Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/472 E. 2023/583 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/472 Esas – 2023/583
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/472
KARAR NO : 2023/583

DAVA : İtirazın İptali / Genel Kredi Sözleşmesi Kaynaklı
DAVA TARİHİ : 30/05/2019
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
KARAR Y.TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan “İtirazın İptali” davasının yapılan açık yargılaması sonunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka ile asıl borçlu … arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalılar … ve … Ltd. Şti’nin sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıkları, sözleşme uyarınca asıl borçluya kredi kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine 13.03.2019 tarihli hesap kat ihtarı gönderildiğini ve 4.133.903,80 TL nakit alacağın ödenmesi ve 2.030,00 TL gayrinakit alacağın depo edilmesinin bildirildiğini, olumlu bir sonuç alınamaması üzerine alacağın tahsili için borçlular hakkında … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların borca itirazı üzerine takibin durduğunu, icra takibinden sonra yapılan 26.04.2019 tarih 5.963,69 TL, 03.05.2019 tarih 279,24 TL tahsilatların takip dosyasına bildirildiğini, takibe konu edilen … nolu kredilerin … teminatı ile kullandırıldığını, … nolu krediye ilişkin … tarafından 10.05.2019 tarihinde, 2.864.025,00 TL ödeme yapıldığını, banka ile … arasında yapılan protokol hükümleri uyarınca yapılan ödeme nedeniyle oluşan kurum alacağının kanuni takip işlemlerinin kredi veren tarafından yürütülmesi gerektiğini, borçluların sorumlu oldukları tutar belirlenirken ipotek bedellerinin mahsup edildiğini, mahsup sonrası kalan tutar için icra takibi yapıldığını, ipotek bedellerinin mahsubu sonucu asıl borçlu …’in icra takibine konu nakit alacak tutarının 2.781.473,75 TL olduğunu, kefiller … ve …’in sorumluluğunun ise 4.268.195,34 TL olduğunu iddia ederek davalıların borca itirazının iptali ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II-SAVUNMALAR
2. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müteselsil kefiller … ve …’in borcundan ipotek bedeli olan 1.550.000,00 TL’nin mahsup edildiğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, kefillerin ancak sözleşmede açık hüküm bulunması halinde depo bedelinden sorumlu olacaklarını, sözleşmede açık hüküm bulunmadığından kefillerin depo bedelinden sorumlu olmadıklarını, banka tarafından uygulanan faiz oranlarının yasaya aykırı ve fahiş olduğunu, kefalet sözleşmesinin geçerliliğinin TBK 583 maddedeki şartları taşıyıp taşımadığının mahkemece araştırılması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.

III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
3. Taraflar arasında takibe konu edilen genel kredi sözleşmesi akdedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
4. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; takip konusu kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırıldığı, kefaletin sözleşme ve yasa koşullarına uygun olup olmadığı, muacceliyet ve temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği, hangi tarihte gerçekleştiği, akdi ve temerrüt faiz oranlarının sözleşme ve hukuka uygun olup olmadığı, talep edilen asıl alacak ve işlemiş faizin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faizin ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
5. … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının … Bankası A.Ş, borçluların …, … ve … İnş. Oto. … Teks. San ve Tic. Ltd. Şti olduğu, 4.133.901,80 TL asıl alacak, 126.659,80 TL işlemiş faiz, 6.413,51 TL %5 gider vergisi, 1.220,23 TL masraf olmak üzere toplam 4.268.195,34 TL alacağın tahsili amacıyla 16/04/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borlulara tebliği üzerine davalı borçlular tarafından asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu işbu davanın İİK m. 67 uyarınca yasal süresi içerisinde ve itirazın iptali istemi ile açıldığı anlaşılmıştır.
6. …. Noterliği’nin 13.03.2019 Tarih ve … yevmiye numaralı İhtarnamesinin incelenmesinde; davacı banka tarafından, davalı kredi borçlusu … ile …, … ve … İnş. Oto. … Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ye müteselsil olarak keşide edildiği, ihtarnamede özetle, bankanın … Şubesi nezdinde muhataplardan …’in lehine, diğerlerinin müşterek ve müteselsil kefaletiyle Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden açılmış bulunan ve 08.03.2019 tarihi itibariyle aşağıda detaylandırılan ürünlerden kaynaklı toplam 4.133.901,80 TL borcun bu tarihten itibaren işleyecek faiz, fon, gider vergileri ve noter masrafı ile birlikte 24 saat içinde Banka veznelerine ödenmesi, ayrıca nezdlerinde bulunan 1 adet çek yaprağının 5941 sy Çek Kanunu gereği Bankaca ödenmesi garanti edilen meblağ toplamı 2.030,00 TL’nin 24 saat içerisinde depo edilmesinin talep edildiği, aksi halde aleyhlerine yasal yollara başvurularak tahsil yoluna gidileceği, bu durumda masraf ve vekalet ücretinin muhataplara ait olacağı fazlaya ilişkin her türlü alacak ve haklarının saklı tutulduğunun ihtar edildiği, ihtarnamenin asıl borçlu …’in eşi … imzasına 15.03.2019 tarihinde teslim edilerek tebliğ edildiği, davalı …’in aynı konutta oturan … imzasına 15.03.2019 tarihinde teslim edilerek tebliğ edildiği, … İnş. Oto. … Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ne gösterilen adrese gidildi … olup adres sürekli kapalı olup ismen tanınmıyor 15.03.2019 tarihinde … imzalı onayı ile iade edildiği, anlaşılmıştır.
7. İpotek Belgeleri ve Resmi Senetlerinin incelenmesinde; 17.09.2010 tarihinde … yevmiye numarası ile …in mülkiyetindeki “… nolu bağımsız bölümdeki meskeni üzerine 130.000,00 TL tutarında; 03.02.2011 tarihinde … yevmiye numarası ile …’in mülkiyetindeki “… nolu bağımsız bölümdeki meskeni üzerine 160.000,00 TL tutarında; 01.03.2017 tarihinde …yevmiye numarası ile …’in mülkiyetindeki …. Parselde kayıtlı … nolu bağımsız bölümdeki konutu üzerine 440.000,00 TL tutarında; 12.06.2018 tarihinde 7387 yevmiye numarası ile …..’in mülkiyetindeki … Parselde kayıtlı …. nolu bağımsız bölümdeki konutu üzerine 820.000,00 TL tutarında; 1.dereceden ipoteği fekki bankaca bildirilinceye kadar …’in bankadan açılmış açılacak, doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatı olarak alındığı, toplam ipotek tutarının 1.550.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
8. Dava konusu Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nin incelenmesinde; davacı … Bankası A.Ş.
ile davalı asıl borçlu … arasında 20.10.2015 tarihli 1.600.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”nin asaleten imzalandığı; davacı … Bankası A.Ş.
ile davalı asıl borçlu … arasında 03.08.2017 tarihli 1.300.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”nin asaleten imzalandığı, davalı …’in söz konusu “Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi” ni, “03.08.2017” kefalet tarihini, kefaletin türünün “müteselsil” olduğunu ve kefalet tutarını “1.300.000,00 TL” olarak belirterek kefaleten imzaladığı, eşi … tarafından 03.08.2017 tarihinde eş rızasının verildiğinin görüldüğü, davacı … Bankası A.Ş. ile davalı asıl borçlu … arasında 08.06.2018 tarihli 5.000.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”nin asaleten imzalandığı, davalı … ve … İnş. Oto. … Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin söz konusu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”ni, “08.06.2018” kefalet tarihini, kefaletin türünün “müteselsil” olduğunu ve kefalet tutarını “5.000.000,00 TL” olarak belirterek kefaleten imzaladıkları, …’in eşi … tarafından 08.06.2018 tarihinde eş rızasının verildiğinin görüldüğü, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun kefaletle ilgili 581, 583, 586 vd. kanun hükümleri ve sözleşme düzenlemeleri gereğince, davalılar … ve … İnş. Oto. … Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından 03.08.2017 ve 08.06.2018 tarihlerinde verilen kefaletin; kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının kabul edilerek kefilin el yazısı ile yazılmak sureti ile imza tarihindeki 6098 sy. Borçlar Kanunu hükümlerine uygun olarak tesis edildiği anlaşılmıştır.
9. Mahkememizce dosya üzerinde bankacı bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış olup; bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacı banka ile davalı asıl borçlu … arasında; 20.10.2015 tarihli 1.600.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”nin asaleten imzalandığı, 03.08.2017 tarihli 1.300.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”nin asaleten imzalandığı, Davalı …’in söz konusu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”ni, “03.08.2017” kefalet tarihini, kefaletin türünün “müteselsil” olduğunu ve kefalet tutarını “1.300.000,00 TL” olarak belirterek kefaleten imzaladığı, eşi … tarafından 03.08.2017 tarihinde eş rızasının verildiğinin görüldüğü, 08.06.2018 tarihli 5.000.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”nin asaleten imzalandığı, davalı … ve … İnş. Oto. … Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin söz konusu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi” ni, “08.06.2018” kefalet tarihini, kefaletin türünün “müteselsil” olduğunu ve kefalet tutarını “5.000.000,00 TL” olarak belirterek kefaleten imzaladıkları, …’in eşi … tarafından 08.06.2018 tarihinde eş rızasının verildiğinin görüldüğü, yapılan tespitler doğrultusunda, davalılar … ve … İnş. Oto. … Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından 03.08.2017 ve 08.06.2018 tarihlerinde verilen kefaletin; kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının kabul edilerek kefilin el yazısı ile yazılmak sureti ile imza tarihindeki 6098 sy. Borçlar Kanunu hükümlerine uygun olarak tesis edildiği, davalı asıl borçlu …’in, davacı banka nezdinde kullanmış olduğu kredilerden, … nolu diğer ticari kredinin; 07.12.2018, 07.01.2019, 07.02.2019, 07.03.2019 tarihli 1, 2, 3, 4. Taksitlerinin ödemesinin yapılmadığı, … nolu diğer ticari kredinin; 07.01.2019, 07.02.2019, 07.03.2019 tarihli 2, 3, 4. Taksitlerin ödemesinin yapılmadığı, ekstrelerde söz konusu kredi için ihtarnamede ödeme için verilen süre zarfında herhangi bir ödeme tespit edilemediği, bu durumda Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin Kredinin Geri Ödeme Planına (Takside) Bağlanarak Kullandırılması ve Temerrüt maddeleri uyarınca kat tarihi itibariyle davacı bankanın, davalı asıl borçlu …’den ve TBK’nun 586. Madde’si ile Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin Kredinin Müteselsil Kefalet Karşılığı Kullandırılması ve Müteselsil Kefillerin Sorumluluğu başlıklı maddesine göre, davalı müteselsil kefiller … ve … İnş. Oto. … Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden olan alacağını talep etme hakkının doğduğunun değerlendirildiği, …. Noterliği’nin 13.03.2019 Tarih ve … yevmiye numaralı İhtarnamesi’nin tebliğ şerhlerinin incelenmesinden muhataplarının tamamına 15.03.2019 tarihinde teslim edilerek tebliğ edildiği, ihtarda ödeme için tanınan 1 günlük sürenin 18.03.2019 Pazartesi günü hitamı ile davalı asıl borçlu ve kefillerin 19.03.2019 Salı günü temerrüte düşürüldüklerinin hesaplandığı, yapılan tespit ve hesaplamalar sonucunda davacı bankanın; davalı asıl borçlu …’den takip tarihi itibariyle olan nakdi alacağının; 4.102.099,78 TL asıl alacak, 183.931,83 TL işlemiş faiz, 9.196,59 TL %5 BSMV, 1.220,23 TL masraf olmak üzere toplam 4.296.448,43 TL nakdi alacak ile 2.030,00 TL gayrinakdi alacak toplamından 1.550.000,00 TL ipotek bedelinin düşümü ile toplam alacağının 2.748.478,43 TL olarak hesaplandığı, takibin devamı gerektiği takdir edilecek olur ise; toplam alacağın 4.102.099,78 TL’lik asıl alacak kısmının %37,752 oranından işleyecek temerrüt faizi ve faizin %5’i nispetindeki gider vergisi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin değerlendirildiği, kredili asıl borçlu nezdinde bulunan 1 adet çek yaprağı için 2.030,00 TL çek yaprağı başına banka yükümlülük tutarının, söz konusu Çek Koçanının davalı asıl borçlunun 20.10.2015 tarihinde asaleten imzaladığı “Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi” tahtında …’in 01.04.2016 tarihli çek koçanı siparişi ile verildiği tespit edildiğinden, davacı bankanın sadece davalı asıl borçludan takip tarihi itibariyle depo talebinde bulunulabileceğinin değerlendirildiği, diğer taraftan, 03.02.2012 tarih 28193 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6273 sayılı “Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 5941 sayılı Çek Kanununun 2. maddesi 7. fıkrasına; “d) Çekin basıldığı tarih” ibaresi ve aynı kanunun 3. maddesi 9. fıkrasına da “Çekin, üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ibraz edilmemesi hâlinde, muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu sona erer.” eklenen hükmü uyarınca, üzerinde “Basım Tarihi” bulunan çekin Basım Tarihi’nden itibaren 5 yıl içinde karşılıksız işlemine tabi tutulmaması durumunda bankaların kanunen ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu sona erecek olup, çek keşidecisi çek bedelinin tamamından sorumlu olacağı, deposu talep edilen çek yaprağının tespit edilen basım tarihi dikkate alındığında, … seri nolu çekin 06.04.2021 tarihi itibariyle banka yükümlülüğünün son bulduğunun tespit edildiği, davalı müteselsil kefiller … ve … İnş. Oto. … Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden takip tarihi itibariyle nakdi alacağının; 4.102.099,78 TL asıl alacak, 126.659,80 TL işlemiş faiz, 6.413,51 TL %5 BSMV, 1.220,23 TL masraf olmak üzere toplam 4.236.393,32 TL olarak hesaplandığı, takibin devamı gerektiği takdir edilecek olur ise; toplam alacağın 4.102.099,78 TL’lik asıl alacak kısmının %37,752 oranından işleyecek temerrüt faizi ve faizin %5’i nispetindeki gider vergisi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin değerlendirildiği bildirilmiştir.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
10. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
11. Mahkememizce 03/07/2020 tarihinde; davanın kısmen kabulüne, … sayılı takip dosyasında, davalı Borçlu …’in itirazının tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 130.961,91 TL asıl alacak + 152.090,62 TL işlemiş faiz + 7.997,20 TL BSMV + 1.220,23 TL masraf olmak üzere toplam 4.292.269,96 TL’den ( 1.550.000,00 TL ipotek limitinin düşümü ile) kalan 2.742.269,96 TL üzerinden iptaline, 1 adet iade edilmemiş çek yaprağı bedeli olan 2.030,00 TL’Nin davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen banka hesabında deposunu teminen davalı …’den tahsiline, Müteselsil kefiller … ve …’in itirazının 4.130.961,91 TL asıl alacak + 120.416,87 TL işlemiş faiz + 6.413,51 TL BSMV + 1.220,23 TL masraf olmak üzere toplam 4.259.012,52 TL üzerinden iptaline, kefillere yönelik depo talebinin reddine, Asıl alacaklara tüm borçlular yönünden takip tarihinden itibaren %37,75 temerrüt faizi ve faize %5 BSMV uygulanmasına, Borçlu … yönünden 2.742.269,96 TL’nin ve kefiller … ve … yönünden 4.259.012,52 TL’nin %20’si oranında (tahsilde tekerrür olmamak üzere) icra inkar tazminatının tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair karar verildiği, verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, …. , sayılı kararı ile mahkememiz kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır.
12. …. sayılı kaldırma kararında özetle gerekçe ile hüküm arasında çelişki bulunduğu, davacının talep sonucu ile bağlı olarak karar verilmesi gerektiği ve takip ve dava konusu edilen alacağın hangi genel kredi sözleşmesine dayalı olduğunun belirlenmesi gerektiği değerlendirilmiş ve mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
13. Öncelikle Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamından, davacı banka ile asıl borçlu … arasında 20.10.2015 tarihli 1.600.000,00.-TL tutarlı, 03.08.2017 tarihli 1.300.000,00.-TL tutarlı, 08.06.2018 tarihli 5.000.000,00.-TL tutarlı 3 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’in 03.08.2017 ve 08.06.2018 tarihli genel kredi sözleşmelerinde, davalı şirketin ise sadece 08.06.2018 tarihli genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla yer aldıkları, kefaletlerin geçerli olarak düzenlendiği, söz konusu sözleşmelerden kaynaklanan kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere toplam 1.550.000,00.- TL tutarlı ipotek tesis edildiği, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine bankaca hesabın kat edilerek davalılara gönderilen ihtarnamenin davalılar Serdar ve Yusuf’a 15.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirkete ise tebliğ edilemediği, böylelikle verilen 24 saatlik atıfet süresinin sonunda asıl borçlu … ve kefil … yönünden temerrüdün 17.03.2019 tarihinde, kefil … yönünden ise 24.03.2019 takip tarihinde gerçekleştiği, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan eldeki dava konusu icra takibinin davalıların süresinde itirazları nedeniyle durduğu ve eldeki davanın İİK’nun 67. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı değerlendirilmiştir.
14. Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı gerekçelerinden olan takip ve dava konusu edilen alacağın hangi genel kredi sözleşmesine dayalı olduğunun belirlenmesi bakımından Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde 07.11.2018 tarihinde 3.182.250,00.-TL ve 624.295,35.-TL tutarında kullandırılan kredilerin 08.06.2018 tarihli ve 5.000.000,00.-TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan krediler olduğu ve bu kredi sözleşmesini her üç davalının da kredi borçlusu ve kefil sıfatları ile imzalamış oldukları belirlenmiştir. Bu anlamda takip konusu edilen kredi alacağından ötürü davalılara karşı takip yapılmasında her hangi bir aykırılık görülmemiştir.
15. Yine kaldırma gerekçesi olarak gösterilen talep ile bağlılık ilkesi yönünden davacı alacaklının takip talebi incelendiğinde asıl borçlu yönünden gayri nakdi çek bedelinin depo edilmesi talebi bulunmadığı, buna karşın mahkememizce asıl borçlu aleyhine 2.030,00.-TL çek bedelinin deposu yönünde karar verildiği anlaşılmaktadır.
16. Asıl borçlu nezdinde bulunan 1 adet çek yaprağı için 2.030,00.-TL çek yaprağı başına banka yükümlülük tutarının, söz konusu çek koçanının davalı asıl borçlunun 20.10.2015 tarihinde asaleten imzaladığı “Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi” tahtında …’in 01.04.2016 tarihli çek koçanı siparişi ile verildiği anlaşılmakla, davacı bankanın sadece davalı asıl borçludan takip tarihi itibariyle depo talebinde bulunulabileceği, buna karşın davacı bankanın asıl borçluya yönelik olarak takip talebi ve ödeme emrinde çek sorumluluk bedelinin deposu yönünde talebinin bulunmadığı, çek sorumluluk bedelinin nakde dönüşmemesine karşın nakdi alacak ile birlikte talep edilmiş olduğu da dikkate alındığında bu istemi fazlaya dair istemi ile birlikte reddedilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
17. Yukarıdaki bentte (m. 16) de belirtildiği üzere davacı alacaklının çek sorumluluk bedeli talebini 20.10.2015 tarihinde asaleten imzaladığı “Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi” tahtında …’in 01.04.2016 tarihli çek koçanı siparişi ile verildiği anlaşılmakla yalnızca asıl borçludan talep edebileceği, yine davalı borçluların kefil olarak imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmeleri incelendiğinde açıkça çek sorumluluk bedelinin depo edilmesinden kefillerin de sorumlu kılınabileceğine yönelik her hangi bir hüküm bulunmadığı anlaşıldığından kefiller yönünden çek sorumluluk bedelinin depo edilmesi yönündeki isteminde reddine karar verilmesi gerekmiştir.
18. Genel kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzalamış davalılar yönünden kefaletin geçerliliğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Davalı …’in eşi … tarafından 08.06.2018 tarihinde eş rızasının verildiğinin görüldüğü, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun kefaletle ilgili 581, 583, 584, 586 vd. kanun hükümleri ve sözleşme düzenlemeleri gereğince, davalılar … ve … İnş. Oto. … Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından 03.08.2017 ve 08.06.2018 tarihlerinde verilen kefaletin; kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının kabul edilerek kefilin el yazısı ile yazılmak sureti ile imza tarihindeki TBK m. 583 hükmünde aranan şekil koşullarını taşığı anlaşıldığından kefaletin geçerli olduğu değerlendirilmiştir.
19. Temerrüt tarihlerinin belirlenmesine ilişkin olarak; 6098 sayılı Borçlar Kanunu Borçlunun Temerrüdü I. Koşulları başlaklı 117. maddesinde; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.” şeklinde düzenleme yapıldığı, bu kapsamda davacı banka tarafından, davalı kredi borçlusu … ile kefiller … ve … İnş. Oto. … Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye müteselsil olarak keşide edilen …. Noterliği’nin 13.03.2019 Tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi’nin asıl borçlu …’in eşi … imzasına 15.03.2019 tarihinde teslim edilerek tebliğ edildiği, yine davalı …’in aynı konutta oturan … imzasına 15.03.2019 tarihinde teslim edilerek tebliğ edildiği, ihtarda ödeme için tanınan 1 günlük sürenin 16.03.2019 Cumartesi gününe geldiği, bu durumda sürenin 18.03.2019 Pazartesi günü hitamı ile davalı asıl borçlu ve kefil …’in 19.03.2019 Salı günü temerrüte düşürüldüğü değerlendirilmiştir.
20. Zira TBK m. 93 hükmü uyarınca aksine taraflarca bir kararlaştırma olmadıkça verilen sürenin son gününün tatil gününe rastlaması halinde ilk iş gününün temerrüt tarihi kabul edilmesi gerekmekte olup ihtarname 15.03.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, 24 saat süre verilmiş, verilen süre ihtarnamenin tebliğini izleyen gün (TBK m. 92/1) başlayacağından 18.03.2019 günü başlayan süre 19.03.2019 günü sona ermektedir.
21. Diğer kefil … İnş. Oto. Hay. Et Ürü. Tek. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne kat ihtarnamesini havi tebligat muhatabın gösterilen adresine gidildiğinde … olup adres sürekli kapalı olup ismen tanınmıyor 15.03.2019 tarihinde … imzalı onayı ile iade edildiği, ancak ihtarnamenin davalı kefil tarafından sözleşmede “…” olarak gösterilen sözleşme adresine gönderildiği ve söz konusu adresin Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin Yasal Yerleşim Yeri başlıklı maddesinde yetkili Ticaret Sicil Memurluğunda tescil edilmiş bulunan güncel adresleri olduğu, bu adrese yapılacak tebligatın iade edilmeyip adrese ulaşılan tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği adresine gönderildiğinden, adrese ulaşılan 15.03.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak alınması ile ihtarda ödeme için tanınan 1 günlük sürenin 18.03.2019 Pazartesi günü hitamı ile davalı kefilin 19.03.2019 Salı günü temerrüte düşürüldüğü değerlendirilmiştir.
22. Kefil yönünden sözleşme adresine yapılan kat ihtarnamesi tebliğinin bila tebliğ iade edilmesi halinde İİK m. 68/b hükmünün kefiller yönünden uygulanamayacağı yönündeki görüşe iştirak edilmediği için kefil … İnş. Oto. Hay. Et Ürü. Tek. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden az yukarıda (m. 21) açıklanan yönde değerlendirme yapılmıştır.
23. Esasen, İİK m. 68/b-1 hükmü yönünden sözkonusu düzenleme ile banka alacaklarından borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde itirazın kesin kaldırılmasının koşulları düzenlenmiştir. Bu hüküm ile finans kurumu olan bankalar bakımından yapılacak ilamsız takiplerde itiraz üzerine takibin durması halinde daha uzun süre gerektiren itirazın iptali davası dışında takibe gecikmeden devamı sağlamak için icra hukukuna özgü bir yol öngörülmüştür. 68/b-1’deki koşulların yerine getirilmemiş olması kredi sözleşmesini, alacağı ve alacağın takibi hakkını ortadan kaldırmamaktadır. Ancak itirazın kaldırılmasına yarar belge elde etmek isteyen alacaklı/banka sözkonusu düzenlemede öngörülen usulü takip etmesi gerekmektedir (…).
24. Görüldüğü üzere kredi alacaklısı bankaca İİK m. 68/b-1 hükmündeki izleyeceği özel usul ile kredi sözleşmeleri ve ilişkili diğer belgeler itirazın kaldırılmasına yarar belgeye dönüşmektedir. Yine kredi kurumunun 68/b-1 hükmünde öngörülen belgelerin itirazın kaldırılmasına yarar belge niteliğini kazanmasında maddenin işlerliğini sağlamak bakımından krediyi kullanan borçlu yönünden kredi sözleşmesinde beyan etmiş olduğu adresini değiştirmesi halinde bildirim zorunluluğu düzenlenmiştir.
25.Bu noktada taraflarca sözleşmede yer verilen tebligata ilişkin hükmün sonucunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Uygulamada tarafların aralarındaki sözleşmenin uygulanması sürecinde yapacakları yazışma ve bildirimler için bir adres belirtmelerine sıklıkla karşılaşılmaktadır. Maddi hukuk sözleşmesi kapsamında tarafların sözleşme ile kurmuş oldukları hukuki ilişkide, özellikle bu sözleşmenin devam eden sürecinde birbirleri arasında yapılacak tebligat rejiminin tespitine yönelik özel bir hüküm belirlemeleri mümkün olup yeter ki tebligat işleminin yapılmasına imkan tanıyan muhatap, adres, tebliğ şekline ilişkin tebliğ işleminin belirlilik hali gerçekleşmiş olsun. Bu anlamda sözleşme özgürlüğü ilkesi kapsamında tarafların kendi aralarındaki yazışma ve bildirimlerin usul ve esasları ve sonuçları düzenlemeleri mümkün olup yine taraflarca sözleşmede belirtilen adresin değişmesi halinde bildirim yapılması zorunluluğu bulunmasına karşın zorunluluğun yerine getirilmemesi halinde eski adresi yapılacak bildirimlerin bila tebliğ iade edilmesi halinde dahi tebliğ edilmiş sayılacağı yönünde bir hüküm de sevk edilebilir ve kural olarak tarafların karşılıklı irade beyanları ile sonuç bağladıkları bu halde kural olarak bu tür kayıtlar geçerlidir (….).
26. Somut olayda da kredi sözleşmesinde müşteri ve kefillerin gösterecekleri adrese yapılacak tebligatların geçerli olacağını ve hukuki sonuç doğuracağını kabul ettikleri anlaşılmaktadır. İlgili sözleşme hükmünün az yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere tebliğ işleminin belirlilik özelliğini taşımaktadır. Bu bakımdan sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde tarafları bağlayacağının kabulü gerekmektedir.
27. Yine İİK m. 68/b hükmü yönünden yapılan açıklamalar kapsamında sözkonusu hükmün itirazın kaldırılmasına yarar belge elde etmek isteyen kredi kurumlarınca yürütülmesi gereken özel bir düzenleme olduğu bu anlamda özellikle adres değişikliğine yönelik 68/b-1 hükmünün 2. cümlesinin yalnızca kredi kullanan taraf yönünden uygulama yeri olduğu ve kefiller yönünden uygulanamayacağı yönünde bir değerlendirme ile tarafların sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde kabul ettikleri sözleşme hükmünün geçersiz olduğu yönünde bir sonuca varılmasının mümkün olmadığı, zira İİK m. 68/b hükmünün eldeki uyuşmazlığa uygulama yeri olmadığı anlaşılmaktadır.
28. Ayrıca İİK m. 68/b hükmünün yalnızca kredi kullanan kişi yönünden uygulanabileceği kefili kapsamadığı yönündeki yorumun da hükmün konuluş amacına uygun düşmediği ve kefilleri de kapsadığının kabulü gerektiği söylenmelidir, ki Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun görüşü de bu yöndedir (……).
29. Diğer yandan takipten sonra dava tarihinden önce ödeme yapılıp yapılmadığına yönelik de kaldırma kararı bulunduğu anlaşılmakla bu yönün değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde 26.04.2019 tarihinde 5.963,69.-TL, 03,05.2019 tarihinde 279,24.-TL tahsilat yapıldığı yönündeki tespitin hatalı olduğu yerinde yapılan inceleme neticesinde belirlenmiştir. Söz konusu tutarlar, davacı bankanın takip dava masrafları için banka kaynağından tahsil edilerek davalı hesabına borç kaydı geçilen tutarlardan, fazla/kullanılmayan kısmı kadar tutarın davalının hesabına iade edilmesi/alacak kaydı geçilmesi suretiyle gösterilmiş tutarlar olup, gerçek mahiyette davalıca yapılmış tahsilat tutarları değildir. Bu nedenle bu tutarlar tahsilat olarak değerlendirilmemiştir.
30. Yine … A.Ş.’nin kefaletinden ötürü yapılan ödemeler bakımından ise 30.01.2019 tarih 30671 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 29.01.2019 tarihli 681 sayılı … Kararı ile yürürlüğe konulan “Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”‘ın 6. maddesi, yine 30.03.2020 tarih, 31084 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 29.03.2020 tarihli 2325 sayılı … Kararı ile yürürlüğe konulan “Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”ın 5. maddesinde takip süreçlerinin kredi verenlerce yürütüleceğinin düzenlendiği, bu bakımdan … A.Ş. Kefaleti kapsamında yapılan ödeme için davalılara yönelik ayrı bir takipte bulunulmayacağı anlaşılmakla, takibin kredi kullandıran davacı bankaca yürütüleceğinden yapılan ödemenin davalıların sorumluluklarını azaltacak nitelikte görülmemiştir (….).
31. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında Bölge Adliye Mahkemesince gerekçe ile hüküm arasında çelişki olduğu gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmış olduğu nazara alınarak taraflar yönünden usulü kazanılmış hak doğmayacağı değerlendirilmiş ve kaldırma kararı gerekçesindeki hususlar nazara alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, aşağıdaki şekilde hesaplama yapılan bilirkişi raporunun ayrıntılı, açıklayacı ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
32. Uygulanacak faiz oranlarının belirlenmesine ilişkin olarak; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144. Maddesi ve … ve 20.02.2014 tarihli ilamına göre; geri ödeme planlarında akdi faiz oranlarının kararlaştırılmış/yazılı olduğu, … nolu diğer ticari kredi ve… nolu diğer ticari kredi için geri ödeme planında yer alan yıllık akdi faiz oranının %29,04 olarak kararlaştırıldığı, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”nin Temerrüt başlıklı maddesi altında ise temerrüt faiz oranının; Bankanın mevzuat gereğince …’ye bildirdiği kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın %30 ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi tatbik edileceğini ve bu temerrüt faizi ile fon ve gider vergisini ayrıca bir ihtar ve merasime hacet kalmaksızın ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt edeceği şeklinde uygulanacağının düzenlendiği, söz konusu düzenlemeye istinaden, banka tarafından cari oranların …’ye bildirilen en yüksek TL cari faiz oranının %36, …’ye bildirilen en yüksek TL temerrüt faiz oranının %36×1,30=%46,80 üzerinden temerrüt faizi talep edildiği, bu bağlamda davalı asıl borçluya kullandırılan … nolu ve… nolu taksitli kredilerin akdi faiz oranlarının yıllık %29,04 olduğu, en yüksek akdi faiz oranı olan %29,04’ün %30 fazlası alınarak bulunan %29,04×1,30=%37,752 oranından temerrüt faizi uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.

33. Takip tarihi itibariyle nakdi alacağın belirlenmesine ilişkin olarak; davacı banka ile davalı asıl borçlu …’ arasında 20.10.2015 tarihli, 1.600.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”nin ve 03.08.2017 tarihli 1.300.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”nin asaleten imzalandığı, Davalı …’in söz konusu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”ni müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı; davacı banka ile davalı asıl borçlu …’in 08.06.2018 tarihli 5.000.000,00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”nin asaleten imzalandığı, davalı … ve … İnş. Oto. … Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin söz konusu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi”ni müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından ihtarnameler keşide edildiği, ihtarnamelere rağmen borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Yapılan hesaplamaya göre; davacı bankanın; davalı asıl borçlu …’den takip tarihi itibariyle olan nakdi alacağının; 4.102.099,78 TL asıl alacak, 183.931,83 TL işlemiş faiz, 9.196,59 TL %5 BSMV, 1.220,23 TL masraf olmak üzere toplam 4.296.448,43 TL nakdi alacak tutarından 2.030,00 TL gayrinakdi alacak ile 1.550.000,00 TL ipotek bedelinin düşümü ile toplam alacağının 2.746.448,43.-TL olarak hesaplandığı, toplam alacağın 4.102.099,78.-TL’lik asıl alacak kısmının %37,752 oranından işleyecek temerrüt faizi ve faizin %5’i nispetindeki gider vergisi ile birlikte ödenmesi gerektiği; davalı müteselsil kefiller … ve … İnş. Oto. … Teks. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden takip tarihi itibariyle nakdi alacağının; 4.102.099,78 TL asıl alacak, 126.659,80 TL işlemiş faiz, 6.413,51 TL %5 BSMV, 1.220,23 TL masraf olmak üzere toplam 4.236.393,32 TL olarak hesaplandığı, toplam alacağın 4.102.099,78 TL’lik asıl alacak kısmının %37,752 oranından işleyecek temerrüt faizi ve faizin %5’i nispetindeki gider vergisi ile birlikte ödenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
34. Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce ve bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın dosya kapsamına, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve yargısal uygulamalara uygun olduğu anlaşılmış olup, davacı bankanın talebinin davalı … yönünden 2.746.448,43 TL; davalı kefiller yönünden 4.236.393,32-TL üzerinden kısmen kabulüne, çek sorumluluk bedelinin depo edilmesi talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

VI-HÜKÜM
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
….. takip sayılı dosyasına davalıların vaki itirazlarının İPTALİ ile,
A-Nakit Alacaklar Yönünden;
2-Davalı … yönünden takibin 4.102.099,78.-TL asıl alacak, 183.931,83.-TL işlemiş faiz, 9.196,59.-TL BSMV ve 1.220,23.-TL masraf olmak üzere toplam 4.296.448,43.-TL tutardan ipotek bedeli olan 1.550.000,00.-TL’nin mahsubu ile 2.746.448,43.-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 37,742 oranında temerrüt faizi işletilmesi ve faizin % 5 BSMV’si ile tahsili suretiyle takibin yürütülmesine,
3- Davalılar …, İnş. Oto. Hay. Et Ürü. Tek. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … yönünden takibin 4.102.099,78.-TL asıl alacak, 126.659,80.-TL işlemiş faiz, 6.413,51.-TL BSMV ve 1.220,23.-TL masraf olmak üzere toplam 4.236.393,32.-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 37,752 oranında temerrüt faizi işletilmesi ve faizin % 5 BSMV’si ile tahsili suretiyle takibin yürütülmesine,
Fazlaya yönelik taleplerinin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan alacak tutarları toplamı 4.236.393,32.-TL (borçlu … yönünden 2.746.448,43.-TL) % 20 oranında hesaplanan 847.278,66.-TL (borçlu … yönünden 549.289,68.-TL) icra inkar tazminatının davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
B- Gayri Nakdi Alacak Yönünden (Davalılar …, İnş. Oto. Hay. Et Ürü. Tek. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …);
5-Çek sorumluluk bedelinin depo talebinin REDDİNE,
Nakit Alacaklar Yönünden;
6-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 289.388,03 TL harçtan peşin alınan ve ilk karar ile tamamlatılan 290.933,15 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 1.545,12 TL harcın istek halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 272.727,87 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … 233.393,45 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden; reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 169.240,32 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Gayri Nakdi Alacak Yönünden;
9-Gayri nakdi kredi alacağı yönünden 179,90.-TL maktu karar harcının davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
10-Davalılar … İnş. Oto. Hayv. Et Ür. Tek. San ve Tic. Ltd. Şti ve … yargılamada vekil ile temsil olunduğundan davalılar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 ve 13/2 gereği hesaplanan maktu 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
11-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç, istinaf kanun yoluna başvurma harcı, vekalet harcı toplamı 51.591,12‬ TL yargılama harcının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine
12-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 944,00 TL, bilirkişi ücreti olarak 3.200,00 -TL yapılan toplam 4.144,00-TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 4.119,15-TL’nin davalılardan (davalı …’den 2.670,44 TL ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
13-Arabuluculuk Kanunu 18A/13 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asagari Ücret Tarifesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin red/kabul oranına göre TL’sinin 7,92 TL’sinin davacıdan, 1.312,08 TL’sinin davalılardan (davalı … 850,62 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak hazineye gelir kaydına,

14-HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,

Dair davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren …. Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 13/07/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2023

Başkan ….
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip ….
e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”