Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/578 E. 2023/635 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/578 Esas – 2023/635
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili

T.C.
ANKARA
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/578
KARAR NO : 2023/635

HÂKİM : ….
KATİP :…

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNAN : …
….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
Av. …
Av. …
DAVA : Tazminat (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2022
KARAR TARİHİ : 26/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 02/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan Tazminat Davasının yapılan açık yargılaması neticesinde,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…. (…)….” adresinde bulunan taşınmazın, müvekkili tarafından 15/05/2021-14/05/2022 tarihleri arasında kullanılmak üzere davalı şirketten kiralandığını; davalının hem işyerinin yapı maliki, hem de kiralayanı olduğunu; 11/03/2022 tarihinde, saat 14:00 civarında taşınmaza ait tavanın çökmesi sonucunda dava konusu taşınmazı su bastığını ve işyerinde zarar meydana geldiğini, tavanın çökme sebebinin yönetim tarafından “klima sisteminde meydana gelen arıza sonucunda tavan arasına su dolması ve ağırlık sebebiyle tavanın çökmesi” olarak belirtildiğini ve 11/03/2022 tarihli olay tespit tutanağının düzenlendiğini; tavanın çökmesi akabinde meydana gelen su basması sonucunda elektronik cihazlar ve ofis eşyalarının zarar gördüğünü, … isimli, … seri numaralı … cihazının, … isimli ve … seri numaralı … cihazının ve … isimli … seri numaralı cihazının ıslanmak suretiyle zarar gördüğünü, müvekkili şirket tarafından …. sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını; yapılan keşif kapsamında tanzim edilen bilirkişi raporunda; tavanın çökmesi ve işyerini su basmasının sebebinin, tavanında bulunan ve alanın ısıtılma / soğutulmasında kullanılan … cihazının su giriş çıkış borularından sızan suyun birikerek asma tavanın çökmesine sebep olduğunun belirtildiğini, zararın meydana gelmesinde kusursuz sorumluluğu bulunan davalının, müvekkilinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu beyan ederek; elektronik cihazlarda oluşan zararın fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak üzere, elektronik cihazlardan … isimli … monitör için şimdilik 400,00 TL, 2 adet … isimli … ve bileşenleri için şimdilik 600,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL. miktarlı tazminatın zarar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile davalı arasında kira sözleşmesi bulunduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığını, bu nedenle 6100 sayılı yasanın 4. maddesine göre uyuşmazlığa bakmakla görevli Mahkemenin, Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, Mahkemece görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini; davanın… A.Ş.’ne ihbarını talep ettiklerini, müvekkili tarafından anılan bina ile ilgili… A.Ş.’ye … poliçe numarası ile … yaptırıldığını, meydana gelen olayın hemen akabinde, müvekkili şirket tarafından kendi sigorta şirketine ihbarda bulunulduğunu, anılan ihbar sonucunda sigorta şirketi tarafından yapılan detaylı tespit ve değerlendirmeler sonucunda ise hasarın oluşumunda davalı şirketin bir kusuru olmadığını, ortaya çıkan hasarda kusur ve sorumluluğun kiracı şirket olan … Dan. Taah. İç ve Dış Tic. A.Ş. ile iş ortağı … firmalarının olduğunun ifade edildiğini, eksper raporları ve olayın oluş şekli incelendiğinde meydana gelen su baskınının ve zararın davacının kusurundan kaynaklı olduğunun görüldüğünü beyan ederek; öncelikle açılan davada Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olması sebebiyle, davanın usulden reddine, dava konusu olayda meydana gelen su baskınının ve zararın davacının kendi kusurundan kaynaklandığından davanın esastan reddine, yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… D.İş Dosyası
Olay Tespit Tutanağı,
Cihaz Bilgileri
Hasar Fotoğrafları
Eksper Raporları
Sigorta Tespitleri
Video Kayıtları
Tutanaklar
İhtarnameler
Bilirkişi Raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Görevin Belirlenmesi ve Niteliği” başlıklı 1. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, … hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare : 6335 – 26.6.2012 / m.1) “ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi” sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen …, … ve … haklardan doğan davalar bundan istisnadır.”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticari Davalar ve Çekişmesiz Yargı İşlerinin Görüleceği Mahkemeler” başlıklı 5. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
(2) …
(3) Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
(4) …”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevi” başlıklı 2. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:

“(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı … göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları,
görürler.”
Yukarıda belirtilen madde hükümleri kapsamında açıkça belirtilmekte olduğu üzere Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu doğrultuda “kamu düzenine ilişkin” olan görev kurallarının uygulanması, Mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında tetkik edilmesi zorunlu bir unsur olup; gerek tarafların talebi doğrultusunda ve gerekse Mahkeme tarafından re’sen, yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilmektedir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup; söz konusu düzenleme uyarınca, yargı çevresinde ayrı bir Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde, Asliye Hukuk Mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmemektedir.
Gerek 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve gerekse 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında; Asliye Hukuk Mahkemeleri, Sulh Hukuk Mahkemeleri ve Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki görev sınırları, detaylı bir şekilde belirtilmiş olup; TTK.’nın 4. ve 5. maddelerinde hüküm altına alındığı üzere; öğretide “Mutlak Ticari Davalar” olarak adlandırılan ve taraflarının “tacir” sıfatları dikkate alınmaksızın 6102 Sayılı Kanun’un 4/1. maddesinde belirtilen bentler kapsamında sayılan işlere ilişkin bulunan davalar ile öğretide “Nispi Ticari Davalar” olarak adlandırılan ve tarafların her birinin “ticari işletmesi ile ilgili olan” davalar Asliye Ticaret Mahkemesi görevine girmektedir.
6102 Sayılı Kanun’un 4/1. maddesi uyarınca mutlak ticari davalar; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda, 4721 Sayılı Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. Maddelerinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203. maddelerinde; rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447. maddelerinde, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501. maddelerinde; kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519. maddelerinde; komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545. maddelerinde; ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554. maddelerinde; … hakkındaki 555 ilâ 560. maddelerinde ve saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları olarak belirlenmiştir.
Yukarıda belirtilen genel kuralın istisnası mahiyetindeki düzenleme, yine 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4 maddesi kapsamında belirlenmiştir. Buna göre; herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen “…”, “…” ve “…” haklardan doğan davalar da, “ticari dava” niteliğindedir.
Açıklanan hususlar dikkate alınarak, Mahkememize açılan dava kapsamında yapılan incelemede; taraflar arasındaki ihtilafın, davalı …. A.Ş.’nin mülkiyetinde ve “…” adresinde bulunan taşınmazın, davacı … A.Ş.’ye kiralanmış olması akabinde, anılan taşınmazda 11/03/2022 tarihinde meydana gelen su basması neticesinde meydana gelen zararın, kusursuz sorumluluk hükümleri uyarınca, davalı taraftan tazminine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen 6100 Sayılı HMK.’nın 2. maddesi kapsamında da açıkça belirtilmekte olduğu üzere; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı … göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda görevli Mahkemenin, Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirlendiği anlaşıldığından, Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : (Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle)
1) Mahkememizin görevli olmadığı ve bu doğrultuda dava şartı noksanlığı bulunduğu anlaşıldığından, davanın USULDEN REDDİNE;
2) Görevli Mahkemenin, … Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE,
3) Mahkememiz kararına yönelik, “süresi içinde kanun yoluna başvurulmaması” nedeniyle, kararın kesinleşmesi halinde, kararın kesinleştiği tarihten; “süresi içinde kanun yoluna başvurulmakla birlikte, kanun yoluna başvurunun reddi kararı verilmesi” halinde, işbu kararın tebliğ tarihinden itibaren (2) hafta içerisinde “Dosyanın Görevli Mahkemeye Gönderilmesi” talebinde bulunulması halinde dosyanın, görevli olan … Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE;
4) İşbu hükmün (3) no’lu bendi kapsamında belirtilen süreler içinde “Dosyanın Görevli Mahkemeye Gönderilmesi” talebinde bulunulmaması halinde; Mahkememizce re’sen “davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği” hususunun, taraflara İHTARINA (işbu kararın tebliği ile ihtar edilmiş kabul edilecektir);
5) Harç ve yargılama giderlerinin; 6100 Sayılı HMK.’nın 331/2. maddesi uyarınca, görevli Mahkeme dosyası kapsamında DEĞERLENDİRİLMESİNE;
Dair; Davalı … vekilinin yüzüne karşı, davacı’nın yokluğunda verilen karar, gerekçeli kararın TEBLİĞ tarihinden itibaren (2) hafta içerisinde; (Mahkememiz’e veya istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine dilekçe sunmak suretiyle) HMK’nın 345. maddesi uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi’ne İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere okunup, yapılan açık yargılamada karar verildi.26/09/2023

Katip …. Hâkim …. ¸