı görülmüştür. Davacı vekili konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada hakediş tutanağına el yazısı ile yapılan ilavelerin müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında yapıldığını, bağlayıcı olmadığını, hakediş tutarlarındaki düzeltmelerin ve nefaset kesintilerinin izleyen … nolu hakedişlerde dikkate alınmadığını, bu nedenle davalı vekilinin nefaset kesintisi iddiasının doğru olmadığını belirtmiştir. Yapılan incelemede 5 ve 6 nolu hakedişlerde yapılan düzeltmelerin tek yanlı olup, davacının kabul ve onayını içermediği, bu yönüyle davacı açısından bağlayıcı olmadığı, kaldı ki toplam hakediş miktarları açısından … nolu hakedişlerde düzeltmeden önceki rakamların esas alındığı görülmekle davalı vekilinin nefaset kesintisine ilişkin iddia ve talepleri dikkate alınmamıştır.
17. Bilirkişi tarafından düzenlenen 24.10.2019 tarihli ek raporun dosya kapsamı ve sunulan delillere uygun olduğu, bu kapsamda takip tarihi itibariyle davacının kalan alacağının 132.906,39 Euro olup, 01.02.2016 fatura tarihindeki kur üzerinden ( 132.906,39 Euro x 3,2292 TL ) = 429.181,31 TL olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda her ne kadar alacağı fatura tarihinden itibaren faiz hesaplanmışsa da faturanın tek başına borçluyu temerrüde düşüren belge niteliğinde olmadığı, hakediş ödemelerine ilişkin sözleşmenin 17.3. Madde hükmünün alacağın muaceliyetine ilişkin bir düzenleme olup kesin vade içermediği ve bu nedenle temerrüde esas alınamayacağı anlaşılmakla, işlemiş faize yönelik bilirkişi raporundaki hesaplamaya itibar edilmemiştir. Takip öncesi temerrüde ilişkin davacı tarafından keşide edilen 02.02.2016 tarihli noter ihtarında borçluya tebliğden itibaren 15 günlük ödeme süresi tanınmış olup, dosyaya tebliğ belgesi sunulmadığından ihtarnamenin davalıya cevabı ihtarnamenin keşide edildiği 11.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağı, 15 günlük ödeme süresinin dikkate alındığında temerrüdün 27.02.2016 tarihinde oluştuğu anlaşılmıştır. Bu durumda alacağa 27.02.2016 – 25.04.2016 tarihleri arası 58 gün için temerrüt faiz hesabı yapılacak olup, takip tarihi itibariyle işlemiş faiz tutarı ( 429.181,31 x 58 x 10,50 / 36.500 ) = 7.160,86 TL olarak hesaplanmıştır.
18. Taraf vekilleri her ne kadar lehe hüküm olunan tutar üzerinden icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı talep etmişlerse de alacağın varlığı ve miktarının yargılama ile ortaya çıktığı, takip tarihi itibariyle likit bir alacak bulunmadığı, takipte haksız çıkılan bölüm yönünden davacının açıkça kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından taraf vekillerinin talepleri yerinde görülmemiştir.
19. Birleşen dava bakımından yapılan değerlendirmede; iadesi istenen teminat mektubunun sözleşmenin 6. Maddesinde belirtilen kesin teminat niteliğinde olduğu, dava konusu işin asıl işveren tarafından geçici ve kesin kabullerinin yapıldığı, geçici kabul tutanağında belirtilen eksik ve kusurlu işler bedelinin davacı alacağından mahsup edildiği, bunun dışında kesin teminatın iadesi koşulları arasında yer alan malzeme, işçilik, … ödemeleri, 3. şahıslara olan borç ve yükümlülüklere ilişkin davalı vekilince herhangi bir iddiada bulunulmadığı, sözleşmenin 6. maddesinde garanti teminatından bahsedilmekte ise de, garanti teminat tutarının taraflarca hazırlanan son hakedişten mahsubu gerekeceği, ancak taraflarca düzenlenen 8 nolu hakedişte böyle bir mahsup yapılmadığı anlaşılmakla, birleşen davada teminat mektubunun iadesi koşullarının oluştuğu ancak aşamada süresi dolan teminat mektubunun yenilenmediği ve buna ilişkin davanın konusunun kalmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

VI-HÜKÜM
1-ASIL DAVA
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-… …takip sayılı dosyasında davalının itirazının 429.181,31 TL asıl alacak, 7.160,86 TL işlemiş faiz üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
3-Red ve kabul edilen miktarlar yönünden taraf vekillerinin icra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin REDDİNE,
4- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 29.806,53 TL harçtan peşin alınan 7.522,45 TL peşin harç ve 275,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 7.797,45 TL harcın düşümü ile arta kalan 22.009,08 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 15.000,00 TL bilirkişi ücreti, 44,80 TL posta ve tebligat ücreti, olmak üzere toplam 15.044,80 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 14.903,18 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının dava açarken ödediği 7.522,45 TL peşin harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
8-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 38.867,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
9-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
2-BİRLEŞEN DAVA
1-Konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın, peşin alınan 3.586,28 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 3.531,88 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 155,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-İşbu dava nedeniyle peşin yatan ve mahsup edilen 54,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
6-Konusuz kalan dava yönünden davacının, dava tarihi itibariyle haklı olduğu anlaşılan davacı yararına A.A.Ü.T m. 13 uyarınca hesaplanan takdiren 23.150,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren … … Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 26/01/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2023

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip ….
e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”