Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/615 E. 2023/204 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/615 Esas
KARAR NO : 2023/204

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ : 24/03/2023
KARAR Y.TARİHİ : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özettle; Davalı …’in, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … İnş. Nak. San. Tic. A.Ş. arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde kefil olduğu ve bu kapsamda kullandırılan kredi geri ödemelerinin yapılmadığı ve tüm taksitlerin muaccel hale geldiği, müvekkil banka tarafından gösterilen tüm ödeme olanaklarına rağmen ödeme yapılmadığı için …. sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, dava borçlu tarafından haksız ve hukuken korunabilir bir sebep olmaksızın borca itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu, davalı tarafın itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalıdan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK 119/2 hükmü uyarınca (f) bendinde yer alan zorunlu unsurun dava dilekçesinde bulunmaması halinde davacıya süre de verilemeyeceğinden, dava dilekçesindeki eksiklik nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, dava konusu icra takibine dayanak Genel Kredi Sözleşmesine ilişkin davalı kefil … yönünden kefalet ilişkisinin sonlandığı, TBK’nun 599. maddesi uyarınca kefaletten dönme şartlarının tamamının oluştuğu, kefilin kefaletten dönme hakkını kullanabilmesi için asıl borcun henüz doğmamış olması gerektiği, davalı kefilin de kefaletten dönme hakkını dava konusu icra takibine esas asıl borcun doğumundan önce kullandığı ve kefillikten rücu beyanı doğrultusunda kefilliğin sonlandığı, davacının icra takibinde takip öncesi faiz işletmesinin, takip öncesi ve sonrasına ilişkin talep ettiği faiz oranı ve tutarı ile takip içeriğinin de yasaya aykırı olduğu, davacının icra inkar tazminatı talebinin de haksız ve hukuka aykırı bulunduğu, belirtilerek davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının … A.Ş, borçluların …, … İnşaat Nakliyat Sanayi ve Ticaret A.Ş. Ve … olduğu, 14.036,89-TL asıl alacak, 1.127,20-TL işlemiş faiz, 28,25-TL BSMV, 26,00-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 15.218,34-TL alacağa %28,62 oranı ile işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili için 04/09/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 11/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’in icra takibine, ödeme emrine, borca, faize ve tüm ferilere itirazı üzerine takibin durduğu davanın İİK’nın 67. maddesine göre süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı banka ile dava dışı borçlu … İnşaat .. A.Ş arasında 03.03.2015 tarihinde 700.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı kefilin aynı limitle müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı görülmüştür. Kefaletin TBK’nın 583 ve devamı maddeleri uyarınca el yazısı ile yazılıp, imzalandığı, miktar ve müteselsil ibaresinin bulunduğu ve şirket ortağı olması nedeniyle eş rızası gerekmeksizin kefalet hükümlerinin sonuçlarını doğuracağı ve sözleşmenin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı yanca şirket ortaklığından ayrılınması nedeniyle davacı bankaya gönderilen 11.04.2017 tarihli ihtarname ile kefilliğin kaldırılmasını talep ettiği bu nedenle borçtan sorumlu olmadığı savunulmuş ise de, TBK’nın 599. maddesi gereğince ancak borcun doğumundan önce ve koşulları oluşması halinde kefalet sözleşmesinden dönülebileceği düzenlenmiş olup, dava konusu kredinin ihtardan önce 18.10.2016 tarihinde kullandırılmış olduğu dikkate alındığında sözleşmeden dönme koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından asıl borçlu ve kefillere 02/08/2019 tarihli ihtarname ile 22.05.2019 tarihinde ödenmesi gereken 2.479,30-TL taksit, 24/06/2019 tarihinde ödenmesi gereken 2.479,30-TL taksit ve 22.07.2019 tarihinde ödenmesi gereken 2.479,30-TL taksit ile bu taksitlere işlemiş olan 213,53-TL gecikme faizi ve 1,68-TL BSMV olmak üzere ihtarname tarihi itibariyle toplam 7.662,11-TL gecikmiş ihtiyaç kredisi taksit borcunun bulunduğu, yapılan inceleme sonucu banka tarafından keşide edilen 02.08.2019 tarihli kat ihtarnamesinin davalı kefil …’e tebliğ edilemediği, davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla takip tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
Takip tarihi itibariyle davacı bankanın talep ettiği alacak tutarının denetlenmesi için bilirkişiden rapor alınmış, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; takip konusu alacağın taksitli ticari krediden kaynaklandığı, 30. taksitten sonraki taksitlerin ödenmediği, taksit vadesinden takip tarihine kadar temerrüt olmadığı için akdi faizin uygulanması gerektiği buna göre belirlenen alacağın 14.043,78 TL asıl alacak ve sözleşmenin 9.02 maddesine göre belirlenen uygulanan faizin % 50 fazlası ile bulunan % 28,62 oranında temerrüt faizi oranı uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Toplanan kanıtlar birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı arasındaki kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu ve davalının takip tarihi itibariyle davacı bankaya, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, TBK hükümleri ve bankacılık uygulamalarına uygun olarak, denetime elverişli biçimde hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınarak belirlenen 14.043,78 TL asıl alacak ve 1.004,83 TL işlemiş faiz olmak üzere, masraf ve vergi ile 15.124,85 TL tutarınca borcu bulunduğu anlaşılmakla, belirlenen alacak tutarı yönünden davanın kısmen kabulüne, alacağın likit olduğu anlaşılmakla icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1- Davanın kısmen kabulüne
… sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin, 14.043,78 TL asıl alacak, 1.004,83 TL işlemiş faiz, 50,24 TL bsmv ve 26,00 TL masraf olmak üzere toplam 15.124,85 TL alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 28,62 oranında temerrüt faizi ile birlikte takibin devamına
Fazlaya ilişkin istemin reddine
Hükmolunan alacağın % 20 si oranında hesaplanan 3.024,97-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 93,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.033,17-TL harçtan peşin alınan 259,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 773,27-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, vekalet harcı toplamı 92,20-TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 259,90-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 167,00-TL, bilirkişi ücreti olarak 1.500,00-TL yapılan toplam 1667,00-TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 1.656,66-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca … bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, red/kabul oranına göre hesaplanan 1.311,81-TL’sinin davalıdan, 8,19-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren …. Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2023

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸