Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/32 E. 2023/139 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/32 Esas
KARAR NO : 2023/139

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2022
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
KARAR Y.TARİHİ : 03/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunuğunu, müvekkili şirketin inşaat malzemeleri konusunda faaliyet gösterdiğini, davalı tarafın siparişi üzerine çeşitli tarihlerde çeşitli ürünlerinin satımı yapıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı şirkete çeşitli tarihlerde ve çeşitli miktarlarda faturalar tanzim edildiğini ve davalı yana gönderildiğini, davalı şirketin söz konusu ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ekstresi borcunu ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine üzerine … sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi ve ekleri davalı yana usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olup, davalı yan süresi içeresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, ticari mal satımından kaynaklanan cari hesap alacağının tahsiline yönelik girişilen icra takibine vaki itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, taraflara ait BA/BS formları, … sayılı takip dosyasının uyap evrakları, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
… sayılı takip dosyasının uyap sistemi üzerinden incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak 74.893,50 TL cari hesap alacağı, 34,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.927,87 TL alacağın tahsili istemli olarak 14.11.2021 tarihlinde ilamsız icra takibine girişildiği, davalı borçlunun 25.11.2021 tarihli borca itirazları üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresinde açıldığı görülmüştür.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi raporunda özetle; davacının icra takip ve dava tarihi itibariyle alacağının, tamamı
asıl alacak olmak üzere 74.893,51 TL olduğu,
davacının 34,37 TL işlemiş faiz talebinin ise
uygun olmadığı,
davalının Mahkemece verilen kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmemesi
ve ayrıca; diğer faturalar açısından, bu faturaların davacının usulüne uygun olarak tutulmuş
defterlerinde ve davalıya ait BA formlarında yer almış olması; 05.07.2021 tarihli 8.712,71 TL’lik
ve 08.07.2021 tarihli 4.426,72 TL’lik faturalar açısından ise bu faturaların davacının usulüne
uygun olarak tutulmuş defterlerinde yer alması nedenlerinden dolayı davacının alacağının ispat
etmiş sayılması gerektiği düşünülmekle birlikte, hukuki takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, alacağa … avans faizi uygulanabileceği, icra takip tarihi itibariyle bu oranın, takip
talebinde de belirtildiği üzere yıllık % 16,75 olduğu olduğu görüşü bildirilmiştir.
Deliller değerlendirilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile; cari hesap alacağının ödenmediğini, tahsili için icra takibine giriştiğini, davalının takibe itirazlarının haksız olduğunu, itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yan ise tebliğ aldığı ödeme emrine karşı, vekili aracılığıyla süresi içinde, ” … yasal süresi içerisinde borca itiraz ediyoruz. Öncelikle müvekkilim şirketin tescilli adresi … olduğundan dolayı yetkili …. . Müvekkilime gönderilen takibe konu alacak tutarından borcumuz yoktur. Bu nedenle tüm kalemlere itiraz ediyoruz. Borcumuz bulunmamaktadır.” şeklinde itiraz etmiş, tebliğ aldığı dava dilekçesine karşı ise cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı yanın, takibin yetkili icra müdürlüğünde yapılmadığı itirazı yönünden yapılan incelemede;
2004 sayılı İİK’nın 50 nci maddesinin birinci fıkrasına göre; para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HUMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir.
HMK’nın 6 ncı maddesine göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Aynı Yasanın “Sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10 uncu maddesinde ise; sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nın 89 uncu maddesi uyarınca; takibin konusu para borcu olduğunda, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, ifa yeri de alacaklının yerleşim yeri olacaktır. Böyle bir durumda alacaklı kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde de takip yapabilecektir.”
Yukarıda açıklanan sebeplerle para borçları, alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğinden, alacaklının faturadan doğan para alacağını kendi ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesinde takibe koyması TBK’nın 89’uncu maddesi uyarınca mümkündür. Davacı şirket merkezinin …. olduğu anlaşıldığından davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir
Fatura konusu alacak yönünden yapılan incelemede; davacının defterlerini bilirkişi incelemesine hazır ettiği, davalı taraf defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan incelemede, 2020 ve 2021 yılları defterlerinin e-defter olarak tutulduğu, beratların süresinde sisteme yüklendiği, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, cari hesap hareketlerine göre, davacının davalıdan 74.893,51 TL alacağı bulunduğu anlaşılmıştır. Buna karşın davalının BA formlarının incelenmesinde, davacı
tarafından davalı adına düzenlenmiş olan faturalardan, 05.07.2021 tarihli 8.712,71 TL’lik ve 08.07.2021 tarihli 4.426,72 TL’lik faturalar dışında diğer faturaların davalı şirket tarafından BA
formları ile beyan edildiği, Temmuz-2021 ayına ait BA formunun ise boş olarak verilmiş olduğu,
önceki aylara ait BA formlarında, davacı faturaları ile birlikte diğer firmalara ait
faturaların da yer almasına karşın, Temmuz-2021 ayına BA formunda hiçbir faturanın yer
almaması ve boş olarak verilmiş olması dikkate alındığında, davacıya ait 05.07.2021 tarihli
8.712.71 TL’lik ve 08.07.2021 tarihli 4.426,72 TL’lik faturaların Temmuz-2021 BA formunda yer
almamasının, faturaların davalıya tebliğ edilmemiş olmasından değil, davalının bildirimi eksik
vermiş olmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Böylece, davacının defterlerini bilirkişi incelemesine hazır ettiği, davalının ise inkar etmediği ticari ilişki kapsamında ticari defter ve kayıtlarını incelemeye açık halde bulundurması ve basiretli bir tacir olarak denetlemeye hazır etmesi gerektiği halde bu yükümlülüğünü ihtarlı davetiyeye rağmen yerine getirmediği, yapılan incelemeye göre davacının davalıdan icra takibinde gösterilen bedel kadar alacaklı olduğu, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmediği başka bir deyişle alacağın likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne; davalının, … esas sayılı takib dosyasına vaki itirazının 74.893,50 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin; 74.893,50 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %16,75 oranında avans faizi işletilerek devamına,
2-Hüküm altına alınan 74.893,50 TL alacağın %20’si oranında hesaplanan 14.978,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 11.982,96 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.115,97-TL harçtan peşin alınan 904,36.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.211,61-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı ve ıslah harcı toplam 996,56-TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 152,00.-TL, bilirkişi ücreti olarak 1.000,00.-TL yapılan toplam 1.152,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca … bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
.. 27/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır