Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/402 E. 2023/671 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/402 Esas
KARAR NO : 2023/671

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – ….
Av. … -….
DAVALI : … – …- …

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 01/11/2021
KARAR TARİHİ : 09/10/2023
KARAR Y.TARİHİ : 10/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan “Menfi Tespit” davasının yapılan açık yargılaması sonucunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir;
I-İDDİALAR
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … aleyhine …. esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine ilişkin ödeme emrinin 07.03.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, kendilerine tebliğ edilen ödeme emrinde alacaklı olarak görünen tarafa müvekkilinin borcu bulunmadığını, zira takip dayanağı senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun icra takibinin müvekkili açısından iptaline ve öncelikle teminatsız olarak icra takibinin tedbiren durdurulmasına, Mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat miktarı ile icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı aleyhine açtıkları menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-SAVUNMALAR
2.Dava dilekçesi ve eklerinin davalı yana usulüne uygun şekilde meşruhatlı davetiye ile tebliğ edilmesine karşın, davalı yan davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A.Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
3.Tarafların dava konusu edilen konulardan üzerinde anlaştıkları bir vakıanın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
B.Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
4.Uyuşmazlık; …. esas sayılı takip dosyasına konu 01.08.2017 düzenleme, 30.11.2017 vade tarihli ve 6.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
5. …. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlular …, … aleyhine 01.08.2017 tanzim ve 30.11.2017 vade tarihli 6.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak 6.000,00 TL asıl alacak, 141,04 TL işlemiş faiz, 18,00 TL komisyon olmak üzere toplam 6.159,04 TL’nin tahsili için 26.02.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
6.Davaya konu senedin incelenmesinde; alacaklısı … Mark. …, borçluların … İnş. Yapı Malzemeleri …, … olan 01.08.2017 tanzim ve 30.11.2017 vade tarihli 6.000 TL senet olduğu anlaşılmıştır.
7. …. Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunun incelenmesinde; inceleme konusu belgelerdeki imzalar ile …’ya ait mevcut mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğruluk, seyir hız ve baskı derecesi bakımından yapılan karşılaştırmada farkılıklar saptandığından inceleme konusu belgelerde yer alan … adına atfen atılı imzaların …’nın eli ürünü olmadığı görüşü bildirilmiştir.
8.Davacının huzurda imza örnekleri aldırılmış, davacının imzasının bulunduğu kurumlara müzekkere yazılarak imza örnekleri celp edilmiştir.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
9.Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
10. …. Mahkemesinin 08/04/2022 gün ve …. sayılı görevsizlik kararı sonucu dosya mahkememize tevzii edilmiştir.
11.Mahkememizin 22.06.2022 tarihli tensip tutanağının …. nolu ara kararı ve ön inceleme duruşma tutanağının …. nolu ara kararı ile; “Tüm ara kararlar yerine getirildikten sonra dava dosyasının …. gönderilerek …. esas sayılı takibine dayanak 01/08/2017 tanzim ve 30/11/2017 vade tarihli 6.000,00 TL bedelli senet altındaki davacı … adına atfen atılan imzasının, davacının eli ürünü olup olmadığının tespit edilerek bu hususta rapor düzenlenmesinin istenilmesine, bilirkişi incelemesi için 750,00 TL ücret takdirine, bilirkişi ücretini yatırmak üzere davalı yana iki haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içinde yatırılmadığı takdirde imza inkarı itirazının kabul edilmiş sayılacağının ihtarına, ihtar yerine geçmek üzere tensip tutanağının davalı yana tebliğine, ” karar verildiği, ihtar içeren tensip tutanağının davalı …’e 01.07.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir.
12.07.11.2022 tarihli ön inceleme duruşmasının …. nolu ara kararı ile; (….) nolu ara karar ikmal olunduktan sonra tensip 9 nolu ara karar uyarınca davalı yana bilirkişi ücretini yatırmak üzere muhtıra çıkarılmasına karar verildiği, ihtar içeren duruşma tutanağının 19.11.2022 tarihinde davalı yana tebliğ edildiği görülmüştür.
13.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “ispat yükü” başlıklı 190. maddesinin 1. fıkrasında yukarıdaki düzenlemeye paralel olarak ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı belirtilmiştir.
14.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davalarında ispat yükü, davacının iddiasının dayandığı nedenlerin niteliğine göre değişkenlik gösterir. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (….).
15.Somut olayda; davacı, davalı yanı tanımadığını, dava konusu senedi imzalamadığını, böyle bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, senet altındaki imzayı inkar etmiş ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Bu halde, hukuki ilişkinin varlığını, senet üzerindeki borçlu imzasının davacıya ait olduğunu ispat etmek davalı alacaklıya düşmektedir. Mahkemece senet üzerindeki borçlu adına atfen atılı imzasının davacı borçluya ait olup olmadığına yönelik bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı yana bilirkişi ücretini yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içinde yatırılmadığı takdirde imza inkarı itirazını kabul edilmiş sayılacağına karar verileceği ihtar edilmiştir. Davalı yan, ihtarlı kesin süre içinde bilirkişi ücreti yatırmadığı gibi dosyada mevcut …. Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile de; takip konusu senet üzerindeki davacı adına atfen atılan imzanın davacı …’nın eli ürünü olmadığı bildirilmiştir.
16.Şu durumda, takip dayanağı alacaklısı …, borçluları … ve … olan, 30.11.2017 ödeme günlü 01.08.2017 düzenleme tarihli, 6.000,00 TL bedelli senet üzerinde borçlu … adına atılı imzanın …’ya ait olduğu ispatlanamadığından, davacının davasının kabulüne, davacının …. Esas sayılı takip dosyasına konu senetten dolayı davalı yana borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiştir.
17.Davacının kötüniyet tazminatı isteminin ise şartları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, davacının … sayılı takip dosyasına konu 01.08.2017 düzenleme, 30.11.2017 vade tarihli ve 6.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2- Davacının kötü niyet tazminat isteminin reddine,
Karar ve İlam Harcı
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 409,86-TL harçtan peşin alınan 102,47.-TL harcın düşümü ile arta kalan 307,39.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
4-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı, yurt dışı tebligat harcı toplamı 290,27-TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 297,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 6.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır