Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/611 E. 2023/512 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/611
KARAR NO : 2023/512

DAVA : İtirazın İptali / Genel Kredi Sözleşmesi Kaynaklı
DAVA TARİHİ : 30/09/2022
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
KARAR Y.TARİHİ : 25/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir;
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar hakkında müvekkili bankaya olan ve 30.07.2009, 08.01.2010 ve 06.05.2010 tarihli sözleşmelerden mütevellit borçlarını ödemediği için …. E. sayılı dosyası vasıtası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların, ayrı ayrı 3 borçlanma sözleşmesi imzaladığını, müvekkili şirketten kullanmış oldukları kredi karşılığında borçlandıklarını, söz konusu sözleşmelerden görüleceği üzere …’un borçlu ortak sıfatıyla, diğer davalıların ise kefil sıfatıyla sözleşmeleri imzaladığını ve sözleşmelerde belirtilen miktarlarda kredileri müvekkili bankanın … şubesinden aldıklarını, davalıların öncelikle kooperatif üyesi olmaları ve yine imzalanan sözleşmeler gereği borçlardan müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduklarını, sözleşmelerden görüleceği üzere, 26.07.2001 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … Kullandırılacak Kredilere İlişkin Yönetmelik kapsamında …. ve bu kooperatifin ortaklarının da kredi kullandırılma imkânından faydalandığını, bu düzenleme ile kooperatifin ortaklarının borçlandırılması sureti ile krediler kullandırıldığını, davalıların imzaladığı sözleşmelerin de bu kapsamda olduğunu, davalıların kötü niyetli olarak borca itiraz etmeleri üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-SAVUNMALAR
2. Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak savunma hakkını kullanmamışlardır.
III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
3. Taraflar arasında takibe konu edilen ortaklar sözleşmesi akdedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
4. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; takip konusu kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırıldığı, kefaletin sözleşme ve yasa koşullarına uygun olup olmadığı, muacceliyet ve temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği, hangi tarihte gerçekleştiği, akdi ve temerrüt faiz oranlarının sözleşme ve hukuka uygun olup olmadığı, talep edilen asıl alacak ve işlemiş faizin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faizin ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
5. … sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının … Bankası… Şirketi, borçluların …, …, … olduğu, 38.181,40 TL asıl alacak, 83.479,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 121.660,45 TL alacağın tahsili amacıyla 13/12/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara 23/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların borcun tamamına ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın İİK m. 67 uyarınca yasal süresi içerisinde ve itirazın iptali istemi ile açıldığı anlaşılmıştır.
6. Taraflar arasında imzalanan Ortaklar Sözleşmesi’nin incelenmesinde; … ‘ne, 26.07.2001 tarihli ve 24474 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Tarımsal Amaçlı Kooperatiflere Kullandırılacak Kredilere İlişkin Yönetmelik” kapsamında kullandırılmak üzere … 2009 ve 2010 yılı Mali Yılı Bütçesinden;”…” kapsamında, ağıl inşaatları, işletme binası ve makine donatımı için 468.918,00 TL, …” kapsamında, canlı demirbaş alımı için 1.274.000,00 TL, …” kapsamında, canlı demirbaş alımı için 283.400,00 TL tahsil edildiği; davalılardan …’un “Borçlu”, diğer davalılar … ile …’un müteselsil kefil olarak imzalamış olduğu, 30.07.2009 tarihli ve 9.518,36 TL’lik, 08.01.2010 tarihli ve 25.480,00 TL’lik, 06.05.2010 tarihli ve 5.668,00 TL’lik sözleşmeler imzalandığı; 30.07.2009 tarihli Sözleşmeye istinaden belirlenen asıl alacak tutarı olan 9.518,36 TL Kooperatif’in talebine istinaden projeye tahsis edilen toplam tutardan 124.248,00 TL tenkis edilmesi üzerine, davacıya düşen tutardan da 2.484,96 TL mahsup edilerek asıl alacak 7.033,40 TL olarak yeniden belirlenmiştir.
7. 13.05.2010 tarihli … Makamı Oluru’nun incelenmesinde;…. uygulamakta olduğu ‘Ortaklar Mülkiyetinde (50Aile x 4Baş/Aile) …’ projesi için 2009 yılı fırım programından 468.918,00-TL ve 1.274.000,00.-TL, 2010 yılı yatırım programından 283.400,00 TL olmak üzere toplam 2.026.318,00.-TL kredi tahsis edilmiş olup bu kredinin 124.248,00.-TL’sinin tenkis edildiği, …’nden alınan 24/03/2012 tarih ve 7034 sayılı yazı ve eklerinde; söz konusu kooperatif ortaklarından (50) kişinin vadesi geçen borçlarım ödemediği belirtilerek kullandırılan kredilerin muacceliyet oluruna bağlanmasının teklif edildiği, bu itibarla; ‘Tarımsal Amaçlı Kooperatiflere Kullandırılacak Kredilere – İlişkin Yönetmelik’in 14. ve 18. maddeleri gereğince; ekli listede kalan anapara borç miktarları geçen (50) ortak için borçlanma tarihinden başlamak üzere; 30.10.2011 tarihine kadar sözleşme faizi ilave edilerek bulunacak miktara; bu tarihten sonra ise %9 temerrüt faizleriyle birlikte olmak üzere toplam 1.902.070,00.-TL kredi için icra takibi yapılmak suretiyle tahsil edilerek bankanın … Şubesi nezdindeki … nolu hesaba aktarılmasının uygun görüldüğünün bildirildiği anlaşılmıştır.
8. Mahkememizce dosya üzerinde bankacı bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış olup; bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; taraflar arasındaki sözleşme ve kefaletin imza tarihindeki mevzuat hükümlerine uygun olarak tesis edildiği ve bankaca asıl borçluya kullandırılan kredi geri ödenmediğinden, hesaplamalar sonucunda belirlenen borçtan, davalı asıl borçlu ile birlikte davalı kefillerin de müteselsilen sorumlu olduğu, icra takip tarihi itibariyle yapılan hesaplamada; asıl alacak 38.181,40 TL olarak belirlenmiş olduğundan, davacının bu kaleme ilişkin talebinin 49,20 TL’lik, işlemiş faiz 38.769,15 TL olarak belirlenmiş olduğundan, davacının bu kaleme ilişkin talebinin 50.190,44 TL’lik kısmının yerinde olmadığı, takibin 38.181,40 TL asıl alacak, 38.769,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 76.950,55 TL üzerinden yürütülmesinin uygun olduğu, icra takibinde istenilen %9 oranının, taraflar arasındaki sözleşme ve yönetmeliğe uygun olduğu bildirilmiştir.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
9. Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
10. Davalı borçluların borç tutarına, faiz tutarına, faiz oranına yönelik itirazlarının geçerliliği aşağıdaki şekilde değerlendirilmiştir;
11. Uygulanacak faiz oranlarının belirlenmesine ilişkin olarak; Taraflar arasında imzalanan Ortaklar Sözleşmesi’nin 3. Maddesinde; borcun vadesinde ödenmemesi durumunda, … onayında belirtilen oran üzerinden faizin tahakkuk ettirilmesinin ve vade tarihinde taksitle birlikte ödeneceğinin, vadesinde veya vadeyi takip eden 3 aylık ek süre içerisinde ödenmediği takdirde, 3 aylık süre sonunda faiz, anapara ve masraflardan oluşan borcun, 3 aylık sürenin sonundan veya muaccel olduğu tarihten itibaren 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre belirlenmiş olan temerrüt faiziyle birlikte ödeneceğinin kabul edildiği, proje kapsamında ortaklara kullandırılan kredilerin içinde davalıların da bulunduğu ortaklar tarafından ödenmediği bunun üzerine alınan 13.05.2010 tarihli … Makamı Oluru’na istinaden muacceliyet oluruna bağlandığı görülmektedir. Anılan Olur’da; “… ‘Tarımsal Amaçlı Kooperatiflere Kullandırılacak Kredilere İlişkin Yönetmelik’in 14. ve 18. Maddeleri gereğince; ekli listede kalan anapara borç miktarları geçen (50) ortak için borçlanma tarihinden başlamak üzere; 30.10.2011 tarihine kadar sözleşme faizi ilave edilerek bulunacak miktara; bu tarihten sonra ise %9 temerrüt faizleriyle birlikte olmak üzere ödenmesinin uygun görüldüğü anlaşılmıştır.

12. Takip tarihi itibariyle nakdi alacağın belirlenmesine ilişkin olarak; taraflar arasında, davalılardan …’un “Borçlu”, diğer davalılar … ile …’un müteselsil kefil olarak 30.07.2009 tarihli ve 9.518,36 TL’lik; 08.01.2010 tarihli ve 25.480,00 TL’lik; 06.05.2010 tarihli ve 5.668,00 TL’lik Ortaklar Sözleşmesi imzalandığı, 30.07.2009 tarihli Sözleşmeye istinaden belirlenen asıl alacak tutarı olan 9.518,36 TL’nin Kooperatif’in talebine istinaden projeye tahsis edilen toplam tutardan 124.248,00 TL tenkis edilmesi üzerine, davacıya düşen tutardan da 2.484,96 TL mahsup edilerek asıl alacağın 7.033,40 TL olarak yeniden belirlendiği, proje kapsamında ortaklara kullandırılan kredilerin içinde davalıların da bulunduğu ortaklar tarafından ödenmediği bunun üzerine alınan 13.05.2010 tarihli … Makamı Oluru’na istinaden muacceliyet oluruna bağlandığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki Sözleşmenin mevzuat hükümlerine uygun olarak tesis edildiği ve Bankaca asıl borçluya kullandırılan kredi geri ödenmediğinden, hesaplamalar sonucunda belirlenen borçtan, davalı asıl borçlunun sorumlu olduğu; yapılan hesaplamaya göre takip tarihi itibariyle alacağın; 38.181,40 TL asıl alacak, 38.769,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 76.950,55 TL olduğu, … Makamı Oluru’na istinaden istenilen yıllık %9 oranının, taraflar arasındaki sözleşme ve yönetmeliğe uygun olduğu anlaşılmıştır.
13. Davalılar … ve … takibe konu edilen kredi sözleşmesini kefil olarak imzalamış olup sorumlu olup olmadıklarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Kredi sözleşmesinin akdedildiği tarih 06.05.2010 olup bu anlamda sözkonusu kredi sözleşmesine mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
14. 6098 sayılı TBK’nın 598. maddesinde, “Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar. Kefalet, on yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak on yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir.
15. Kefalet süresi, en erken kefaletin sona ermesinden bir yıl önce yapılmak kaydıyla, kefilin kefalet sözleşmesinin şekline uygun yazılı açıklamasıyla, azamî on yıllık yeni bir dönem için uzatılabilir.” hükmünü içermektedir.
16. 6101 sayılı TBK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 5. maddesi ise; “Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder. Ancak, bu sürelerin henüz dolmamış kısmı, Türk Borçlar Kanunu’nda öngörülen süreden uzun ise, yürürlüğünden başlayarak Türk Borçlar Kanunu’nda öngörülen sürenin geçmesiyle, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi dolmuş olur.
Türk Borçlar Kanunu ile hak düşürücü süre veya özel bir zamanaşımı süresi ilk defa öngörülmüş olup da başlangıç tarihi itibarıyla bu süre dolmuşsa, hak sahipleri Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıllık ek süreden yararlanırlar. Ancak, bu ek süre, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden daha uzun olamaz.” şeklindedir.
17. Sözkonusu hükümlere göre, kefaletteki 10 yıllık hak düşürücü süre ilk kez 6098 sayılı TBK’nın 598. maddesiyle getirilmiş olup, 6101 sayılı Kanun’un 1.maddesi uyarınca, Türk Borçlar Kanun’un yürürlüğe girmesinden önceki fiil ve işlemlerin sona ermesinde Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacağı, 818 sayılı Borçlar Kanununda yer almayıp, 6098 sayılı Kanun’un 598/3. fıkrasında öngörülen, kefalet sözleşmesinden doğan alacağa ilişkin hak düşürücü süre, kanunun yürürlüğe girmesinden önceki sözleşmelere de uygulanacağı, on yıllık hak düşürücü sürenin yasanın açık hükmü karşısında kefalet sözleşmesinin yapıldığı 06.05.2010 tarihinde işlemeye başlayacağı ve 06.05.2020 tarihini takip eden 07.05.2020 tarihinde dolacağı, takip tarihinin 13.12.2021 olduğu, takip tarihinde 13.12.2021 tarihli kefalet sözleşmesi yönünden hak düşürücü süre dolduğundan kefaletinde sona erdiği, davacının bu kefalet sözleşmesine dayalı olarak davalılar … ve …’a karşı başvuru hakkı takip tarihinde ortadan kalktığı anlaşılmakla davanın TBK nın 598/3 fıkrası uyarınca hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir (…).
18. Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce ve bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın dosya kapsamına, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve yargısal uygulamalara uygun olduğu anlaşılmış olup, davacı bankanın talebinin 76.950,55 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
VI-HÜKÜM
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
Davalı … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE; davalının … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının, 38.181,40 TL asıl alacak ve 38.769,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 76.950,55.-TL yönünden iptaline, takibin; 38.181,40 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 faiz oranı işletilerek, devamına,
2-Fazlaya dair istemin reddine,
3-İtirazın iptaline karar verilen 76.950,55.-TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 15.390,11 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar … ve … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
Karar ve İlam Harcı
5-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.256,49 TL davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 710,25 TL ve bilirkişi ücreti olarak 1.500,00-TL olmak üzere toplam 2.210,25-TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan1.397,99TL’nin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuk Kanunu 18A/13 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asagari Ücret Tarifesi uyarınca 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 588,00 TL’sinin davacıdan, 1.012,00 TL’sinin davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,

8-Taraflarca depo edilen varsa gider avansı ile delil avansından bakiye tutarların karar kesinleştiğinde HMK m. 333 ve … Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca ilgilisine İADESİNE,
Vekalet Ücreti
9-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 12.312,09 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
10-… yönünden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 19.249,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren … Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 23/06/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”