Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Dosya No: 2022/629 Esas – 2023/750 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/629
KARAR NO : 2023/750
HÂKİM :….
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
…
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Maddi Tazminat (Araçta Oluşan Değer Kaybı)
DAVA TARİHİ : 10/10/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
G.K. YAZIM TARİHİ : 07/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat (Araçta Oluşan Değer Kaybı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması neticesinde,
I) İDDİA :
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının maliki olduğu … plakalı araca, 22/05/2023 tarihinde … A.Ş. adına kayıtlı … plakalı araç tarafından arkadan çarpılması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kazaya ilişkin müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kaza sonucunda müvekkili davacı adına kayıtlı araçta meydana gelen hasarın müvekkilinin kasko şirketi tarafından karşılandığı, araçta meydana gelen hasar ve tamirat nedeniyle aracında aynı zamanda değer kaybı da oluştuğu, değer kaybı bedelinin ödenmesi istemiyle davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, fakat yasal süre içerisinde sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödemede bulunulmadığı belirtilmiş olup; davanın kabulüne, fazlaya ilişkin talep, dava ve talep artırım hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
II) SAVUNMA :
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; başvuru sahibinin müvekkili şirkete başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığı ve yapılan değerlendirmede reel değer kaybının bulunmadığının tespit edildiği, söz konusu davaya ilişkin hasar bedelinin ve kusur oranlarının hesaplanması açısından konusunda uzman bilirkişiler tarafından rapor alınması gerektiği, değer kaybı bulunup bulunmadığının ve varsa miktarının tespitinin ancak bilirkişi marifetiyle tespitini talep ettikleri, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediği, davacı tarafın dava öncesinde dava konusu taleplere ilişkin müvekkili şirkete müracaatının söz konusu olmadığı belirtilmiş olup; davaya konu kaza ile ilgili olarak kusurlarının bulunmaması nedeniyle davanın reddine, müvekkili şirket aleyhine faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmolunmamasına, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinden bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
III) DELİLLER :
…. Arabuluculuk Sayılı Arabuluculuk Dosyası.
22/05/2022 Tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı.
… Poliçesi.
…. Tarafından Gönderilen 19/10/2022 Havale Tarihli Cevabi Yazı.
… Tarafından Gönderilen 20/10/2022 Havale Tarihli Cevabi Yazı.
Değer Kaybının Tespiti Hususunda Düzenlenen Bilirkişi Raporu.
IV) DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
a) Dava Konusu Uyuşmazlığın Tespiti :
Mahkememizde açılan davanın; davacı … (“davacı” olarak anılacaktır) ile davalı … (“davalı şirket” veya “davalı sigorta şirketi” olarak anılacaktır) arasında, davacının aracında oluşan değer kaybından kaynaklı “Maddi Tazminat Davası” olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın konusunun; 22/05/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, öncelikle kusur tespiti; anılan kaza nedeniyle davacının aracında “değer kaybı” meydana gelip gelmediğinin ve meydana gelmiş ise miktarının tespiti, anılan değer kaybı bedeli ile ilgili olarak davalı şirketin tazmin sorumluluğu bulunup bulunmadığı ve bulunmakta ise miktarı; tazmin sorumluluğunun tespiti halinde, söz konusu tazminat bedeline uygulanacak faizin türü hususlarından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
b) Dava Şartları ve İlk İtirazların Değerlendirilmesi :
Mahkememizce yürütülen yargılama kapsamında; öncelikle 6100 Sayılı HMK.’nın 114. maddesi uyarınca “dava şartlarının” mevcut bulunup bulunmadığı hususunda yapılan incelemede; dava şartlarında eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş; bunun yanı sıra, davalı sigorta şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi kapsamında da “yetki” veya “tahkim” ilk itirazlarında bulunulmadığı anlaşılmakla; bu hususlarda Mahkememiz tarafından herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
c) Dava Konusu Uyuşmazlığın Hukuki Tasnifi :
Haksız fiillerden doğan borç ilişkileri, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
(2) Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Zararın ve Kusurun İspatı” başlıklı 49. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
(2) Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.”
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun, Tazminatın Belirlenmesini Düzenleyen 51. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.
(2) Tazminatın irat biçiminde ödenmesine hükmedilirse, borçlu güvence göstermekle yükümlüdür.”
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun, “Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun, “Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi” başlıklı 99. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Ödemeyi yapan sigortacı, ödenen miktarın sorumluluk oranlarında paylaşılmasını diğer sigortacılardan yazılı olarak talep eder. Diğer sigortacılar talep tarihinden itibaren sekiz işgünü içinde kendilerine düşen miktarı talepte bulunana öder.
Bu madde hükmüne uymayan sigortacılar 108.000.000.- lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar.”
d) Dava Konusu Uyuşmazlık İle İlgili Değerlendirme :
Mahkememizde açılan davanın; davacı ile davalı sigorta şirketi arasında, davacının aracında oluşan değer kaybından kaynaklı “Maddi Tazminat Davası” olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından sunulan dava dilekçesini ve tensip zaptını içeren “ön inceleme duruşma davetiyesi”; (6100 Sayılı HMK.’nın 317, 318, 140/5, 141, 147 ve 320. maddeleri uyarınca ihtarat içerir şekilde) davalı sigorta şirketine 19/10/2022 tarihinde (usulüne uygun olarak) tebliğ edilmiş olup; davalı sigorta şirketi vekili tarafından yasal süresi içerisinde (03/11/2022 tarihinde) verilen cevap dilekçesi kapsamında; davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Kusur Tespiti Yönünden;
Mahkememizce, dava konusu trafik kazası ile ilgili olarak kusur tespiti hususunda ayrıntılı ve denetime elverişli rapor düzenlenmesi amacıyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; anılan hususlarda düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporları kapsamında; dava konusu kazanın meydana gelmesinde, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığının; anılan kazanın diğer tarafı olan … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan işbu bilirkişi heyeti raporu kapsamında; “kusur tespiti” ile ilgili olarak varılan kanaate yönelik, taraflarca herhangi bir beyan/itiraz sunulmadığı görülmüş olup; bu hususta ek rapor aldırılması cihetine gidilmemiştir.
Değer Kaybının Tespiti Yönünden;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti raporunun, “değer kaybı tespiti” ile ilgili bölümünde; davacının aracında “değer kaybı oluştuğunun” tespit edildiğinin ve değer kaybının tazmin miktarı ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede ise; dava konusu araçta … no’lu hasar dosyası kapsamında işçilik tutarının KDV hariç 4.300,00 TL olacağının; söz konusu hasar tutarında yer alan tüm onarım ve işçilik bedellerinin kaza tarihindeki piyasa şartlarıyla ve kaza tespit tutanağı ve fotoğraflara göre kaza şekliyle uyumlu olduğunun; davaya konu araçta, küçük onarım ile düzeltilebilecek malzeme değişiminin ve işçiliklerin yapıldığının; değer kaybı hesap formülündeki listelere göre, değer kaybına yönelik parça olarak sadece arka panel/bagaj kapısının onarım işlerinin fiyatının dikkate alınmasının; davaya konu aracın kaza tarihindeki değeri olarak 1.122.100,00 TL’nin dikkate alınabileceğinin; davaya konu aracın değer kaybı bedelinin kaza tarihi itibariyle 17.138,30 TL olacağının; davaya konu hasar onarım bedeli ile değer kaybı bedelinin toplam değerinin, davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanan aracın teminat limiti kapsamında (maddi araç başına 50.000,00 TL) olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi Heyeti raporunun dosyamıza sunulması akabinde, davacı vekiline ve davalı vekiline 12/02/2023 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş; davalı sigorta şirketi vekili tarafından (yasal süresi içinde) 27/02/2023 tarihinde bilirkişi raporuna yönelik itiraz dilekçesi sunulmuş; bununla birlikte davalı şirket tarafından herhangi bir beyan/itiraz dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından sunulan itirazların incelenmesinde, kusur tespitine yönelik herhangi bir itirazda bulunmadığı, itiraz beyanlarının tamamının “değer kaybı tespitine” yönelik olduğu görülmüş; söz konusu itirazların değerlendirilmesi ve cevaplandırılması amacıyla Mahkememizce (aynı heyetten) ek rapor aldırılmıştır.
Anılan bilirkişi heyeti ek raporu kapsamında; heyet tarafından yapılan incelemelerde, herhangi bir görüş değişikliğine gidilmediği anlaşılmıştır.
Neticeten;
Bilirkişi Kök ve Ek Raporlarının, davanın esasına etkili ve denetime elverişli olduğu kanaatine varılarak; davacının, dava konusu kaza nedeniyle aracında oluşan değer kaybı ile ilgili olarak 17.138,30 TL. alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Bununla birlikte; davacı lehine tespit edilen tazminat miktarına uygulanacak faiz ile ilgili olarak; “davalı sigorta şirketine bildirim tarihinin” dikkate alınması suretiyle temerrüt tarihinin 08/07/2022 tarihi olduğu anlaşılmakla; anılan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili kanaatiyle davanın kabulüne dair, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
V) HÜKÜM : (Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle)
1) Davanın KABULÜNE,
Bu doğrultuda;
22/05/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, davacının … plaka sayılı aracında meydana gelen değer kaybı ile ilgili olarak 17.138,30 TL’nin, sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 08/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine;
2) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.170,72 TL harçtan, peşin alınan 371,70 TL (80,70 TL peşin + 291,00 TL ıslah) harcın mahsubu ile bakiye kalan 799,02 TL harcın, davalı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3) Peşin alınan 371,70 TL (80,70 TL peşin+ 291,00 TL ıslah) harcın, davalı taraftan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4) Davacı tarafın, kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3. ve 13. maddeleri uyarınca takdiren 17.138,30 TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
5) Davacı tarafından ödenen 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti ile 141,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.333,70 TL yargılama giderinin; davalı taraftan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, kararın kesinleşmesini müteakiben talep edilmesi halinde, 6100 Sayılı HMK.’nın 333. maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
7) Arabuluculuk faaliyeti neticesince, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı anlaşıldığından; Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. maddesi uyarınca … bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar, dava değeri itibariyle KESİN olmak üzere okunup, yapılan açık yargılamada karar verildi. 08/11/2023
Katip … Hâkim …
¸ ¸
Gerekçeli Karar