Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/383 E. 2022/484 K. 05.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/383 Esas – 2022/484
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/383 Esas
KARAR NO : 2022/484

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/01/2022
KARAR TARİHİ : 05/09/2022
KARAR Y.TARİHİ : 05/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı dava dilekçesinde özetle; …Bankası Keklikpınarı Şubesi nezdinde banka hesabı bulunduğunu, internet bankacılığı şifresinin ele geçirilerek, rızası dışında ve talimatı olmaksızın kredi kullanıldığını, bahsi geçen kredi kullanımına ilişkin tarihte, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yatarak tedavi gördüğünü, hastane kayıtlarında bu durumun tespit edilebileceğini, maddi zararının ve bankanın sorumluluk oranı yargılama sonrası belirleneceğinden fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla ve ileride tespit edilecek değer sonrası artırılmak üzere şimdilik 100 TL maddi tazminatın davalının haksız eyleminin gerçekleştirdiği tarihinden itibaren ticari avans faiziyle tahsilini, açılan davanın adli yardım talepli görülmesini, yargılama harç ve giderlerini karşılayabilecek durumunun bulunmadığını, emekli olduğunu, maaşının yarısının krediye gittiğini, harçtan muaf tutulmayı yargılama sonunda haksız çıkacak taraftan harçların tahsilini talep ettiğini, belirterek iİş Bankası’nın kusuru nedeniyle uğradığı maddi zararın karşılanabilmesi için bilirkişi raporu sonrası artırmak üzere şimdilik 100-TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulundukları, huzurda ikame edilen …bu davada görevli mahkeme tüketici mahkemesi değil, asliye ticaret mahkemesi olduğunu, husumet itirazları olduğunu, müvekkili bankanın taraf sıfatı bulunmadığını, zira yukarıda da ayrıntılı olarak izah edildiği üzere …bu dava ve talebin temeli haksız fiile dayandığı ancak müvekkili bankanın ileri sürülen haksız fiile ilişkin olarak müşterisi olan davacıyı kusurlu işleminden kaynaklı herhangi bir zarara uğratması yada bu durumdan bir haksız menfaat sağlaması söz konusu olmadığını, dolayısıyla davacının hiç bir kusuru olmayan müvekkil bankaya husumet yöneltmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde müvekkili bankaya atfedilen iddialar haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkil bankanın dava konusu edilen işlemlere ilişkin herhangi bir kusuru yada sorumluluğu bulunmadığını, davanın kötü niyetle açıldığını, bu konuda dava dilekçesinde ileri sürülen tüm hususların aşağıda geniş kapsamlı olarak izah edileceği üzere asılsız olduğunu, 12/06/2020 tarihinde saat 14:19’da 5.000 TL tutarında 43780083406 numaralı kredi kullanımı, 25/06/2020 tarihinde saat 01:00’de 3.000 TL tutarında 43780083963 numaralı kredi kullanımı, 28/06/2020 tarihinde saat 22:00’de 3.000 TL tutarında 43780084160 numaralı kredi kullanımı, 01/07/2020 tarihinde saat 14:08’de 1.250 TL tutarında 43780084305 numaralı kredi kullanımı, 06/07/2020 tarihinde saat 14:06’da 3.000 TL tutarında 43780084421 numaralı kredi kullanımı, 08/07/2020 tarihinde saat 22:52’de 3.000 TL tutarında 43780084608 numaralı kredi kullanımı söz konusu olduğunu, görüldüğü üzere; 12/06/2020-08/07/2020 tarihleri arasında davacının, müvekkil banka sistemine tanımlı duruma getirdiği telefonu üzerinden İşCep kanalı ile kendisine ait dijital bankacılık şifresi ve mobil onay kodunun kullanılması suretiyle 6 tane kredi çekim işlemi yaptığını, davacının dava dilekçesinde, işlemlerin kendi bilgisi dışında gereçekleştirildiğini ve 19/06/2020-10/07/2020 tarihleri arasında hastanede yatılı olarak kaldığını, işlemleri yapmasının mümkün olmadığını ileri sürdüğünü ancak dilekçe ekinde sunulan 29/07/2020 tarihli ve davacının ıslak imzaları haiz evraklardan ( 29/07/2020 Tarihli Tüketici Kredisi Sözleşme Öncesi Bilgi Ve Talep Formundan, Tüketici Kredi Sözleşmesi, Kredi Başvuru Formu, Kredi Ödeme Dekontu, Kredi Ödeme Planı, Otomatik Virman Talimatı ) anlaşılacağı üzere; davacının, müvekkili banka şubesine başvurarak mevcut kredisi ile İşCep’ten kullanılan tüm kredilerine yapılandırma yaparak 4378-85445 numaralı tüketici kredisi kullandığını, müvekkili banka aleyhine açılan davanın haksız, hakkaniyete aykırı ve dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu uyuşmazlıkta zorunlu arabuluculuk başvurusu dava şartı olduğundan, davanın dava şartı yokluğundan reddine, görev itirazlarımız kapsamında görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, neticeten haklı itirazlarının kabulü ile hukuka, usul ve yasalara, hakkaniyete, iyi niyet kurallarına aykırı ve dayanaksız talepler içeren maddi ve hukuki dayanaktan yoksun tüm talepler açısından davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Ankara … Asliye Hukuk mahkemesinin … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzii edilmiştir.
07.06.2012 tarih ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile bazı hukuki uyuşmazlıklar yönünden, bir yandan tarafların iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hızlı sonuç elde edilebilmeleri, öte yandan da mahkemelerin …yükünün azaltılması amacıyla yine mahkemeler aracı kılınarak bazı tür hukuk uyuşmazlıklarında alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak “Arabuluculuk” müessesesi benimsenmiştir.
Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, 6325 sayılı Kanun’da 06.12.2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, mahkemelerin …yükünün azaltılması için bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak “zorunlu arabuluculuk” şartı getirilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yazılı açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacı yan, …Bankası Keklikpınarı Şubesi nezdinde bulunan banka hesabına ait internet bankacılığı şifresinin ele geçirildiğini, bilgisi ve rızası dışında ve talimatı olmaksızın kredi kullanıldığını ve bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek uğradığı zararın tazminini talep etmiştir. Eldeki dava, bir miktar paranın tahsiline yönelik açılan ticari dava niteliğinde olup, 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, davacının kendisine verilen kesin süre içerisinde arabuluculuk son tutanağını ibraz edemediği anlaşılmakla, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 115/2. maddesi gereğince, davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir. Yine, 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinde davalıya tebligat yapılmadan davanın usulden reddine karar verileceği düzenlemesine rağmen, görevsiz mahkemece sehven davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edilmesi ve davalının vekil görevlendirmesinin davacı aleyhine sonuç doğurmaması gerektiği gözetilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın, 6325 sayılı kanunun 18/A-2 ve TTK’nın 5/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Davalı vekili aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Alınması gerekli 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dair tarafların yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 05/09/2022